



Ülkede bazı isimlerin aşırı abartılması
ülkede bazı isimlerin saçma ve abartı şekilde yere göğe sığdırılamama durumu var. şahsen bu isimlerin hiç öyle abartılacak tarafları olduğunu düşünmüyorum. insanlar bu isimleri öyle yere göğe sığdıramıyor ki, youtube'da haklarında tek olumsuz bir eleştiri yaptığınızda ana avrat küfür yemeniz işten değil.
-kemal sunal: oynadığı rollere bakıyorum, genelde salak rollerinde oynuyor. yani salak taklidi yapmak da çok zor olmasa gerek. ıhııhıhıhı diye gülüp araya da iki tane komik replik sıkıştırmak çok da ustalık işi değil. komik olabilir ama usta oyuncu denecek nitelikte biri değil. hatta daha sonraki yıllarda bazı filmlerdeki oyunculuğu öylesine kötü ki, flash tv oyunculuğu sergilemiş resmen. ama bizim milletimiz illa birilerini baş tacı edecek ya.
-şener şen: hiç de öyle uç bir oyunculuğu olmayan birisi. bazı oyuncular vardır, sahnelerde öyle bir moda girer ki rol ile gerçek ayrımı yapmakta zorlanırsınız. şener şen'de bu pek yok. oynadığı rollerin altından başka oyuncular da gayet güzel kalkabilir. youtube'da insanların dediği şey "türkiyenin en iyi oyuncusu, ülkenin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu" yav neresi en iyi oyuncu? öyle uç bir olayı yok yani. oyunculuğu kötü demiyorum ama fark oluşturacak seviyede de değil. oynadığı rollerin birçok oyuncu altından kalkabilir.
-haluk bilginer: fazlaca abartılan bir diğer isim daha. popüler kültürün insanlara dayattığı, dayatılan insanların da sanki mürit gibi "efendimissss" triplerine girdiği bir abartı isim. rollerinde iyi performanstan çok kasıntılık ve aşırılık var. hele ki son zamanlarda gördüğü ilgiden dolayı bu hepten arttı iyice havalara girdi. tabi bizim millet şakşakçılık yapacak ya. yere göğe sığdıramıyorlar. bir de şimdi angelina jolie ile film çevirdi ya, iyice göklere çıkardılar. bir de öyle bir lanse ettiler ki sanki başrolde oynuyormuş gibi :) halbuki yan karakterlerden biri. adamın adını uluslararası fragmanda alt sıralara sıkıştırmışlar karakterin önem seviyesini buradan anlayabiliyoruz. bence kesinlikle emmy ödülü alacak bir olayı yok.
muhteşem oyunculuklara bazı örnekler vereyim, yabancı damat izliyorum, erdal özyağcılar rol icabı bazı sahnelerde öyle gerçekçi sinir krizi geçiriyor ki rol yaptığından şüphe ettiriyor insana. ben oyunculuk diye buna derim işte. hatta bizimkiler'deki halis karakterini oynayan ali uyandıran, zeka geriliği rolünü öyle muhteşem yapıyordu ki, insan acaba gerçekten zihinsel engelli biri mi bu rolde oynuyor diye düşünüyor. bir diğer muhteşem oyunculuk da melisa sözen'in kırmızı oda'daki alya karakteri. muhteşem ötesi bir oyunculuk. o kekelemesi hal hareketleri falan. gerçek gibi resmen. bu saydığım örnekler her oyuncunun altından kalkamayacağı aşırı ustalık gerektiren performanslar. asıl oyunculuk dediğin bunlardır.
insanların saçma sapan düşüncelerine anlam veremiyorum
bi tane akraba aradı, bi tane kız var çok iyi konuşun tanışın dedi, ben her ne kadar istemediğimi söylesem de ölüm ısrarında bulununca tamam dedim lanet olsun, iki konuşup sonra sallarım diye düşündüm. kızın fotoğrafını ve numarasını attı, kız da hiç tipim değil, üstelik bir de ankarada oturuyor yani gerçekten anlamıyorum bana 5-6 saat mesafedeki kız benim ne işime yarar yahu? kızı bana önerirken hiç mi akıllarına gelmiyor bu anlamadım ki. yani beğenmeyeceğim bariz belli olan bir kızı yamamaya çalışmak da nasıl bir terbiyesizlik anlamadım. keşke tersleseydim pişman oldum.
kız da sürekli yazıp duruyor nasıl sallayacağım bu kızı başımdan yahu.
arabanın lastiğine sürekli çivi giriyor bu nedir ya
valla yıldım artık gerçekten ya. bazı oratoryo evlatları bilerek mi bırakıyor bu çivileri yollara nedir, daha birkaç hafta önce lastiğe parmağım kadar çivi girdi (üstelik fitil bile tutmadı lastiği öyle mahvetmiş ki tır lastiklerine uygulanan çelik yama yapmak zorunda kaldık). dün de bir baktım başka bir teker yine inmiş yarı yarıya. götürdüm lastikçiye yine çivi girmiş. kan beynime sıçradı yani bu lanet çivilerin yollarda ne işi var abi? zırt pırt bununla uğraşıyorum kendimi bildim bileli valla yıldım ya. keşke bu çivileri yollara atanlara bir denk gelsem o çiviyi kendilerine hoş olmayan şekillerde iade ederdim
Egzama belasından kurtulmanın yolu yok mu
Kendimi bildim bileli bu lanet egzamayla uğraşıyorum. Denemediğim yöntem, gitmediğim doktor kalmadı. Bir de benimkisi ırsi olduğu için şiddetli bir şekilde ortaya çıkıyor. Şu anda sadece ellerimde çıkıyor ve ellerim berbat görünüyor. Tedavisi olmadığını biliyorum ama bulduğum hiçbir yöntem de semptomları baskılamıyor. Benim gibi egzaması olup işe yarayan bir yöntem bilen var mı?
Payoneer için hangi banka en iyisi?
merhaba arkadaşlar. online ingilizce dersleri veriyorum ve bir online uluslararası öğretim platformundan kabul aldım. o platform üzerinde kazandığım parayı türkiyeye getirebilmemin tek yolu payoneer. platformda kazandığım tutar usd cinsinden olacak. şimdi payoneer hesabımı açıyorum fakat usd hesabı mı yoksa tl hesabı mı açsam daha iyi olur, banka olarak hangisini seçsem daha iyi olur, nasıl bir yol izlersem olabildiğince en düşük komisyonu öderim bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim.
Babam denen yaratıktan çok bıktım artık
yani şu anda bu konuyu öyle bir sinirle yazıyorum ki. ne yapacağımı şaşırdım. bu adam iyice kafayı yedi gerçekten babam demeden bir gün elimde kalacak diye korkuyorum.
mevzu da şu. torun torun diye kafayı sıyırdı. ama öyle böyle bir kafayı sıyırma değil. abimle bana (abim evli) korkunç seviyelerde torun baskısı yapıyor. konusu ne zaman açılsa konu %90 ihtimalle kavgaya dönüşüyor. birbirimize bağırıp çağırırken buluyoruz kendimizi. kafayı sapıttı iyice. hani bir de üslubu o kadar baskıcı ve saygısızca ki. adam bizim fikrimizi dahi sormadan torun yapacaksınız diyor. bir de üstüne üstlük bize hiçbir şey bırakmamakla tehdit ediyor. ne abim, ne onun eşi ne de ben çocuk sahibi olmak istemiyoruz.
bugün yine şiddetli bir tartışma oldu. yine torun krizi tuttu. ortalığı ayağa kaldırdı. durduk yerde hiçbir kabahatimiz hiçbir suçumuz yok, hem annemin hem benim tüm huzurumuzu kaçırdı. 2 kuruş huzurumuz vardı onun da içine etti. allah bildiği gibi yapsın bu herifi ne diyim. ben ne yapabilirim bu herife karşı gerçekten baba dahi demeye dilim varmıyor bu herife artık. yıllarca farklı konularda uyguladığı psikolojik baskılar yetmezmiş gibi bir de bu çıktı şimdi. ne yapacağım bilmiyorum.
Oyunlarla ilgili en sinir olduğunuz şeyler?
misal benim oyunlarla ilgili en sinir olduğum şey, (bazı oyunlarda) cutscene esnasında oyunun durdurulamaması. yani bunu yapmak yapımcılar için çok mu zor anlamıyorum. kapı telefon çalıyor durduramıyoruz oyunu.
Bilgilerimin izinsiz paylaşılması hk
merhaba arkadaşlar. bir ingilizce kursuna eğitmen olarak başvurmuştum. bir süre sonra bana dönüş yaptılar yerimize gelin demo ders için diye. ben de dedim ki, önce önden bir online görüşme yapsaydık şartları konuşsaydık, çünkü bugüne kadar başvurduğum neredeyse bütün yerlerde böyle oldu. onlar da dedi ki hayır şartları yüz yüze görüşüyoruz. ben de dedim ki yani önden şartları görüşelim ki ona göre geleyim. şeffaf olmalarını istemem hakkım sonuçta. o da dedi ki "mesaj üzerinden görüşme yapmıyorum ne yazık ki bu tarz görüşmeler yüz yüze mülakatla ilerletilmesi gereken bir süreç, sanırım sizin için uygun değil iyi günler" deyip kestirip attı. ben de dedim ki "Evet benim için uygun değil, bana daha çok profesyonel olarak yürütülen şeffaf süreçler uygun."
bunu gördüğü an konuştuğum kişi öyle bir hiddetlendi ki açtı ağzını yumdu gözünü. "Profesyonelliği sizden öğrenecek değilim beyefendi! kurumumuzla bir daha iletişime geçmeyin, cv nizi de çevre kurumlarla paylaşacağım" diye yazdı. ben de kendisine eğer bilgilerimi başkalarıyla iznim olmadan paylaşırsa kendisini savcılığa vereceğimi söyledim. millet ruh hastası olmuş çıkmış ya.
sorum şu ki cv'mi paylaşması durumunda (ki paylaşsa bile beni çok etkilemez ama hadlerini bildirmek istiyorum) ben bunları savcılığa şikayet edersem savcılık şikayetimi dikkate alır mı? yaptıklarını yanlarına bırakmak istemiyorum.
ABD'de Bir İlk: New York'ta Trafiğe Çıkmak Artık Ücretli
ABD'deki araçlar için "trafik yoğunluğu ücreti" uygulaması, ilk kez New York'ta yürürlüğe girdi. New York Times gazetesinin haberine göre, trafik sıkışıklığının önüne geçmek amacıyla New York'ta yeni bir uygulamaya geçildi. Bu uygulamaya göre, Central Park'ın güneyinde yer alan Empire State, Times Square ve Wall Street çevresindeki bölgelere araçlarıyla girecek kişiler, artık günlük 9 dolara kadar ücret vermek zorunda. Günün en yoğun saatlerinde bu bölgelere araçlarıyla girmek isteyenler 9 dolar, diğer saatlerde de 2,25 dolar ödeme yapacak. "Trafik yoğunluğu ücreti"nin 2028'e kadar 12 dolara, 2031'e kadar 15 dolara çıkarılması planlanıyor.

ASUS TUF A15 oyunlarda takılma sorunu
gerçekten aşırı yılmış durumdayım. 1,5 senelik laptopumda ciddi bir performans sorunu ile karşı karşıyayım. son 1,5 aydır yaşıyorum bu sorunu ve ne sorunun kaynağını ne de çözümünü bulabildim. laptopta oyun oynamaya başladıktan yaklaşık 20 dk sonra aşağıdaki gibi takılmalar başlıyor. hatta videoda pek belli olmuyor ama takılmalara, seste minik çatlama patlamalar ve cızırtılar eşlik ediyor. videoda stalker 2'den örnek verdim ama daha önce oynadığım basit bir otobüs simulasyonunda bile aynı sorunu yaşıyorum.
ısılarda hiçbir sorun yok, thermal throttling olmuyor, işlemci yük altında ortalama 85-90, gpu ise en fazla 75 derece görüyor, ki bu ısılar da gayet normal. aklınıza gelebilecek her şey güncel, fiziksel hasar yok, virüs yok, myasus programında sistem testi yapıyorum bir sorun çıkmıyor (gerçi bu ne kadar güvenilir bilmem ama) görünürde hiçbir sorun yok fakat gel gelelim bu sorunun neyden kaynaklandığını hala çözemedim.
en son dayanamayıp laptopa format attım fakat format atmama rağmen sorun hala devam ediyor. kafayı yiycem oyun oynayamaz oldum. yardımcı olursanız çok sevinirim.

. |
Son Giriş: 25 sn. önce
Son Mesaj Zamanı: 16 sa.
Mesaj Sayısı: 3.265
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 11.679
İkinci El Bölümü Mesajları: 10
Konularının görüntülenme sayısı: 200.306 (Bu ay: 3.481)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 6.244 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic

