Motorcular kendinize dikkat edin
|
Faiz haramsa ödemek istemiyorum
|
Kira depozitosunu nereye yatırmalıyım?
Bir ev kiralıyorum ve rakamlarda sözlü olarak anlaştık, kontrat aşamasına geçeceğiz. Yalnız bu konuda tecrübem olmadığı için bazı konularda bilgi eksiğim var.
Ev sahibim şehir dışında yaşıyor ve emlakçıda vekaletname yok. Bana emlakçının şimdiden dediğine göre ben önce ev sahibi hesabına depozitoyu yatırıp kontratı imzalayıp gönderecekmişim, sonra o da imzalayıp bana geri gönderecekmiş. Bu konu biraz tadımı kaçırdı çünkü bana kitabına uygun ve güvenli gelmiyor. Ayrıca 2012'de çıkan yönetmeliğe göre depozito, ortak bir hesaba yatırılıyor ve ev sahibi bu parayı kullanamıyor. Ancak bu ne kadar uygulanıyor, pratikte bu işler nasıl yürüyor öğrenmek istiyorum. Depozitoyu kontrata yazıp ev sahibi hesabına gerekli açıklamalarla yatırmak güvenli midir bilmek istiyorum. Bir de emlakçı komisyonu elden istedi, bunu ne zaman ve ne şekilde vermeliyim, bunlar hakkında bilgilendirebilirseniz aşırı memnun olurum.
Para harcamıyorum
|
Bilindiği üzere Çin'den ülkemize Covid-19 tedavisi için 50 milyon aşı siparişi verilmiş durumda. Halk arasında aşının güvenilirliğiyle ilgili tartışmalar hala sürüyor. Uluslararası sağlı kuruluşlarınca henüz onay sürecinden geçmemiş ve aşının etkinliğiyle ilgili şeffaf veriler paylaşılmamışken, aşıyı üreten Sinova Biotech şirketinin geçmişte SARS ve kuş gribi aşılarının onay işlemleri için rüşvet verdiği gerçeği mahkeme kayıtlarınca ortaya çıkmış görünüyor. Konuyla ilgili yerli ve yabancı iki haber kaynağını aşağıya iliştiriyor, takdiri okuyanlara bırakıyorum.
China coronavirus vaccine race is muddied by history of bribes at Sinovac - The Washington Post
Laptop USB wifi anten kullanımı
|
Kadınlar, sevgilinizi dikkatli seçin
Kadınlar, varlığımızın toprakları, bu konuyu açmamın temel sebebi, artık zarar görmenizi yüreğimin kaldırmayışıdır. Artık erkeklerin iyi insan olmadığı zaman dışlanmalarını, iyi insanlar olmaya mecbur kalmalarını istiyorum. Ellerinde doğuştan gelen bir kudret olmadığını anlamalarını istiyorum. Bu yazacaklarım toplumun tümünü kapsamayıp, içinde yaşadığımız acı gerçekler bütününden ibarettir. Yazı biraz uzun, ancak kadınlar okumayı sever.
Bir erkek olarak son yıllarda gittikçe artan, müsaade edilen, adalet makamlarında ciddiye alınmayan bir konudur aslında canımı yakan, erkek terörü. Bir erkek olarak bunları yazmaktan utansam da, bu gerçeği göz ardı etmeyi kendimce bir suç olarak görüyorum.
Gerek insanlığın başlangıcından beri süregelen edinilmiş içgüdülerimiz olsun, gerek toplumsal normallerin evrilerek beynimize işlediği kurallar olsun; erkeğin güçlü, kadının zayıf, erkeğin koruyan, kadının korunan, erkeğin hükümdar, kadının kul olduğunu değişmez bir kural olarak insanlığa sunmuş durumdalar.
Ülkemizde ise bu durum, ataerkil toplum yapısı ve kadın-erkeğin buluşamazlığı ile daha da vahim bir şekilde ortaya çıkıyor. Kadınlar doğduğu günden itibaren evleneceği güne hazırlanıyorken, erkekler muktedirliğe, kadına sahipliğe alıştırılıyor. Bunun sonucunda hem bu bireylerde kadın-erkek ilişkisi konusunda gelişmemişlik meydana gelirken, erkekler evleneceği güne kadar kendini bekletme zorunluluğunu hissetmediğinden, bahsettiğim şekilde yetişmemiş, ya da ailesinden ve çevresinden gizli düşünceleri olan ya da farklı düşünen kadınlarla ilişki kurmaya çalışıyorlar. Sorunumuzun ana sebeplerinden birisi burada ortaya çıkmış oluyor.
İkinci bir başlık ise, sert ve güçlü erkek çekiciliği kavramı. Bu kavram bin yıllardır mevcut durumda, ancak ülkemizde son yıllarda çok tehlikeli bir kavram haline dönüştü. Bunun benim fikrimce ana kaynağı, televizyon dizileri ve filmler. Son yirmi senede şaşırtıcı derecede mafyavari, sert, psilkopat, vahşi, serseri görünümlü erkeklerin ana rolleri üstlendiği dizi ve filmlerin sayısı giderek artmaya başladı. Aynı zamanda bu yapımlar öyle büyük prodüksiyonlarla yapılmaya başlandı ki, toplumun büyük kesimi bu yapımların konularına ve kalitesine (senaryo, oyunculuk vs.) kapılıp, ekran başında bunları bekler oldular. Bu yapımları perçinleyen ikinci bir yapım tarzı da zengin kız fakir oğlan birlikteliği filmleri. Parası olan muktedir erkek ve kol kanat gerdiği zayıf ve pasif kadın rolü de iyice benimsenince, artık toplumun kadın-erkek ilişkisi dengeleri değişmeye başladı.
Kim eğitimsiz, kendini geliştirmemiş, kötü alışkanlıkları olan, iyi huyları olmayan bir erkekle birlikte olmak ister ki? İşte yukarıdaki iki paragraf buna kapı açmaya başladı. Bu bahsettiğim istenmeyen kalıptaki erkekler kendilerine ait oldukları zaman istenecekleri bir kavram bütünü bulmuş oldular. Tek başına ataerkil toplum yapısıyla ulaşamayacakları kadınlara, kendilerine yüklenen yeni çekicilik özellikleriyle birden toplumun istenen adamları olmaya başladılar.
Bundan sonrasını uzun uzun anlatmaya gerek duymuyorum, sonuca kadar vardık aslında, en kendini geliştirmiş, eğitimli, kültürlü kadınlar bile bu bahsettiğim erkek yapısına çok daha fazla ilgi duymaya başladı. Ama unutulan konu, bu erkeklerin taşıdığı kötülük potansiyelidir. Kadınların bu erkekleri 'adam etme' hastalığı da işin içine dahil olunca, kurtla kuzu yan yana gelmiş oldu.
Tüm bunların sonucunda ne mi meydana geliyor; sert ve güçlü erkeğin kadına şiddeti, onu aşağılaması, sahip olduğunu zannetmesi, ve sahip olduğunu zannettiği şeyi öldürme hakkını kendinde görmesi.
Son zamanlarda meydana gelen bu olaylara yorum olarak; 'o da öyle erkeği seçmeseymiş', 'başka erkek mi bulamamış, haketmiş' gibi anlamsız yorumlar görmeye başladım. Bu konu kadınların suçu değil, ancak hatası olabilir. Muhakkak bu yorumları yapan insanlar benimle benzer şeyleri düşünüyor ancak düşünce yapıları bozuk.
Kadınlar, lütfen sevgililerinizi iyi tanıyın. Onların kötü huylarını düzeltip onu iyi bir insan yapabileceğiniz fikrine fazla kapılmayın, kimse kimseyi değiştiremez, bir insan ancak kendi isterse değişebilir. Erkeklerin sertliğine, gücüne, mülküne değil, eğitimine, kültürüne, gelişmişliğine, iyiliğine sevgi duyun. Bu kötülüğü toplumuzdan tekrar uzaklaştırmanın tek yolu, sevgi göstermeyip cezalandırmaktır. Adalet kurumları, bu kötülük oraya gidene kadar yardımcı olmayacak, konu oraya geldiğinde ise iş işten çoktan geçmiş olacak. Daha iyi bir dünyada yaşamak dileğiyle...
Yap-işlet-devret, neden vergi?
|
|
CİMER neden var?
|
Meslek: Kimyager
Son Giriş: 3 gün önce
Son Mesaj Zamanı: 2 hafta
Mesaj Sayısı: 2.094
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 3.213
İkinci El Bölümü Mesajları: 109
Konularının görüntülenme sayısı: 397.445 (Bu ay: 2.202)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 4.202 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic