quote:

Arkadaşlar başıma gelen bir dolandırıcılık hikayesinden bahsedeceğim, aynı hikayeyi Canonturk’e de ulaştırmaya çalışacağım.
Ben Nabi, yıllardır hayattaki en büyük tutkum olan fotoğrafa ilgiliyim. Hiçbir zaman bir fotoğrafçı veya sanatçı olarak görmedim kendimi.
Dönem dönem filmli, dönem dönem dijital gövdeler kullandım. Bu aralar atıl duran 6d’mi satmaya karar verdim. Satış sebebim aslında ailemin maddi sorunlar yaşaması ve onlara yardım etmek isteme sebebimdi. Normal şartlar altında bir ürünü satarken bizim camia dışından birine ürün satmamaya özen gösteririm. Eğer tanıdığım bir insan referans olarak kendini göstermezse yine satıştan vazgeçerim. Fakat ailem benim mantıklı düşünemediğim tek konu. Acil nakit ihtiyacı olunca bu şartlardan taviz verip büyük bir hata yaptım.
Marmaris’te bir yerde masör olarak çalışan bir adam aradı. Gövdeyi, 50mm lensi ve yongnuo flaş tetikleyici setini satın almak istediğini söyledi. Fakat ürünü bir arkadaşı vasıtası ile alacağını söyledi. Arkadaşı Bakırköy’de yaşıyormuş ve güzellik salonu varmış. Pekala deyip, ürünleri orjinal kutularına güzelce yerleştirip satışa hazırladım.
Bakırköy civarında buluşmak üzere yola çıktım. Bahsedilen güzellik salonunun önüne geldiğimde aracı ile karşılaştım, kati suretle kendisine ait olduğunu söylediği salona sokmadı beni. İlk orada içime ufak bir şüphe düştü içime, daha sonra çok sevimli bir çocuk geldi yanına, tahminime göre oğluydu.
Bir restoranta gittik, aman o da nesi, adam masayı donattı. Restorant çalışanlarına emir vermeler vs belli ki iyi intiba bırakmak istiyordu. Açıkçası bu durumu pek hoş bulmadım. Ürünleri kutularından çıkartıp arkadaşa takdim ettim. Çok yakında bir fotoğrafçı olduğunu ürünü orada kontrol ettirmek istediğini söyledi. Ben de açıkçası huysuzluk edip hayır demek istemedim. Bizim geleneklerimize göre yemek bitmeden masadan kalkmamak gerektir.
Birkaç dakika sonra arayıp taksiye atlamamı ve bakırköy meydana gelmemi istedi. Taksi ücretini ise cebinden vereceğini söyledi apar topar masadan kalkmak zorunda kaldım. Meydana geldiğimizde ise beni karşılaması gereken adam ortalarda yoktu, daha aşağıdaki bir fotoğraf stüdyosundaymış, gelip beni almadığı için taksiciyle ufak çaplı bir tartışmaya girdi. Ciddi anlamda huysuzlandım ve ürünümü geri almak istedim. Bu sefer eski adliyenin önüne gelmemi istedi. Dediği yere gittiğimde yine yoktu ortalıkta. Bankadan paranın ancak bir kısmını çekebilmiş, diğer kısmı için 20 dakika daha beklemem gerekiyormuş. Bu noktada ipler koptu. Nerede olduğunu sordum, oraya geleceğimi ve ürünü geri alacağımı söyledim. Nimet abla’nın oraya gel dedi, tahmin edeceğiniz üzere oraya gittiğimde de ortalıkta yoktu.
Çok yakında gördüğüm bir polis memuruna en yakın karakolu sordum, bu süreç içerisinde de telefonlara ulaşılamıyordu. Karakol’a gidip durumu anlattım, ekip otosuyla birlikte oturduğumuz restoranta gittik. Restorant sahibi adamı tanımadığını, ben oradayken başka siparişler de verdiğini hiçbirisini almadığını ve orayı meşgul ettiğini söyledi. Beraber kamera kayıtlarını inceledik. Kamera kayıtlarını alıp karakola gelmemi, oradan sonra da savcılık aracılığı ile suç duyurusunda bulunmam gerektiğini söylediler. Açıkçası ne yapacağımı bilmiyorum, adamı yakalasalar bile makineme kavuşmam imkansız. Adam yakalansa bile cüzzi bir ceza ile serbest kalacak. Yeni bir set kurmam yıllar alabilir, elimdeki son ekipman olan sigma 35’i ise satıp aileme destek olacağım. Birkaç yıl süreyle fotoğrafa uzak kalabilirim.
Siz siz olun insanlara güvenmeyin, açıkçası bundan sonra bir daha ne ikinci el ürün alırım ne de satarım. Satın alacağım her şeyi faturalı ve garantili olarak büyük şirketlerden alacağım. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer derler.

quote:

Arkadaşlar başıma gelen bir dolandırıcılık hikayesinden bahsedeceğim, aynı hikayeyi Canonturk’e de ulaştırmaya çalışacağım.
Ben Nabi, yıllardır hayattaki en büyük tutkum olan fotoğrafa ilgiliyim. Hiçbir zaman bir fotoğrafçı veya sanatçı olarak görmedim kendimi.
Dönem dönem filmli, dönem dönem dijital gövdeler kullandım. Bu aralar atıl duran 6d’mi satmaya karar verdim. Satış sebebim aslında ailemin maddi sorunlar yaşaması ve onlara yardım etmek isteme sebebimdi. Normal şartlar altında bir ürünü satarken bizim camia dışından birine ürün satmamaya özen gösteririm. Eğer tanıdığım bir insan referans olarak kendini göstermezse yine satıştan vazgeçerim. Fakat ailem benim mantıklı düşünemediğim tek konu. Acil nakit ihtiyacı olunca bu şartlardan taviz verip büyük bir hata yaptım.
Marmaris’te bir yerde masör olarak çalışan bir adam aradı. Gövdeyi, 50mm lensi ve yongnuo flaş tetikleyici setini satın almak istediğini söyledi. Fakat ürünü bir arkadaşı vasıtası ile alacağını söyledi. Arkadaşı Bakırköy’de yaşıyormuş ve güzellik salonu varmış. Pekala deyip, ürünleri orjinal kutularına güzelce yerleştirip satışa hazırladım.
Bakırköy civarında buluşmak üzere yola çıktım. Bahsedilen güzellik salonunun önüne geldiğimde aracı ile karşılaştım, kati suretle kendisine ait olduğunu söylediği salona sokmadı beni. İlk orada içime ufak bir şüphe düştü içime, daha sonra çok sevimli bir çocuk geldi yanına, tahminime göre oğluydu.
Bir restoranta gittik, aman o da nesi, adam masayı donattı. Restorant çalışanlarına emir vermeler vs belli ki iyi intiba bırakmak istiyordu. Açıkçası bu durumu pek hoş bulmadım. Ürünleri kutularından çıkartıp arkadaşa takdim ettim. Çok yakında bir fotoğrafçı olduğunu ürünü orada kontrol ettirmek istediğini söyledi. Ben de açıkçası huysuzluk edip hayır demek istemedim. Bizim geleneklerimize göre yemek bitmeden masadan kalkmamak gerektir.
Birkaç dakika sonra arayıp taksiye atlamamı ve bakırköy meydana gelmemi istedi. Taksi ücretini ise cebinden vereceğini söyledi apar topar masadan kalkmak zorunda kaldım. Meydana geldiğimizde ise beni karşılaması gereken adam ortalarda yoktu, daha aşağıdaki bir fotoğraf stüdyosundaymış, gelip beni almadığı için taksiciyle ufak çaplı bir tartışmaya girdi. Ciddi anlamda huysuzlandım ve ürünümü geri almak istedim. Bu sefer eski adliyenin önüne gelmemi istedi. Dediği yere gittiğimde yine yoktu ortalıkta. Bankadan paranın ancak bir kısmını çekebilmiş, diğer kısmı için 20 dakika daha beklemem gerekiyormuş. Bu noktada ipler koptu. Nerede olduğunu sordum, oraya geleceğimi ve ürünü geri alacağımı söyledim. Nimet abla’nın oraya gel dedi, tahmin edeceğiniz üzere oraya gittiğimde de ortalıkta yoktu.
Çok yakında gördüğüm bir polis memuruna en yakın karakolu sordum, bu süreç içerisinde de telefonlara ulaşılamıyordu. Karakol’a gidip durumu anlattım, ekip otosuyla birlikte oturduğumuz restoranta gittik. Restorant sahibi adamı tanımadığını, ben oradayken başka siparişler de verdiğini hiçbirisini almadığını ve orayı meşgul ettiğini söyledi. Beraber kamera kayıtlarını inceledik. Kamera kayıtlarını alıp karakola gelmemi, oradan sonra da savcılık aracılığı ile suç duyurusunda bulunmam gerektiğini söylediler. Açıkçası ne yapacağımı bilmiyorum, adamı yakalasalar bile makineme kavuşmam imkansız. Adam yakalansa bile cüzzi bir ceza ile serbest kalacak. Yeni bir set kurmam yıllar alabilir, elimdeki son ekipman olan sigma 35’i ise satıp aileme destek olacağım. Birkaç yıl süreyle fotoğrafa uzak kalabilirim.
Siz siz olun insanlara güvenmeyin, açıkçası bundan sonra bir daha ne ikinci el ürün alırım ne de satarım. Satın alacağım her şeyi faturalı ve garantili olarak büyük şirketlerden alacağım. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer derler.

quote:

Arkadaşlar başıma gelen bir dolandırıcılık hikayesinden bahsedeceğim, aynı hikayeyi Canonturk’e de ulaştırmaya çalışacağım.
Ben Nabi, yıllardır hayattaki en büyük tutkum olan fotoğrafa ilgiliyim. Hiçbir zaman bir fotoğrafçı veya sanatçı olarak görmedim kendimi.
Dönem dönem filmli, dönem dönem dijital gövdeler kullandım. Bu aralar atıl duran 6d’mi satmaya karar verdim. Satış sebebim aslında ailemin maddi sorunlar yaşaması ve onlara yardım etmek isteme sebebimdi. Normal şartlar altında bir ürünü satarken bizim camia dışından birine ürün satmamaya özen gösteririm. Eğer tanıdığım bir insan referans olarak kendini göstermezse yine satıştan vazgeçerim. Fakat ailem benim mantıklı düşünemediğim tek konu. Acil nakit ihtiyacı olunca bu şartlardan taviz verip büyük bir hata yaptım.
Marmaris’te bir yerde masör olarak çalışan bir adam aradı. Gövdeyi, 50mm lensi ve yongnuo flaş tetikleyici setini satın almak istediğini söyledi. Fakat ürünü bir arkadaşı vasıtası ile alacağını söyledi. Arkadaşı Bakırköy’de yaşıyormuş ve güzellik salonu varmış. Pekala deyip, ürünleri orjinal kutularına güzelce yerleştirip satışa hazırladım.
Bakırköy civarında buluşmak üzere yola çıktım. Bahsedilen güzellik salonunun önüne geldiğimde aracı ile karşılaştım, kati suretle kendisine ait olduğunu söylediği salona sokmadı beni. İlk orada içime ufak bir şüphe düştü içime, daha sonra çok sevimli bir çocuk geldi yanına, tahminime göre oğluydu.
Bir restoranta gittik, aman o da nesi, adam masayı donattı. Restorant çalışanlarına emir vermeler vs belli ki iyi intiba bırakmak istiyordu. Açıkçası bu durumu pek hoş bulmadım. Ürünleri kutularından çıkartıp arkadaşa takdim ettim. Çok yakında bir fotoğrafçı olduğunu ürünü orada kontrol ettirmek istediğini söyledi. Ben de açıkçası huysuzluk edip hayır demek istemedim. Bizim geleneklerimize göre yemek bitmeden masadan kalkmamak gerektir.
Birkaç dakika sonra arayıp taksiye atlamamı ve bakırköy meydana gelmemi istedi. Taksi ücretini ise cebinden vereceğini söyledi apar topar masadan kalkmak zorunda kaldım. Meydana geldiğimizde ise beni karşılaması gereken adam ortalarda yoktu, daha aşağıdaki bir fotoğraf stüdyosundaymış, gelip beni almadığı için taksiciyle ufak çaplı bir tartışmaya girdi. Ciddi anlamda huysuzlandım ve ürünümü geri almak istedim. Bu sefer eski adliyenin önüne gelmemi istedi. Dediği yere gittiğimde yine yoktu ortalıkta. Bankadan paranın ancak bir kısmını çekebilmiş, diğer kısmı için 20 dakika daha beklemem gerekiyormuş. Bu noktada ipler koptu. Nerede olduğunu sordum, oraya geleceğimi ve ürünü geri alacağımı söyledim. Nimet abla’nın oraya gel dedi, tahmin edeceğiniz üzere oraya gittiğimde de ortalıkta yoktu.
Çok yakında gördüğüm bir polis memuruna en yakın karakolu sordum, bu süreç içerisinde de telefonlara ulaşılamıyordu. Karakol’a gidip durumu anlattım, ekip otosuyla birlikte oturduğumuz restoranta gittik. Restorant sahibi adamı tanımadığını, ben oradayken başka siparişler de verdiğini hiçbirisini almadığını ve orayı meşgul ettiğini söyledi. Beraber kamera kayıtlarını inceledik. Kamera kayıtlarını alıp karakola gelmemi, oradan sonra da savcılık aracılığı ile suç duyurusunda bulunmam gerektiğini söylediler. Açıkçası ne yapacağımı bilmiyorum, adamı yakalasalar bile makineme kavuşmam imkansız. Adam yakalansa bile cüzzi bir ceza ile serbest kalacak. Yeni bir set kurmam yıllar alabilir, elimdeki son ekipman olan sigma 35’i ise satıp aileme destek olacağım. Birkaç yıl süreyle fotoğrafa uzak kalabilirim.
Siz siz olun insanlara güvenmeyin, açıkçası bundan sonra bir daha ne ikinci el ürün alırım ne de satarım. Satın alacağım her şeyi faturalı ve garantili olarak büyük şirketlerden alacağım. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer derler.