80-90'lı yılların klasik shoot'em up'larını bulmak artık neredeyse imkansız oldu. Başta MAME olmak üzere çeşitli emülatörlerle bu açlığımızı gidermeye çalışsak da, bu türe ait yeni ürünlerin artık çok az sayıda çıkıyor olması, çıkanların ise gereksiz detaylarla yorucu bir oyun deneyimi sunması maalesef açlığımızı daha da büyütmekten başka bir işe yaramıyor. Halbuki benim istediğim bir ateş, bir de alternatif ateş (bomba vs) tuşu ile dört yön tuşları, o kadar. Zekice hazırlanmış bölümleri ve bosslarıyla, frame atlamadan sunulan bir oyun deneyimi istiyorum sadece.

 

   İşte Wide Pixel Games, benim gibi açlık çeken oyunculara nefis bir oyun sunuyor: Twin Tiger Shark!

 

   Oyunun kontrolleri gayet basit, grafikleri ise 80-90'ların shoot'em up'ları kalitesinde. Farklı zorluk seviyeleriyle desteklenen altı ana bölüm ve çok sayıda alt bölümlerden oluşan oyundaki boss'lar ve düşman çeşitliliği oldukça doyurucu düzeyde. Ama hepsinden önemlisi, Twin Tiger Shark, kusursuz bir old school shoot'em up deneyimi yaşatıyor ve sektördeki önemli boşluklardan birini kapatıyor.

 

   Ücretsiz olan oyun, "Gönlünüzden ne koparsa" mantığıyla çalışan bir de bağış seçeneği sunuyor. Bu harika oyuna 1$ dahi olsun verebilir ve yapımcılarına destek olabilirsiniz.

 

   Donanımhaber forumlarından tanıdığımız  Cihan Özgür'ün yeni oyunu Impossible Run Micro Monster, 20 Temmuz'dan beri Google Play'de yerini almış durumda.

 

   Kişisel tercih olarak, mobil oyunların mümkün olduğu kadar basit kontrollere sahip, öğrenme periyodu uzun olmayan oyunlar olmasını istiyorum. En son Broken Sword 2'yi Android'de oynamayı denemiş ve bu önyargımı yıkmak istemiştim ancak maalesef oyundan bilgisayar başındaki tadı alamamıştım; dolayısıyla bu tür oyunların mobil platformlara uygun olmadığını düşünenlerdenim. (Aynı durum 3DS, Vita vs için de geçerli)

 

    O nedenle KISS (Keep It Simple Stupid) prensibini taşıyan bu yeni Android oyunu daha ilk baştan kalbimi kazandı, zira kontrol anlamında yaptığımız tek şey ekrana dokunmak, o kadar. Kafayı fazla yormadan, oyunu indirir indirmez oynamaya başlayacağınız türden bir oyun bu. Kendi adıma kocaman bir artı puan.

 

   Oyunun daha açılır açılmaz göze çarpan bir diğer artısı ise grafikleri oldu. Konsepti gereği çok daha basit grafiklerle aynı iş kotarılabilecekken, üzerinde emek sarf edilmiş, gayet başarılı ve akıcı 3D grafiklere sahip oyunumuz bu noktada da takdiri hak ediyor. Az sayıdaki ses efektleri de gayet yeterli ve kaliteli.

 

   Oyunda düz bir yol boyunca sağlı sollu çapraz yönlere kaçarak, aynı şekilde karşı yönden çapraz yönlerde gelen canavarlara yakalanmamaya çalışıyoruz. Ekrana dokunarak sağ-sol yön değişikliği yapabiliyoruz. Kontroller sekmiyor ve "ama basmıştım ben" çamuruna yatmanıza izin vermiyor. Canavarlar sizi yere yatırıp yemeye başladıysa, bu tamamen kendi beceriksizliğimiz. Yolda rastgele çıkan silahlar da oyuna ayrıca eğlence katıyor.

 

   Ücretsiz olan oyunda, oyun içi reklamlara yer verilmiş, ancak bu reklamlar da abartılmayarak, kabul edilebilir bir seviyede tutulmuş.

 

   Yerli bir yapım olmasının yanında, yüksek kalitesiyle de hemen indirilmesini ve denenmesini tavsiye edeceğim bir oyun oldu Impossible Run Micro Monster. Cihan Özgür'ün yeni projelerini de takip etmekte fayda var.

   Mobil platformlar için oyun üreten OhNoo Games'in, öncekilere hiç benzemeyen projesi Tormentum'un ufak bir demosu yayınlandı.

 

   Steam Yeşil Işık'ı kapmış olan oyunun Indiegogo'da 9000$'a ulaşmaya çalışan bağış kampanyası da ayrıca devam ediyor. 6000$'ı geçmiş olan kampanyanın bitmesine iki hafta kaldı.

 

   Tormentum Dark Sorrow, karanlık bir oyun; iskeletler, kara kargalar, cesetler, zindanlar... bir korku oyununda olması muhtemel ne varsa daha ilk üç ekranda karşımıza çıkıveriyor. Grafikler çok detaylı ve H.R Giger görseydi muhtemelen onu bile heyecanladıracak kadar kaliteli. OhNoo Games, Giger'in mirasını çok başarılı bir şekilde yaşatmış.

 

   Oynanışta da değişik bir yöntem denemişler. Karakterimiz her ekranda belirli bir noktada sabit duruyor, biz sadece faremizle ekrandaki objelerle etkileşiyoruz. Biriyle konuşmak için, ya da bir nesneyi almak/kullanmak için yanlarına gitmemize gerek yok. Bunun dışında içine ıvır zıvırları attığımız bir çantamız, ve bir de not defterimiz var. Ekranın tamamı muhteşem detaylı grafiklere bırakılarak bence çok doğru bir iş yapılmış. Gerisi de zaten zekamıza ve dikkatimize kalıyor.

 

   Oyunun demosu sadece 48 MB ve kurulum gerektirmiyor. Eğer korku oyunlarını ve adventure türünü seviyorsanız, hele bir de H.R Giger deyince sizin için akan sular duruyorsa, demoyu indirip oynayarak Cumartesi öğleden sonranıza bir güzellik yapabilirsiniz.

 

Steam Greenlight: http://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=262150511

Indiegogo: https://www.indiegogo.com/projects/tormentum-dark-sorrow

Demo: https://www.dropbox.com/s/k2t3gobibpwole3/Tormentum_demo_win_ENG.zip

   Küçükken az üflemedik o kartuşlara. Oyun açılmadı üfledik, açıldı ama yamuk yumuk göründü üfledik, kusursuz açıldı ama alışkanlıktan çıkarıp yine üfledik (Tamam bu sonuncusu bana has olabilir). Ama seneler sonra koca adam olup da bir video izleyip onca üflemenin haybeye olduğunu öğrenmek çok koydu be abiler.

 

   Videoda izleyebileceğiniz üzere, bu kartuşa üfleme mevzusu diğer birçok konuda olduğu gibi akıllı bıdık beynimizin bize oynadığı bir oyundan ibaretmiş. Biz var gücümüzle o kartuşlara üflerken, beynimiz bize türlü oyunlar oynuyor, yukarıda şeytani kahkahalar atıyormuş "şapşala bak" diye.

 

   Video İngilizce, ama mevzu özetle şu;

   - Beynimiz tekrar eden olguları kaydetmekte çok başarılı. Üfle tak, çalışmadı, bir daha üfle tak, çalıştı mı? Çalıştı. Bundan sonra bir oyun çalışmazsa aynı tekrarları uygulayabilirsin. Bana güven, beyninim ben senin.

   - Beynimiz bir şeye inanmak isterse inanır. Bir olguyu doğrular gibi görünen tek bir duruma inanıp aynı olguyu yanlışlayan onlarca geçerli durum göz ardı edilebilir. Kartuşa üflemenin saçma olduğunu gösteren onlarca bilimsel çalışma vardır, ama yirmi ikinci üflememizde oyun çalıştıysa, kartuşa üflemenin doğru olduğuna inanırız.

   - Beynimiz A olayı B olayından önce gerçekleştiği bir durumda A olayının B olayı sayesinde olduğunu zannetmek gibi aptalca bir çıkarımda bulunabilir. Oyun aslında çalıştı ama üflediğin için çalıştı zannediyorsun.

   - Ve de en önemlisi, bir topluluk içinde genel kabul görmüş ve güçlü bir şekilde inanılan bir olgunun varlığını sorgulamıyoruz ve o şeyi kendi doğrumuz olarak da kabul ediyoruz. Kartuşa üflüyoruz, çünkü herkes üflüyor.

 

   Şimdi müsadenizle gidip birkaç NES kartuşu üflemek istiyorum. Yok akıllanmadığımdan değil, bu yazıyı yazmak için videoyu defalarca izledikten sonra çok canım çektiği için.

 

   İrlandalı oyun stüdyosu Pewter Games Studios'un fantezi-komedi temalı oyunu The Little Acre'ın Steam Greenlight kampanyası başladı. Küçük Lily ve garip bir dünyaya ışınlanan babası Aidan'ın şirin ve komik hikayesini anlatan oyunumuz izometrik bir point&click adventure oynanışına sahip. Tüm grafikler elle çizilmiş ve tüm ara sahneler harik 2D animasyonlardan oluşuyor. Bu tatlı oyunu oynayabilmek için yapmamız gereken tek şey ise oyunun Steam Greenlight sayfasına gidip "Bu oyun çıkarsa kesin alırım" diye parmak basmak.

 

   The Little Acre'ın kendine özgü grafik stili, harika seslendirmeleri ve yine kendine özgü izometrik oynanışı oyunu benzerlerinden ayırıyor. Komik ve şirin teması ise, oyunu ailenin tüm bireyleri için (evet dayınız için bile) oynanabilir kılıyor.

 

   The Little Acre Windows, Mac ve Linux için 2014'ün son çeyreğinde çıkacak.

 

Steam Sayfası:https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=267868537</a> </div><br/><iframe width="540" height="360" src="//www.youtube.com/embed/xkMseXfOHDQ?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>[/html]

   Gamejolt'tan Ezepov, Duke Nukem 2.5 ismini verdiği projesinin ilk üç bölümünü oynanabilir olarak yayınladı. Orijinal Duke Nukem'in fazlasıyla pikselize olmuş bir sürümü olan oyun sadece 12MB olmasına rağmen, orijinalinin ruhunu yakalamayı fazlasıyla başarmış.

 

   Piksel piksel texture'ları ve bloklardan oluşan düşmanları takdir etmemek elde değil.

 

   Oyun tabii ki ücretsiz.

 

İndirmek için: http://gamejolt.com/games/shooter/duke-nukem-2-5/28317/

   Eğer Hero seviyesinde ön sipariş verirseniz (24,99$), oyun piyasaya çıkmadan beta sürüme sahip olabilirsiniz.

 

   Belirtmeden bitirmeyeyim, Shadowgate hem Steam'de yeşil ışık yaktı, hem de Kickstarter'da hedefine ulaştı.

 

   Oynayanlar bilir, Cave Story çok basit kontrol mekanizması ve retro grafikleriyle her platform sever için vazgeçilmez bir oyundur. İçine serpiştirilmiş RPG baharatları da oyuna ayrı bir tat verir.

 

   İşte A.N.N.E de (ergen ses tonuyla O.N.N.Ö) Cave Story'de doğru olan böyle ne kadar özellik varsa alıp, içine bir de MegaManvari mekanikler ekleyen bir platform oyunu. Hatta E3'teki Nintendo trailer'ından gördüğüm kadarıyla oyuna shoot'em up tozu bile serpilmiş ki, eğer doğruysa yeme de yanında yat.

 

   Oyun şimdilik WiiU ve Windows için duyuruldu ama diğer platformlara da gecikmeden gelecektır. (Steam'de yeşil ışığı yaktı bile mesela)

 

   Ön sipariş için: http://www.gamesbymo.com/p/games.html