Şimdi Ara

Sami Yusuf 'Wherever You Are' Yeni Albüm Resmi Çıkış Tarihi 29 Ekim (Şarkıların örnek tanıtımları)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
9
Cevap
0
Favori
1.740
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Şarkıların örnek tanıtımlarıhttp://www.facebook.com/SamiYusuf Sami Yusuf'un resmi facebook sayfasına eklenmiştir. Albümü almak isteyenler dinleyebilirler. Özellikle "Without You" çok güzel..

    Sami Yusuf’un çıkmak üzere olan yeni albümü “Wherever You Are” tanıtımı gösterime girdi. Albüm 29 ekimde Avrupa Müzik tarafından piyasaya sürülecek. Müzik marketlerden yada internetten satın alabilirsiniz..

    http://www.youtube.com/watch?v=RoCIxyoZces

    http://www.vimeo.com/15710520

    SAMİ YUSUF – “WHEREVER YOU ARE”

    Hisli şarkı sözleriyle İslami Müzik Endüstrisi’nde “devrim” olarak bilinen dünya sanatçısı SAMİ YUSUF’un 3. albümü “WHEREVER YOU ARE”, tüm dünyadan önce ilk defa Türkiye’de AVRUPA MÜZİK markası ile yayınlıyor.

    "Wherever You Are" sanatçının müzikal yolculuğunda yeni bir döneme işaret ediyor. Albümün şarkı sözleri ve müzikler ilham toplama ve derin düşünme ile geçen 3 senenin özünü ortaya koyarken, insanların kalbindeki “iyi”yi ortaya çıkarma ve barış ile hoşgörünün mesajını yaymaya teşvik eden bir anlam taşıyor.
    Kayıp ve umut temalarını anlatan “Wherever You Are”da tüm dinleyiciler, Sami'nin kalbinden gelen müziklerle kolayca bağlantı kurabilecek.

    11 şarkıdan (“Wherever You Are”, “Salaam”, “Without You”, “You Came to Me”, “Give the Young a Chance”, “Trials of Life”, “Worry Ends”, “Fragile World”, “In Every Tear, He is There”, “Make Me Strong”, “No Word is Worthy”). oluşan albümde tüm besteler ve prodüksiyonda Sami Yusuf’un imzası bulunuyor. Sami Yusuf, “Wherever You Are” şarkısını kalbinin müziği olarak görmektedir. Bu bir tezahürdür. Saf ve basit doğa ile olan biri, tek bir form seçer ama çok konuşur.
    Albümdeki 3 şarkı hariç diğer tüm şarkılar Sami Yusuf tarafından yazılmıştır. Bu albüm Sami Yusuf’a birçok dünya starı ile çalışma imkanı sağlamıştır. 'In Every Tear, He Is There' ve 'Without You” şarkıları; Rod Stewart, Tina Turner, and Joss Stone gibi dünya starları ile de çalışan İngiliz şarkıcı ve prodüktör Conner Reeves tarafından yazılmıştır.

    “Without You” şarkısının Türkçe sözleri de Türk pop müziğinin kraliçesi Sezen Aksu tarafından yazılmıştır. Ayrıca ikonik rock efsanesi Ian Brown’ın, gençliğin modern dünyada karşılaştıkları güçlükler hakkında yazılan “Give the Young a Chance” şarkısında imzası bulunuyor.
    Sami, kendi basit ama duygulu sözleri ile barış ve hoşgörü kelimelerini yaymak için insanları kalplerinde konuşmaya çağırıyor.
    Sami’nin ilk 2 albümü daha çok İslam dünyasına hitap ederken, “Wherever You Are” albümü; din, dil ve ırk farkı gözetmeden bütün dünyadaki dinleyicileri birleştirmeyi ve etkilemeyi hedef almış ve daha yaygın bir kitle ile iletişime geçmek için şarkılar İngilizce olarak bestelenmiştir.
    Sami, “Wherever You Are” ile kendinden çok müziğinin ön plana çıkmasını amaçlamaktadır. Dinleyicileri tarafından mesajlarının kavranması Sami için önemlidir. Bu bağlamda albüm kapağına da aynı düşünceyi yansıtarak, sanatçının tanınan yüzüne sadece beyaz bir siluet şeklinde yer verildi. Bu Sami'nin müziğinin ön planda olması için kişi olarak geri planda olmaya hazır olduğunun göstergesidir.“Wherever You Are” albümü Sami’yi tüm dünyaya taşıyacaktır.
    Sami'nin gerçekten gönlünden gelen müzik olarak tarif ettiği şarkılarının bir derlemesi olan 'Wherever You Are', “Spiritique”ın gerçekleştirilmesini ifade eden bir göstergedir.
    “Spiritique” Nedir?
    Sami Yusuf, müziğe yepyeni bir tarz getiren sanatını “Spiritique” terimi ile tanımlamıştır. Müziğinin teknik ve filozofik olarak sınıflandırılmasından pek de memnun olmayan Sami, Spiritique’u icat ederek müzikte yepyeni bir tarz yaratmıştır.
    Sami’ye göre Spiritique, Doğu ve Batı harmonilerini kaynaştıran, manevi öz ile desteklenen müzik anlamına gelir. Sami Yusuf’un sanatının arkasındaki temel fikir, müzikten dinden ve ırktan bağımsız olarak manevi farkındalık ve minnettarlık için bir kolaylaştırıcı olarak yararlanmak. Daha ileri bir aşamada, sosyal bir birliği uyandırmak ve büyütmeyi hedefliyor.

    "Spiritique" yalnızca insanın bireysel ruhunu değil, insanoğlunun kolektif ruhunu da kutlayan dinsellikten çok manevi bir manifesto.


    http://esenshop.com/detail.aspx?id=61463



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lovelysy -- 28 Ekim 2010; 20:06:20 >







  • Tanıtım videosu pazartesi günü çıkmıştır. Albüm için geri sayım başladı. Video izleyerek yeni şarkılar hakkında fikir edinebilirsiniz..
  • Sonunda resmi çıkış tarihi verildi 29 Ekim..

    www.samiyusufofficial.com dan daha fazla bilgi edinebilirsiniz..
  • Bekliyoruz.. Ne kadar acaba
  • Şarkıların örnek tanıtımlarıhttp://www.facebook.com/SamiYusuf Sami Yusuf'un resmi facebook sayfasına eklenmiştir. Albümü almak isteyenler dinleyebilirler. Özellikle "Without You" çok güzel..

    12.50 tl olucak..
  • örnek tanıtımları derken? ben öyle bir video bulamadım da
  •  Sami Yusuf 'Wherever You Are' Yeni Albüm Resmi Çıkış Tarihi 29 Ekim (Şarkıların örnek tanıtımları)


    tanıtım videosunu da roj tv de yapar artık
  • Video olarak değil facebook sayfasında biraz aşağıya inince solda

    Ayrıca oktayd 19 Nisan Pazartesi 2010 tarihinde Roj tv olayıyla ilgili geç kalınmış bir yazı yayınladı Sami Yusuf. Okumak istersen Sami Yusuf resmi facebook sayfasında notes kısmında yada burda yayınlayayım ben:


    * Special Thanks to Zeynep Tinig, Saba Beren and Ece Hanne for the Turkish translation.

    2006 Roj TV olayı…Geç kalmış bir özür ve açıklama.

    Gönderi'nin Türkçe Çevirisi:

    19 Nisan Pazartesi 2010 14.2...9



    Barış sizinle olsun, 2006 ya dönecek olursak, sonradan anladığım kadarıyla Kürt toplumuna destekte bulunan “ kültürel bir kanal” ın röportaj teklifini masunca kabul ederek makul olmayan bir karar verdim. Nadiren görüştüğüm misafir müzisyenlerimden birinin ısrarlı istek ve diretmesiyle--Kürt kökenli olması umulur--önceki yönetimim en sonunda röportaj yapılmasını kararlaştırdı, ama benim kendimi neyin içerisine doğru götürdüğümüm hakkında hiçbir fikrim yoktu. İçeri doğru yürüdüğümü ve stüdyoda garip bir havanın olduğunu hatırlıyorum. Bunu gerçekten anlatamam, ama bu kesinlikle normal hissettirmedi. Röportaja başladık ve birden bire Kürt arkadaşımın bütün röportaj için yanımda oturmayı ayarladığını gördüm. :-) (“ Kendi kendime bunun bir Sami Yusuf röportajı olması gerektiğini düşünüyordum…”) Zaten, spiker kendini tuhaflıklar içinde buldu, çünkü o arkadaşımızın çeviri yapmasını bekliyordu, ama arkadaşımızın gerçek niyetinin daha çok her şeyden daha çok kendi kişisel çıkarlarının ve kendi promosyonun olduğu açıkça su yüzüne çıktı. :-) Her neyse, spikerin “ Ben seni Sami Yusuf için çeviri yapman için getirdim, röportajı yürütmen için değil! Lütfen sadece tercüme et.” dediği noktada durum neşeli bir hal aldı. Her ikimiz içinde garip bir an olduğundan, ben gerçekten onun için kötü hissettim. :$ Bir Müslüman, sanatçı ve kendim bir vatandaş olarak ve benim eski yönetimimin çok daha fazla dikkatli olması gerektiğinin farkına vardım, çünkü böyle şeyler sadece beni değil(eğer bazı kötü niyetli kişilerin elindeyse) benim inancımı ve çevremdekileri de etkileyebilir.
    Bu fırsatı gerçekten gecikmiş ve samimi özrümle ve bu TV kanalındaki görünmemdeki pişmanlığı ifade etmek için kullanmak istiyorum. Tamamıyla yanıltılmıştım, deneyimin tamamıyla incindiğimin lafı bile edilemez, hileye uğradım. Studiodan dışarıya adım attığımda, benim eski ekibimin Türkiye merkezli distribütörü tarafından aramalar yapılıp ve henüz ROJ TV ( geniş ölçekli olarak Kürt ayrımcılığının yanlısı topluluk PKK ile bağlantılı olarak kabul edilen) de göründüğümüzden haberdar olduğumuzda, eski ekibime “ Bu insanların kim olduğu hakkında gerçekten her hangi bir araştırma yaptınız mı? Pek de iyi hissetmedim…” diye sordum. Ben mutlak şok ve kuşku içinde kaldım… Kafamın içerisinde birçok farklı duygu ve düşünce dolaşıyordu.
    Neden ben bir 'kültürel/müzik' kanalında görünmeye inandırılmıştım. Neden böyle şeylerin yer almasını önlemek için daha fazla dikkat edilmiyordu? Bir çok ve bir çok 'Nedenler'. En önemlisi, iyi kalpliliğimin böyle apaçık suiistimal edilmesine izin verecek kadar aptal olduğum için kendime kızgındın. Doğal olarak, bir sonraki adım TV kanalına, onlarında onayladığı , röportajı gösterime sokmamaları/yayınlamamalarını talep eden sert bir mail yollamak oldu.--ama uymadılar! Onlar röportajı sadece bir kez yayınladılar, ama bu yeterli ölçüde karışıklık yaratmaya yeterliydi. O yayınlandıktan sonra, yapmam gereken bir sonraki apaçık adım, şimdi ne yapıyorsam o olmalıydı--bir kamu açıklaması yapmak! Ancak, o zaman Türk merkezli distribütör Zamanla insanların unutacağını...Bunu büyük bir mesele haline getirmememden söz ederek, şiddetle karşı tavsiyede bulundu. Önceki yönetimim de buna karşı tavsiyede bulundu. Kalbimde, %100 biliyordum ki bir kamu açıklaması yapmalıydım, ama ben sadece ne bunu yapacak güce ne de bunu yapacak imkanlara sahip olmadığımı hissettim.
    (yani kendi blogum, kontrol ettiğim ve gözetimim altında bulunan web sitem ne de TV bağlantılarım vardı.) Olaya kesinlikle yanlış bir şekilde yaklaşıldı. İhmal edildi. Olanları değiştiremem. Ancak, kesinlikle çok şey öğrendiğimi ifade edebilirim. Bu düşüncelerden bir taneside gündemlerinde bizim için ne düşündüklerini gerçekten bilmediğimiz insanlara çok güvenmemektir
    Korkarım ki bu üzücü gerçek. Bir kez daha içtenlikle sebep olduğum herhangi bir kırgınlıktan ötürü özür dilerim ve İnşaAllah bir daha böyle bir olayın hiçbir zaman olmaması için çaba sarf edeceğim.

    Aynı zamanda şunu aydınlığa kavuşturmak isterim ki bu münferit olay benim bu geniş ve renkli Ümmet’e olan derin sevgimi, saygımı ve hayranlığımı zinhar yansıtmaz –ki bunun içine Kürt kız ve erkek kardeşlerim de dahildir.Fakat ,ben herhangi bir özel hareket veya siyasal parti içinde olmadığımı ve olmayacağımı,bununla birleştirilmeye izin vermeyeceğimi ve konumumu aydınlatma ihtiyacı duydum.

    Allah hepinizi korusun. Sami.


    English version:

    2006 Roj TV appearance... An overdue apology and explanation...

    Peace be with you all, back in 2006, I made a very unwise decision which was to innocently accept an invitation for an interview on, as I had understood back then, a "cultural channel" catered for the Kurdish community. At the constant behest and insistence of one of my occasional guest musicians -- who happens to be of Kurdish origin -- my previous management finally agreed to do so but I had no idea what I was getting myself in for... I remember walking in and feeling a strange 'air' in the studio. I can't really explain it, but it certainly did not feel 'normal'. We start the interview and I suddenly see my Kurdish friend sitting beside me all 'geared' up for the interview :-) (I was thinking to myself, "wasn't this supposed to be a sami yusuf interview..."). Anyway, the presenter finds himself at odds because he is expecting our friend to translate but our friend's real intentions surfaced as it became clear this was more about his own self-interest and self-promotion than anything else :-) Anyway, it turned out to be hilarious as at one point the interviewer stopped the interview exclaiming "I brought you to translate for Sami Yusuf not to carry out the interview! Please just translate!" I genuinely felt bad for him as it was an awkward moment for us both :$ I realise that as a Muslim, artist and public personality myself and my previous management should have been much more cautious as things like this do not just reflect me, but -- if found in the wrong hands of certain spiteful individuals -- can reflect my faith and my community in a negative light. I want to take this opportunity to express my extremely overdue and heartfelt apology and regret for appearing on that TV Station. I was totally misled, manipulated not to mention hurt by the whole experience. When I stepped out of the studio, I asked my previous team "Did you actually do any research on who these people are? I didn't feel 'good' at all..." to which calls were made by my previous team to their distributors based in Turkey and we were made aware that I had just appeared on ROJ TV (widely accepted as being linked to the Kurdish separatist party PKK). I was left in absolute shock and disbelief... Lots of different feelings and thoughts were going through my head. Why was I led to believe that I was going to be appearing on a 'cultural/music' channel? Why wasn't more care taken to prevent such a thing from taking place? Lots and lots of "Whys". Most of all, I was angry with myself for being foolish enough to allow such gross abuse of my kindheartedness to take place. Naturally, the next step was to send the TV Station a harsh email demanding them NOT to release/broadcast the interview to which they agreed -- but did NOT honour! They aired the interview once, but it was enough to create substantial mess. After it was broadcast, the next obvious step would be to do what I'm doing now -- make a public statement! However, the Turkish based distributors at the time strongly advised against it, citing "in time, people will forget it... Don't make it into a bigger issue." The previous management also advised against it. In my heart, I knew 100% I should make a public statement, but I simply didn't feel I had the 'power' nor the sufficient resources to do so (i.e. my own blog, a website I controlled and oversaw nor the necessary TV contacts). This whole saga was simply 'ignored' which was definitely the wrong way to approach it. I cannot change what has happened. However, I can definitely testify that many things were learned -- one of those things is to not trust people too easily as we really don't know what agendas they have in store for us... I'm afraid this is the sad truth. Once again, I sincerely apologise for any offense I had caused and will strive to prevent a thing like this from happening ever again iA. I would also like to make it crystal clear that this isolated incident in no way reflects the deep love, respect and admiration I have for our vast and colorful Ummah -- which includes our beloved Kurdish brothers and sisters. But, I needed to clarify my position in that I do not, and will not, allow people to affiliate me to any particular movement or political party.

    God Bless you all. Sami



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lovelysy -- 29 Ekim 2010; 9:13:31 >




  • İnsanlara belirli kalıplara sokmak Türk halkının bir özelliği olmuş. Üstteki yazıda geç yayınlanmış olsada gerçeği ortaya koyuyor. Lütfen insanları belirli kalıplara sokmayalım..
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.