CES 2016’da Aston Martin ve Letv’nin ortak çalışması ile oluşturulan Rapid S’in gelişmiş bilgi-eğlence sistemine sahip modelini görmüştük. Faraday Future ile daha da güçlenen ortaklık 2018 yılında tamamen elektrikli bir otomobilin ortaya çıkmasını sağlayacak. Aston Martin’in 4 kapılı modeli RapidS’in elektrikli hali olacağı belirtilen RapidE’nin, Tesla’ya iyi bir rakip olacağı ifade ediliyor.

 

Faraday Future, CES 2016’da sergilediği 1000 beygirlik güce sahip elektrikli konsept otomobili FFZERO1 ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Firmanın, RapidE projesinde yer alması, hem yatırımcılar hem de Aston Martin sevdalıları için başarılı bir elektrikli otomobilin ortaya çıkacağı inancını pekiştirdi.

 

Elon Musk’un Tesla ile elde ettiği başarı sonrası otomotiv devleri tam elektrikli otomobiller üretmeleri gerektiği konusunda, işin açıkçası, ciddi bir uyanış yaşadılar. BMW teknoloji harikası süper hibrit otomobili i8 ve tam elektrikli hatchback’i i3 ile bu alanda yeterli olgunlaşmanın yaşanması ile neler yapabileceğini gözler önüne serdi. Volkswagen Group, çatısı altında ki tüm markalar için elektrikli otomobil yatırımlarını artırırken, Nissan, lityum-iyon batarya üretimi için İngiltere’de fabrika yatırımlarını dile getirmişti. Mart ayında duyurulması beklenen ve 2017’de satışa sunulacağı tahmin edilen Tesla Model 3 ile elektrikli otomobillerin daha da yaygınlaşacağına inanılıyor.

 

Kendi otomobilini üretme çabası içinde olan ülkemizin bu yükselişi görmezden gelmeyerek çabalarını elektrikli otomobil üretimi üzerinde yoğunlaştırmasının daha doğru olacağı söylenebilir. Üniversitelerde bu alanda araştırma yapılmasını teşvik edici uygulamalar artırılırsa ve yerli teknoloji şirketlerinin doğru teşvikler ile bu alana odaklanması sağlanırsa daha iyi sonuçlar elde edilebilir.

 

 

 

 

 

 

 

Artırılmış sanal gerçeklik ile daha keyifli hale getirilen mini drone’lar New York’da düzenlenen oyuncak fuarında üzerine büyük ilgi çekmeyi başardı.  Profesyonel kullanım için olmayan daha küçük drone’lar hatalı kullanıldıklarında en ufak boyutluları bile insanlara ciddi zararlar verebiliyor.  Bu nedenle yetişkin oyuncağı olarak nitelendirilen bu drone’lar artık çocuklarınızın daha fazla keyif ve güvenle oynayabileceği bir yapıya kavuşturuldu. O kadar keyifli ki sıra ancak sizden sonra onlara gelebilir.

 

 

 

 

Sağlam malzemeden yapılan ve pervaneleri güvenlik çemberi içerisinde bulunan bu drone oturma odalarını savaş alanlarına çevirmeyi amaçlıyor. Spin Master tarafından piyasaya sürülen Air Hot Connect, tablet üzerinden kumanda ediliyor ve tablet kamerasını kullanarak özel esnek yapılı paspası üzerinde artırılmış gerçeklik ile bir şehir oluşturuyor.  Paspas üzerinde beliren uzaylıları sanal silahlarınızla vurabilmenizin yanında, farklı noktalar arasında uçuş yapmanızda gelen görevler arasında yer alıyor.

 

 

 

REV Air, tablet üzerinden kontrol edilebilen bir drone ve bir yarış arabası ile bütün olarak sunuluyor.  siz arabayı kontrol ederken otomatik olarak sizden kaçan veya sizi takip eden bir drone ile beraber çalışıyor. Kumandalı araba üzerinde yer alan sanal silah ile aynı hizaya gelen drone’u vurduğunuzda drone titreşerek darbe almış izlenimi uyandırıyor. Tek başınıza oynayabileceğiniz bu bütünleşik sette bir arkadaşınıza drone’un kontrolü vererek onu da kovalayabiliyorsunuz.

 

 

 

 

İsmi kulaklarda sevimli bir tını oluşturan bu drone birkaç dikkat çekici özelliğe sahip. Ürün içeriğinde bulunan verici drone’un olduğu yerde sabit kalmasına yardımcı olarak dengeleyici işlemi görüyor. Eğer vericiyi cebinize koyar ve yolunuza devam ederseniz de drone sizi otomatik olarak takip etmeye başlıyor. Drone’u kullanmak için gerekli uygulamayı tablet veya telefonunuza yüklediğinizde ise Gitar Hero benzeri bir deneyim yaşamanız sağlanıyor. Kırmızı, yeşil, mavi ve sarı tuşlar ekran üzerinde beliriyor. Gelen parça ile beraber doğru renklere bastığınızda drone üzerinde ki ledler de aynı renge bürüyor. Müzikle uyumlu bir şekilde dans hareketleri sergileyen drone aynı zamanda yükselmeye başlıyor. Hatalı basmalarda ise drone yere konana kadar alçalıyor. 

 

 

 

 

Skyrocket firmasının üretimi olan Sky Viper Hover Racer, bir metreden daha yükseklere çıkmıyor. Bu durumun ise eğlenceden geri kalınmasına neden olmadığı belirtiliyor. Ürün içeriğinde yer alan 4 vericiyi istediğiniz yerlere koyarak kendi pistinizi oluşturabiliyorsunuz.  Vericileri ve dron’u akıllı telefonunuza bir uygulama üzerinden ekleyerek zamana karşı yarışa başlıyorsunuz. 7 tekil kullanıcıya kadar oyuncular tanımlanabiliyor ve tek bir drone üzerinden sırayla yarışabiliyorsunuz. Eğer Hover Racer’a sahip bir arkadaşınız varsa sıra it dalaşına geliyor. Drone üzerinde yer alan dahili kızıl ötesi işaretleyici ile arkadaşınızın drone’unu vurmayı başarırsanız, hedefinizin düşmesini keyifle izliyorsunuz.

 

Otonom sürüş, artırılmış gerçeklik, elektrikli motorlar günümüzde otomobil üreticilerinin büyük yatırımlarını gerçekleştirdiği ve gelecek nesil otomobiller için kullanımı kaçınılmaz teknolojiler.  “Head-Up Display” teknolojisi ise birçok üreticinin artırılmış gerçekliği otomobillerine yansıtmak için en iyi yol olarak gördüğü teknoloji olarak nitelendiriliyor.

 

BMW, gösterge tablosundaki bilgileri ön cama yansıtan sistem “Head-Up-Display” ile ilgili yayınladığı video ile daha detaylı bilgiler vermeyi uygun gördü.

 

Videoda, BMW kanadında bu teknolojinin başındaki isim Dr. Rolf Gengenbach hem teknolojiye ilişkin detayları hem de kullanıcı deneyimi açısından bu teknolojiye otomobil içinde sahip olmanın faydalarını anlatıyor.

 

BMW Müşteri Deneyimi Bölümü Başkanı Marcus Behrendt ’de videoda BMW bir otomobilde bu teknolojiye sahip olmanın faydalarına vurgu yapıyor. Firmanın geleceğe yönelik Head-Up-Display tabanlı hedeflerinden bahsederken ilerleyen zamanlarda BMW’nin tüm otomobillerinin bu teknolojiye sahip olacağını görüyoruz. 

 

Azalan silindir sayıları ve yakıt tüketim değerleri, artan tork ve beygir gücü, güvenlik teknolojilerinde ki gelişmeler ve bunların modellere hızlı adaptasyonu baş döndürücü bir hızla gerçekleşiyor. Otomobil endüstrisi birçok kişinin öngördüğünden daha hızlı gelişirken, firmalar da müşterilerinin sürüş deneyimini daha üst boyutlara çıkarmak ve rekabet avantajını en üst seviyede tutmak için teknolojinin sınırlarını daha şiddetli zorluyor.  

 

 

 

Alman üretici geçen sene 5.456 adet i8 satışı gerçekleştirerek, hibrit süper otomobil satışlarında bir rekora imza attı ve tüm rakiplerinin önüne geçti. Turbo şarjlı 3 silindirli benzinli motora ek olarak 2 adet elektrikli motora sahip i8 toplamda 357 beygir güç sunuyor ve 0-100 km/s hıza 4.4 saniyede ulaşıyor. Elektrik motoru ile 30 km ortalama menzil sunan ve 120 km/s son hıza ulaşan süper otomobil, 7.1 kWh kapasiteli lityum-iyon bataryaya sahip. 

 

 

 

BMW’in Almanya Leipzig’deki fabrikasında haziran ayında üretimine başlanacak bu özel seri için son siparişler 2016 yılının sonuna kadar alınacak. 2017 yılında ise farklı bir özel serinin duyurulacağı belirtiliyor. 

 

 

 

Ülkemizde 5 farklı donanım seçeneği ile satışı bulunan i8 için başlangıç fiyatı 190 bin 570 avro. Özel seri için yurt dışı satış fiyatının Geneva Auto Show’da dile getirilmesi bekleniyor. 

 

 

 

 

 

 

 

Yeni 760i xDrive, BMW’nin sahip olduğu en gelişmiş motorlarından birine sahip. V12 motor 590 beygir güç üretirken 760i xDrive’ı 0’dan 100 km hıza 3.9 saniyede ulaştırıyor. Spor otomobillerde görmeye alışık olduğumuz bu rakamlara, bu büyüklükte süper lüks bir sedanda ulaşmak, BMW için gövde gösterisi niteliğinde. 

 

 

 

Firma 2015’de tanıttığı ve 2016 yılında satışa sunduğu 6.nesil 7 Serisi ile daha spor bir görünüm elde etmişti. Alman üretici 760i’de görünümün yanında araç sahiplerinin 590 beygirlik gücü daha iyi hissetmeleri için de spor egzoz kullanımını tercih etmiş.  

 

 

 

İç mekanda yer alan V12 arması ile beraber en kaliteli malzeme kullanımının yanında en yüksek teknolojide sunuluyor. Bu seride yer alan en dikkat çekici teknolojiler arasında “Uzaktan Kumandalı Park işlevi” ve sanal 3D görünüm, sanal üstten görünüm ve panoramik görünüm sunması gösteriliyor.  

 

Aracın yurt dışı satış fiyatı ile ilgili bir bilgi henüz paylaşılmadı.

 

 

 

SEAT, uzun zamandır SUV segmentinde bir otomobile sahip olmadığı için eleştiriliyordu. İspanyol üretici git gide popülerleşen bu alanda nihayet ilk modelini duyurdu. Ateca ismini verdiği SUV’un eylül ayında satışına başlanacak ve yurt dışı satış fiyatının 26 bin dolar olacağı belirtiliyor.

 

Düzenlenen özel bir etkinlik ile tanıtılan Ateca, SEAT’ın bu sene içerisinde çıkartacağı 3 yeni SUV modelinin ilki. Firmanın patron koltuğundaki ismi Luca De Meo, bu sene piyasaya sürecekleri yeni modeller ile markanın ileri doğru güçlü bir adım atmasını sağlayacaklarını ve sürdürülebilir bir karlılık elde edeceklerini belirtiyor.

 

 

 

Ateca, 4.36 cm uzunluğu ile Renault Kadjar’dan 10 cm daha kısa.  SUV, Leon modelinden türetilmiş olarak değerlendirilen ön ızgara ve farları ile geleneksel ön tasarım çizgilerine sahip. 

 

Volkswagen’in MQB platformunda yükselen Ateca için, SEAT tasarımın müdürü Alejandro Mesonero, geleneksel tasarım çizgileri ile Ateca’yı Leon’un abisi olarak değerlendirdiklerini ve önümüzdeki 18 aylık dönemde büyük değişimler ile dikkatleri çekmeyi başaracaklarını söyledi.

 

 

 

Ateca, Volkswagen Tiguan ile aynı platforma sahip olsa da 6 cm daha kısa. Bu fark ise arka çıkıntının daha kısa olmasından kaynaklanıyor. Buna rağmen Tiguan 470 lt. bagaj hacmine sahipken Ateca önden çekişli modellerinde 510 lt. ve 4x4 modellerinde ise artan mekanik parçaların bagaj alanından kesinti yapması nedeniyle 485lt. bagaj hacmi sunuyor. 

 

 

 

İç kısmına bakıldığında ise Seat Leon sahipleri için tanıdık çizgiler yer alıyor. Ön konsolun üst kısmına konumlu 5.5” ekran, donanım seçeneklerine bağlı olarak 6.5” ve 8” opsiyonlara sahip. Seçenekler arasında, Android Auto ve Apple CarPlay ile birlikte MirrorLink akıllı telefon bağlantısını bir arada sunan SEAT FullLink ve uygun telefonlar için kablosuz şarj da yer alıyor. 

 

Motor seçeneklerinde giriş seviyesi için, ortalama 5,3 litre yakıt tüketim değerine sahip 116 beygir güç sunan 3 silindirli 1.0 TSI yer sunuluyor. Bu model muhtemelen sadece önden çekiş seçeneği ile sunulacak. Volkswagen’in Tiguan için değerlendirdiği ve tercih etmediği bir seçenek olan 1.0 TSI motorun Seat Ateca için seçilmiş olması ise ilgi çekici olarak nitelendiriliyor.

 

İkinci benzinli motor seçeneği ise ortalama 6,4 litre yakıt tüketimi sunan 150 beygirlik 4 silindirli 1.4 TSI.

 

Dizel motor seçenekleri ise ortalama 4,3 litre yakıt tüketen 116 beygirlik 1.6 TDI ve 5,0 litre ortalama yakıt tüketim değeri sunan 190 beygirlik 2.0 TDI. 

 

 

 

Ateca birçok güvenlik donanımına sahip. SUV, Trafikte Sürüş Asistanı (Traffic Jam Assists)  ile yoğun dur-kalk trafikte otonom olarak ilerleyebiliyor. Acil Durum Asistanı (Emergency Assists) ile de sürücüsünün tepkilerini takip ederek, sürüşe uzun süre tepkisiz kalınan durumlarda önce sesli ve görsel uyarılarda bulunuyor ve tepkisizlik devam ederse aracı bulunduğu şerit üzerinde otomatik olarak durduruyor. Yaya Algılama Asistanı (Pedestrian Detection), Şerit Takip Asistanı (Lane Asisst), Adaptif Hız Sabitleyici (ACC) ve Kör Nokta Uyarı Sistemi (Blind Spor Detection) güvenlik paketleri arasında yer alan diğer teknolojiler.

 

 

 

Çek Cumhuriyeti Mlada Boleslav'da gelecek nesil Skoda Yeti ile aynı fabrikada üretilecek Ateca, SEAT SUV üçlemesinin ilki olma özelliğine sahip. Beklenen diğer SUV modeli Nissan Juke ve Renault Captur'a rakip olacak ve muhtemelen İbiza tasarım çizgilerini üzerinde taşıyacak ikinci bir SUV. Üçüncü SUV’un ise geçen sene Geneva Motor Show'da  gösterilen 20V20 konseptinden türeyecek,  markanın amiral gemisi niteliğinde yedi koltuklu bir model olması bekleniyor.

 

 

California Motorlu Araçlar Dairesi’nin sürücüsüz otomobillerin her zaman şoför müdahalesine açık olacak şekilde gerekli donanımlara sahip olması (direksiyon, gaz ve fren), ve otomobilin yol alabilmesi için şoför koltuğunda birinin bulunması gerekliliği yönünde ki kararı Google için üzücü bir kısıtlama olarak gündeme gelmişti. 

 

Google, direksiyon ve pedalları kaldırmanın altında yatan asıl nedeni, bilgisayarın kararlarına müdahale edecek kişilerin kazaya sebep verebilecek davranışlar göstermesi olarak belirtiyor.

 

Teknoloji devi, California’dan çıkan kararın ardından, ABD Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği Kurumu’na (NHTSA) mevcut düzenlemelerde söz konusu otonom otomobiller olduğunda hangi maddeler için istisna yapılabileceğinin netleştirilmesi için başvuru yapmıştı.  

 

 

 

 

Örneğin, Federal Motorlu Araçlar Güvenlik Standartları (FMVSS) kuralları gereğince frenler, ayak pedalları ile “aktive” edilmek zorunda. Google’ın sürücüsüz otomobilinde ise pedal olmaksızın frenler elektrik ile kontrol ediliyor ve fren pedalı bulunmuyor. Sinyal kolu zorunluluğu da Google için cevaplanması gereken sorulardan biriydi çünkü sürücüsüz otomobilinde bulunmuyor.  Denge kontrol yazılımının direksiyon hareketlerinden elde ettiği verileri değerlendirmesi zorunluluğu, Google’ın direksiyonu bulunmayan otomobili için nasıl değerlendirilmeli? Google, otonom otomobiller için  bu ve benzer düzenlemelere NHTSA tarafından nasıl istisnalar gösterilecek bunları bilmek istemişti.

 

NHTSA, olumlu bir tavır sergileyerek konu ile ilgili görüşlerini bildiren yazılı cevabını Google’a gönderdi. Sürücüsüz otomobil yazılımını “şoför” olarak değerlendirdiklerini ve otonom otomobillerin şoför müdahalesine gerek olmaksızın tam otonom şekilde yapılandırılabileceğini belirtti.

 

NHTSA, Google’a gönderdiği yazıda insanlar tarafından hızlanma, kontrol, fren, sinyal lambaları gibi konularda araç sürüş sistemine müdahale edilmesinin güvenlik sorunları oluşturabileceği yaklaşımını doğru bulduklarını belirtti. 

 

Daha doğru düzenlemeler yapılması ve kesin kararlara varılması için Google’ın daha fazla veri sağlaması gerektiğini belirten kurum, firmanın sürücüsüz otomobil çalışmalarının şu anki hali devam etmesi yönünde cesaret artırıcı bir tutum sergilemiş oldu. Google’ın dikkat etmesi gereli hususları netleştiren kurum, California eyaletinin peşin tavrını ülke geneli için yönlendirici bulmamış görünüyor. 

 

 

 

Güneş enerjisinden elektrik üretmek aşina olduğumuz bir kavram. Solar elektrik fabrikalarının sayısı dünya genelinde artarken büyük teknoloji devlerinin de solar enerji panelleri üretimi konusunda büyük yatırımlarına şahit oluyoruz. 

 

Fransız yol yapım şirketi Colas ise yol için tasarlanmış özel güneş panelleri sayesinde kurulum alanlarından tasarruf edilmesini sağlayarak bu konuda önemli bir başarıya imza attı. 

  

Firma Wattway ismini verdiği solar yol teknolojisinin yaklaşık 20 metre² alana kurulumu ile elde edilecek elektrik enerjisinin ortalama bir evin günlük ihtiyacını karşılayacağını iddia ediyor.

 

 

 

5 yıllık Ar&Ge çalışmasının sonucunda ortaya çıktığı belirtilen WattWay’in avantajları arasında yollara döşenmesi için mevcut yolların sökülerek yeniden özel yolların inşa edilmesinin gerekmemesi olduğuna vurgu yapıyor.

 

Yüksek mühendislik çabaları gerektirmeden mevcut yol yüzeylerine uygulanabildiği belirtilen teknolojinin, fiyat bilgisi henüz paylaşılmadı. Colar'ın, Fransız hükümeti ile beraber yürüttüğü saha testlerinin devam ettiği belirtilirken Wattway’in içinde bulunduğumuz yılın ilerleyen aylarında satışa sunulacağı tahmin ediliyor.

 

 

 

2015 Eylül ayında düzenlenen Frankfurt Motor Show kapsamında gösterilen Mission E için piyasaya çıkış tarihi 2020 olarak belirtilmişti. 

 

2020’de satışa başlanılacağı düşünülen ve konsept olarak tanıtılan Mission E şimdilik 600 beygir güç, 15 dakikalık hızlı şarj sonrası 400 km, tam şarj ile 500 km menzil ve 0-100 km hızlanmada 3.5 saniye vaat ediyor.

 

 

 

Porsche, Mission E için Stuttgart-Zuffenhausen'deki üretim tesislerini geliştirmek üzere ilk olarak 780 milyon dolarlık yatırım yapacağını belirtmişti. Daha sonra ise bu rakamı 1.1 milyar dolara çıkarttı. 

 

En son gelen haberler ise firmanın bu konuda ki kararlılığını gözler önüne seriyor. Firma proje yöneticilerini belirlemeye başladı.

 

 Mission E öncelikle piyasa isminden farklı olarak firma içi üretim sürecinde J1 kod ismini aldı. Projenin sorumluluğu ise 6 silindirli düz motorunu terk ederek turbolu 4 silindirli düz motora geçen ve isminin başına 718'i alan Boxster/Cayman’ın da başkan yardımcısı konumundaki Dr. Stefan Weckbach’i getirildi. Porsche’nin Mission E’yi hayata geçirip geçiremeyeceği konusundaki şüpheler de azalmaya başladı.

 

 

 

Porsche, Mission E ile sadece tasarım olarak Tesla’nın önüne geçmenin yeterli olmayacağını biliyor. Artık en geç 2020 yılında piyasaya çıkacağına kesin olarak bakılan model günümüz Tesla modellerinden teorik olarak daha fazla menzil ve daha hızlı şarj imkanı sunuyor. Takvimler 2020’yi gösterdiğinde Tesla’nın yeni teknolojileri ve modelleriyle kıyaslandığında hala bu alanlarda üstünlüğünü koruyup korumadığını ise hep beraber göreceğiz.

 

 

 

Tesla 85kWh kapasiteli bataryaya sahip P85 serisini resmi olarak artık üretmeyeceğini açıkladı. Firma şuan için sadece arkadan itişli 70, 4 çekişli 70D, 4 çekişli 90D ve performans odaklı modeli P90D’yi ürün gamında tutuyor.

 

Tesla yaptığı açıklamada yeni tanıtılan 90kWh kapasiteli bataryaya sahip en uzun menzilli modelin büyük ilgi gördüğünü ve müşteriler tarafından taleplerin yoğunlaştığını belirtti. 85 serisine ilgi azaldığı için devam ettirmeme kararı alındığını sözlerine ekledi.

 

Firmanın gerek Model S için gerekse de Model X için müşterilerine sunduğu tercihler 70, 70D, 90D ve P90D olarak yer alıyor.

 

Bu yöntem Tesla için üretim sürecini de daha basit hale getiriyor. Firma istediği zaman batarya paket seçeneklerinden uygun gördüğünü sonlandırarak para ve zamandan tasarruf etmiş oluyor. Bu kararın ayrıca bu yılın ilerleyen zamanlarında gelmesi beklenen Model 3’için üretim tesislerinde doğan yer ihtiyacının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

 

Azalan motor seçenekleri ile 70kWh kapasiteli bataryaya sahip model de artık 8 farklı seçeneğin en alttaki donanımı olmaktan da kurtuluyor. Bu durumun üretim düzenlemesinin bir yansıması olmasının yanında satış kısmında da fayda sağlayacağını söyleyebiliriz.

 

 

 

Tesla Model S ve Model X için seçenekler ve özellikler şöyle;

 

Model S 70 : 370 km menzil, 0-60 mil (0-96km/s) 5.5 saniye, maksimum hız 225 km/s

 

Model S 70D : 386 km menzil, 0-60 mil 5.2 saniye, maksimum hız 225 km/s

 

Model S 90D : 464 km menzil, 0-60 mil 4.2 saniye, maksimum hız 250 km/s

 

Model S P90D : 434 km menzil, 0-60 mil 3.1 saniye, , 0-60 mil Ludicrous mod 2.8 saniye maksimum hız 250 km/s

 

Model X 70D : 354 km menzil, 0-60 mil (0-96km/s) 6 saniye, maksimum hız 225 km/s

 

Model X 90D : 413 km menzil, 0-60 mil 4 saniye, maksimum hız 250 km/s

 

Model X P90D : 402km menzil, 0-60 mil 3.8 saniye, , 0-60 mil Ludicrous mod 3.2 saniye maksimum hız 250 km/s