Siz siz olun tuvalette ıkınmayın [4 ay sonra edit] (5. sayfa)

Bunun en üst seviyesi anal fissür çeken bilir, hayatınızı mahveder,hemoroid yanında biraz hafif kalır ve ne yaparsan iyileşmez(diyet yaptım 20 kilo verdim,krem,ot denemediğim şey kalmadı,ameliyat oldum hala tam iyileşemedim) 4 yıldır çekiyorum, artık her gün ağrım var bazen şiddetli bazen hafif. Hayat kaliteniz sıfıra düşer hiçbir şey yapmak istemezsiniz oturursunuz ayrı dert ayakta durursunuz ayrı dert, kafanız 24 saat orada bir işe odaklanamazsınız,psikolojiniz mahvolur,sosyal yaşam biter kimseyle görüşmek istemezsiniz vs. (Başıma gelmeden önce hastalığın adını bile bilmiyordum şimdi 24 saat onunla yaşıyorum, böyle bir hastalığın adını dahi bilmeyenlere, nefes almak gibi sıradan bir şeymişçesine tuvalete gidenlere imrenir oldum.)

Sağ olun hocam dikkat ediyorum

Sizi hatırlıyorum hocam geçenki konudan.Procto Glyvenol fitil kullandım bu arada

Vallahi ben de ya. Normal tuvalet yapabilsem keşke o kadar özledimki sağlıklı halimi...

Geçmiş olsun ya şuan bende de aynı durum olacak gibi

Hemeroid balonu kendiliğinden sönüyor tek yapmanız gerekenler b*ku yumuşak tutup kendiliğinden ucuna gelmesini beklemek keyfi olarak tuvalete gitmeyin bırak mermi ağzına dayansın.Ayrıca ishal olmaktan ziyade kabız olmamaya özen göstereceksiniz kabız olmayacaksınız asla.

Yanlız bana genel cerrah özellikle lifli gıda tüket bol su iç diye öneride bulunmuştu siz burada tüketmeyin yazmışsınız bir yanlışlık olmasın ?

Bu arada arkadaşlar acı denilen şeye sakın bulaşmayın eskiden ben çok yiyordum şimdi ağzıma sürmüyorum sağlığı kaybettikten sonra anlarsınız bakın ben bu illetten şu şekilde kurtuldum ;

Bol su , düzenli meyve sebze , ekmeği tamamen bırakmak, günde 2 kaşık yoğurt.

Ben spor bile yapmıyorum yoğurt bağırsakları hareketlendiriyor meyve posası kendiliğinden bağırsakta itki sağlıyor ve bol bu içmek dışkıyı yumuşak tutuyor.Bu şekilde her sabah kahvaltıdan sonra mermi ağzına otomatik dayanıyor.

Bu mevzuların sebebi yenen ağırlıklı karbonhidratlar, takoz gibi ekmek ve şekerli trans yağlı mamullerdir.

Arkadaşlar yiyeceğiniz gıdaların kesinlikle karbonhidrat oranlarına bakmanız lazım.

Geçen nutella bakıyorum 100 gramın seksen gramı yağ ve şeker. Hiç fiberi yok bu ürünlerin bom boş karbo.

Düşün vücuduna aldığın 1 kilo şeyin 800 gramı tamamen gereksiz. Gerçi nutella olunca tamamı gereksiz de neyse.

Böyle katı katı şeyleri yiyince sindiriminiz taş gibi doluyor.

Salata, Havuç, Nohut, Fasulye, Mercimek Çorbası vs vücudunuza besini orantılı almanız lazım.

Fiber yani lif de çok önemlidir.

Ekmek arası döner yiyorsunuz mesela, o dönerin bir de taş gibi çıkışı var.

Kahvaltıda ekmek üstüne yağ ve bal sürdünüz, ezme sürdünüz ne biliyim bir sürü şeyi

ekmek ile gömdünüz! Geçmiş olsun..

Gençken vücut tolere ediyor ama 20 yaşından sonra ciddi ciddi bu gıdalar vücudunuzu bozmaya başlıyor, metabolizmanızı

sindiriminizi vs hepsini ağırlaştırıp 40'lı yaşlarda tıkıyor. Damarlarınız, iç organlarınız yağlanıyor, burnunuz bile tıkanıyor çünkü

kilo alıyorsunuz etiniz budunuz şişiyor.

****************

Ekliyim, bazen ıkınırken kalbiniz bile zorlanır. Uyurken şişkinlikten dolayı nefes almakta bile zor alırsınız, burnunuzun içi biraz bile dolunca kanallar tıkanır.

Sabah bir kalkarsınız sanki biri sizi gece sürekli boğmaya çalışmış. Çarpıntınız falan olur, spor da yapmıyorsanız kilolar yüzünden epey sıkıntılı yaşarsınız.

Bu böyle döngü olur gider ömrün sonuna kadar. Bağırsaklarınız ikinci beyninizdir genç diye kendinizi ölümsüz sanmayın bedeninize iyi bakın.

Hocam tam tersi. Kortos krem+ ProctoGlyvenol fitil kullandım.

Evet çorba çok iyi geliyor.

Dediğiniz gibi özellikle dürüm fena. Fazla karbonhidrat olduğu için dışkı taş gibi oluyor. Ben 2 aydır fast food yemiyorum.

Ben 6 ay keto diyeti yapmıştım, tuvalete giriyordum, 15 saniyede bitirip çıkıyordum.

Çok mühim bı konu. Aşağıdaki olayı bı okuyun derim.

Laleli Camiini Sultan 3.Mustafa (Padişahlığı 1757-74 yılları arasıdır) yaptırmıştır. Sultan Mustafa bu camii yaptırırken çevrede Laleli Baba namında evliya bir zatın yaşadığını öğrendi. İçinde bu zatla görüşmek, söz ve sohbetinden yararlanmak arzusu doğdu. Cami inşaatını denetlemeye geldiği bir gün Laleli Baba ile görüşmek istediğini bildirdi. Laleli Baba'ya padişahın kendisini ziyaret etmek istediği haberi ulaştırıldı, o da buyur etti. Padişah Laleli Baba'nın sohbetinden gerçekten memnun kaldı. İçinde Laleli Baba ile daha sık görüşme arzusu uyandı. Ayrılacağı sırada bir soru sordu:

- Efendi hazretleri, bu dünyada en güzel şey nedir acaba?

Laleli Baba cevap verdi:

- Bu dünyada en değerli şey yiyip içtikten sonra sıkıntısız biçimde def-i hacetini yapabilmektir.

Hükümdar bu cevaptan pek hoşnut olmadı. Başından beri hikmetli konuşmalarıyla herkesi etkileyen bir zata bu cevabı pek yakıştıramadı. Hatta bu cevabı biraz kaba bile buldu. Bundan sonra bir şey konuşulmadı, hükümdar maiyetiyle beraber saraya döndü. Padişahın kalben yaptığı bu itiraz Laleli Baba’ya malum oldu, (Yakında görürüz, demek illâ yaşaman lazım) anlamında tebessüm etti.

Ziyaretin ertesi günü padişah şiddetli bir kabızlığa yakalandı. Bir türlü kurtulamıyordu. Sarayın bütün ilgilileri ve hekimbaşı seferber oldular, bilinen bütün ilaçları uyguladılar, fayda etmedi. Padişah kıvranıyordu. Nihayet hatasını anladı, bu hâlin Şeyhin sözüne itirazdan dolayı başına geldiğini anladı. Derhal adamları ile şeyhin yanına gitti. Hata ettiğini söyleyip, kendisini affetmesini rica etti.

Şeyh, "Karşılık olarak ne vereceksiniz?" dedi. "Senin bölgende yaptırdığım o camii sana hibe edeceğim", "Yetmez" dedi Şeyh. Sultan Mustafa daha bir çok şeyler ekledi, Şeyh, “Bunlar yetmez” diyordu. En sonunda, "Seni affederim, bu halden de kurtulursun ama, karşılığında saltanatı [hükümdarlığı] isterim, yoksa kendin bilirsin" dedi.

Padişah kem küm etti ama çaresi yoktu, bir an önce kurtulmak istiyordu, “O da senin olsun" dedi.

Şeyh dua etti, sırtını sıvazladı, "Haydi git Allah'ın izniyle kurtulacaksın" dedi. Padişah gerçekten kurtuldu ve çok rahatladı. Fakat saltanat da elden gitmişti. Rahatladı ya, yine daha kötüsü başına gelebilirdi. Saltanatı teslim etmek üzere adamları ile geldi.

Laleli Baba sultanın haline bakıp dedi ki:

"Bir saltanat ki bir def-i hacete değişiliyor, öylesine ucuz bir saltanat bize lazım değil, al yine senin olsun. Bize sadece caminin adı yeter

Bende de var hemoroid. Doktora gittim 3 defa 3 defa parmağı yedim :D. Hepsi illa kendisi yoklayacak. İlk gittiğim tam komediydi. Doktor secde eder gibi yat uzan dedi. Hemşireyi de çağırıyor. Onu niye dahil ediyorsun. Zaten utanıyoruz. Hemşireye diyor sen ayır diyor. Hemşire loblardan tutup ayırıyor. Doktor parmağı sokup böyle yapınca acıyor mu şöyle yapınca acıyor mu diye gezdiriyor. Ulan çek acıdı işte. Neyse işini bitirdi. Tıpta ayıp olmaz oğlum tıpta ayıp olmaz diyor. Sonra muayene sonrası eli ile olayı bir tarif edişi var. Gülersiniz. Bir eliyle yuvarlak yapıp diğer eliyle işte dışkı anüsten geçerken sürtme yapıyor. Dışkı sertse orayı sürtünürken yırttırıyor filan diyor. Bir elini yuvarlak yapmış, diğer elinin parmağıyla sokup sokup çıkartıyor karşımda. Komediydi. Ama çıkarken utandım. Hemşireyi olaya dahil etmeseydi iyiydi. Lifli gıdalarla beslenin. Ara öğünlerde elma, armut filan yeyin. Sabah kahvaltısında yulaf ezmesi yiyebilirsiniz. Kabızlık da hemoroide neden oluyor. Kabızlık, hemoroid tedavi edilmezse bağırsak kanserine kadar bile gidebilir. Dikkat edilmesi lazım. Şimdilerde sıkıntım yok. Spor yapınca faydası oluyor sanırım.

Güzelmiş hocam teşekkürler.