




Orta Asya Türk Cumhuriyetleri KKTC’yi sattı! AB’nin 12 milyar eurosu akıllarını başlarından aldı
07 Nisan 2025 / 19:45
Düzenleme: 07 Nisan 2025 / 19:50
Kaynak: Haber Merkezi
Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin, Türkiye’nin tanımadığı Kıbrıs Rum Yönetimi nezdinde peş peşe büyükelçi görevlendirip Rum kesiminde büyükelçilik açmalarının sırrı ortaya çıktı. Araştırmacı gazeteci Ardan Zentürk ve KKTC’li yazar Sabahattin İsmail Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri’nin Kıbrıs Rum kesimine yönelik ilgisinin ardında Avrupa Birliği’nin 12 milyar euroluk yatırım paketinin olduğunu duyurdu.
Araştırmacı gazeteci Ardan Zentürk ve KKTC’li yazar Sabahattin İsmail Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri’nin Kıbrıs Rum kesimine yönelik ilgisinin ardında Avrupa Birliği’nin 12 milyar euroluk yatırım paketinin olduğunu açıkladı.
Bütün dengelerini esas olarak Rusya-Çin ittifakının hattına yerleştirmiş olan Orta Asya'daki Türk devletlerinin Avrupa Birliği ile özel bir çalışma içinde olduklarının bilindiğini kaydeden Ardan Zentürk konuyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
Özbekistan Aralık ayında Roma büyükelçisini Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nezdinde agredite etmişti. Mart ayında onu Kazakistan Büyükelçisi’nin Rum Yönetimi liderine itimat mektubunu vermesi izledi. Son olarak Türkmenistan da aynı kervana katıldı. Türkiye'nin ricasına rağmen Kazakistan geçen yıl kendi topraklarında yapılan Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni davet etmemişti.
KKTC basınının kıdemli ismi Sabahattin İsmail, Özbekistan’da tanık olduğu gelişmeleri yazmış.
Semerkant sokaklarının Avrupa Birliği Orta Asya Zirvesi dolayısıyla Türk devletleri ve Avrupa Birliği bayraklarıyla donatılmış olduğunu belirten Sabahattin İsmail’in yazısından aktarıyorum, diyor ki;
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in ev sahipliğinde düzenlenen zirveye Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Antonia Kosto Costa ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in yanı sıra Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömertay, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadık Caparov, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmam Ali Rahman ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdi Muhammedov katılmış. Ursula von der Leyen demiş ki;
"BÖLGE İÇİN 12 MİLYAR EUROLUK BİR YATIRIM PAKETİ AÇIKLIYORUM"
Stratejik konumunuz küresel ticaret yollarını ve yatırım akışlarını açabilir ve bu yeni yatırımlar egemenliğinizi arttıracaktır. Ekonomilerinizi güçlendirecektir. En önemlisi yeni dostluklar kuracaksınız. Ortaklığımız enerji turizm ticaret ve ulaşım gibi sektörlerde yeni fırsatlara yol açacaktır. Bu amaçla bölge için 12 milyar euroluk bir yatırım paketi açıklıyorum. Bu Avrupa Birliği ve üye devletlerimizden gelen yatırımları bir araya getirecek. Biz buna Avrupa Takımı Yaklaşımı diyoruz. Bu ve Orta Asya'ya yeni bir proje hattı başlatacağız ve gerçekten kadim dostluğumuzda yeni bir dönemin başlangıcı olacak.”
Sabahattin İsmail, Avrupa Birliği’nin açıkladığı 12 milyar euroluk yatırım paketinin ayrıntılarını ve nerelere harcanacağını da şöyle anlattı:
Yatırımın 2,5 milyarı Orta Asya maden ve mineralleri,
3 milyarı madenleri Avrupa'ya taşıyacak ve Çin ile karayolunu ulaşıma sağlayacak Transazar ulaşım koridoru ve orta koridorun geliştirilmesi,
6.4 4 milyarlık kısmı su enerji iklim değişikliği anlaşmasının uygulanması Aral Denizi bölgesindeki durumuniyileştirilmesi, çevresel projeler,
100 milyon euroluk kısmı ise Avrupa Birliği ile internet üzerinden ilişkileri geliştirecek dijital bağlantılı alanlardaki projelerin finansmanı için kullanılacak.
Bu projelerden bazılarına şimdiden Avrupa ve İmar Kalkınma Bankası finansman sağlamış durumda. Yani Avrupa Birliği kendi ifadeleriyle bu parayla temiz enerji ve nadir toprak elementlerine erişimi 2050 yılına kadar iklim nötrlüğünü karbonsuzlaşmayı sağlamayı ve stratejik sektörlerde kendisini arttırmayı hedefliyor.
Bölgenin sınırsız doğalgaz ve petrol rezervlerine dikkat çeken Ardan Zentürk değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
“Bölge, dünyadaki manganez cevherinin %38'ine, kromun %30'una, kurşunun %20'sine, çinkonun %13'üne, titanyumun %9'una sahip. Elalem'in oğlu bizim kardeşlerimize 12 milyar euroyu durup dururken vermiyor. Sabahattin İsmail özetle diyor ki;
12 milyar dolar ve Avrupa Birliği ile daha geniş işbirliği için KKTC'yi sattılar. Para ve kısa vadeli ekonomik siyasi çıkarlar, tarihi duygusal kardeşliğe ağır bastı. Türkiye’nin ve Türk dünyasının savunmasının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden başladığını görmezden geldiler. Bu zirvenin yapılması ve ilk etapta 12 milyar euro yatırımın gelmesi için Yunanistan ve Rum yönetiminin dayattığı şartları kabul ettiler. Rum Yunan ikilisi, Avrupa Birliği içinde veto hakkına sahip olmanın verdiği avantajı kullanarak, “Avrupa Birliği'nden para isterseniz sözde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin adanın tek meşru devleti olduğunu, toprak bütünlüğünü tanıyacaksınız, büyükelçi atayacaksınız, Türkiye'nin işgalci olduğunu kabul edeceksiniz, KKTC'yi tanımayacaksınız, Türk Devletleri Teşkilatına tam üye yapmayacaksınız” dayatmalarına boyun eğdiler.”
Sabahattin İsmail’in değerlendirmelerine katıldığını belirten Ardan Zentürk konuyla ilgili tespitlerini şöyle noktaladı: “Anladığım kadarıyla Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kardeşlerimiz nezdindeki kredisi 12 milyar dolardan daha düşük. 12 milyara gitmişiz, gördüğüm o. Sabahattin'e katılıyorum. Böylece Türk devletlerinin neden Avrupa Birliği üyesi olan Kıbrıs Rum Yönetimi ile diplomatik ilişki kurmak için birdenbire sıraya girdiklerini de anlamış olduk."
Elektriğe yüzde 25 zam !!!
Elektriğe yüzde 25 zam
04 Nisan 2025 / 21:10
Düzenleme: 04 Nisan 2025 / 21:18
Kaynak: Haber Merkezi
Son dakika... Son dakika... Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), yarından itibaren elektriğe yüzde 25 zam yapılacağını açıkladı.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından yapılan açıklamada, elektrikte konut abonelerine yüzde 25 oranında artış yapıldığı duyuruldu.
EPDK tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Elektrik üretim ve dağıtım maliyetlerinde yaşanan artış nedeniyle nihai elektrik perakende satış fiyatlarında mesken abone grubu için %25, kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubu için %15, sanayi abone grubu için %10 ve tarımsal faaliyetler abone grubu için %12,4 oranında artış yapılmıştır.
Bu artışla beraber 100 kWh elektrik tüketimi olan bir mesken abonesi için ödenecek tutar 259,04 TL olmuştur.
Ayrıca BOTAŞ'ın internet sitesinde ilan ettiği BOTAŞ doğal gaz toptan satış fiyatları ışığında: Nihai doğal gaz satış fiyatlarında sanayi tüketicileri için ortalama % 20, elektrik üretim santralleri için ise ortalama %24,2 oranında artış söz konusudur.
Tarifeler 5 Nisan 2025 tarihi itibariyle geçerli olacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Domuz bağcılara bayram hediyesi! Erdoğan’ın Hizbullahçı affına tepki yağıyor
30 Mart 2025 / 12:57
Düzenleme: 30 Mart 2025 / 12:57
Kaynak: Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hizbullah davalarından cezaevinde bulunan iki hükümlüyü affetmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan karar sonrası 2000 yılında Hizbullah davası kapsamında "anayasayı cebren değiştirmeye teşebbüs etmek" suçuyla yargılanıp ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Şehmus Alpsoy ve Hamit Çöklü’nün kalan cezası, "sürekli hastalık ve sakatlık" durumu gerekçesiyle kaldırıldı.
Hizbullah hükümlülerinin kalan cezalarının kaldırılmasına sosyal medya hesabından tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Hizbullah’a bayram hediyesi… Sokağa çıktı diye tutuklanan gençler bayrama cezaevinde girecek ama ağırlaştırılmış müebbet cezası alan 2 Hizbullahçı özgür olacak. Adaletiniz batsın!" dedi.
İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez de "Şu 'sürekli hastalıkların' ne olduğunu açıklayın da bilelim. Doktor olarak edecek lafımız olacak elbet. Ne var bu işin arkasında onu söyleyin asıl. HÜDA-PAR’la pazarlık? İçeriye tıkılacak gençlere yer bulma çabası?" tepkisini gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Hiç utanmıyorsun değil mi, Erdoğan? Yasal haklarını kullanan gençleri cezaevine atarken, terör örgütü Hizbullah’tan yargılanan ortağın HÜDA-PAR’cıları affediyorsun! Bayram günü gençleri içeri, terör suçlularını dışarı çıkaran bir iktidarla karşı karşıyayız! Yazıklar olsun!" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, "Domuz bağıyla insan boğan Hizbullahçılar 'sürekli hastalık' bahanesiyle affedildi. Ama bu ülkenin entelektüel birikimlerinden biri olan Mahir Polat cezaevinde. Arkeolog, müzeci, kültür tarihçisi. İstanbul’un belleğini koruyan bir Cumhuriyet aydını. Altı stentli kalbiyle, tiroid kanseri geçmişiyle, uyku apnesi, diyabet ve hipertansiyonla yaşamaya çalışan bir insan… Bugün cezaevinde tansiyonu yükseldi, ailesine haber verilmeden hastaneye kaldırıldı, acil anjiyoya alındı. Katiller affediliyor, Cumhuriyet’in evlatları cezalandırılıyor. Bu mudur adalet? Yazık, çok yazık." değerlendirmesinde bulundu.
"İnsanlık suçlarının failleri serbest bırakılarak ödüllendiriliyor" diyen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da şu paylaşımı yaptı:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan Hizbullah davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanları, terör suçlarından, cinayetten cezası bulunanları, 'sürekli hastalık' gerekçesiyle affetti. Oysa yüzlerce genç, hukuksuz bir biçimde cezaevlerinde tutulmaya devam ediyor. Düşünceleri nedeniyle hapsedilen gazeteciler, akademisyenler, siyasetçiler hala özgürlüğünden mahrum. Kendi adaletini yaratan iktidar, toplumun geniş kesimlerini suçlu ilan edip ülkeyi adeta açık bir cezaevine çevirirken, “Zaman aşımı olmaz” dediğimiz Maraş’ın, Çorum’un, Sivas’ın katillerini, insanlık suçlarının faillerini serbest bırakarak ödüllendiriyor. Tarikatlarla el ele vererek en karanlık suçları aklıyor. Ceza, sadece mağdurlara ve onların yakınlarına; cezasızlık ise suçlulara, katillere ve onların iş birlikçilerine… Bu, sıradan bir hukuksuzluk değil, açık bir iş birliği, bilinçli bir tercihtir."
Şeyhmus Alpsoy Kimdir, Neden Yargılanmıştı?
2000 yılında düzenlenen Hizbullah operasyonları kapsamında gözaltına alınan Şeyhmus Alpsoy, örgüt üyeliği ve anayasal düzeni zorla bozmaya teşebbüs suçlamalarıyla yargılandı. Davaya yansıyan bilgilere göre, Alpsoy'un, örgüt tarafından kaçırılarak işkenceyle öldürülen kişilerin cesetlerinin taşınmasında rol aldığı öne sürülmüştü.
Ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla cezaevine gönderilen Alpsoy’un, yıllar içinde ciddi sağlık sorunları yaşadığı, kolon kanseri tedavisi gördüğü ve mesanesinin alındığı ifade ediliyor. Cezaevi koşullarında yaşamını sürdürmekte zorlandığı gerekçesiyle, sürekli hastalık hali kapsamında Cumhurbaşkanlığı affına dahil edildi.
HAMİT ÇÖKLÜ’NÜN SUÇLAMALARI NEYDİ?
Tahliye edilen bir diğer isim olan Hamit Çöklü de Hizbullah davası kapsamında örgütün silahlı kanadında yer aldığı iddialarıyla yargılandı. “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilen Çöklü, cezaevinde geçirdiği uzun yıllar boyunca çeşitli sağlık sorunları yaşadı.
Cumhurbaşkanlığı tarafından sağlık raporları değerlendirilerek affedilen Çöklü de Resmi Gazete kararıyla özgürlüğüne kavuştu. Her iki ismin affı, özellikle insan hakları örgütleri ve muhalefet partilerince yakından izleniyor.
Köprü, tünel ve otoyollarda güncel kur ayarlaması yapıldı' CHP’li Yavuzyılmaz açıkladı
30 Mart 2025 / 03:10
Düzenleme: 30 Mart 2025 / 03:46
Kaynak: ANKA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan köprü, tünel ve otoyolları işleten şirketlere ödenen garanti tutarlarına güncel kur ayarlaması yapıldığını duyurdu. Güncelleme 1 Nisan 2025 itibarıyla geçerli olacak.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan Osmangazi Köprüsü, Çanakkale Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli'ni işleten şirketlere ödenen garanti tutarlarına güncel kur ayarlaması yapıldığını bildirdi.
Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı, paylaşım ile Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan köprü, tünel ve otoyolları işleten şirketlere ödenen garanti tutarlarına ilişkin açıklamada bulundu.
Yavuzyılmaz, paylaşımında şunları kaydetti:
"Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan köprü, tünel ve otoyolları işleten şirketlere ödenen garanti tutarlarına güncel kur ayarlaması yapıldı.
OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ
1 Nisan 2025 itibarıyla Osmangazi Köprüsü’nde; geçen araç ücreti 795 TL olarak kalacak ancak Hazine'nin şirkete garanti ettiği araç geçiş ücreti 2.090 TL’ye çıkıyor. Hazinenin şirkete köprüden geçen her araç için ödeyeceği fark tutarı 1.295 TL’ye yükselecek.
ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ
Çanakkale Köprüsü’nde; geçen araç ücreti 795 TL olarak kalacak ancak Hazine'nin şirkete garanti ettiği araç geçiş ücreti 870 TL’ye çıkıyor. Hazinenin şirkete köprüden geçen her araç için ödeyeceği fark tutarı 75 TL’ye yükselecek.
AVRASYA TÜNELİ
Avrasya Tüneli’nde; geçen araç ücreti 225 TL olarak kalacak ancak Hazine'nin şirkete garanti ettiği araç geçiş ücreti 266 TL’ye çıkıyor. Hazinenin şirkete tünelden geçen her araç için ödeyeceği fark tutarı 41 TL’ye yükselecek.
YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde; geçen araç ücreti 80 TL olarak kalacak ancak Hazine'nin şirkete garanti ettiği araç geçiş ücreti 228 TL’ye çıkıyor. Hazinenin şirkete köprüden geçen her araç için ödeyeceği fark tutarı 148 TL’ye yükselecek.
Ayrıca bu projelerde garanti edilen günlük araç geçiş sayıları tutturulamazsa, Hazine şirketlere tutturulamayan sayıdaki her araç için; Osmangazi Köprüsü’nde 2.090 TL, Çanakkale Köprüsü’nde için 870 TL, Avrasya Tüneli’nde 266 TL, YSS Köprüsü’nde 228 TL ödemek durumda."
TUİK böyle diyor ama bakalım biz ne düşünüyoruz..
Türkiye'nin yüzde 49,6'sı mutlu
Türkiye'de mutlu olduğunu beyan edenlerin oranı, 2023'te yüzde 52,7 iken geçen yıl yüzde 49,6'ya geriledi. TÜİK araştırmasıana göre 100 kişiden 64'ü gelecekten umutlu olduğunu söyledi. Ülkenin en önemli sorunu geçen yıl hayat pahalılığı olurken, onu eğitim ve yoksulluk izledi.
Turkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılına ilişkin "Yaşam Memnuniyeti Araştırması" sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, mutlu olduğunu beyan eden 18 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı 2023'te yüzde 52,7 iken, 2024'te 3,1 puan azalarak yüzde 49,6'ya düştü. Mutsuz olduğunu beyan eden bireylerin oranı ise 2023'te yüzde 13,7 iken, geçen yıl 0,8 puan artarak, yüzde 14,5'e yükseldi.
Mutlu olduğunu beyan eden erkeklerin oranı 2023'te yüzde 50,3 iken, geçen yıl yüzde 46,9'a geriledi. Kadınlarda ise bu oran söz konusu dönemde, yüzde 55,1'den yüzde 52,3'e indi.
EVLİLER DAHA MUTLU
Evli bireylerin, evli olmayanlara göre daha mutlu olduğu tespit edildi. Mutlu olduğunu belirten evli bireylerin oranı geçen yıl yüzde 52,5 iken, evli olmayanlarda bu oran yüzde 44 olarak gerçekleşti.
Evli olanların mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde, evli erkeklerin yüzde 49,5'inin, evli kadınların ise yüzde 55,4'ünün mutlu olduğu görüldü.
EN MUTLU YAŞ GRUBU BELLİ OLDU
Yaş gruplarına göre mutluluk düzeyi incelendiğinde, 25-34 yaş grubunda mutluluk oranı 2023'te yüzde 50,7 iken, geçen yıl 0,3 puan artışla yüzde 51 oldu.
Mutluluk oranı, 25-34 yaş grubu haricinde diğer tüm gruplarda azaldı. Mutluluk oranının en fazla azaldığı yaş grubu, 7,1 puan düşüş ile 45-54 yaş grubunda tespit edildi. Bu yaş grubunda 2023'te yüzde 53,6 olan mutluluk oranı, geçen sene yüzde 46,5 oldu. Mutluluk oranı 55-64 yaş grubunda bir önceki yıla göre 2,2 puan azalarak, yüzde 47,5 olarak tahmin edildi. 65 ve daha yukarı yaştaki bireylerde ise bu oran 2023'te yüzde 56 iken, 2024'te 1,9 puan azalarak yüzde 54,1 oldu.
MUTLULUK KAYNAĞI AİLE
Bireylerin mutluluk kaynağı olan kişilere bakıldığında, en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı, 2024'te yüzde 72,9 olurken bunu sırasıyla, yüzde 13,2 ile çocukları, yüzde 4,2 ile kendisi, yüzde 3,4 ile eşi, yüzde 3 ile annesi/babası ve yüzde 1,9 ile torunları takip etti.
Bireylerin mutluluk kaynağı olan değerler incelendiğinde, kendilerini en çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı, geçen yıl yüzde 68,3 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 14,4 ile sevgi, yüzde 8,9 ile başarı, yüzde 6,4 ile para ve yüzde 1,8 ile iş izledi.
100 KİŞİDEN 64'Ü GELECEKTEN UMUTLU
Kendi geleceklerinden umutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı, 2024'te yüzde 64,3 oldu. Erkeklerin geleceklerinden umutlu olma oranı yüzde 63,6 iken, kadınlarda bu oran yüzde 64,9 olarak hesaplandı.
Bireylerin hayatlarını bir bütün olarak düşündüklerinde hissettikleri yaşam memnuniyet düzeyini hesaplamak amacı ile "hiç memnun olmayanlar için sıfır", "çok memnun olanlar için 10" arasında bir değer alınarak ortalama hesaplandı. Bireylerin ortalama yaşam memnuniyet düzeyi 2023 ve 2024 yıllarında 5,7 oldu. Erkeklerde 2023'te 5,6 olan ortalama yaşam memnuniyet düzeyi, 0,1 puan artışla 5,7 olurken, kadınlarda bu dönemde 5,8 olan ortalama yaşam memnuniyet düzeyi geçen yıl 0,1 azalışla 5,7'ye geriledi.
EN YÜKSEK MEMNUNİYET ASAYİŞ HİZMETLERİNDE
Kamu hizmetlerinden memnuniyet düzeyleri incelendiğinde, 2024'te asayiş hizmetlerinden memnun olduğunu beyan edenlerin oranı yüzde 72,1 olurken bunu sırasıyla yüzde 67,4 ile ulaştırma, yüzde 63,2 ile sağlık, yüzde 58,8 ile Sosyal Güvenlik Kurumu, yüzde 55,9 ile adli ve yüzde 53,5 ile eğitim hizmetlerinden memnuniyet takip etti.
EN BÜYÜK SORUN HAYAT PAHALILIĞI
Ülkenin en önemli sorunu incelendiğinde, geçen yıl hayat pahalılığı yüzde 29,2 ile ilk sırada yer alırken, yüzde 15,7 ile eğitim ikinci sırada ve yoksulluk yüzde 14 ile üçüncü sırada yer aldı.

Şeriat sistemiyle yönetilen Suudi Arabistan'da son yıllarda Prens Selman tarafından yapılan reformlarla birlikte radikal değişiklikler yaşanıyor. Değişimin en belirgin örneklerinden biri, başkent Riyad'da düzenlenen Jennifer Lopez konseriyle yaşandı. Dünyaca ünlü şarkıcının konserine yoğun ilgi gösterilirken, geceye Lopez'in kıyafeti ve sahne şovları damga vurdu.
Dunya gitgide sekulesirken seriat isteyen yobazlarimiza arz ederim..
Sparkle ARC 750 8GB ddr6 5999tl Amazon
Gece yarısı dağıtılan lisanslarla 6 milyar dolarlık rant ‘Fatih Altaylı’dan gündemi karıştıracak iddia’
26 Eylül 2024 / 21:00
Düzenleme: 26 Eylül 2024 / 22:15
Kaynak: Haber Merkezi

Fatih Altaylı, 30 bin megawatt’lık rüzgar enerjisi üretme lisanslarını kapışan bazı isimlerin, bunları 1 megawatt’ı 200 bin dolara pazarladığını açıkladı.
Fatih Altaylı gündemi karıştıracak bomba iddiada bulundu. Altaylı, 30 bin megawatt’lık rüzgar enerjisi üretme lisanslarını kapışan bazı isimlerin, bunları 1 megawatt’ı 200 bin dolara pazarladığını yayınında açıkladı.
TOPLAMDA 6 MİLYAR DOLARLIK RANT
Gazeteci Fatih Altaylı, gece yarısı dağıtılan 30 bin megawatt’lık rüzgar enerjisi üretme lisanslarını kapışan bazı isimlerin, bunları 1 megawatt’ı 200 bin dolara pazarladığı ve dağıtılan lisanslar toplamda 6 milyar dolarlık rantın ortaya çıktığını YouTube yayınında açıkladı. Altaylı Türkiye’de uzun zamandır sistemin AK Parti tarafından uygulandığını öne sürdü.
MUHALEFETTEN SES YOK
Fatih Altaylı, gece yarısı dağıtılan 30 bin megawatt’lık rüzgar enerjisi üretme lisanslarını kapışan bazı isimlerin, bunları 1 megawatt’ı 200 bin dolara pazarladığını açıklamasının ardından pek çok iş insanı tarafından arandığını söylerken, çoğunun iktidara yakın kişiler olduğunun altını çizdi. Ancak Altaylı habere ilişkin muhalefetten ses çıkmamasını sert şekilde eleştirdi. Altaylı, “Abuk sabuk belgeleri, üç otuzluk yolsuzlukları haykırmaya bayılan muhalefet partilerinden ses seda çıkmıyor. Ana muhalefet partisi bile sessiz. Gık çıkarmıyor” dedi.
ALTAYLI’DAN İKTİDARI TERLETECEK SORU
‘Bizim de susacak halimiz yok’ diyen Altaylı, vatandaşın hakkı için iktidara sorular yöneltti. Altaylı, "30 bin megavatlık rüzgar enerjisi lisanslarını kime, kimlere verdiniz. Eğer kendinize güveniyorsanız açıklayın firmaların isimlerini. Hep beraber öğrenelim, bunların kaçı gerçekten üretici, kaçı çantacı. Hadi sıkıysa açıklayın. Bu kadarcık şeffaflık istemek çok mu ayıp. Bu kadarcık şeffaflık da mı sizi zorluyor” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU
Gazeteci Fatih Altaylı, gece yarısı dağıtılan 30 bin megawatt’lık rüzgar enerjisi üretme lisanslarını kapışan bazı isimlerin, bunları 1 megawatt’ı 200 bin dolara pazarladığını YouTube yayınında açıkladı. Fatih Altaylı’nın hesabına göre, büyük holdinglerin alamadığı lisanslar üzerinden toplam 6 milyar dolarlık rant dağıttığını iddia etti. Altaylı Türkiye’de uzun zamandır sistemin AK Parti tarafından uygulandığını öne sürdü. Alınan paraların ise elektrik fiyatından çıkartıldığını belirtirken, “Ne oldu, hop enerji fiyatı arttı. 6 milyar dolarlık rant yaratmak için bazı adamlara memlekete 60 milyar dolar fatura çıkıyor” dedi
22 yılda halka yansıyan siyasi fatura
22 Eylül 2024 / 00:01
22 yılda halka yansıyan siyasi fatura
AK Parti 2002 yılı Kasım ayında iktidar oldu. 2003 yılından 2010 yılına kadar toplumsal refah arttı. Ancak sonrasında siyasi iktidar ağır bir fatura yarattı.
Demokrasi ve hukukun üstünlüğünde geri düştük.
2016 sonrası OHAL uygulaması ve başkanlık sistemi ile birlikte Türkiye Fredoom House Dünya Özgürlük endeksinde “özgür olmayan ülke” statütüsüne geriledi. Oysaki Türkiye öncesinde,1980 darbesinde bile kısmen özgür ülke statüsünde idi.
Siyasi iktidar, Avrupa İnsan hakları Mahkemesi kararları; Anayasa Mahkemesi kararları uygulamadı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) 2012 Türkiye raporunda “42’si gazeteci 72 medya çalışanının tutukludur ve bu nedenle Türkiye‘dünyanın en büyük gazeteci hapishanesidir.” şeklinde açıklama yaptı.
Dünya Adalet Projesi 2023 yılı hukukun üstünlüğü endeksinde 142 ülke içinde Türkiye son sıralarda yer alıyor. Son raoprda ;
Hükümet Yetkilerinin halk tarafından denetiminde 142 ülke içinde 137 sırada yer aldı.
Temel Haklar sıralamasında 142 ülke içinde 133 sırada yer aldı.
AB üyeliğimiz askıya alındı.
AB’ye tam üyelik müzakereleri 3 Ekim 2005'te başladı. Katılım sürecini tamamlamak için gerekli olan 35 Fasıldan sadece 16'sı açıldı ve bunlardan yalnızca biri Mayıs 2016'ya kadar kapatıldı.
2016'dan beri katılım müzakereleri durdu. AB, Türkiye'yi insan hakları ihlalleri ve hukukun üstünlüğü konusundaki eksikliklerle suçladı ve eleştirdi. 2017'de AB yetkilileri, planlanan Türk politikalarının AB üyeliği için Kopenhag kriterlerini ihlal ettiğini ifade ettiler.
Şimdi Türkiye BRİCS’ e girerse eksen kayması olur ve otokrasinin artma riski ve ekonomik riskler ortaya çıkar.
21 yıl yedi ayda 1,1 trilyon dolar dış açık verdik.
2003 yılından 2024 Temmuz ayı sonuna kadar geçen 21 yıl 7 ayda, 1,1 trilyon dış ticaret açığı verdik. Türkiye’nin bir yıllık milli geliri kadar. Ve 736 milyar dolar cari açık verdik.
Dünyada hiçbir ülke işgalde, savaşta, topla, tüfekle bu kadar kaynak kaybetmemiştir.
4. Dış borçlarda temerrüt sınırına geldik.
Doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi önce azaldı .şimdi kesildi. Bu nedenle cari açık dış borçlarla finanse ediliyor.
2024 Temmuz ayı itibariyle Türkiye’nin bir yıl içinde ödemesi gereken kısa vadeli ve vadesi gelen dış borç tutarı 233 milyar dolardır. Türkiye’nin beş yıllık tahvillerinde sigorta risk pirimi, CDS oranı 248 baz puandır. Türkiye dünyada Rusya ve Mısırdan sonra dünyanın en riskli üçüncü ülkesidir.
Sıcak para girişi kırılganlığı artırdı. Sıcak para kısa vadeli dış borç demektir. Ani çıkışı ile Türkiye Dış borçlarda temerrüde düşebilir.
Geleceğimiz ipotek altına alındı.
Türkiye’ye özgü Kamu özel işbirliği anlaşması ile yapılan yollar, köprüler ve hava alanları için müteahhitler dışardan borç alıyor ve buna hazine kefil oluyor. Yani gelecek yıllarda muhtemel riskleri halk cebinden ödeyecektir.
Dahası, bu yatırımlar için hem bütçeye gelir gelmeyecek; hem de her yıl kapasite taahhüdü nedeni ile bütçeden para çıkacaktır. Sözleşme sonuna kadar bütçemiz ödeme taahhüdü altındadır.
Eğer bu yatırımı devlet borç alarak yapsaydı maliyeti daha düşük kalırdı ve geliri ile borcunu öderdi. Yap -işlet devret modeli ile verseydi, bütçeden ve bu yol ve köprüleri kullanmayanın cebinden beş kuruş çıkmazdı.
Suriye faturası ağır oldu.
Türkiye’nin Suriye’ye girmesi, PYD devlet iddiasını engellemedi. Tersine Kobani’den Türkmen ve Araplar Türkiye ye mülteci olarak gelince Kobani PYD’ ye kaldı.
Türkiye savunma , güvenlik için en az 100 milyar dolar harcadı.
Suriyeli sığınmacılar , ülkemize ve halka zarar verdiler, vermeye devam ediyorlar.
Sosyal sorunlar arttı. Suriyeliler kendi aralarında husumeti Türkiye’ye de taşıdılar. Yine sık sık Suriyelilerin çete oluşturdukları ve gasp yaptıkları haberlerini de okuyoruz. Basında her gün Suriyelilerle ilgili suç haberleri var. Güneydoğu illerindeki Suriyeliler sınırdan kaçakçılık yapıyorlar.
Millî kimliğimize zarar verdiler.
Türkiye’de otokrasi tırmandıkça, bağımsız yargı tahrip oldukça, halkımız beyin göçü olarak veya doğrudan yurt dışına gidiyor. Ayrıca nüfus artış hızımız yavaşladı. Sığınmacılarda ise doğurganlık oranı çok yüksektir. Türkiye’nin nüfus yapısı bozuluyor. Millî kimliğimiz ve kültürümüz tahrip ediliyor.
Vize sorunu oluştu. Suriyeli kaçaklar önce Türkiye’den vatandaşlık aldı. Sonra AB’den vize aldı. Ama geri dönmediler. AB bu nedenle vizeleri zorlaştırdı. Halkımız artık vize alamıyor.
7. Yoksulluk arttı .
Gelir dağılımı bozuldu, devletle iş yapan iktidara yakın zenginler oluştu. Yoksul sayısı arttı.
TÜİK Türkiye gelir dağılımı ölçütleri olarak; Gini Katsayısı ve yüzde paylar analizini kullanıyor.
Gini katsayısı 0 ile 1 arasında bir değerdir. Sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça ise gelir dağılımında bozulmayı gösteriyor.
TÜİK verilerine göre; 2005 yılında Gini katsayısı 0,380 idi. Bu katsayı giderek büyüdü ve 2022 yılında 0,487 oldu. Bu demektir ki AKP iktidarı döneminde gelir dağılımı aşırı bozuldu.
OECD’ nin; “Growing Unequal: Income Distribution and Poverty in OECD Countries” – Büyümede eşitsizlik; OECD Ülkelerinde Gelir Dağılımı ve Yoksulluk, raporunda; Türkiye gelir dağılımının en bozuk olduğu 4 ülke olarak gösterilmiştir.
2014-2022 yılları arasında halkın en düşük geliri alan ilk yüzde 20’sinin, toplam gelirden aldığı pay, yüzde 6,2’den yüzde 6’ya gerilemiş; buna mukabil en yüksek geliri alan beşinci yüzde 20’sinin payı ise yüzde 45,9’dan yüzde 48,0 yükselmiştir.
Kurumsal yapı bozuldu. Devlet parti devleti oldu.
Eğitim ideolojik tuzağa düştü, öğrenciler imam-hatibe gitsin diye zorlanıyor. Üniversitelerde partili olmayanlar rektör olamıyor.
Son 22 yılda Türkiye’nin en büyük kaybı, devletin liyakattan uzaklaşması kurumsal devletten parti devletine dönüşmüş olmasıdır. Bu gün yaşamakta olduğumuz siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların temelinde bu sorun vardır.
Parti devleti devlet imkanlarının popülizm yolunda kullanılmasını kolaylaştırdı. Dikkat edersek, O hal ve Başkanlık sisteminden sonra, seçimlerde devlet imkanları, kamu bankaları, varlık fonu ve MB rezervleri denetimsiz ve daha kolay kullanıldı.
Beyinler yurt dışına göçtü.
Öte yandan bu 22 yılda yalnızca kaynak ve servet kaybetmedik. Başkanlık sistemiyle otokrasi sertleştikçe, beşeri sermayeyi de kaybettik. TÜİK’in uluslararası göç istatistiklerine göre 2016 yılından 2023 yılı sonuna kadar 8 yılda toplam 2,9 milyon kişi yurt dışına göç etti. Bunların en az yarısı eğitilmiş işgücü, yani beyin göçüdür.
Beyin göçü, bir fabrikayı tamamlayıp başkasına vermek demektir. Siz, bir kişiyi eğitiyorsunuz, uzman yapıyorsunuz, masraf yapıyorsunuz ama bunu güven ve iş veremediğiniz için, başka ülkeye hediye ediyorsunuz, gidip başka ülkede çalışıyor. Yani maliyetini siz karşılıyorsunuz, faydasını gelişmiş ülkeler, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya gibi ülkeler görüyor.
Toplumun huzuru ve vatandaşın psikolojisi bozuldu.
En önemli gösterge ortalama yaşam beklentisidir. TÜİK hayat tabloları verilerine göre, Türkiye de yaşam beklentisi 2017-2019 yılları arasında 78,6 iken, 2021-2023 arasında 77,3’e geriledi.
Yeni Nesil Soygun.. TVF
Vatandasa kemer siktiranlarin , deveyi hamuduyla goturmesi
Meslek: Eczacı
İlgi Alanları: Donanım , Oyun , Film , Muzik ingilizce içerik
Her lafa verilecek bir cevabım var elbet. Lakin bir lafa bakarım, laf mı diye? Birde söyleyene bakarım, adam mı diye? |
REFERANSLARIM HEPSİ BİRBİRİNDEN DEĞERLİ İNSANLAR ......: tansel, kyorhan, ekobravo, bilim70, FREEMAN, pharmacist, kelesh469 |
tansel, GOLDFALCON,Diamonx, lazo, kyorhan, faberge, sdurust, gokhantoros, ekobravo, Kirvana, safakhan, bilim70, esnafim35, oray, Asuntay, Ataruz, Vitro, AbsoluteZero, Monq, Alper_İleri, Woxed,Starbilgisayar, @coyote, konsey, Speedbuster007, amdlinux, VemreV, Solid?, vespasianus, xboxminatör, Demirkanali, yasinemrah, recyclebin,sharloot, VEYSELİPEK, cesaretiolanlar, Cose Turche, Signomis, 19 ,edacsac, nebulabado, ufukdemirci35, digitaldrop, cardiomania, arbiter, Athlon, Oversleep, FREEMAN, Dost Acı Söyler, KOND, kabukkinen, ormanci, Nightmare_6, Mj_pelit, Heycan, Mindloop, Soad_sefa, HyperActive, Devil_Bozzo, bimekan, altanis, cumayi, Burakunal,vernoncougar, qop, Albatros1, iMHoTep, Celenay, pharmacist, Expander, Master KENOBI, Red Devil, hiachi, Kankokan, Player, Ozan Başeski, ozgrozt, neo2004,Erdson, Java, Serhatiskodra, AlperMeric, owbilo, enmisafir, Zephr, Benign2004, Oceancaptain, Victorist, Ozden, Xboxminatör, CengizVga, Cenova, Plextor, ABSOLUT, Mc.Ersin, Hiickimse, R635X, Eagle66, Cenova, Malachi77, pSy!, OkKesh2,Dthbrn, (((uğur))), Kasanova_forever, ceset114, hserdark,ABUX, AliTopal, BEFED, qzwxec, Leop, Recklessdark, TT, Ndursun, Mahapurusha, Mene, Falex, GkNeSn, X-Gen, LprMrtKck, Mareshall, Kadiryıldız84, finitura, kelesh463, bado6100, soldier_x, burak9006, Brscngznc ,whamx, yasin eskici, Vision, Thevincent, ZIVANA, geforcemx, ÇAĞRI, sewger, sugarcocuk1, Kaganus, Malachi77, lacrymatoire, maverick_2006, elaman, Alcanzar, Soad_sefa, Radical_Dreamer, tonymontana3242, coupant, retrofit, ahmetsen19, possecat VE ADINI HATIRLAYAMADIGIM NİCE FORUM KARDEŞLERİM SORUNSUZ ALIŞVERİŞLERİMİZ İÇİN HEPİNİZE TEŞEKKUR EDERİM.. |











Son Giriş: 46 dk. önce
Son Mesaj Zamanı: dün
Mesaj Sayısı: 3.020
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 7.005
İkinci El Bölümü Mesajları: 1.972
Konularının görüntülenme sayısı: 155.576 (Bu ay: 3.697)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 4.887 (Bu hafta: 4)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: İkinci El

