Oksijen gazetesindeki köşesinde 2008 yılından beri bu yönde sordukları sorulara gelen yanıtların değişimini anlatan KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, 'Toplumsal zihin haritalarında, ihtiyaçlar ve taleplerde, tutum ve davranışlarda, umutlarda, beklentilerde, korkularda yansımaları var' dedi.
'KONDA araştırmalarında genellikle dindarlık seviyesini ve hayat tarzını da soruyoruz. Bu iki sorunun cevaplarında bile son 10 yılda ülkenin yaşadığı sosyolojik değişimin hızını görüyoruz' diyen Ağırdır, hayat tarzıyla ilgili değişimi yazdı.
'Dini inancı olmayan biri / Dinin gereklerine pek inanmayan biri / İnançlı ama dinin gereklerini pek yerine getiremeyen biri / Dinin gereklerini yerine getirmeye çalışan dindar biri / Dinin tüm gereklerini tam yerine getiren dindar biri… Bu seçenekleri sırasıyla ateist / inançsız / inançlı / dindar / sofu'
Ağırdır, '2008’de kendini ‘ateist’ olarak tanımlayanlar yüzde 0,7 iken 2021’de yüzde 4… ‘İnançsızlar’ 2008’de yüzde 1.4 iken 2021’de yüzde 4.1 olmuş… ‘İnançlılar’ aynı zaman aralığında yüzde 30.3’ten yüzde 35.1’e yükselmiş. ‘Dindarlar’ yüzde 54.2’den yüzde 46.6’ya, ‘sofular’ da yüzde 12.4’ten yüzde 10.3’e gerilemiş' dedi. Ağırdır, yazısına şöyle devam etti:
Tüm araştırmalarımızda kullandığımız bir başka sorumuz ise şu:
“Kendinizi, hayat tarzı bakımından aşağıda sayacağım üç gruptan hangisinde sayarsınız?..” Seçenekler; modern / geleneksel muhafazakâr / dindar muhafazakâr…
Bu soruya verilen cevaplardan tespitimiz şu: Hayat tarzını ‘modern’ olarak tanımlayanlar 2012’de yüzde 27.3 iken bugün yüzde 37.2’ye yükselmiş. ‘Geleneksel muhafazakâr’lar 2012’de yüzde 45.9 iken bugün yüzde 41.6’ya, ‘dindar muhafazakâr’lar yüzde 26.8’den bugün yüzde 21.2’ye gerilemiş.
Doğal olarak bu sayılara yansıyan değişimin, toplumsal zihin haritalarında, ihtiyaçlar ve taleplerde, tutum ve davranışlarda, umutlarda, beklentilerde, korkularda yansımaları var. Elbette siyasi tercihlerde de bu değişimin izlerini görüyoruz. Bugünün siyasi tercihleri yalnızca partilerin, liderlerin söylemleriyle şekillenmiyor, tüm bu değişimlerin yansıması olarak değişiyor.'
Fas’ta 8 Eylül’de yapılan genel seçimlerde liberal Milli Bağımsızlar Birliği (RNI) en fazla sandalye sayısına ulaşırken, onu yine bir liberal parti olan Asalet ve Çağdaşlık Partisi (PAM) izledi. İktidarın büyük ortağı İslamcı çizgideki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (PJD) ise ağır bir yenilgiye uğradığı belirtiliyor.
Fas İçişleri Bakanı Abdulvafi Leftit düzenlediği basın toplantısında, parlamentoda görev yapacak 395 milletvekilinin belirlenmesi için dün yapılan seçimlerin sonuçlarını açıkladı. Yüzde 96’sı sayılan oylarda, 97 milletvekili çıkarmayı başaran RNI’nin seçimlerin galibi olduğunu söyleyen Leftit, Asalet ve Çağdaşlık Partisi’nin (PAM) 82, merkez sağ İstiklal Partisi’nin 78 sandalye kazandığını açıkladı.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sandalye sayısı 12
Bakan, geçtiğimiz iki hükümette de iktidarın ortağı olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (PJD) ise 12 sandalyede kaldığını ifade etti. Adalet ve Kalkınma Partisi geçen seçimlerde 125 sandalye kazanmıştı. Seçimleri kazanan iktidardaki koalisyon ortağı RNI Partisi'nin lideri milyarder iş insanı ve tarım bakanı Aziz Akhannuç. RNI geçen seçimlerde 37 sandalye kazanmış, hükümetin tarım, maliye, ticaret ve turizm politikalarına yön vermişti. PAM, 2008 yılında kraliyet danışmanı Fuad Ali El Himma tarafından kuruldu. İstiklal Partisi ise ülkedeki en eski siyasi parti.
Kral 6. Muhammed'in seçimi kazanan partinin liderine hükümeti kurma görevi vermesi bekleniyor. Seçimin kesin sonucu Perşembe günü açıklanacak.
İçişleri Bakanlığı seçime katılımın yüzde 50,35 düzeyinde olduğunu açıkladı. Bir önceki seçimlerde seçime katılım oranı olan yüzde 43'te kalmıştı.
"Usülsüzlük" iddiaları
Çarşamba akşamı İslamcı partiler seçimlerde "usülsüzlük" yapıldığı iddialarını gündeme getirdi. Ancak İçişleri Bakanlığı seçimlerin "normal koşullarda" yapıldığını duyurdu. Fas’ta 2011 yılında kabul edilen yeni Anayasa ile monarşinin birçok yetkisi parlamento ve hükümete devredilmişti. Ancak bazı alanlarda Kral 6. Muhammed'in etkisi sürüyor.
PARTİNİN AMBLEMİ
Sudan Başbakanı Abdullah Hamdok ve Sudan Halk Kurtuluş Hareketi (SPLM-N) lideri Abdülaziz el Hilu, Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da Sudan Anayasası'nda din işlerinin devlet işlerinden ayrılacağı ilkesini de içeren ortak bir anlaşma imzaladı.
Anlaşma, Etiyopya'nın başkentinde iki taraf arasında iki günlük kapalı görüşmelerin sonunda imzalandı. Anlaşmanın, Güney Sudan'ın Juba kentinde hükümet ve silahlı hareketlerin bir barış anlaşması imzalamasından birkaç gün sonra gelmesi dikkat çekti.
Ortak anlaşmada, ''Sudan'da tüm vatandaşların haklarını koruyan demokratik bir devlet kurma, dini devletten ayırma, inanç ve ibadet özgürlüğüne saygı, devletin resmi bir dininin olmaması ve herhangi bir vatandaşa karşı ayrımcılığa izin verilmemesi'' maddelerinin olduğu toplamda 6 maddeye yer verildi.
Nuba Dağları ve Mavi Nil'in statüsüyle ilgili olarak ise, kendi kendini korumayı içeren statükonun sürdürülmesi kararlaştırıldı.
Öte yandan taraflar, güvenlik düzenlemeleri üzerinde anlaşma sağlanana kadar barış süreci boyunca düşmanlıkların sonlandırılması üzerinde anlaştı.
|
|
|
15 ve daha yukarı yaştaki bir kişinin işsiz sayılabilmesi için: (1) Son 4 hafta içinde bir gün dahi ücretli ya da ücretsiz hiçbir işte çalışmamış olması, (2) Son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış olması, (3) 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olması gerekiyor.
Bu tanıma uymayanlar mesela işsiz olduğu halde son 4 haftada iş başvurusu yapmamış olanlar veya birisinin yanında bir gün ücretle bir iş yapmış olanlar ya da bir gün karın tokluğuna çalışıp da ücret almamış olanlar işsiz sayılmıyor.
Her ne kadar kamuoyunda büyük kuşkular yaratsa da TÜİK’in esas aldığı resmi işsizlik oranı hesaplaması esas alınan varsayımlar altında doğru olabilir. Buradaki mesele esas alınan varsayımların Türkiye hesaplaması için gerçekleri yansıtmamasıdır. Çünkü gelişmiş ülkelerde işsizler sürekli başvuru yaptığı halde bizde bir süre sonra umudunu kesenler iş başvurusunda bulunmuyor ve işsiz sayılmaktan çıkıyor. O nedenle Türkiye’deki işsizliği en doğru gösteren oran yukarıda değindiğimiz son 4 hafta içinde işi olmadığı ve işbaşı yapmaya hazır olduğu halde iş için başvurmayanların da dahil edildiği geniş işsizlik oranı olan yüzde 24,6’dır ve bu oran 2013 yılından beri sürekli artış eğilimindedir.
Mahfi Eğilmez'in blogundan aldım. https://www.mahfiegilmez.com/2020/07/gercek-issizlik-oran.html
Genel AYT Deneme Önerileri
|
AYT Fen Deneme Önerileri
|
95.5 TYT 51 AYT'ye hangi sıralama gelir
|
"...from Death Valley, I give you The Undertaker" |
Son Giriş: 3 ay önce
Son Mesaj Zamanı: 3 ay
Mesaj Sayısı: 255
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 1.038
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 9.838 (Bu ay: 97)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 887 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Eğitim ve Sınavlar