Rotshild Abdülhamid Atışması (2. sayfa)

Abdülhamid korkak bir adamdır. Sırf boğazda zehirli gaz kokusu var dedikodusuna sarayın camlarını haftalarca açtırmamıştır. Öldürdüğü hristiyanların cesetlerini sünnet ettirmiştir. Burnunu sevmediğinden dolayı burun lafını yasaklamıştır. Esir dönemlerinde selaniği vs kaybederken onun tek derdi suikaste uğramamak ve marangozluk yapmak idi. Abdülhamidin hayatı ile ilgili Kaplanın Sırtında diye bir kitap var okumanızı öneririm. Abdülhamidin paranoyalarını, düşünce yapılarını anlatıyor. Kitabın kaynağı Abdülhamidin esir dönemlerindeki doktorunun notlarıdır.

ben sana kaynak ismi bile verdim sen ise dizi izleyip geliyorsun

Abdülhamit’in değeri çok sonradan anlaşıldı. Erdoğan’ın da değeri sonradan anlaşılacak. İttihatçılar, Abdülhamit’i indirip imparatorluğu dağıttılar beceriksizlikleriyle. Umuyorum ki ittihatçıların torunları cehapeliler, memleketin yönetimini ellerine almazlar.

cehapeliler beni abdülhamit yalnızlığına bıraktı

abdülhamide darbe yaptılar zaten ittihatçılar onu saraya hapsedip kardeşini tahta geçirdiler. abdülhamid sırf kendine darbe yapılmasın diye kardeşini hapiste tutan bir kişi.

Benimle bu konularda kapışman için 1000 kitap okuman lazım.

Osmanlı padişahlarının otuz dördüncüsü ve en yüksekleri idi. İslam halifelerinin doksan dokuzuncusu idi.

İkinci Abdülhamid hanın güzel ahlakını, dine olan bağlılığını, edep ve hayasının derecesini, aklını, ilmini, adaletini, millet için durmadan çalıştığını, hiç can yakmadığını, düşmanlarına bile iyilik ettiğini, masonların aldattıkları ve maşa olarak kullandıkları satılmışları bile af ettiğini anlamak isteyenlere, (Mabeyn baş katibi) Esad beyin (Hatırat-ı Abdülhamid-i han-ı sani) kitabını okumalarını tavsiye ederiz..

Sırf senin hatrın için chp.org.tr ve isbank.com.tr domainli sitelere saat 18 sularında DDoS saldırısı yapacağım. Seni işten atmanın bedelini ödeyecekler  

öyle bir şey yapmanı istemiyorum, istemedim de. sen nerden çıktın?

Yapmayacaktım zaten. Nabız yokladım sadece. Bu sitelere DDoS atarsam ertesi gün şafak operasyonu ile evim basılır.

millet için durmadan nasıl çalıştı kendisi kaç kere saraydan çıkmış ? Kendisi marangozdur bizzat kendisi de padişah olmak istemediğini marangoz olsa daha mutlu olacağını söylemiştir.

Düşmanlarına iyilik etti demişsin adam kendi sadrazamı Midhat Paşayı arabistanda boğdurtarak öldürdü sırf paranoyaları yüzünden.

Hangi beyinlerin tesirinde kalıp da bu ulu hakana karşı seni düşman ettiler bilemiyorum amma, ya çok kolayca kandırılacak kadar saf, ya da hakikatları burda zikretmeye cesaret edemeyecek kadar ödlek, ya da herşeyi kasten yapacak kadar çakalsın.

Şimdi, sen burda sonuçlardan bahsederek bu büyük padişahı kötülüyorsun. Diyorsun ki "Midhat Paşayı arabistanda boğdurtarak öldürdü.."

Midhat Paşa'nın yediği nanelerden, işlediği suçlardan ise hiç, ama hiç bahsetmiyorsun bile. Neticeye gelince aslan, sebeblere gelince ise çakal oluveriyorsun. Neticeyi yazıyor ama sebepe gelince susuyorsun.

Bak senin gibi çakalların iddiaları şu linkteki sitede nasıl çürütülmüş

https://edebifikir.com/deneme/mithad-pasa-bir-megaloman-mi-kahraman-mi-2.html

midhat paşa ülkeyi 93 harbine sokan adam değil mi?

Sana normalde cevap vermeyecektim bu "çakal" lafından dolayı lakin senin gibi adamlar bu onurlu davranışımı korkaklık sayar diye cevap veriyorum. Aşağıda yazacağım cümleler kitaplardan,wikipedia'dan ve internetten alınma bilgilerdir. Eğer çok daha detay istersen tek tek link atabilirim.

Muhterem babaları istediği anda istediği eşini yanına çağırabilmeliydi. Padişahların en doğal hakkıydı bu. Kızların hepsi bunu düşünüyordu ama söz konusu kos koca İslam halifesinin mahremi olunca bu konuyu rahatça ve edep dahilinde konuşabilmek için büyük gayret göstermeleri gerekiyordu. Şimdiye kadar bilip de bilmez gibi davrandıkları bu hassas meseleyi adını koymadan, usturuplu ve asil bir şe kilde çözmek için çırpınıyorlardı adeta. (Ülke elden gidiyor,selanik kaybediliyor ve ulu hakanınız hapis olduğu sarayda dertlerinden bir tanesi "muhabbet")

Ailesi, Padişah'ın kendisini dağlayarak tedavi etmesine, zaman zaman midesinin, bağırsaklarırun üstüne, boğazına, omzuna, göğsüne kızgın demiri bastırmasına alışmışlardı ama bunu bir çocuğa -kısmen de olsa- uyguladığını ilk kez gör dükleri için minik şehzadenin hayatı için büyük bir korkuya kapılmışlardı. (Sarayda oğlu öksürük krizlerine giriyor ve ulu hakanınız tıp ilimini reddederk dağlama gibi ilkel bir yöntem kullanıyor)

Ölenlerden kimin Müslüman, kimin Hıristiyan olduğunu anlamak için sünnetli olup olmadıklarına bakıyor, kurbanları buna göre sayıyorlarmış. Ölen Ermeni sayısı her zaman Müs lümanlardan fazlaymış ama öldükten sonra hükümet kuvvet leri çoğunu sünnet ediyor, Müslüman olarak kayda geçmesini 99 sağlıyormuş. Sason'daki çarpışma bitince Sünnetçi İlyas diye bir adamı çağırmışlar, o da beş yüz Ermeni ölüsünü sünnet etmiş. Benim zavallı babam Kirkor Demirciyan da öbür dün yaya sünnetli gitti.(öldürttüğü ermenilerin cesetlerini sünnet ettirirmiş)

Padişah Abit'e baktı, "Doktor Bey ben bu çocuğu çok zayıf görüyorum," dedi. "Acaba bira mı içirsek?" Doktor kulaklarına inanamadı. "Aman," dedi, "küçücük çocuğa bira verilir mi hiç?" "Ama çok zayıf," dedi babası, "bira kuvvetlendirir." Doktor "O zaman bira mayası verelim bari," dedi. "Hem aynı etkiyi yapar hem de içki değildir." İstanbul'daki ilk bira fabrikası onun saltanatı sırasında ve özel izniyle Bomonti kardeşler tarafından, Selanik'te ise Alatini kardeşler tarafından kurulmuştu. Döneminde bu fab rikalara izin veren padişah olarak, birçok kişi gibi o da bu içkinin bedeni güçlendirici etkisi olduğuna inanırdı. Doktor, bugünün tarihini hiç unutmamak için hemen kayda geçirmek istedi. Ne de olsa İslam halifelerinin çocuğu na bira içirmek istediği günlere pek sık rastlanmazdı.(çocuğa bira içirmek istiyor hastalığı geçsin diye)

*Ben sana daha bunun gibi 1000 tane şey anlatırım da senin kapasiten yeter mi bilemiyorum

Bu arada Sultan Abdülhamid han, mithat paşanın idamını müebbete çevirmiştir. Ölümünden sorumlu değildir. Kale muhafızları onu boğmuştur. Yazdığın bu yalan bilgiyi de bu şekilde düzeltelim.

Kitabın kaynak aldığı o hekim, gençliğinde Sultan Abdülhamin Han'ın tahttan indirilmesini savunan biriymiş. Böyle birinin kafasından uydurma hikayelerinin gerçekmiş gibi lanse edilip kaynak alınmasının, bu kitabı alıp okuyanların onlarca yıl sonra bile kandırılması manasına gelir. Evliyalık ikliminde olan, Müslümanların son halifesi olan bir büyük padişahtan bahsediyoruz. Onun yaptığı iddia edilen fiiler, yukardaki bu vasfı düşünüldüğünde otomatikman asılsız, mantıksız, anlamsız ve çelişkili duruma düşüyor ve yalan dolandan ibaret olduğu anlaşılıyor.

Ermenilerin leşlerinin sünnet yapıldığı iddiasının ne kadar doğru ne kadar yalan olduğunu, bu konuda uzman olan bir cerrahın ağzından duyman daha iyi olacaktır. Sadece bu yalana bakarak bile diğer iddialarının da bir o kadar yalan dolandan ibaret olduğunu -eğer zeki ve uyanık isen- hemen farkına varacaksın zaten

https://youtu.be/zbnIWZi8B6w?si=kJxnXaydY6QwUk9N&t=395

Tarihi kazananlar yazar  

Siz kazandınız, ipe diziyorsunuz tabi.

Abdülhamid Han ülkenin iyiliğini düşünen, onun için çalışan bir insandı. Siyonizm için çalışan masonlar olmasa ülkesini de korurdu, siyasi bir deha idi. Onun karşısında olanlar masonlar, sizin sevdikleriniz.  

benim 7 sülalem türk kendim de türk milliyetçisiyim tüm osmanlı tarihini de ezbere bilirim özel ilgi alanımdır. Ben abdülhamiti sevmiyorum sevmek zorunda değilim ve her sevmeyen vatan haini mi oluyor ? Bak ben bu konuda karşı görüşler yazmaya başladım hamza da dekareme de bana hakaret etti bir şey demedim. Ötekileştirmeyi bırakıp ne zaman düzgün bir tartışma ortamı oluşturabilirsek o zaman kazanacağız