




TUİK böyle diyor ama bakalım biz ne düşünüyoruz..
Türkiye'nin yüzde 49,6'sı mutlu
Türkiye'de mutlu olduğunu beyan edenlerin oranı, 2023'te yüzde 52,7 iken geçen yıl yüzde 49,6'ya geriledi. TÜİK araştırmasıana göre 100 kişiden 64'ü gelecekten umutlu olduğunu söyledi. Ülkenin en önemli sorunu geçen yıl hayat pahalılığı olurken, onu eğitim ve yoksulluk izledi.
Turkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılına ilişkin "Yaşam Memnuniyeti Araştırması" sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, mutlu olduğunu beyan eden 18 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı 2023'te yüzde 52,7 iken, 2024'te 3,1 puan azalarak yüzde 49,6'ya düştü. Mutsuz olduğunu beyan eden bireylerin oranı ise 2023'te yüzde 13,7 iken, geçen yıl 0,8 puan artarak, yüzde 14,5'e yükseldi.
Mutlu olduğunu beyan eden erkeklerin oranı 2023'te yüzde 50,3 iken, geçen yıl yüzde 46,9'a geriledi. Kadınlarda ise bu oran söz konusu dönemde, yüzde 55,1'den yüzde 52,3'e indi.
EVLİLER DAHA MUTLU
Evli bireylerin, evli olmayanlara göre daha mutlu olduğu tespit edildi. Mutlu olduğunu belirten evli bireylerin oranı geçen yıl yüzde 52,5 iken, evli olmayanlarda bu oran yüzde 44 olarak gerçekleşti.
Evli olanların mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde, evli erkeklerin yüzde 49,5'inin, evli kadınların ise yüzde 55,4'ünün mutlu olduğu görüldü.
EN MUTLU YAŞ GRUBU BELLİ OLDU
Yaş gruplarına göre mutluluk düzeyi incelendiğinde, 25-34 yaş grubunda mutluluk oranı 2023'te yüzde 50,7 iken, geçen yıl 0,3 puan artışla yüzde 51 oldu.
Mutluluk oranı, 25-34 yaş grubu haricinde diğer tüm gruplarda azaldı. Mutluluk oranının en fazla azaldığı yaş grubu, 7,1 puan düşüş ile 45-54 yaş grubunda tespit edildi. Bu yaş grubunda 2023'te yüzde 53,6 olan mutluluk oranı, geçen sene yüzde 46,5 oldu. Mutluluk oranı 55-64 yaş grubunda bir önceki yıla göre 2,2 puan azalarak, yüzde 47,5 olarak tahmin edildi. 65 ve daha yukarı yaştaki bireylerde ise bu oran 2023'te yüzde 56 iken, 2024'te 1,9 puan azalarak yüzde 54,1 oldu.
MUTLULUK KAYNAĞI AİLE
Bireylerin mutluluk kaynağı olan kişilere bakıldığında, en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı, 2024'te yüzde 72,9 olurken bunu sırasıyla, yüzde 13,2 ile çocukları, yüzde 4,2 ile kendisi, yüzde 3,4 ile eşi, yüzde 3 ile annesi/babası ve yüzde 1,9 ile torunları takip etti.
Bireylerin mutluluk kaynağı olan değerler incelendiğinde, kendilerini en çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı, geçen yıl yüzde 68,3 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 14,4 ile sevgi, yüzde 8,9 ile başarı, yüzde 6,4 ile para ve yüzde 1,8 ile iş izledi.
100 KİŞİDEN 64'Ü GELECEKTEN UMUTLU
Kendi geleceklerinden umutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı, 2024'te yüzde 64,3 oldu. Erkeklerin geleceklerinden umutlu olma oranı yüzde 63,6 iken, kadınlarda bu oran yüzde 64,9 olarak hesaplandı.
Bireylerin hayatlarını bir bütün olarak düşündüklerinde hissettikleri yaşam memnuniyet düzeyini hesaplamak amacı ile "hiç memnun olmayanlar için sıfır", "çok memnun olanlar için 10" arasında bir değer alınarak ortalama hesaplandı. Bireylerin ortalama yaşam memnuniyet düzeyi 2023 ve 2024 yıllarında 5,7 oldu. Erkeklerde 2023'te 5,6 olan ortalama yaşam memnuniyet düzeyi, 0,1 puan artışla 5,7 olurken, kadınlarda bu dönemde 5,8 olan ortalama yaşam memnuniyet düzeyi geçen yıl 0,1 azalışla 5,7'ye geriledi.
EN YÜKSEK MEMNUNİYET ASAYİŞ HİZMETLERİNDE
Kamu hizmetlerinden memnuniyet düzeyleri incelendiğinde, 2024'te asayiş hizmetlerinden memnun olduğunu beyan edenlerin oranı yüzde 72,1 olurken bunu sırasıyla yüzde 67,4 ile ulaştırma, yüzde 63,2 ile sağlık, yüzde 58,8 ile Sosyal Güvenlik Kurumu, yüzde 55,9 ile adli ve yüzde 53,5 ile eğitim hizmetlerinden memnuniyet takip etti.
EN BÜYÜK SORUN HAYAT PAHALILIĞI
Ülkenin en önemli sorunu incelendiğinde, geçen yıl hayat pahalılığı yüzde 29,2 ile ilk sırada yer alırken, yüzde 15,7 ile eğitim ikinci sırada ve yoksulluk yüzde 14 ile üçüncü sırada yer aldı.

Şeriat sistemiyle yönetilen Suudi Arabistan'da son yıllarda Prens Selman tarafından yapılan reformlarla birlikte radikal değişiklikler yaşanıyor. Değişimin en belirgin örneklerinden biri, başkent Riyad'da düzenlenen Jennifer Lopez konseriyle yaşandı. Dünyaca ünlü şarkıcının konserine yoğun ilgi gösterilirken, geceye Lopez'in kıyafeti ve sahne şovları damga vurdu.
Dunya gitgide sekulesirken seriat isteyen yobazlarimiza arz ederim..
Sparkle ARC 750 8GB ddr6 5999tl Amazon
Gece yarısı dağıtılan lisanslarla 6 milyar dolarlık rant ‘Fatih Altaylı’dan gündemi karıştıracak iddia’
26 Eylül 2024 / 21:00
Düzenleme: 26 Eylül 2024 / 22:15
Kaynak: Haber Merkezi

Fatih Altaylı, 30 bin megawatt’lık rüzgar enerjisi üretme lisanslarını kapışan bazı isimlerin, bunları 1 megawatt’ı 200 bin dolara pazarladığını açıkladı.
Fatih Altaylı gündemi karıştıracak bomba iddiada bulundu. Altaylı, 30 bin megawatt’lık rüzgar enerjisi üretme lisanslarını kapışan bazı isimlerin, bunları 1 megawatt’ı 200 bin dolara pazarladığını yayınında açıkladı.
TOPLAMDA 6 MİLYAR DOLARLIK RANT
Gazeteci Fatih Altaylı, gece yarısı dağıtılan 30 bin megawatt’lık rüzgar enerjisi üretme lisanslarını kapışan bazı isimlerin, bunları 1 megawatt’ı 200 bin dolara pazarladığı ve dağıtılan lisanslar toplamda 6 milyar dolarlık rantın ortaya çıktığını YouTube yayınında açıkladı. Altaylı Türkiye’de uzun zamandır sistemin AK Parti tarafından uygulandığını öne sürdü.
MUHALEFETTEN SES YOK
Fatih Altaylı, gece yarısı dağıtılan 30 bin megawatt’lık rüzgar enerjisi üretme lisanslarını kapışan bazı isimlerin, bunları 1 megawatt’ı 200 bin dolara pazarladığını açıklamasının ardından pek çok iş insanı tarafından arandığını söylerken, çoğunun iktidara yakın kişiler olduğunun altını çizdi. Ancak Altaylı habere ilişkin muhalefetten ses çıkmamasını sert şekilde eleştirdi. Altaylı, “Abuk sabuk belgeleri, üç otuzluk yolsuzlukları haykırmaya bayılan muhalefet partilerinden ses seda çıkmıyor. Ana muhalefet partisi bile sessiz. Gık çıkarmıyor” dedi.
ALTAYLI’DAN İKTİDARI TERLETECEK SORU
‘Bizim de susacak halimiz yok’ diyen Altaylı, vatandaşın hakkı için iktidara sorular yöneltti. Altaylı, "30 bin megavatlık rüzgar enerjisi lisanslarını kime, kimlere verdiniz. Eğer kendinize güveniyorsanız açıklayın firmaların isimlerini. Hep beraber öğrenelim, bunların kaçı gerçekten üretici, kaçı çantacı. Hadi sıkıysa açıklayın. Bu kadarcık şeffaflık istemek çok mu ayıp. Bu kadarcık şeffaflık da mı sizi zorluyor” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU
Gazeteci Fatih Altaylı, gece yarısı dağıtılan 30 bin megawatt’lık rüzgar enerjisi üretme lisanslarını kapışan bazı isimlerin, bunları 1 megawatt’ı 200 bin dolara pazarladığını YouTube yayınında açıkladı. Fatih Altaylı’nın hesabına göre, büyük holdinglerin alamadığı lisanslar üzerinden toplam 6 milyar dolarlık rant dağıttığını iddia etti. Altaylı Türkiye’de uzun zamandır sistemin AK Parti tarafından uygulandığını öne sürdü. Alınan paraların ise elektrik fiyatından çıkartıldığını belirtirken, “Ne oldu, hop enerji fiyatı arttı. 6 milyar dolarlık rant yaratmak için bazı adamlara memlekete 60 milyar dolar fatura çıkıyor” dedi
22 yılda halka yansıyan siyasi fatura
22 Eylül 2024 / 00:01
22 yılda halka yansıyan siyasi fatura
AK Parti 2002 yılı Kasım ayında iktidar oldu. 2003 yılından 2010 yılına kadar toplumsal refah arttı. Ancak sonrasında siyasi iktidar ağır bir fatura yarattı.
Demokrasi ve hukukun üstünlüğünde geri düştük.
2016 sonrası OHAL uygulaması ve başkanlık sistemi ile birlikte Türkiye Fredoom House Dünya Özgürlük endeksinde “özgür olmayan ülke” statütüsüne geriledi. Oysaki Türkiye öncesinde,1980 darbesinde bile kısmen özgür ülke statüsünde idi.
Siyasi iktidar, Avrupa İnsan hakları Mahkemesi kararları; Anayasa Mahkemesi kararları uygulamadı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) 2012 Türkiye raporunda “42’si gazeteci 72 medya çalışanının tutukludur ve bu nedenle Türkiye‘dünyanın en büyük gazeteci hapishanesidir.” şeklinde açıklama yaptı.
Dünya Adalet Projesi 2023 yılı hukukun üstünlüğü endeksinde 142 ülke içinde Türkiye son sıralarda yer alıyor. Son raoprda ;
Hükümet Yetkilerinin halk tarafından denetiminde 142 ülke içinde 137 sırada yer aldı.
Temel Haklar sıralamasında 142 ülke içinde 133 sırada yer aldı.
AB üyeliğimiz askıya alındı.
AB’ye tam üyelik müzakereleri 3 Ekim 2005'te başladı. Katılım sürecini tamamlamak için gerekli olan 35 Fasıldan sadece 16'sı açıldı ve bunlardan yalnızca biri Mayıs 2016'ya kadar kapatıldı.
2016'dan beri katılım müzakereleri durdu. AB, Türkiye'yi insan hakları ihlalleri ve hukukun üstünlüğü konusundaki eksikliklerle suçladı ve eleştirdi. 2017'de AB yetkilileri, planlanan Türk politikalarının AB üyeliği için Kopenhag kriterlerini ihlal ettiğini ifade ettiler.
Şimdi Türkiye BRİCS’ e girerse eksen kayması olur ve otokrasinin artma riski ve ekonomik riskler ortaya çıkar.
21 yıl yedi ayda 1,1 trilyon dolar dış açık verdik.
2003 yılından 2024 Temmuz ayı sonuna kadar geçen 21 yıl 7 ayda, 1,1 trilyon dış ticaret açığı verdik. Türkiye’nin bir yıllık milli geliri kadar. Ve 736 milyar dolar cari açık verdik.
Dünyada hiçbir ülke işgalde, savaşta, topla, tüfekle bu kadar kaynak kaybetmemiştir.
4. Dış borçlarda temerrüt sınırına geldik.
Doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi önce azaldı .şimdi kesildi. Bu nedenle cari açık dış borçlarla finanse ediliyor.
2024 Temmuz ayı itibariyle Türkiye’nin bir yıl içinde ödemesi gereken kısa vadeli ve vadesi gelen dış borç tutarı 233 milyar dolardır. Türkiye’nin beş yıllık tahvillerinde sigorta risk pirimi, CDS oranı 248 baz puandır. Türkiye dünyada Rusya ve Mısırdan sonra dünyanın en riskli üçüncü ülkesidir.
Sıcak para girişi kırılganlığı artırdı. Sıcak para kısa vadeli dış borç demektir. Ani çıkışı ile Türkiye Dış borçlarda temerrüde düşebilir.
Geleceğimiz ipotek altına alındı.
Türkiye’ye özgü Kamu özel işbirliği anlaşması ile yapılan yollar, köprüler ve hava alanları için müteahhitler dışardan borç alıyor ve buna hazine kefil oluyor. Yani gelecek yıllarda muhtemel riskleri halk cebinden ödeyecektir.
Dahası, bu yatırımlar için hem bütçeye gelir gelmeyecek; hem de her yıl kapasite taahhüdü nedeni ile bütçeden para çıkacaktır. Sözleşme sonuna kadar bütçemiz ödeme taahhüdü altındadır.
Eğer bu yatırımı devlet borç alarak yapsaydı maliyeti daha düşük kalırdı ve geliri ile borcunu öderdi. Yap -işlet devret modeli ile verseydi, bütçeden ve bu yol ve köprüleri kullanmayanın cebinden beş kuruş çıkmazdı.
Suriye faturası ağır oldu.
Türkiye’nin Suriye’ye girmesi, PYD devlet iddiasını engellemedi. Tersine Kobani’den Türkmen ve Araplar Türkiye ye mülteci olarak gelince Kobani PYD’ ye kaldı.
Türkiye savunma , güvenlik için en az 100 milyar dolar harcadı.
Suriyeli sığınmacılar , ülkemize ve halka zarar verdiler, vermeye devam ediyorlar.
Sosyal sorunlar arttı. Suriyeliler kendi aralarında husumeti Türkiye’ye de taşıdılar. Yine sık sık Suriyelilerin çete oluşturdukları ve gasp yaptıkları haberlerini de okuyoruz. Basında her gün Suriyelilerle ilgili suç haberleri var. Güneydoğu illerindeki Suriyeliler sınırdan kaçakçılık yapıyorlar.
Millî kimliğimize zarar verdiler.
Türkiye’de otokrasi tırmandıkça, bağımsız yargı tahrip oldukça, halkımız beyin göçü olarak veya doğrudan yurt dışına gidiyor. Ayrıca nüfus artış hızımız yavaşladı. Sığınmacılarda ise doğurganlık oranı çok yüksektir. Türkiye’nin nüfus yapısı bozuluyor. Millî kimliğimiz ve kültürümüz tahrip ediliyor.
Vize sorunu oluştu. Suriyeli kaçaklar önce Türkiye’den vatandaşlık aldı. Sonra AB’den vize aldı. Ama geri dönmediler. AB bu nedenle vizeleri zorlaştırdı. Halkımız artık vize alamıyor.
7. Yoksulluk arttı .
Gelir dağılımı bozuldu, devletle iş yapan iktidara yakın zenginler oluştu. Yoksul sayısı arttı.
TÜİK Türkiye gelir dağılımı ölçütleri olarak; Gini Katsayısı ve yüzde paylar analizini kullanıyor.
Gini katsayısı 0 ile 1 arasında bir değerdir. Sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça ise gelir dağılımında bozulmayı gösteriyor.
TÜİK verilerine göre; 2005 yılında Gini katsayısı 0,380 idi. Bu katsayı giderek büyüdü ve 2022 yılında 0,487 oldu. Bu demektir ki AKP iktidarı döneminde gelir dağılımı aşırı bozuldu.
OECD’ nin; “Growing Unequal: Income Distribution and Poverty in OECD Countries” – Büyümede eşitsizlik; OECD Ülkelerinde Gelir Dağılımı ve Yoksulluk, raporunda; Türkiye gelir dağılımının en bozuk olduğu 4 ülke olarak gösterilmiştir.
2014-2022 yılları arasında halkın en düşük geliri alan ilk yüzde 20’sinin, toplam gelirden aldığı pay, yüzde 6,2’den yüzde 6’ya gerilemiş; buna mukabil en yüksek geliri alan beşinci yüzde 20’sinin payı ise yüzde 45,9’dan yüzde 48,0 yükselmiştir.
Kurumsal yapı bozuldu. Devlet parti devleti oldu.
Eğitim ideolojik tuzağa düştü, öğrenciler imam-hatibe gitsin diye zorlanıyor. Üniversitelerde partili olmayanlar rektör olamıyor.
Son 22 yılda Türkiye’nin en büyük kaybı, devletin liyakattan uzaklaşması kurumsal devletten parti devletine dönüşmüş olmasıdır. Bu gün yaşamakta olduğumuz siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların temelinde bu sorun vardır.
Parti devleti devlet imkanlarının popülizm yolunda kullanılmasını kolaylaştırdı. Dikkat edersek, O hal ve Başkanlık sisteminden sonra, seçimlerde devlet imkanları, kamu bankaları, varlık fonu ve MB rezervleri denetimsiz ve daha kolay kullanıldı.
Beyinler yurt dışına göçtü.
Öte yandan bu 22 yılda yalnızca kaynak ve servet kaybetmedik. Başkanlık sistemiyle otokrasi sertleştikçe, beşeri sermayeyi de kaybettik. TÜİK’in uluslararası göç istatistiklerine göre 2016 yılından 2023 yılı sonuna kadar 8 yılda toplam 2,9 milyon kişi yurt dışına göç etti. Bunların en az yarısı eğitilmiş işgücü, yani beyin göçüdür.
Beyin göçü, bir fabrikayı tamamlayıp başkasına vermek demektir. Siz, bir kişiyi eğitiyorsunuz, uzman yapıyorsunuz, masraf yapıyorsunuz ama bunu güven ve iş veremediğiniz için, başka ülkeye hediye ediyorsunuz, gidip başka ülkede çalışıyor. Yani maliyetini siz karşılıyorsunuz, faydasını gelişmiş ülkeler, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya gibi ülkeler görüyor.
Toplumun huzuru ve vatandaşın psikolojisi bozuldu.
En önemli gösterge ortalama yaşam beklentisidir. TÜİK hayat tabloları verilerine göre, Türkiye de yaşam beklentisi 2017-2019 yılları arasında 78,6 iken, 2021-2023 arasında 77,3’e geriledi.
Yeni Nesil Soygun.. TVF
Vatandasa kemer siktiranlarin , deveyi hamuduyla goturmesi
Tutmayin Küçük Enişteyi , Saliverin Gitsin

Omer celik
Dolar 10 tl ye geri doner mi.?
Geyik olsun diye actim , baktim 30 geri doner mi 20 doner mi diye sacma konular geliyor bende resti gordum ve arttirdim..
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Nisan 2022'den bu yana hesaplama için kullandığı maddelerin fiyatlarını açıklamayı durdurduğunu belirtiyor. Mevcut durumda fiyat değişimleri ve ağırlıklar ana harcama grupları itibarıyla açıklanıyor. Ancak TÜİK, madde fiyatlarını vermediği gibi her bir madde için fiyat değişimini de gizliyor. Bu durum, ekonomistler ve vatandaşlar arasında merak uyandırıyor.
Ekonomi Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş'ın yayımladığı maddelerin fiyatlarını içeren liste, oldukça çarpıcı bilgiler içeriyor. Örneğin, TÜİK'e göre haziran ayındaki uzman doktor muayene ücreti 33 lira 69 kuruş. Ev kirası ise haziran ayı endeksinde 5 bin 845 lira olarak dikkate alınmış. Bu veriler, enflasyon hesaplamalarında kullanılan maddelerin fiyatlarının gerçekten ne kadar etkileyici olduğunu gösteriyor.
TÜİK'in fiyat değişimini gösteren endeksleri bazı maddeler için gruplandırarak, bazıları için ise tek tek kalem bazında verdiğini belirtmeliyim.
Bu sayede bazı mal ve hizmetlerde fiyat değişimini daha kesin olarak takip edebiliyoruz. Özellikle son dönemdeki ekonomik dalgalanmaların etkisiyle, bu verilerin önemi artıyor. Ancak TÜİK'in bu verileri gizli tutması, tartışmalara yol açıyor ve ekonomi analistleri tarafından sıkça eleştiriliyor.
Maliyet farkı! Çin’de 2540 kilometre 2,5 milyar Türkiye’de 463 kilometre 8 milyar dolar
Yayın tarihi: 21 Mart 2024 Perşembe 12:28 pm - Güncelleme: 21 Mart 2024 Perşembe 12:37 pm

Çin’de dünyanın en uzun karayolu olan Pekin-Urumçi karayolunun maliyetinin Kuzey Marmara Otoyolu’nun maliyetinin yaklaşık üçte biri olduğu ortaya çıktı.
Gazeteci Fatih Altaylı, kendi internet sitesinde dün yayınladığı “Maliyet” isimli köşe yazısında Çin’in inşa ettiği dünyanın en uzun karayolu olan Pekin-Urumçi karayolu ile Türkiye’de yapılan Kuzey Marmara Otoyolu’nun maliyetlerini kıyasladı.
Fatih Altaylı, Pekin-Urumçi karayolunun iki buçuk milyar dolara, Kuzey Marmara Otoyolu’nun ise sekiz milyar dolara yapıldığını söyleyerek kamu kaynaklarının israfına dikkat çekti.
Altaylı’nın yazısının ilgili bölümünde şu ifadeler yer aldı:
“Çin birkaç gün önce dünyanın en uzun otoyolunun son bölümünü de tamamlayıp hizmete açtı ve tüm dünya basınına haber oldu.
İngiliz basını otoyolun tamamlanmasını haber yaparken “İngiltere’nin kuzeyinden İspanya’nın güneyine kadar” diye tarif etti yolun uzunluğunu.
Çin’in başkenti Pekin’i Urumçi’ye bağlayan ve 6 bölgeden, 500 kilometresi Gobi Çölü’nden geçen yol aynı zamanda dünyanın en uzun karayolu tünelini de içeriyor.
Yer yer 4 yer yer 6 şeritli olan yolun toplam uzunluğu tam tamına 2540 kilometre. Bağlantı yolları ile birlikte yapılan imalatın toplamı 2 bin 800 kilometreyi aşıyor.
Yaklaşık 10 yıldır parça parça tamamlanarak açılan ve Çin’in hayli gurur duyduğu Beijing-Urumçi Ekspres Yolu’nun maliyeti de belli olmuş.
Tam tamına 2,5 milyar dolar.
İngiliz medyası bunu da duyuruyor.
2540 kilometre, 2,5 milyar dolar.
Peki bu ne demek!
Biliyorsunuz Türkiye de bir süreden beri kamu özel işbirliği ile yollar köprüler yapıyor.
Yani özel sektör yapıyor, halk üzerinden geçerken ödüyor, eksik kalırsa Hazine tamamlıyor ve hep eksik kaldığı için hep Hazine tamamlamak zorunda kalıyor yani halk bir daha ödüyor.
Peki Çin içinde pek çok tünel, viyadük ve dünyanın en uzun karayolu tünelini barındıran 2540 kilometre yolu 2,5 milyar dolara tamamlarken bizim KOİ projelerinde maliyet ne olmuş?
Mesela Kuzey Marmara Otoyolu.
Toplam uzunluk 463 km. Maliyeti 8 milyar dolar.
Beğenmediniz mi!
Peki başka bir örnek.
İstanbul-İzmir Otoyolu uyar mı?
Onun da otoyol uzunluğu 384 kilometre. Bağlantı yolları ile birlikte 426 kilometre. Maliyeti ise 11 milyar dolar.
Uydu mu!
Vallahi uydu mu, uymadı bilmem.
Ama o otoyolları yapanlar ve yaptıranlar “Uysa da” diyor, “Uymasa da” diyor.
Her türlü.”
Meslek: Eczacı
İlgi Alanları: Donanım , Oyun , Film , Muzik ingilizce içerik
Her lafa verilecek bir cevabım var elbet. Lakin bir lafa bakarım, laf mı diye? Birde söyleyene bakarım, adam mı diye? |
REFERANSLARIM HEPSİ BİRBİRİNDEN DEĞERLİ İNSANLAR ......: tansel, kyorhan, ekobravo, bilim70, FREEMAN, pharmacist, kelesh469 |
tansel, GOLDFALCON,Diamonx, lazo, kyorhan, faberge, sdurust, gokhantoros, ekobravo, Kirvana, safakhan, bilim70, esnafim35, oray, Asuntay, Ataruz, Vitro, AbsoluteZero, Monq, Alper_İleri, Woxed,Starbilgisayar, @coyote, konsey, Speedbuster007, amdlinux, VemreV, Solid?, vespasianus, xboxminatör, Demirkanali, yasinemrah, recyclebin,sharloot, VEYSELİPEK, cesaretiolanlar, Cose Turche, Signomis, 19 ,edacsac, nebulabado, ufukdemirci35, digitaldrop, cardiomania, arbiter, Athlon, Oversleep, FREEMAN, Dost Acı Söyler, KOND, kabukkinen, ormanci, Nightmare_6, Mj_pelit, Heycan, Mindloop, Soad_sefa, HyperActive, Devil_Bozzo, bimekan, altanis, cumayi, Burakunal,vernoncougar, qop, Albatros1, iMHoTep, Celenay, pharmacist, Expander, Master KENOBI, Red Devil, hiachi, Kankokan, Player, Ozan Başeski, ozgrozt, neo2004,Erdson, Java, Serhatiskodra, AlperMeric, owbilo, enmisafir, Zephr, Benign2004, Oceancaptain, Victorist, Ozden, Xboxminatör, CengizVga, Cenova, Plextor, ABSOLUT, Mc.Ersin, Hiickimse, R635X, Eagle66, Cenova, Malachi77, pSy!, OkKesh2,Dthbrn, (((uğur))), Kasanova_forever, ceset114, hserdark,ABUX, AliTopal, BEFED, qzwxec, Leop, Recklessdark, TT, Ndursun, Mahapurusha, Mene, Falex, GkNeSn, X-Gen, LprMrtKck, Mareshall, Kadiryıldız84, finitura, kelesh463, bado6100, soldier_x, burak9006, Brscngznc ,whamx, yasin eskici, Vision, Thevincent, ZIVANA, geforcemx, ÇAĞRI, sewger, sugarcocuk1, Kaganus, Malachi77, lacrymatoire, maverick_2006, elaman, Alcanzar, Soad_sefa, Radical_Dreamer, tonymontana3242, coupant, retrofit, ahmetsen19, possecat VE ADINI HATIRLAYAMADIGIM NİCE FORUM KARDEŞLERİM SORUNSUZ ALIŞVERİŞLERİMİZ İÇİN HEPİNİZE TEŞEKKUR EDERİM.. |











Son Giriş: 25 dk. önce
Son Mesaj Zamanı: 4 sa.
Mesaj Sayısı: 3.015
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 6.973
İkinci El Bölümü Mesajları: 1.972
Konularının görüntülenme sayısı: 151.797 (Bu ay: 1.163)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 4.737 (Bu hafta: 3)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: İkinci El

