Sadelikteki şıklık? 'Corsair Carbide 275R incelemesi'

 

Carbide serisinin kompakt üyelerinden diyebileceğim Mid Tower bir kasa. Siyah ve gördüğünüz gibi Beyaz renkli versiyonu var. En başta çok önemli bir ayrımdan bahsedeyim, bu kasanın pleksi ve temperli cam şeklinde iki versiyonu var ama ikisi de 275R olarak geçiyor, “temperli cam” ekinin olup olmadığına çok dikkat edin. Aralarındaki farkları da detaylandıracağım.

 

 

 

Mid Tower bir kasa dedik, 43.6cm boyunda, 44.6cm uzunluğunda ve 21.1cm enindeki kasa 10.1kg ağırlığında. Fırçalı metal görünümü kazandırılmış ön kapağı plastik, geri kalanı çelikten.

Solunda siyah filmli, içeriyi çok da göstermeyen pleksi bir yüzey var. Vidalarla tutturulmuş, misal veriyorum 400C’deki gibi pencere tarzında değil, temperli cam kasalardaki gibi yani. Etrafları buzlu, parmak izi, kir, çizik, bunları engellemek için iyi düşünülmüş. Aksesuar kutusundan çıkan anahtarla ki kutudan kurulumda ihtiyaç duyabileceğiniz vidalar, kablo toplama şeritleri de çıkıyor, söküyorsunuz vidaları, pratik değil ama kasayı zırt pırt açan biri değilseniz sorun da değil.

 

 

Temperli camla arasındaki en büyük fark berraklığı ve dayanıklılığında, uygun bir bezle silmezseniz benim gibi daha ilk dakikada çizersiniz pleksiyi, bu pleksinin doğasında olan bir şey, temperli cam çizilmeye çok daha dayanıklı.

 

 

Ön kapağında, kenarlarda havalandırma ızgaraları var yalnız sadece 1cm civarında açıklıklar bunlar, daha geniş, daha açık olabilirdi, misal veriyorum hayli benzer yapıdaki 270R’da daha geniş, 400C’de yayla gibi, etkisini test edeceğim zaten.
Corsair logomuz var, gayet nizami yerleştirilmiş, altındaki yarıkta 3 tane beyaz LED bulunuyor, masayı, altındaki yüzeyi aydınlatıyor ama difüzörleri olmadığını için homojen değil de canlı canlı 3 tane olduklarını görüyorsunuz, ilk başlarda biraz dikkat dağıtabilir yani.

 

 

Üstünde güç ve reset butonu, ses giriş çıkışları ve 2 USB 3.0 portu var. Devamında temperli olanıyla bir farka daha şahit oluyoruz, burada ne eksik, toz filtresi. Corsair toz filtresini temperli cam olanına saklamış.

Önü, arkası, sağı solu aslında sade bir kasa, sadelikteki şıklık denilebilir, zevkler renkler farklı tabii. Pleksi için ayrıca, temiz bir bez ayarladıktan sonra, ki kutudan da çıkabilirdi, dediğim gibi temperli cam kadar dayanıklı değil ama sorun yaşamazsınız diye tahmin ediyorum. Yalnız toz filtresi gibi birkaç mıknatıs ve mesh bir malzeme sonuçta, maliyeti oldukça düşük bir şeyi neden temperli camlı olanına saklamışlar, ben anlam veremedim pek, görüşlerinizi bekliyorum.

 

 

Kasanın diğer yanı düz bir kapak, ekstrası yok. Ardında iki tane 3.5, iki tane de 2.5 inç destekli slotlar var. İki slot yapısı da modüler yapıda, kullanmıyorsanız çıkarabilirsiniz. 18cm’e kadar PSU takabiliyorsunuz ki kısaca sorun yaşamanız pek olası değil.

 

 

 

Kablo yönetimi anlamında ızgaraları nizami bir şekilde konumlandırılmış, anakart kablosu çok dolanmıyor, işlemci kablosunu geçirirken de zorlanmıyorsunuz gibi gibi. Kapakla aradaki açıklığı iyi kullanmanız gerek, kabloları iyi toplamanız gerek.

 

 

İçeriye geçelim. Mini ITX, Micro ATX ve ATX form faktöründeki anakartları destekliyor. Altında PSU ve 3.5 inç disk yuvalarını örten boydan boya metal bir kapak var, sabit bir parça bu.

 

 

Dikey ekran kartı kurulumuna müsait, elimde dikey konumlandırma için kablo yoktu ama genel olarak bu şekilde görünüyor. Kart çok hafif sarktı, karttan karta bu durum değişebilir gerçi. Uzunluk anlamında resmi destek 37cm’e kadar, hayli uzun bir kart takmama, sıvı soğutucu radyatörü de öne almama rağmen yine de baya pay kalıyor.

 

Ön tarafın kapağı açılıyor açılmasına ama zor, tırnaklı yapı kırılmaya müsait olduğu için geçmeli bir yapı kullanmışlar bu kasada. Mıknatıslı, tak çıkar yapması kolay toz filtresinin altında 360, 280 ve 240mm’lik sıvı soğutma radyatörü takabileceğiniz bir alan var. Ben yine Corsair’ın 280mm’lik H115i’sini kullandım, fanlarını ML PRO serisi 14cm’lik fanlarla değiştirdim.

 

 

Üste de iki 12CM’lik fan veyahut 240mm’lik radyatör takılabiliyor ama anakartla ızgaraların arasındaki pay o kadar az ki buraya radyatörü takarsınız, fanlarını takamazsınız, bu kasada radyatörü öne takmanız icap ediyor yani.

Egzosta ve önde kasayla beraber gelen 2 12CM’lik fan var, DC 3 pinli, maliyet odaklı fanlar bunlar, tasarımsal bir yönleri yok, devirleri de normal, anakart üzerinden ayarlanır devirleri.

 

 

Evet, kasamı kurdum. Ön kapaktaki havalandırma ızgaraları için şunu söyleyebilirim, benim senaryomda, bu arada işlemci i7 6700K, kapak takılıyken işlemci sıcaklığını 4 derece oynatıyor. Yani öyle kasanın önünü tamamen kapatıp, sadece renkli fanların şov yapmalarına izin veren bir yapıda da değil yani, bunu görmüş oldum.

 

 

Corsair Carbide 275R. Tasarımı sade, şıklığı sadelikte bulanlar için güzel bir kasa, zevkler renkler farklı tabii. Toz filtresi konusunda, bence ikisinde de olmalıydı ama temperli cama gelirsek, ben çizilmeye karşı dayanıklılığı için temperli camı tercih ederdim, aralarındaki fiyat farkı satıldığı yere göre 100-150TL arasında değişiyor, bence değer. Corsair’ın kendi içinde benzer fiyat segmentinde Champ Spec 04 gibi daha renkli, temperli camlı alternatifleri de var. Rakibi anlamında Cooler Master Masterbox Lite 5, Masterbox MB52, NZXT H500i, Aerocool Glo RGB gibi kimi daha renkli, kimi daha benzer yapıda rakipleri var, 275R gibi yine iyi kasalar, fiyatı segmentinde en büyük farkı çoğunun aksine dikey ekran kartı kurulumuna izin vermesi,  kasa tercihinizi belirleyebilecek bir şey diye düşünüyorum. Özetle, 275R’ı alırken pleksiliyi mi temperliyi mi alıyorum ben diye çok dikkat edin, benim gibi beyaz rengini seviyorsanız temanızı oluşturun, çok farklı, yenilikçi bir tasarım değil ama tercih listenizde bulunabilir.