Merhabalar arkadaşlar. Umarım çok güzel bir Cumartesi günü geçiriyorsunuzdur. Forumlarda psikoloji ile alakalı bir bölüm bulamadığım için buraya yazmayı uygun buldum. Ben 20 yaşında bir erkeğim ve sizlerle bazı problemlerimi paylaşmak istiyorum. Çocukluğumdan beri hep sorumluluklarına takıntılı, pimpirikli ve detaycı biriydim. Bu durum yıllar geçtikçe arttı ve bununla beraber de giderek içime kapandım. Çok fazla sık görüştüğüm arkadaşım yok. Olanlarla da aslında gayet dışa dönük ve açık sözlü bir ilişki sürdürüyorum. Ama bunun için o kişiye güvenmem ve o kişinin de bana güvenip kişiliğime saygı duyduğuna kesin olarak inanmam gerekiyor. Tabi bunun için de yıllar gerekiyor ve genelde kurduğum arkadaşlıklar çok ileri gidemiyor, arkadaşlıklarımı geliştiremiyorum. Bir sürü tanıdığım var ama onlar tam olarak arkadaşım sayılmaz. Şu anda her şeyimi paylaştığım bir arkadaşım var.
Tüm bunlara ek olarak ben her türlü sınavı, halledilmesi gereken işi ve sorumluluğu gözümde çok büyütüyorum. Örneğin haftaya cumartesi günü direksiyon sınavım var ve ilkinden bir sinyali geç verdim diye kaldım. Tek bir "sinyal". Üstelik saydım ve sınav boyunca 20 kere sinyal vermem gerekiyor. Birini bile dalgınlıktan unutsan telafi eğitimi ücreti + sınav harcı olarak 300 TL tekrar ödüyorsun. Sınavdan kaldığım an resmen dondum kaldım, hiçbir şey hissetmedim ve itiraz bile etmedim. Hayatım boyunca akademik sınavlarda başarılı bir insan olsam da bu kadar katı bir kurala sahip ve sonuçları sadece beni değil, ailemin ekonomisini etkileyecek durumlarda çok büyük strese giriyorum. Kendi maaşımı kazanıyor olsam ve bu 300 TL'yi kendim ödeyecek olsaydım işin finansal kısmı zerre kadar umurumda olmazdı ve üzerimde baskı yapmazdı. Tamamı ile ehliyet belgesine sahip olmak için çabalardım ve kendimi buna odaklardım. Anne babam her ne kadar para hiçbir zaman senden önemli değil deseler de böyle bir dönemde tek bir sinyal hatasıyla aileme 300 TL ödetmek kendimi berbat hissettiriyor.
İkinci direksiyon sınavımın tarihi açıklandığından beri içimde sürekli fırtınalar kopuyor. Gün içinde sürekli kendimi teselli etmek için "Bu sefer alacaksın, önemli olan senin o ehliyet belgesini alıp cüzdanına koyman ve gerisini sorun etme. Elinden geleni yap" diyorum kendi kendime. Ama modum sürekli değişken olduğundan bazen umutsuzluğa kapılıyor ve içimi bir korku kaplıyor. Ya yine kalırsam? O zaman ilk kimi ararım? Herkes beceriksiz bir embesil olduğumu düşünecek diye düşünüyorum. Bir kağıda sınav güzergahının krokisini çizdim; her sabah ve akşam bir yere oturup arabayı sürdüğümü ve sinyalleri teker teker verdiğimi hayal ederek çalışıyorum. Diyeceksiniz ki neden gerçek bir arabayla çalışmıyorsun, çünkü anne babam yazları yaylaya gidiyorlar ve burada olmuyorlar. Başka insanlardan da rica etmek istemiyorum, ne kadar az insana yük olursam o kadar iyi benim için. Zira sınav güzergahı şehir merkezinde değil ve en yakın akrabalarımın bile işi gücü var yani. Haftaiçi 5 gün boyunca telafi eğitimim olacak ve eğitimlere giderken sanki o gün sınav olacakmışım gibi bir ciddiyetle gitmeyi planlıyorum.
Dolayısıyla ben elimden geleni yapıp kendimi böyle çalışarak rahatlatmak istiyorum. Ama bu benim için öyle büyük bir korku ki bu konuda düşünmek, araştırmak ve sınav tecrübelerini okumak bile kalbimi hızlandırıyor. Benim sorunum ne? Neden çevremdekiler her şeyi benim kadar umursamıyor? Aile ekonomisini ve babasının cebini bu kadar düşünmek yanlış mı? Bu önemsiz bir şey mi? Böyle bir durumda olan ve kendisine iyi gelen şeyleri önerebilecek var mı?