u hafta hem zayıflamanın hem güzelleşmenin hem de suyun insan üzerindeki faydasını konuşalım istedim. Her zaman pozitif güler yüzlü olan değerli Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Funda Aköz Saydam ile olan sohbetimizi sizlerle paylaşmak istedim. ‘Covid 19 etkisi’, ‘Covid olmayan biri estetik operasyon yaptırabilir mi?’, ‘Nelere dikkat edilmeli?’, ‘Bu süreci nasıl atlatabiliriz?’, ‘Evde kaldığımız dönemde alınan kilolara nasıl çözüm bulabiliriz?’, ’Suyun vücuttaki etkisi ve günde ne kadar içilmeli?’ ve ‘İçme suyunda nelere dikkat edilmeli?’ gibi soruların yanıtlarını bu yazıda bulabileceksiniz.

Ayrıca su arıtmaları hakkında yaptığımız araştırmaları ve deneyimleri de göreceksiniz…

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Funda Aköz Saydam, 1999 yılında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Türkiye’nin en yoğun ve prestijli plastik cerrahi kliniklerinden biri olan İstanbul Tıp Fakültesi ‘inde (Çapa) Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi ihtisasına başladı. 2005 yılında uzmanlığını tamamlayan Dr. Funda Aköz Saydam, mecburi hizmet sonrasında yine ülkemizin en yoğun hastanelerinden İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, uzun yıllar başasistan olarak görev yaptı. “Burada pek çok özellikli vakanın tedavisini, cerrahi bir ekiple yapmak ve genç meslektaşlarımızın eğitiminde görev almak, mesleki yönden son derece verimli bir süreç geçirmemi sağladı” diyen Saydam, 2017 yılından bu yana Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Medicine Hastanesi’nde görev yapıyor.

Dr. Funda Aköz Saydam

DENİZ TUNCA: Mesleğinizi severek yapan doktorlarımızdan biri olarak bize işinizi nasıl tanımlarsınız?

FUNDA AKÖZ SAYDAM: Plastik cerrahinin ilgilendiği konuların çeşitliliği ve sanatla tıbbın bir nevi karışımı olması, mesleğimin en cezbedici tarafı… Çok geniş vaka dağılımı olan uzmanlık alanım içinde yer alan cerrahi estetik uygulamalarını, severek yapıyorum.

DENİZ TUNCA: Kovid pandemisi, sizi nasıl etkiledi?

FUNDA AKÖZ SAYDAM: Hepimiz bu süreçte büyük bir sınav verdik ve vermeye de devam edeceğiz gibi görünüyor. Asıl olanın, sadece kendi isteklerimiz olmadığını, esas olanın denge olduğunu anlamamıza, umarım acı da olsa bir vesile olur bu pandemi. Sonuçta sadece biz yokuz bu dünyada. Bu virüs, her şeyin sadece bizim olmadığını, har vurup savuramayacağımızı gösterdi. Doğanın dengesine, sağlığa ve emeğe saygı duymayı öğretti.

DENİZ TUNCA:  Plastik cerrahi bu süreçten nasıl etkilendi. Covid olmayan biri estetik operasyon yaptırabilir mi? Nelere dikkat edilmeli?

FUNDA AKÖZ SAYDAM: İlk zamanlarda, mevcut sağlık sisteminin sıkıntı yaşamaması için salgından etkilenen hastaların tedavisine öncelik verildi. Doğal olarak birçok elektif ve estetik ameliyat ertelendi. Hastanelerde, hastaları salgından korumak için önlemler alındı. Normalleşme süreciyle birlikte tedavi için bekleyen hastalar, artık bu önlemler çerçevesinde tedavilerini alabiliyorlar.

Pandeminin pik yaptığı günlerde, hastaneleri gereksiz meşgul etmemek ve tabii ki virüsün bulaşma riskini en aza indirmek için zorunlu haller dışında evden çıkılmaması önerildi. Süreç normalleştikçe insanlar yeni kurallara dikkat ederek hayatlarına devam edecekler. Maksimum ortam hijyeninin sağlanması, hasta ve ekibin koruyucu ekipman kullanımı, muayenelerin olabildiğince sakin ve aralıklı yapılması gibi önlemler çok önemli… Başvuran hastaların koronavirüs taşıma riskleri, hikayeleri ve gerekiyorsa tıbbi testlerle

kontrol edilmesi mutlaka öneriliyor. Unutulmaması gereken hâlâ virüs ortadan kalkmadı. Bunu hep akılda bulundurularak ve gereken önlemleri alarak, bizler de ameliyatlarımıza sağlık otoritelerinin önerdiği şekilde başlayacağız. Meslek derneklerimiz, ve sağlık örgütlerimizle, bu süreçte hasta yönetiminde neler olması gerektiğini, internet ortamında çeşitli seminer ve bilgilendirme toplantılarıyla, tartışarak, sürekli güncelliyoruz.

DENİZ TUNCA: Yaz geliyor ve normale döndüğümüz zamanlar başladı… Evde kaldığımız sürede aldığımız kiloları vermeliyiz. Zayıflatmak ve sıkılaştırmak için ne gibi işlemler yapıyorsunuz?

FUNDA AKÖZ SAYDAM: Zayıflamak ve sıkılaşmak için yapılan işlemler, cerrahi olan ve olmayan olarak iki gruba ayrılır. Bazı sınırlı durumlarda ve çok daha hafif bozuklukların giderilmesine, cerrahi olmayan yöntemler denebilir. Cerrahi olan işlem ise liposuctiondur. Yani, deri altı yağ dokusunun kanüller aracılığıyla ve negatif basınçla aspire edilmesidir. Liposuction işlemi için son yıllarda çok çeşitli teknolojik açıdan üstün, enerji temelli cihazlar üretildi. Biz plastik cerrahlar tarafından güvenli şekilde kullanılıyor. Yeni geliştirilen teknolojilerle, eskiye oranla daha çok fazla yağ dokusunun alınmasının yanı sıra, deride de sıkılaşma sağlıyoruz. Tabii ki bazı hallerde liposuction tek başına yeterli olmamakta… Eğer deri sarkması çoksa ve sadece yağ alımıyla toparlanamayacaksa, fazla derinin atıldığı germe işlemleri de vücut şekillendirmeye dahil edilebiliyor. Aslında, fit olmak için kural çok basit. Estetik ameliyatlar bu aşamada en son devreye girmesi gereken seçenek… Sonuçta sağlıklı beslenen, yeterli sıvı tüketen ve imkanlar elverdiğince spor yapan bir insan, başta sağlıklı olmak adına fit kalabilir. En çok faydayı gören, normal kilosuna yakın daha çok lokalize yağ doku artışı olan hastalardır. Ne yapılırsa yapılsın göbek, basen, bacak ve kollarda inatçı yağlanmalar olabiliyor. İşte bu grupta biz devreye giriyoruz. Gereksinime göre tercih ettiğimiz liposuction yöntemiyle, yağ doku fazlalıklarını alıyoruz. Aşırı kilo verilmesinden sonra, en çok da doğum sonrası oluşan yağlanmalar ve sarkmalar, yine liposuction ve deri ameliyatlarıyla kombine edilerek düzeltilebiliyor.

DENİZ TUNCA: Ne kadar zamanda inceliriz?

FUNDA AKÖZ SAYDAM: İlk zamanlarda, vücutta cerrahi işleme bağlı ödem artışı olabiliyor. Bu nedenle ameliyatın

sonuçlarının gözle görülür şekilde ortaya çıkması, özellikle liposuctiondan sonra en az 6 haftayı bulabiliyor. Zamanla ödem ve inflamasyonun azalması ve sonlanmasıyla, dokular sıkılaşarak son hallerini alıyor.

Dr. Funda Aköz Saydam

DENİZ TUNCA: Operasyon öncesinde ve sonrasında neler yapmalıyız?

FUNDA AKÖZ SAYDAM: Hastanın yaşam biçimini değiştirmesi ve bunu içselleştirmesi gerekli. Önceliğinin sağlıklı yaşam olması ve bunun için emek harcaması, ilk şartımız. Yani bu ameliyattan sonra kilosuna dikkat etmesi, ‘Nasıl olsa zayıfladım’ diyerek bilinçsizce beslenmemesi, çok önemli. Diğer önemli konu ise sigara içmemek... Sigara kullanan hastalarıma, en az 2-3 ay öncesinden sigarayı bırakmalarını öneriyorum. Ameliyat olmayı istemenin verdiği motivasyonla, birçoğu bu süreci daha kolay geçiriyor. Hatta devamlı olarak bırakanlar da oluyor. Kronik hastalıkları varsa, bunlarla ilgili gerekli testlerin yapılması ve önlemlerin alınması, ilaç, gıda, vitamin veya bitkisel vb. takviye kullananların, bunları doktoruyla paylaşması önemli bir konu. Ameliyat sonrasında da doktorun verdiği ilaçların düzenli kullanımı, bol su içilmesi, uzun süre hareketsiz kalmamak ve ağır fiziksel aktiviteye hemen başlamamak önem taşıyor. Çoğu vücut şekillendirme ameliyatında, baskılı korseler en az 4 hafta kullanılıyor. Bu korseler vücudun ameliyat sonrası şekil almasında gerekliler ancak buna alışmak biraz zaman alabiliyor. Zaten ameliyat sonrası hastalar yakın takip edildikleri için gerekli hususlar, görüşmelerde gözden geçiriliyor.

DENİZ TUNCA: Zayıflama ameliyatı hangi zamanlarda ve en fazla kaz kez yapılabilir?

FUNDA AKÖZ SAYDAM:Bu ameliyatlardan sonra kişinin kilosuna dikkat etmeyip, yeniden kilo alması, istenilen bir durum değil. Çünkü ikincil ve üçüncül ameliyatlarda yapılan işlem, daha komplike hale geliyor.

DENİZ TUNCA: Yan etkileri var mı?

FUNDA AKÖZ SAYDAM: Her cerrahi işlemin istenmeyen yan etkileri olabilir. Mühim olan öngörülebilir tüm önlemleri almak ve bunları hastayla paylaşmak. İlk zamanlarda halsizlik, ağrı, morarma görülebilir. Kanül giriş yerlerinden sızıntılar 1-2 gün sürebilir. Gerekli olursa ameliyat sırasında dren dediğimiz sıvı toplayan sistemler kullanılabilir. Kanama, pıhtılaşma gibi daha önemli yan etkiler, günümüzde kullanılan teknikler nedeniyle çok daha az görülmektedir. Geç dönemde de deri elastikiyetinin iyi olmadığı durumlarda lokal düzensizlikler oluşabilir. Çoğu zamanla azalmakla birlikte, gerekirse en az 6-8 ay sonra buralara müdahale edilebilir.

DENİZ TUNCA: Bol su içmenin önemi nedir?

FUNDA AKÖZ SAYDAM: Su içmenin faydası saymakla bitmez. Bizim açımızdan baktığımızda da metabolizmayı hızlandırması, doku oksijenasyonunu arttırarak yara iyileşmesine katkı sağlaması en önemli faydasıdır. Ameliyat sonrası ödemin atılmasını kolaylaştırması yönünden çok kıymetlidir. Ameliyatlardan sonra problem haline gelebilen kabızlığın giderilmesinde etkilidir.

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Funda Aköz Saydam’a bizi bilgilendirdiği için sonsuz teşekkürlerimizi sunarım…

"Hedeflerimize ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz"

Covid-19 Pandemi süreci itibarıyla, yaşamımızda büyük yenilikler değişiklikler yaptık. Daha sağlıklı bir gelecek için iş hayatımızı evimize taşıdık. Yaşam alanımızı daha konforlu, sağlıklı, kaliteli oluşturduk. Türkiye’nin ilk modüler mobilya markası ve bu yıl 85‘inci yılını kutlamaya hazırlanan, dünden bugüne değişmeyen kalitesiyle, köklü ve güvenilir bir marka olan Doğanlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Doğan’dan çok değerli bilgiler aldık.

DENİZ TUNCA: Merhaba İsmail Bey. Öncelikle bu yoğun süreçte bize zaman ayırıp röportajımızı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Bu vesileyle, yeni göreviniz kapsamında verdiğiniz ilk röportaj bizimle oldu. Bunun mutluluğunu da ayrıca belirtmek isteriz. Bize ve okurlarımıza bu değişiklikten ve sektördeki geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

İSMAİL DOĞAN: Çok teşekkür ederim. Haziran ayı itibarıyla grubumuz içerisinde birkaç organizasyonel değişiklik oldu. Bu kapsamda ben de Doğtaş Kelebek CEO’su görevini üstlendim. Aynı zamanda Doğanlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi görevim de devam ediyor. Sektör içerisinde birçok alanda görev yaptım, benim için en özellerinden biri ise 2016-2017 yıllarında üstlendiğim, MOSDER Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi oldu.

DENİZ TUNCA: Pandemi Covid–19 sürecini daha çok evimizde geçirdiğimiz bu zamanda mobilyalarımızı yenileyerek, kaliteli ve daha sağlıklı bir yaşam alanı yaratmamız gerektiğini fark ettik. Sizin gibi değerli ve köklü bir firmadan alacağımız bilgiler bizim için büyük önem taşıyor. Öncelikle Kelebek markanız bu yıl 85‘ici yıl dönümünü kutlayacak. Kalitesini ve hizmetini hiç değiştirmeden var olan bu değerli süreci, sizden dinlemek isteriz…

İSMAİL DOĞAN: Kelebek markası, sizin de söylediğiniz gibi Türkiye’nin en köklü, en değerli markalarından biri. 1930’lu yıllara dayanan bir geçmişi var. İlk yerli uçakların kanatları için kontrplak üretmek amacıyla kurulan bir fabrikadan, bugün ulaştığımız noktada hedefimiz, Kelebek markasını geliştirme, yaratıcı ve kullanışlı ürünlerle müşterilerimizi mutlu etmek. Bu yıl 85’inci yılımızı kutluyoruz. Ve bu yıl kendimize yeni bir hedef koyduk. Kelebek markasının kitlesel ve küresel bir marka olması. Bu hedef elbette yüksek sorumluluk ve aynı zamanda markaya güven gereğini ortaya koyuyor. Sene başında ‘Yurt içinde her ilde bir Kelebek mağazası olsun ve mobilya müşterisi olan herkese ulaşalım istiyoruz’ demiştik. Aynı zamanda yurt dışında da Kelebek müşterilerimize ulaştığımız ülke ve nokta sayısını artırmak planlarımız arasında. Tüm bunlardan yola çıkarak genel hedeflerimiz doğrultusunda, kitlesel ve küresel bir marka olmak, yurt içinde 400, yurt dışında ise 65 ülkede 85 mağazaya ulaşmak için çalışıyoruz.

DENİZ TUNCA: Pandemi sürecinde nasıl yenilikler yaptınız? Müşteri mağazaya gelmeden, ürünlere nereden ulaşıyor ve nasıl satın alıyor?

İSMAİL DOĞAN: Biz pandemi sonrasında yepyeni bir düzenin hakim olacağını öngörmüştük. Pandemi dönemini, bu süreç ve sonrasında atılacak adımları planlayarak, değerlendirerek, çalışarak geçirdik. Küresel ve ulusal ölçekte bu tip buhran dönemlerinin ardında, hep yeni fırsatlar, yeni iş modelleri ve düşünsel yenilikler doğmuştur. Biz de, pandemi döneminin hemen başında hızlıca entegre ettiğimiz ‘Evde gör-satın al’ uygulamasını devreye soktuk. WhatsApp üzerinden, müşterilerimiz evden çıkmadan mağazamızdaki ürünleri görerek, satın alma imkanı buldular. Müşterilerimizin, ücretsiz mimarlık hizmetini her mağazamızda bulabilmeleri de alışverişlerinde önemli bir kolaylık sağladı. Pandemi döneminde bizim çalışma şevkimiz hiç azalmadı; bu anlamda artık normale döndüğümüz bugünlerde AR-GE ve tasarım merkezlerimiz hiç hız kesmeden çalışmaya devam ediyor.

DENİZ TUNCA: Mimari hizmet almış olmalarının, müşteriler için büyük kolaylık olduğunu düşünüyorum. Bu sürecin oluşumu ve işleyişi hakkında bilgi verir misiniz?

İSMAİL DOĞAN: Biz, geçtiğimiz yıl sonunda yeni bir dönem girdik ve tüm mağazalarımızda ücretsiz mimarlık hizmeti vermeye başladık. Markalarımızdan alışveriş yapsın ya da yapmasın, tüm müşterilerimiz bu hizmetimizden ücretsiz olarak faydalanmaya başladı. Geri dönüşlere baktığımız zaman, müşterilerimizin bu hizmeti sevdiğini görüyoruz. İç mimarlarımızın sanal ortamda plan yapılabilmesi adına, müşterilerimizin dekore etmek istedikleri yaşam alanlarının ölçü bilgilerini vermeleri ve sevdikleri tarzı, eğer varsa koleksiyonlarımızdan sevdikleri tasarımları bildirmeleri yeterli. Sonrasında, iç mimarlarımız yaşam alanlarını kullanılacak koltuklardan, masaya hatta duvar boyası ve halı rengine kadar kendileri için tasarlıyor ve beğenilerine sunuyor. Bu şekilde yaşam alanları bir uzman tarafından tasarlanıyor. Bu kullanım alanları maksimize ediliyor. Müşterilerimizin memnuniyeti bizim için önemli bir motivasyon kaynağı.

DENİZ TUNCA: Mutfak ve banyo markanızla da yeni yapılanmalar yaptınız, bu süreci anlatır mısınız?

İSMAİL DOĞAN: Kelebek Mutfak olarak, Türkiye’deki ilk modüler mutfak markasıyız. Fabrikamız Düzce’de üretimine devam ediyor. Mutfak mobilyasında, Türkiye’de ilk ve tek 5 yıl garanti veren markayız. Kelebek Mutfak-Banyo olarak, yeni mağazalarımızı farklı bir anlayışla müşterilerimizle buluşturmaya başladık. Bayilik taleplerini değerlendiriyoruz. Hızlıca yeni mağazalar açarak, daha fazla Kelebek Mutfak-Banyo müşterisine ulaşmayı hedefliyoruz. Mağaza hedef sayımızı 2020 sonunda, 30 olarak belirledik.

DENİZ TUNCA: Yurt dışında hangi ülkelerde varsınız ve yeni planlarınız arasında hangi ülkeler var?

İSMAİL DOĞAN: Önümüzdeki dönemlerde, büyüme stratejilerimiz kapsamında, öncelikle yurt içinde ardından yurt dışına, hali hazırda hizmet verdiğimiz ülkelerde mağaza sayısı artırma yoluna gideceğiz. Kelebek markası olarak, kitlesel ve küresel bir marka olma hedefiyle çıktığımız bu yolda, Avrupa, Amerika ve Kuzey Afrika bölgelerinde, toplam 65 mağazaya ulaşma hedefimiz var.  

DENİZ TUNCA: Pandemi Covid-19 sürecinde olduğumuz bugünlerde, temizliğe dikkat edilen bu süreçte neler yaptınız?

İSMAİL DOĞAN: Pandemi Covid-19, dünya için çok önemli bir süreçti. Bunun öneminin farkında olarak, ilk günlerden itibaren, dezenfeksiyon kullanım oranlarımızı, bir adım daha ileriye taşıdık. Tüm ürünlerimiz, özel dezenfeksiyon süreçlerinden geçerek üretilmekte ve müşterilerimize yine bu kurallar çerçevesinde teslim edilmekte… Tüm üretim, sevkiyat ve lojistik ekiplerimiz, bu dönemde özel eğitimler aldılar. Yeni düzene uymak için gerekli uygulamaları yürürlüğe soktuk. Üretim anından, ürünlerin teslim anına kadar tüm çalışanlarımız, gerekli koruma kıyafetleriyle çalışıyor. Aynı zamanda tüm süreçlerimizde ilk günden bu yana, sosyal mesafe ve 14 gün kuralları eksiksiz uygulanıyor.

DENİZ TUNCA: Evimizin mutfak ve banyolarını sayenizde nasıl yenileyebiliriz? Ürünlere nereden ulaşırız. Bu durumda da mimarlık hizmetiniz olacak mı?

İSMAİL DOĞAN: Kelebek Mutfak-Banyo olarak, web sitemizde ve mağazalarımızda ürün yelpazemizi inceleyebilirsiniz. Ücretsiz projelendirme sistemimizle, ölçülerini web sitesine yükleyen müşterilerimize mutfaklarını çizip, tekliflerimizi iletiyoruz. Sanal turla mağazalarımıza gitmeden, müşterilerimize gezme imkanı tanıyoruz. WhatsApp hattımız üzerinden 7/24 müşterilerimizin talep ve sorularını karşılıyoruz.

DENİZ TUNCA: Ürün almasak da mimarlık hizmeti vermiş olmanız, çok düşünceli bir davranış. Bu hizmeti nasıl ve ne şartlarda alabiliriz?

 İSMAİL DOĞAN: Teşekkür ederiz. Müşterilerimizin de memnun olduğu bir hizmet... WhatsApp hattımız üzerinden 7/24 müşterilerimizin talep ve sorularını karşılıyoruz. Randevu alarak istenirse mağazalarımıza gelebilir ya da görüntülü sistemle bu hizmetimize ulaşım sağlanıyor.

DENİZ TUNCA: Bu yıl için hedef ve planlarınızdan da söz ederseniz seviniriz…

İSMAİL DOĞAN: 2020, bizler için hedefler açısından çok pozitif başlayan bir yıl oldu. Mart ayı başında gelen ve nisan ayının tamamını derinden etkileyen Pandemi dönemi, hedeflerimizde sapmamıza sebep oldu. Ancak 1 Haziran itibarıyla başlayan normalleşme süreci kapsamında, hızla yükselen siparişler, hedeflerimizi yeniden 2020 başına taşımamızı sağladı. 2020 sonunda Kelebek 150, Kelebek Mutfak ise 30 mağazaya ulaşacak. Küresel ve kitlesel bir marka olarak, Türkiye’nin her ilinde olma hedefimize ulaşmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

www.kelebek.com

Instagram: @kelebekmobilya/

Facebook: @kelebekmobilya

Twitter: @kelebekkurumsal

Sonsuz saygı ve sevgilerimizi sunarız

Millliyet Gzetesi eki internet sitesinde köşe yazan sunucu Deniz Tunca'nın bu haftaki konuğu

Ayça Yılmaz Doğan organik gıdaların önemini anlatıyor

Deniz Tunca

deniztuncamedya@gmail.com

DENİZ TUNCA: Ayça Hanım, doğal gıdaların üretimini yapıp, bizlere ulaştırmak nereden aklınıza geldi? Oluşum sürecini bizimle paylaşabilir misiniz?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Almanya Berlin’de doğdum ve büyüdüm. Çocukluğumda hep doğal beslenme ve çiftlikten ürün alma olanağımız oldu. İstanbul’a gelince bunu bulamadığımı fark ettim. Anne olduktan sonra bu ihtiyaç giderek arttı. Kendim üretip, tedarik edersem, çocuklarıma yedirdiğim her şeyin sağlıklı olduğuna emin olacaktım. Bu şekilde markamı kurmaya karar verdim.

DENİZ TUNCA: Covit-19 döneminde gıdamıza ve temizliğimize daha çok önem vermeyi öğrendik. Sizinle öncelikle organik gıdalarla ilgili konuşmak istiyorum. Organik gıda dediğimizde ne anlamalıyız?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Organik gıda, belirli bir ortamda belirli kriterlere uyularak yetiştirilen ve bunun sertifikasını almış üründür. Bir ürünün adının önünde organik yazıyorsa, mutlaka sertifikası olması gerekir.

DENİZ TUNCA: Organik sertifikasını almak kolay değil diye biliyorum. Bu sebeple de büyük bir emek verdiğinizi düşüyorum.

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Organik sertifikası almak çok zor bir süreç. Ürünlerin gerçekten organik olduğunu kanıtlamanız gerekiyor. Bu da birçok aşamadan geçmeniz demek oluyor. Bu durumun zor oluşu, beni çok mutlu etti. Bu sayede organik ibareli bir ürünün, ülkemizde gerçekten organik olduğundan emin olabileceğimi anladım.

DENİZ TUNCA: Organik gıdanın hayatımızdaki önemini, detaylarını, sizden dinleyebilir miyiz?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Organik gıda tüm katkı maddelerinden arınmış, temiz ortamda yetişmiş ve bizim tüketebileceğimiz en sağlıklı ürün türüdür. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz şu dönemde, bizim için gönül rahatlığıyla tüketilebilecek gıdalardır.

DENİZ TUNCA: Organik gıda üretimi ve satışı aklınıza nereden geldi? Her bütçeye uygun mu?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Anne olduktan sonra her anne gibi önceliklerim değişti. Kendime ve çocuklarıma iyi bakmam gerektiğini iyice içselleştirdiğim gün, bu işi yapmaya karar verdim. D’ORGANİQUE ürünlerimizi düşük kar marjıyla sattığımız için, her bütçeye uygundur.

DENİZ TUNCA: Organik gıdaların farkını, diğer ürünlerden nasıl ayırt edebiliriz? Kullanımı özel farklı bir saklama şekli var mı?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Organik gıda, sertifikalıdır. Lezzetinden ürünün gerçek tadını alırsınız, kısa ömürlüdür. O nedenle kısa sürede tüketilmelidir, çünkü herhangi bir koruyucu katkı içermez.

DENİZ TUNCA: Yerinize gelip, alışveriş etmek isteyen okurlarımız hangi ürünleri bulabilirler mekanınızdı?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Biz, e-ticaret yapıyoruz ve ofisimizi, konseptimize uygun şekilde Zekeriyaköy’e, doğanın tam ortasına taşıdık. Zekeriyaköylülere kurye hizmeti ve e-ticaret çalışmalarımızı sunuyoruz. Ürün gamımız çok geniş; zeytinyağından salçaya, bebek tekstilinden çikolataya her şeyi bulabilecekleri bir konsepte sahibiz. www.dorganique.com.tr adresinden, herkesin siparişini keyifle alıyor ve hazırlayıp yolluyoruz.

DENİZ TUNCA: Harika bilgiler edindik okurlarımıza ulaştırmamıza izin verdiğiniz için teşekkür ederiz. Son olarak tavsiye ve önerilerinizi almak isteriz?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Ben teşekkür ederim. Organik gıdaları konu aldığınız için okurlar adına da çok mutlu oldum. ‘Sağlıklı beslenin, sağlıklı yaşayın’ diyorum. Çünkü sağlıklı bir yaşam ilk etapta tükettiklerinizle başlar. Vücudunuza iyi bakın ve mümkün mertebe koruyucu içermeyen ürünler satın alın. Teknoloji çağında yaşıyoruz. Her türlü hazır ürüne ulaşım bu kadar kolayken, elbette ev yapımı veya daha katkısız ürünleri bulmak zor olabilir. Elinizden geldiğince bunu yapmaya özen gösterin. Biz D’ORGANİQUE Ailesi olarak, ürünlerimizle daima buna destek vermeye devam edeceğiz. Sizler için web sitemiz üzerinden online olarak her daim ulaşılabilir olacağız.

Instagram: deniztuncaofficial

SAYGILAR SEVGİLER

Deniz Tunca

Kaynak: Milliyet Gazetesi

Ayça Yılmaz Doğan organik gıdaların önemini anlatıyor

Demirören Holdinge ait Milliyet Gazetesi ve eki Pembe Nar büyük ilgi gördü geçtiğimiz aylarda sunucu Deniz Tunca da yerini almıştı.Büyük ilgi gören Köşe yazıları röportajlarının bu haftaki konusu organik gıdalar oldu

deniztuncamedya@gmail.com

Pandemi sürecinin büyük kısmını atlattığımız bu zamanlarda, kendimize değer vermeyi ve sağlıklı yaşamın daha da önem kazandığını anladık. Sağlıklı hayat için doğal organik ürünler tüketmemiz gerektiğini biliyoruz. Peki bu ürünlere nasıl ulaşırız ve nelere dikkat etmeliyiz? 

1988 Berlin doğumlu başarılı iş insanı Ayça Yılmaz Doğan, HWR Berlin ve Boğaziçi İşletme Bölümü mezunu… Doğan, yedi yıl Mercedes Benz Türkiye İK departmanında planlama uzmanı olarak çalıştıktan sonra kendi markası D’ORGANİQUE’i kurdu. Organik gıdaların önemini fark eden ve daha sağlıklı ürünler üretip tüketiciye ulaştırmak için titizlikle çalışan Doğan, gönül rahatlığıyla alışveriş yapabileceğimiz bir markaya imza attı… Doğan’la markasını ve organik ürünleri ve sağlıklı yaşamı konuştuk.

DENİZ TUNCA: Ayça Hanım, doğal gıdaların üretimini yapıp, bizlere ulaştırmak nereden aklınıza geldi? Oluşum sürecini bizimle paylaşabilir misiniz?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Almanya Berlin’de doğdum ve büyüdüm. Çocukluğumda hep doğal beslenme ve çiftlikten ürün alma olanağımız oldu. İstanbul’a gelince bunu bulamadığımı fark ettim. Anne olduktan sonra bu ihtiyaç giderek arttı. Kendim üretip, tedarik edersem, çocuklarıma yedirdiğim her şeyin sağlıklı olduğuna emin olacaktım. Bu şekilde markamı kurmaya karar verdim.

DENİZ TUNCA: Covit-19 döneminde gıdamıza ve temizliğimize daha çok önem vermeyi öğrendik. Sizinle öncelikle organik gıdalarla ilgili konuşmak istiyorum. Organik gıda dediğimizde ne anlamalıyız?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Organik gıda, belirli bir ortamda belirli kriterlere uyularak yetiştirilen ve bunun sertifikasını almış üründür. Bir ürünün adının önünde organik yazıyorsa, mutlaka sertifikası olması gerekir.

DENİZ TUNCA: Organik sertifikasını almak kolay değil diye biliyorum. Bu sebeple de büyük bir emek verdiğinizi düşüyorum.

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Organik sertifikası almak çok zor bir süreç. Ürünlerin gerçekten organik olduğunu kanıtlamanız gerekiyor. Bu da birçok aşamadan geçmeniz demek oluyor. Bu durumun zor oluşu, beni çok mutlu etti. Bu sayede organik ibareli bir ürünün, ülkemizde gerçekten organik olduğundan emin olabileceğimi anladım.

DENİZ TUNCA: Organik gıdanın hayatımızdaki önemini, detaylarını, sizden dinleyebilir miyiz?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Organik gıda tüm katkı maddelerinden arınmış, temiz ortamda yetişmiş ve bizim tüketebileceğimiz en sağlıklı ürün türüdür. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz şu dönemde, bizim için gönül rahatlığıyla tüketilebilecek gıdalardır.

DENİZ TUNCA: Organik gıda üretimi ve satışı aklınıza nereden geldi? Her bütçeye uygun mu?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Anne olduktan sonra her anne gibi önceliklerim değişti. Kendime ve çocuklarıma iyi bakmam gerektiğini iyice içselleştirdiğim gün, bu işi yapmaya karar verdim. D’ORGANİQUE ürünlerimizi düşük kar marjıyla sattığımız için, her bütçeye uygundur.

DENİZ TUNCA: Organik gıdaların farkını, diğer ürünlerden nasıl ayırt edebiliriz? Kullanımı özel farklı bir saklama şekli var mı?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Organik gıda, sertifikalıdır. Lezzetinden ürünün gerçek tadını alırsınız, kısa ömürlüdür. O nedenle kısa sürede tüketilmelidir, çünkü herhangi bir koruyucu katkı içermez.

DENİZ TUNCA: Yerinize gelip, alışveriş etmek isteyen okurlarımız hangi ürünleri bulabilirler mekanınızdı?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Biz, e-ticaret yapıyoruz ve ofisimizi, konseptimize uygun şekilde Zekeriyaköy’e, doğanın tam ortasına taşıdık. Zekeriyaköylülere kurye hizmeti ve e-ticaret çalışmalarımızı sunuyoruz. Ürün gamımız çok geniş; zeytinyağından salçaya, bebek tekstilinden çikolataya her şeyi bulabilecekleri bir konsepte sahibiz. www.dorganique.com.tr adresinden, herkesin siparişini keyifle alıyor ve hazırlayıp yolluyoruz.

DENİZ TUNCA: Harika bilgiler edindik okurlarımıza ulaştırmamıza izin verdiğiniz için teşekkür ederiz. Son olarak tavsiye ve önerilerinizi almak isteriz?

AYÇA YILMAZ DOĞAN: Ben teşekkür ederim. Organik gıdaları konu aldığınız için okurlar adına da çok mutlu oldum. ‘Sağlıklı beslenin, sağlıklı yaşayın’ diyorum. Çünkü sağlıklı bir yaşam ilk etapta tükettiklerinizle başlar. Vücudunuza iyi bakın ve mümkün mertebe koruyucu içermeyen ürünler satın alın. Teknoloji çağında yaşıyoruz. Her türlü hazır ürüne ulaşım bu kadar kolayken, elbette ev yapımı veya daha katkısız ürünleri bulmak zor olabilir. Elinizden geldiğince bunu yapmaya özen gösterin. Biz D’ORGANİQUE Ailesi olarak, ürünlerimizle daima buna destek vermeye devam edeceğiz. Sizler için web sitemiz üzerinden online olarak her daim ulaşılabilir olacağız.

www.dorganique.com.tr

İnstagram : deniztuncaofficial

SAYGILAR SEVGİLER

Deniz Tunca

KAYNAK : Milliye gazetesi / Pembe Nar Köşe yazısı

Ayça Yılmaz Doğan organik gıdaların önemini anlatıyor - Deniz Tunca (milliyet.com.tr)

Deniz Tunca

deniztuncamedya@gmail.com