Şimdi Ara

Siyasetin yaşı,yeter koşulu,Forum Kavramının Siyasetteki Yeri

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
11
Cevap
0
Favori
743
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Şikayet bölümünü karışırtırırken Ömer'in bir yorumu ile karşılaştım.Diyor ki:

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer


    Siyaset konusunda görüşümü daha önce belirtmiştim, yine paylaşmak istiyorum sizlerle;

    Siyaset nedir?
    Kimler siyaset hakkında konuşmalıdır?

    Kimseyi hor gördüğüm için söylemiyorum yanlış anlaşılmak da istemem ama siyaset oltanın ucundaki yem gibidir. Kendi hayatını devam ettirebilecek yeterliliğe sahip olmayan, kendi sağlık güvencesini bile kazanamamış olan, bir de yaş itibariyle henüz aklıselimliğe erişememiş olan kişilerin siyaset konuşması kadar zararlı bir alışkanlığın olmadığını düşünüyorum.

    Bunu oltanın ucundaki yeme benzettim, niçin mi? Zihinlerin farklı yönlerde çalışıyor olması, dikkatin hiçbir getirisi olmayan bir noktaya odaklanması sadece zaman kaybıdır. Gençlerimiz yaptıkları işin en iyisini yapmak için çaba sarf etmeleri gereken yerde beyhude bir uğraş edinmektedirler ki bunun ne onlara ne de vatana millete hayrı yoktur.

    Öte yandan ön şartları edinmiş bir kişi zaten siyaset konuşması gereken yeri ve nasıl konuşacağını yeterince bilmektedir. Gider görüşüne uygun siyasî oluşumun içine dâhil olur gerekirse görev de alır.

    İnsanlarımızın eleştirel olması farklı bir olgudur, bir olaya birçok yönden bakabilme becerisine sahip olması farklı bir olgudur, kendisini medenice ifade edebilmesi farklı bir olgudur. Bunların hepsi ortak paydada birleşirse ki işte o zaman çok lezzetli olur. Lakin siyaset ise bunlardan bambaşkadır.

    Velhasılıkelam forum bu istişarenin yapılabileceği bir yer değildir. (Bence.)

    Bunlara ek olarak aşırı yoğunluktan dolayı yönetici arkadaşların çok daha fazla yorulmalarına neden olacaktır sadece.


    Eleştirel yaklaşıyorum.Bir de bazı kavramlara çıkarımsama yaparak bir yerlere ulaşmaya çalışacağım.(Özlemişim ya )

    Şimdik gerisin geri gidiyorum.

    Forumun ne olduğu bahsine girmek istiyorum:Belli bir topluluğun,topluluğunu ilgilendiren ortak konular hakkında tartıştıkları,fikir alışverişinde bulundukları ortamına Forum denir.Forum gereklidir.Çünkü insanlara farklı düşünseler dahi ortak nokta bulunabileceğini, belirli bir kültürel birikim ve bundan doğacak sorumluluk bilinci ile uzlaşı anlayışını kazandırabilecek belki de pratik anlamda tek yerdir.

    Burada şu soruyu yöneltmek istiyorum:Siyaset nedir?Üniversitelerde lisans programı olarak okutulduğu halde birikimsizliğin getirdiği yasakçı zihniyetle hep korkulup uzaklaşılan bu kavram nedir

    Düşündüğümüz zaman feodal bir yapı içerisinde fikir işçileri olarak dh yöneticilerinin selfleri sayılırız bir noktada.Bu noktada zaten başlı başına siyasal bir ortamın içindeyiz topluluk olmanın gereği olarak.İçinde bulunduğumuz forumun da kendine göre yasama-yürütme-yargı birimleri var çalışıyorlar.Ufak bir internet devletinin içinde vergisiz yaşadığımız durumu söz konusu.Çok yaşa reklam sektörü.Neyse konumuz nedir?Siyaset nedir?

    Politika(siyaset), toplumun halka dair yaptığı tüm etkinliklerdir. (Aristoteles) bu bir tanım

    Siyâset, belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir.

    Farklı bir tanım daha:Farklı fikri gruplarının vereceği ortak kararı bulma çabasına Siyaset denir.Yani siyaset uzlaşmak demektir.Verilecek kararı sorgulayabilme geleceği adına kendi yolunun ışığında verilecek karara ortak olabilme demektir.

    Şimdi zannımca şu sonuç çıkmakta

    Sadece kavramlarları sorguluyor ve birleştiriyorum ve soruyorum.Meclis aslında bir forum değil midir?Yönetim için seçtiğimiz toplumdaki farklı düşüncelere ait şahısların oturup fikirlerini ortaya koyup tartıştıkları,fikir alışverişinde bulunup,esasen uzlaşı içinde bir karar vermek için toplanılan hacim değil midir Meclis?

    Meclisin de demokrasinin pratikteki tezahulü olduğunu,en azından esasen,çok yontma odun olsak da biliyoruz.En basit tanımı ile demokrasiyi nasıl tanımlıyoruz?Toplumdaki karşıt görüşteki halk grupların kendi düşünce ve isteklerini temsilen seçtikleri elçilerin belli bir meclis içerisinde karşıt görüşler içerisinde çoğunsal uzlaşı içinde ortak karar arama çabasıdır.Partiler sağolsun bu işlevi ortadan kaldırıp başka bir şeye dönüştürüyorlar ama konumuz dışında neyse,

    Buradan da şu sonuca varmak istiyorum:Meclis bir forumsa ve meclisin fonksiyonu toplumun siyaset ihtiyacını gidermekse forumda siyaset yapmak demokrasi adına konuşmaktır ve şu şekilde düşünebilir

    1.Tepe meclis Karar verir
    2.Belediye meclisi Kararlara uygun alt kararlar verir.
    3.İlçe Belediye Meclisi Kararlara uygun alt kararlar verir.
    4.Halk Meclisi(forumu) Kararların doğruluğunu sorgulayıp ona göre alınacak yeni tavra karar verilir.


    Burada 4.basamakta olan bizlerin kendi meclisimizde siyaset ihtiyacımızı gidermemiz,yani ortak bir uzlaşı kültürüne sahip olmayışımız ve bunun da sürekli bastırılmış irademizden doğan bir sebepten doğması en başta demokrasi oluşumunun önüne konulan bir engeldir.Demokrasiyi mikro anlamda engelleyip makro bir demokrasi beklemek açıkçası uzayda dünyadaymış gibi nefes almayı ummaya benziyor.

    Yasakçı bir zihniyetle bazı problemler çözülmez.Tarihin her anında bu durum kendini kanıtlamıştır,kanıtlayacaktır da.İradenin doğası yasağı reddeder.Demokrasi de bu doğayı kabul eder.Burada şu soruyu soruyorum çocuk ne zaman siyasetin ne olduğunu öğrenir?Kavram olarak siyasetin gerekliliğini özgür iradesi ile karar vermeye ilk eğilime girmeye başladığı seneler olan ergenlik çağında tanışır.Kendilerini ifade etmek isterler,iradelerinin olduğunu bize kanıtlamak isterler.Verilen kararda kendi uzlaşı payını almak isterler.Arkada kalmak istemezler.Haksız bile olsa sesinin çıkmasını isterler.Burada gerçek bir itaatkar olana kadar sesleri kısılır,kesilir,yok sayılır.İradesini yeniden kazanmak istediği olgunluk döneminde ise bunu ancak başkalarının seslerini susturarak sağlayacağını öğrenir ve o şekilde davranır.Uzlaşma aramaz.Güç ilkesine inanır uzlaşı değil ve kendisinin geçtiği yollardan kendisinden sonra gelecek nesli de geçirmeye çalışır dayatmacı sistem artık kısır döngüye girmiştir.

    Sonuç:Her gün şikayet ettiğimiz yönelimlere sahip sayın ve sevgili Türkiye Halkım ortaya çıkar.

    Buradan da şu noktaya varıyorum:Forumda yapılacak siyaset eğer demokratik bir toplumun olmazsa olmaz gereksinimi ise bunları yeni nesle nasıl aktaracağız?Akademik anlamda emek harcayanlar ve formal eğitim ışığında bu birikimleri okullarda istediğimiz kadar teorik eğitimini verelim,pratik edilmezse unutulur solar gider,sonunda şüpheye düşer ve yok olur.Yani sürekli bu pratiği sağlamak zorundayız ola ki gelecek nesile karşı sorumluluk içerisinde olduğumuzu iddia ediyorsak.Bu durumda şu noktada eleştiri yapmak istiyorum.Bu pratiğin de sağlanması gereken yerin demokrasi ise aradığımızın,meclisler yani forumlar olduğuna inanıyorum.Aynı zamanda aktif bir biçimde ilkelerini belirleyecek ve ona göre hareket edecek gencin reşitliği çıktıktan sonra,yani söz sahibi olabilme hakkı doğduktan sonra nasıl düşüneceğinin temelinin reşitken değil,daha lise çağlarında demokrasi çerçevesinde yetişmesi ve olgunlaşması gerekliliği,o toplumun gelecek nesle karşı verdiği sorumluluklarından biridir.Çünkü olgun her bireyin sorumluluğu kendisinden sonra gelecek nesli vicdanen ve aklen olgunlaştırmaktır.Reşitlik dediğimiz şey toplumda kabul görecek bireyin her anlamda yeterli olgunluğa gelmesi demek değil midir?Olgunlaşmamış bir siyasal anlayış ve kültür ile reşitliği alınan bir bireyin sudan çıkmış balık gibi olacağı aşikardır ki bunun örneklerini etrafımızda bolca görmekteyiz diyorum ve şu şekilde eleştirimi yapıyorum:

    Demokratik anlamda siyaset, belli ilkeler ışığında düşünebilme ve o ışık sonucu doğacak her düşüncesini özgürce ifade edip,gerektiğinde savunabilme,bırakması gerektiği yerde bırabilme ve bunu en doğru şekilde dengeleyebilme yetisi ve bu yetiden doğan uygulama ihtiyacıdır.Siyaset konuşabilmek için gelir sahibi olmak,veya kendine has sağlık güvencesi olmak(özetle bir yerde çalışmak) gerekmez.

    Kişisel bir eleştirim:

    Ömer bey siz öğrenciliği iş olarak görmüyor musunuz? En son hatırladığım kadarı ile öğretmendiniz. Sağlık güvencesi olmayan,yani maaşlı bir işi olmayan, ki burada açıkça 14-18 yaşı kastettiğinizi düşünüyorum lakin 18 yaş üstü üniversite öğrenci grubunu da o şekilde görüyor ve hala siyaset konuşabilecek 'birey' olgunluğuna ulaşmadığını düşünüyorsanız kaldı ki yukarıda açıklamaya çalıştığım şekilde bence iradenin varlığına vakıf her birey kendi geleceği adına siyaset konuşmak zorundadır,bu onun kendi geleceğine karşı verdiği sorumluluktur,bence fikrinizi bir tekrar gözden geçirmelisiniz.Siyasetin temelinin salt para kazanmak ve malk mülk sahibi olmak olduğunu düşünüyorsanız bir şey diyemem tabi.Fikre karşı saygı.







  • quote:

    Orijinalden alıntı: OğuzhanAhan

    Kişisel bir eleştirim:

    Ömer bey siz öğrenciliği iş olarak görmüyor musunuz? En son hatırladığım kadarı ile öğretmendiniz. Sağlık güvencesi olmayan,yani maaşlı bir işi olmayan, ki burada açıkça 14-18 yaşı kastettiğinizi düşünüyorum lakin 18 yaş üstü üniversite öğrenci grubunu da o şekilde görüyor ve hala siyaset konuşabilecek 'birey' olgunluğuna ulaşmadığını düşünüyorsanız kaldı ki yukarıda açıklamaya çalıştığım şekilde bence iradenin varlığına vakıf her birey kendi geleceği adına siyaset konuşmak zorundadır,bu onun kendi geleceğine karşı verdiği sorumluluktur,bence fikrinizi bir tekrar gözden geçirmelisiniz.Siyasetin temelinin salt para kazanmak ve malk mülk sahibi olmak olduğunu düşünüyorsanız bir şey diyemem tabi.Fikre karşı saygı.










    Öğrenciliği iş olarak görmüyorum. "İş" derken eylem olarak değil meslek olarak düşünüyorum.
    Seçme hakkı olan bireyleri tenzih ediyorum. Onların öğrenciliği kariyer basamağıdır.

    Benim eleştirim orta öğretim çağındaki çocukların önceliklerini şaşırıp derslerini aksatmalarından ötürüydü.

    İsterseniz örnek bir konu açalım Konu Dışı gibi bir bölümde ve seyredelim.
    :))




  • Ben bu söz konusu 14-18 yaş grubuna giriyorum. Siyaset üzerine derin bir bilgim olduğunu söyleyebilir miyim? Tabiiki de hayır. Peki bu yaş aralığındaki bireylerin siyaset ve politikaya heves etmesi beyhude midir? Eğer 80 sonrası dönemdeki gibi apolitik insanlar yetiştirilecekse evet. Apolitik görüşteki insanların sayısının tekrar 80'ler seviyesine gelmesi ülkem insanlarını umursamaz bir havaya sürükleyecektir.
  • Akademik kariyerin amayene tarifi ömür boyu öğrenciliktir yalnız, öğrenci olduğu için onlara ücret ödenir.sigorta bağlanır, öncelik tanınır.Öğrenci dediğimiz şey her gün bir şeyler öğrenen ve o öğrendiği bilgiyi vakti geldiğinde sunmak zorunda olan insan grubu değil midir sorumluluk çerçevesinde?Her akademisyen bunu ömrü boyu yapar.Bu düşüncem ışığında öğrenciliği açıkça meslek olarak görüyorum.

    Her orta öğretim gencinin akademisyen veya piyasa insanı hangisi olursa olsun,mühendis,doktor,öğretmen,işletmeci,iktisatçı vs.vs. olması gerekmez sanıyorum. Orta öğretim genci siyaset ile ilgileniyorsa, yönetmek istiyorsa o şekilde yönlendirilebilir pekala. Eğitim bilinci almış bir siyasetcinin daha doğru kararlar vereceği yadsınacak bir sonuç olmayacaktır.Ona gerek çok eğitmediği aklı,ya da katılıp sohbetler dinlediği abiler,ablalar,reizler,sol kesim ne der bilmem onlar örgün eğitimin bu yol için uygun olmadığı düşüncesini zihinlerine bırakmış olabilir.Derslerle ilgilenilmesinin sağlanmasının metodu her koşulda dile getiriyorum yasaklama olmamalı.

    Ayıp ettin eski üyeyiz Konu Dışında parçalarlar o konuyu




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OğuzhanAhan

    Akademik kariyerin amayene tarifi ömür boyu öğrenciliktir yalnız, öğrenci olduğu için onlara ücret ödenir.sigorta bağlanır, öncelik tanınır.Öğrenci dediğimiz şey her gün bir şeyler öğrenen ve o öğrendiği bilgiyi vakti geldiğinde sunmak zorunda olan insan grubu değil midir sorumluluk çerçevesinde?Her akademisyen bunu ömrü boyu yapar.Bu düşüncem ışığında öğrenciliği açıkça meslek olarak görüyorum.

    Her orta öğretim gencinin akademisyen veya piyasa insanı hangisi olursa olsun,mühendis,doktor,öğretmen,işletmeci,iktisatçı vs.vs. olması gerekmez sanıyorum. Orta öğretim genci siyaset ile ilgileniyorsa, yönetmek istiyorsa o şekilde yönlendirilebilir pekala. Eğitim bilinci almış bir siyasetcinin daha doğru kararlar vereceği yadsınacak bir sonuç olmayacaktır.Ona gerek çok eğitmediği aklı,ya da katılıp sohbetler dinlediği abiler,ablalar,reizler,sol kesim ne der bilmem onlar örgün eğitimin bu yol için uygun olmadığı düşüncesini zihinlerine bırakmış olabilir.Derslerle ilgilenilmesinin sağlanmasının metodu her koşulda dile getiriyorum yasaklama olmamalı.

    Ayıp ettin eski üyeyiz Konu Dışında parçalarlar o konuyu



    İlköğretim ve orta öğretim öğrencisinin; öğrenciliğinin mesleği olması mümkün değil bence. :)
    Maddi bağımsızlığı yok. 15 yaşından önce zaten işçi olarak da çalıştırılamaz çocuklar.

    Konu Dışı ufak bir kesit işte kardeşim, denemesi de bedava. Var sen düşün işte. Genele mâl etmek doğru değil ama çok büyük bir bölümünün senin dediğin tabakada ve mertebede olması maalesef mümkün değil.

    Bırak benim nitelendirme mi memlekette insanlar dağdaki çobanla benim oyum nasıl bir olabilir diye gündemi altüst ettiler. :))



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ömer -- 4 Ağustos 2011; 1:58:50 >




  • Benim konuyu yazmaktaki amacım forumun 'demokrasi' anlayışına dikkat çekmek,ve bunu desteklediği için @Ömer'in 'siyasetin yaşı' konusu hakkındaki düşüncesini tartışmaya açmak ve bu noktada yönetimin dikkatini çekmekti.

    Bir de SGK meselesi var.

    Belirtmek istedim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OğuzhanAhan

    Benim konuyu yazmaktaki amacım forumun 'demokrasi' anlayışına dikkat çekmek,ve bunu desteklediği için @Ömer'in 'siyasetin yaşı' konusu hakkındaki düşüncesini tartışmaya açmak ve bu noktada yönetimin dikkatini çekmekti.

    Bir de SGK meselesi var.

    Belirtmek istedim



    Ben siyaset konuşmak için seçme hakkına sahip olmanın bile yeterli olmadığını düşünüyorum açık olmak gerekirse.

    Tarihini bilen, atasını bilen, okuyan, araştıran, takım tutar gibi partizanlık yapmayan, kişisel menfaatleri değil devletin milletin menfaatini düşünecek bireylerin konuşması gerekiyor.

    Demokrasi iyi hoş da memleketimizin zaten neredeyse tamamı potansiyel teknik adam ve siyasetçi.
    :)




  • Demek istediğim de bu.Çok eskiden barbarlar varken de bu düşünce vardı.Bırak burayı herkes öyle.Bu bir kültürel değişimdir.Kültürel değişimler de ancak belli bir toplulukta kabul edilen ahlak ile(süperego)'nun oluşması ile mümkün olabilir yani burada en tabana çocuklara kadar iniyoruz.Siyasi kültürün çocuklara aşılanması eğitimle olabilir,o yönelimi güden belli topluluk içinde de devam eder.Sosyolojik perdede Dh'nin kanayan yarası diyorum açıkça siyaseti konuşma uslubunun belirlenmemesinin.Bilmiyorum ona uygun bir üst başlık açılabilir pekala.Kurallar konabilir ve tavizsiz uygulanırsa problem niye ki oluşsun?Oluşur ama zamanla yontula yontula forumun da değişeceği yönündeyim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OğuzhanAhan

    Demek istediğim de bu.Çok eskiden barbarlar varken de bu düşünce vardı.Bırak burayı herkes öyle.Bu bir kültürel değişimdir.Kültürel değişimler de ancak belli bir toplulukta kabul edilen ahlak ile(süperego)'nun oluşması ile mümkün olabilir yani burada en tabana çocuklara kadar iniyoruz.Siyasi kültürün çocuklara aşılanması eğitimle olabilir,o yönelimi güden belli topluluk içinde de devam eder.Sosyolojik perdede Dh'nin kanayan yarası diyorum açıkça siyaseti konuşma uslubunun belirlenmemesinin.Bilmiyorum ona uygun bir üst başlık açılabilir pekala.Kurallar konabilir ve tavizsiz uygulanırsa problem niye ki oluşsun?Oluşur ama zamanla yontula yontula forumun da değişeceği yönündeyim.





    Bölümdeki yönetici arkadaşlar gelsinler, görüşlerini paylaşsınlar ama eminim ki görüşmüşlerdir, konuşmuşlardır.
    Uygulamaya koyulmadığına göre haklı nedenleri vardır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer


    quote:

    Orijinalden alıntı: OğuzhanAhan

    Benim konuyu yazmaktaki amacım forumun 'demokrasi' anlayışına dikkat çekmek,ve bunu desteklediği için @Ömer'in 'siyasetin yaşı' konusu hakkındaki düşüncesini tartışmaya açmak ve bu noktada yönetimin dikkatini çekmekti.

    Bir de SGK meselesi var.

    Belirtmek istedim



    Ben siyaset konuşmak için seçme hakkına sahip olmanın bile yeterli olmadığını düşünüyorum açık olmak gerekirse.

    Tarihini bilen, atasını bilen, okuyan, araştıran, takım tutar gibi partizanlık yapmayan, kişisel menfaatleri değil devletin milletin menfaatini düşünecek bireylerin konuşması gerekiyor.

    Demokrasi iyi hoş da memleketimizin zaten neredeyse tamamı potansiyel teknik adam ve siyasetçi.
    :)


    siyaset sonuçta toplu yapılan bir eylem değil mi ?Yukarıda saydığınız nitelikte bir fikrin ortaya konmaması o kişiye zaten dinlenmemek olarak geri dönecektir.Bu durumda karşı taraf dinlenmek arzusu adına kendini geliştirmek zorunda kalmayacak mı?

    Atıyorum mesela bu bir forum kuralı olabilir.Mod yargıç değil midir zaten?Bir juri sistemi yerleştirilir.İlgili sakıncalı yorumlar Juriye gönderilir.Beğenilmeyen kişi o konuda niteliksiz yorum yapıp laf tribünlere oynadığı için banlanır.

    Siyaset belli bir perdede o kadar geniş bir şey değil midir?Monarşi siyasal bir düzendir sonuçta.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    Bölümdeki yönetici arkadaşlar gelsinler, görüşlerini paylaşsınlar ama eminim ki görüşmüşlerdir, konuşmuşlardır.
    Uygulamaya koyulmadığına göre haklı nedenleri vardır.



    quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    Bölümdeki yönetici arkadaşlar gelsinler, görüşlerini paylaşsınlar ama eminim ki görüşmüşlerdir, konuşmuşlardır.
    Uygulamaya koyulmadığına göre haklı nedenleri vardır.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.