İnsanlık tarihinin medeniyet başlangıcı olarak kabul edilen Göbeklitepe’den bu yana gökyüzü ve gökyüzünün ötesi insanlar tarafından merak edilen, özel anlamlar yüklenen bir olgu olmuştur. İlerleyen imkanlarla birlikte gökyüzü ve uzay hakkında birçok araştırma yapılmış ve bilimsel bilgiye ulaşılmıştır. Hatta bugün geldiğimiz noktada ‘Yaşadığımız gezegenden başka uzayda yaşam mümkün mü?’, ‘Uzaya seyahat edilebilir mi?’, ‘Herkes uzaya çıkabilir mi?’ gibi sorulara yanıtlar aranıyor. Diğer yandan insanlığın ilerleyen tarihsel süreci turizmi de etkiledi. Seyahat tutkunlarının tatil beklentileri ve talepleri de farklılaşmaya başladı. Sınırları zorlamayı seven, macera ruhlu kişiler için uzaya seyahat fikri oldukça parlak. Tüm bu gelişmeler kendiliğinde uzay turizmini gündeme getirdi.
Uzay turizminin en genel tanımını yapacak olursak eğlence, iş, keşif gibi amaçlar doğrultusunda dünya atmosferinin ötesine yapılan yolculuklar diyebiliriz. Ancak uzay turizmi kendi içinde ikiye ayrıldığı da ileri sürülüyor. Güneş tutulması, özel ay tutulmaları, yıldız gözlemi ya da roket fırlatmaları gibi çeşitli aktiviteler de astro turizm olarak literatürde kendine yer ediniyor.
Uzaya dair yapılan araştırma ve çalışmaların her biri kainat, gezegenler ve dünya dışındaki yaşama ilişkin konularda daha fazla bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Uzay turizminin gerçekleşmesi sayesinde uzay turizmi katılımcıları kendi hislerini ve düşüncelerini dijital ortamlarda paylaşarak diğer kişiler üzerinde de konuya ilişkin farkındalık yaratacak ve araştırma yapmak istemelerini sağlayacaktır.
İlerleyen Yıllarda Gelişen Tekneloji İle Birlikte Uzaya Yörünge Dışı Seyahatin Mümkün Olucağını Düşünüyorum,Siz Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz.
Bilim insanları, farklı dünyaların üzerinde kendi Dünya'mızdan çok daha fazla canlılık bulunabileceğini söylüyor.
Bu yeni çalışma, Dünya dışı yaşamı arama yöntemlerimize önemli katkılarda bulunabilir. Araştırma aynı zamanda ötegezegenlerde yaşam bulma olasılığımızın düşündüğümüzden daha yüksek olabileceğini öne sürüyor.
“Bu Şaşırtıcı Bir Sonuç”Yorumunda Bulunan
araştırmanın başındaki isim Dr. Stephanie Olson "(Çalışma,) bize daha elverişli okyanus devridaim motifleri bulunan bazı ötegezegenlerdeki koşulların, Dünya üzerindeki yaşamdan daha etkin ve yaygın bir yaşamı desteklemeye uygun olabileceğini gösteriyor" dedi.
Bilim insanları son zamanlarda çok sayıda ötegezegen, yani Güneş dışında bir yıldızın etrafında dolaşan yeni dünyalar keşfediyor. Ancak bu ötegezegenlerin hepsi en hızlı uzay araçlarının bile ulaşamayacağı kadar uzakta bulunuyor ve ayrıntılı bir görüntüsünü elde etmek bile epey zor.
Araştırmacılar, bu dünyalar hakkında bilgi edinmeyi sağlayacak çeşitli yöntemler üzerinde çalışıyorlar, bu yöntemlerin arasında atmosferlerini "koklayarak" gezegenlerin hangi maddelerden yapıldığını gösterecek özel teleskoplar da bulunuyor. Fakat bilim insanlarının teleskoplardan gelen bilgileri değerlendirebilmesi için bu gezegenlerin nasıl oluştuğunu ve atmosferlerinin nasıl işlediğini açıklayan ayrıntılı ve karmaşık modellere ihtiyaçları var.
Bilim insanları, bu model ve gözlemleri bir araya getirerek, bahsedilen uzak gezegenlerden hangilerinin Dünya dışı yaşama ev sahipliği yapabileceğini belirlemeyi amaçlıyor.
Dr. Olson ve ekibi yeni çalışmalarında, ötegezegenlerin koşullarını anlamaya uğraşan bu bilimsel çalışmaları bir araya getirdi. Bu Dünya dışı yaşam arayışına dair bilgi edinilmesine yardım edecek. Yeni çalışma Barselona'daki Goldschmidt Jeokimya Kongresi'nde sunuldu.
Dr. Olson şunları söyledi:
NASA'nın Evren'de yaşam arayışı Yaşanabilir Bölge denilen (kuşaklardaki) gezegenlere odaklanıyor, bunlar sıvı su okyanusları bulundurma ihtimali olan dünyalar. Ancak tüm okyanuslar aynı derecede yaşamaya elverişli değildir ve bazı okyanuslar küresel devridaim modellerine bağlı olarak yaşamaya diğerlerinden daha elverişlidir.
Ekip çalışmayı yürütürken ötegezegenlerdeki şartları simüle etmeye imkan tanıyan bir NASA yazılımını kullanarak, bu gezegenler için yeni modeller oluşturdu. NASA'nın bu yazılımı sayesinde araştırmacılar, bahsedilen ötegezegenlerin sahip olabileceği olası iklim ve okyanus modellerini yaratma imkanına sahipti.
Çalışma, gezegenlerin çoğunun Dünya'dan bile daha fazla yaşamaya ve yaşamın gelişmesine elverişli yerler olabileceğini ortaya koydu. Ekip Dünya'daki okyanuslarda yaşamın ortaya çıkmasına olanak sağlayan süreçleri inceledi ve benzer bir sürecin Evren'in başka bir yerinde yaşanıp yaşanamayacağını değerlendirdi.
Dr. Olson açıklamasında şunlara değindi:
Çalışmamız küresel çapta yaygın ve etkin bir yaşama yüksek seviyede ev sahipliği yapabilecek ötegezegen okyanuslarını tanımlamayı hedefliyordu. Dünya okyanuslardaki yaşam, okyanusun karanlık derinliklerindeki yapı maddelerini fotosentetik canlıların yaşadığı okyanusun güneş alan kısımlarına taşıyan yukarı derin suların yüzeye yükselişine dayanır." Derin suların daha fazla yüzeye yükselişi daha fazla yapı maddesi ve dolayısıyla daha fazla biyolojik etkinlik anlamına gelir. Ötegezegenlerde araştırmamız gereken koşullar bunlardır.
Farklı ötegezegenlerdeki bu çeşitliliği modelleyen araştırmacılar, canlılığı ortaya çıkarmak ve ardından sürdürmek için en elverişli gezegen türlerinin hangileri olabileceğini düşünme olanağına kavuştu. Ekip, Dünya'nın türünün en iyisi olmadığını fark ettiğinde şaşırdı ve bir yerlerde yaşamın başlaması için çok daha iyi başka dünyaların olabileceğini düşünmeye başladı.
Dr. Olson durumu şöyle açıklıyor:
Hangi gezegenlerin en verimli yukarı doğru akıntıya ve bunun sonucu olarak çok daha yaşama elverişli okyanuslar sunacağını tanımlamak için bir okyanus devridaim modeli kullandık. Daha yüksek atmosfer yoğunluğu, daha yavaş dönüş hızı ve kıtaların varlığı (özelliklerinin) hepsinin daha fazla derin suların yüzeye yükselişi oranıyla sonuçlandığına ulaştık. Daha ileri bir çıkarım Dünya'nın yaşam için en uygun yer olmayabileceği, başka bir yerdeki canlılar bizimkinden çok daha yaşama elverişli bir gezegenin keyfini çatıyor olabilir.
Bu çalışma, teknolojimizin düzeyi yeni her şeyi görme imkanımız bulunmadığı için önem kazanıyor: Neredeyse kesin bir biçimde Evren'de en güçlü teleskoplar ve diğer araçlarla görebileceğimizden çok daha fazla yaşam var. Bu bilim insanlarının araştırmalarını yaşamın en kolay biçimde kendi için bir yuvaya dönüştürebileceği gezegenlere daraltarak daha verimli hale getirmeye ihtiyaç duyacakları anlamına geliyor.
Georgia Teknoloji Enstitüsü'nden, bu çalışmada yer almayan Chris Reinhard, çalışmayı şöyle yorumladı:
Okyanusların, yaşanabilir dünyalardaki en ikna edici yaşam belirtilerini uzaktan tespit etmeyi kolaylaştırmasını umuyoruz, ancak şu anda Güneş sistemimiz dışındaki okyanuslara dair kavrayışımız tam olarak olgunlaşmış değil. Dr. Olson'ın çalışması, ötegezegenlerin okyanus bilimini kavramamız için ileriye yönelik önemli ve heyecan verici bir adımı temsil ediyor.
Bu yeni araştırma hangi gezegenlerin araştırmak için türünün en iyileri olacağı bilgisine katkı sağladığı için yeni teleskopların neleri önceleyerek inşa edileceği konusunda yardımcı olabilir. Dr. Olson "Artık ne aradığımızı biliyoruz, o zaman şimdi aramaya başlamamız gerekiyor” diyor.
Bu Dünya Dışında Yaşamın Olması Kulağa Gayet Makul Geliyor,Bunun Nedeni Biziz.Eğer Biz Bu Evrende Varolabiliyorsak Bir Başka Üstünırk Bu Evrende Var Olabilir.Siz Ne Düşünüyorsunuz,Fikirlerinizi Merak Ediyorum.
Kuyucaklı Yusuf-Sabahattin Ali
Annesi ve babasının eşkıyalar tarafından öldürülmesinin ardından Yusuf, Kaymakam Salahattin Bey tarafından evlatlık olarak alınır. Kaymakam Salahattin Bey’in karısı Şahinde bu “dağlı” yetimi evinde istemese de, Salahattin Bey ve kızları Muazzez kısa sürede Yusuf’u evin bir parçası olarak görmeye başlar.
Sessiz, sakin ve içine kapalı bir çocuk olan Yusuf, haksızlığa ve ahlaksızlığa tahammül edemeyen bir karakter olarak yansıtılır. Bir gün Edremit kasabasının “serseri” gençlerinden Şakir’i Muazzez’e sarkıntılık ettiği için tartaklar ve kasabanın en zengin ailelerinden birine mensup olan Şakir bu durumu unutmaz.
Yusuf, Şakir ve etrafındakilerin nasıl insanlar olduğunu, yaşadığı bir başka olayla daha iyi anlar. Başında durduğu zeytinliklere çalışmaya gelen Kübra ve annesi, perişan halde Şakir’in evinden kaçmıştır. Hikayenin ilerleyen noktalarında, Kübra’nın Şakir’in tecavüzüne uğradığı ortaya çıkar.
Yusuf’tan intikam almaya çalışan Şakir, bunun için kapsamlı bir plan yapar. Babası Hilmi Bey, Salahattin Bey’i ciddi bir kumar borcuna sokup kızı Muazzez’i ister. Salahattin Bey’i bu durumdan kurtaran Yusuf olur, fakat bu parayı ödeyebilmek için arkadaşı Ali’den ciddi miktarda para alır ve karşılığında onun Muazzez ile evlenmesine izin verir.
Ancak Muazzez’in gerçekten sevdiği tek kişi Yusuf’tur. Şakir’in bir düğün esnasında Ali’yi vurarak öldürmesi, Yusuf ile Muazzez’in ilişkisinin önünü açar ve ikili kimseye haber vermeden kaçıp başka bir köyde evlenir.
Salahattin Bey’in ısrarlarıyla geri dönen Yusuf, hükümette katip olarak işe başlar ancak kısa süre sonra babasını kaybeder. Yeni atanan kaymakam, Yusuf’u vergi tahsildarı olarak görevlendirir ve Yusuf sık sık Edremit dışına çıkmaya, günlerce kasaba dışında kalmaya başlar.
Bu arada, evdeki maddi durum da git gide kötüleşmektedir. Yiyecek bir şey bulmakta zorlanan Şahinde ve Muazzez, Şahinde’nin oyunları ile kasabada gezmelere, ziyaretlere gitmeye başlarlar. İçki içmeye ve bu partilerin “eğlencesi” haline gelmeye başlayan Muazzez’e takılan bilezikler ve yapılan yardımlar, ailenin maddi durumunu düzeltir, ama eve çok az ve çok yorgun halde gelen Yusuf da durumdan şüphelenmeye başlar.
Sonunda, Muazzez’i kendi evinde böyle bir eğlence içinde basan Yusuf, etrafa tabancasıyla rastgele ateş açar, karısını alır ve Edremit’ten temelli olarak ayrılır. Ancak, karanlıkta sıkılan kurşunlardan bir tanesi Muazzez’e gelmiştir.
Bu yaşam tarzından dolayı pişman olan ama annesinin baskıları nedeniyle bir türlü kurtulamayan Muazzez, Yusuf’un kollarında ölür. Karısını öldüğü yere gömen Yusuf, yeni bir hayata doğru yola çıkar.
Kuyucaklı Yusuf Romanını Okuduktan Sonra Duygusal Açıdan Farklı Bir Kişiliğe Büründüm.Sıklık İle Yaptığım Hata Karşımdaki İnsanın Benim İle Aynı Olduğunu Düşünmem Olmuştur.Bu Fikir Nedeni İle Kendime Yakın Hissettiğim Kişiye;Güven,Umut,Sevgi,Karamsarlık Duygularını Kendi İstediğim Kadarını,Karşı Tarafta İster Düşüncesi İle Duygularımı Fazlası İle Belli Ediyordum,Kuyucaklı Yusuf Romanını Okuduktan Sonra,Beni Seven Kendisi Açılsın,Eğer Beni Sevmicek İse; Gittiği Kişi Benden Çok Sevicek İse Gitmekte Özgürdür,Yaklaşımına Büründüm.Umarım Bu Kitap Size,Hayata Olan Bakışınıza Bir Nebzede Olsa Yararı Dokunmuştur.
Sizin İçin En Unutulmaz Eserler Hangisi;Okumak İçin Sabırsızlanıyorum.
ELEKTRİKLİ VE OTONOM ARAÇLAR
Elektrikli araç ile otonom sürüş kavramları, 2020 yılını görenler için yabancı kavramlar değil ancak gelecekte bu teknolojilerin geçmişten günümüze getirdiğimiz ulaşım sektöründeki klasik teknolojileri tamamen unutturması bekleniyor. Bu kapsamda öngörülen, elektrikli araçların bataryalarının daha uzun süreli kullanıma imkân sunacak şekilde güçlendirileceği, şarj istasyonlarının yaygınlaştırılarak kolayca ulaşılan noktalarda boy göstereceği. Öte yandan otonom araç teknolojisinin yaygın olarak kullanılmaya başlaması ve böylelikle şoförlere duyulan ihtiyacın büyük oranda ortadan kalkmasının, ölüm ve yaralanmayla sonuçlanan kazaları önemli oranda azaltacağı ve kişilerin kendine vakit ayırmasını mümkün hâle getireceği de düşünülüyor. Bu teknolojiyi binek araçlarla sınırlandırmak imkânsız: Yakın gelecekte yük taşıyan kamyonları ve insan taşıyan otobüsleri de sürücüsüz olarak yollarda görmek mümkün. Araç üreticileri bu değişime yavaş yavaş adapte olmaya başladı. Görülen o ki gelecekte üretilen araçların tamamı elektrikli ya da otonom araç özelliklerine haiz olacak.
Sizce;Önümüzdeki Yıllarda Bilim Bizi Nereye Götürür Bilinmez Fakat Bence Bir Zamanlar İmkansız Olan Sürücüsüz Pilot Teknelojisi Hiç Olmadığından Daha Yakın.Sizce Önümüzdeki Yıllarda Gelişimine Devam Edicek Olan Bilim.Otonom Araçları Nasıl Etkiler?
Yapay Zeka Ve İnsan Yaşamı
Sizce Geliştirilebilir Yapay Zeka-İnsan Yaşamını Nasıl Etkiler?
Tarihçesi yarım asrı geçse de son 10 yılda sayısız şirketin önemli kaslarından biri hâline geldi. Bilim kurgu filmlerinde görmeye alışık olduğumuz yapay zekâlı kahramanlar; sağlıktan eğitime, finanstan endüstriye birçok alanda işlev kazandı.
Yapay zekâ teknolojisinin serüveni, bilgisayar bilimcisi Alan Turing’in 50’li yıllarda "Makineler düşünebilir mi?" sorusuyla başladı ve kaynağı bu itici güce sahip soru olan bilimsel evrimlerle, yapay zekâ diyalog sistemleri de (chatbot) hayatlarımıza giriş yaptı. Bugün; istihbarat ve analiz, bilgi yönetimi, görüntü tanıma, güvenli haberleşme gibi pek çok alanda yapay zekâ teknolojileri rol oynuyor.
Meslek: Makina Mühendisi-2.Sınıf Öğrencisi
İlgi Alanları: Teknelojik Bilim-Siber Altyazı-Geliştirilebilir Yapay Zeka-Nano Çip.
Merhabalar İsmim Cenk,Sizin İle Tanıştığıma Memnun Oldum,İlgi Alanlarım Arasında Teknelojik Gelişmeler Ve İlerleyen Yüzyılda Çıkabilicek Yenilikler Yer Alıyor,Bu Konularda Ki Fikrimi Forum Sayfalarında Belirterek,Çeşitli İnsanlardan Yorum Ve Eleştiri Verileri Topluyorum,Çıkan Sonuca Bağlı Olarak,Fikir Ve Görüşlerimi Daha Yenilikçi Veya Eskiye Dönük Bir Tutumda Değiştiriyorum,Umarım İlerleyen Zamanlarda Senin İle de Sohbet Etme Şansı Yakalarım,Yenilikçi Düşüncelerin Ve Önerilerin Benim İçin Büyük Bir Önem Sarfetmektedir. |
Son Giriş: 2 yıl önce
Son Mesaj Zamanı: 2 yıl
Mesaj Sayısı: 6
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 6
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 465 (Bu ay: 19)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 2 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Kültür ve Bilim