Şimdi Ara

Stajyer Milletvekilliği Sistemini tartışmaya açıyorum.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
205
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • STAJYER MİLLETVEKİLLİĞİ

    Milletvekillerinin seçilmesi ve nitelikleri konusunda süregelen tartışmalar var.

    Yaş, eğitim düzeyi, cinsiyet, devlet yönetme kabiliyeti, demokrasi sorunu ve sair pek çok yönü mevcut.

    Dünyada da farklı uygulamalar sözkonusu. Örneğin, İran 2006 yılında aldığı kararla vekillere Yüksek Lisans yapmış olma şartı getirdi.
    Ayrıca 30-75 yaş aralığında ve de sağlıklı olmak gerekli.(*)

    Bazı Avrupa ülkelerinde ise cinsiyet kotası var. Finlandiya meclisinde %65, İsveç'te %55 kadın vekil var.(**)

    Bununla birlikte İspanya ve Almanya'da %25 kadın vekil oranı varken, ABD, İngiltere, Fransa, Çin gibi ülkelerde bu oran
    %15 civarında oluyor. Yani bu ülkeleri "gelişmişliğe referans" olarak gösterenler açısından, kadınların yönetime eşit oranda katılması
    bir gelişmişlik göstergesi olmayabilir.

    1995'teki bir gazete haberinden hatırladığım kadarıyla Polonya Cumhurbaşkanı Leh Valesa, devletteki "görevi" bittiğinde emekli maaşı dahi
    almadan, eski işyeri olan bir fabrikada mühendis olarak çalışmaya devam etmişti. Yine bazı Avrupa ülkelerinde bakanlar otobüsle "işe" gidiyorlar,
    eğer makam aracı istiyorlarsa maaşlarından 2.000 euro kesiliyor. Ama bizde daha önce bakan yapılmış bir "büyüğümüz" müsteşar olmayı
    veya düz vekilliği içine sindiremeyebiliyor.

    Ülkemizdeki partiler genellikle eğitimli kişileri tercih etme eğiliminde olmakla birlikte, popülerlik ve diğer vasıflara göre bu yönelimin dışına çıkabiliyorlar.


    MADDİYAT VE DÜNYEVİLEŞME

    İşin bir de para boyutu var. Vekil seçilecek bazı kişiler, hem kendi işlerini bırakıp, hem de şahsi seçim kampanyalarında 100.000 TL.yi
    gözden çıkarmayı nasıl göze alıyorlar?

    Aylık 9.740 TL. maaşla (seçim zamanındaki tutar) bu parayı ancak 2-3 senede amorti ediyorlar. O halde hangi fırsatları düşünüyor olabilirler ki!

    Epeydir bir çok yolsuzluk iddiaları gündemde. Kimisi 10 milyon t "komisyon" almış. Kimisi TOKİ'den gizlice haber alıp arsaları toplamış, sonra da
    kat karşılığı TOKİ tarafına satıp 2 ayda 900 dairenin sahibi olmuş. Ardından bunu soran gazetecilere de "Allah'ın Hikmeti" diye cevap vermiş.
    Genellikle gariban köylüye, vatandaşa vurmayan bir hikmetten söz ediyoruz! İktidar veya muhalefet farketmiyor ve bu tür iddiaların sonu gelmiyor.

    Şahsen zengin olmayan ve de devlet yönetimi eğitimi almamış kişilerin vekil olmasından yana değilim.


    HAK DEĞİL GÖREV, MESAİ DEĞİL SORUMLULUK

    Öncelikle vekilliğin hak değil, görev olduğunun vurgulanması, para derdi olmayan kişilerin seçilmesi, seçilen kişilerin ticari faaliyetlerinin
    askıya alınması (bırakılması veyahu kayyuma devredilmesi), seçim bölgesinin dışına çıkmasına müsaade edilmemesi gerektiği şeklinde görüşlerim var.

    Devleti yönetmesi "görev"ini yüklenmesi amacıyla halkın seçtiği vekil bir anlamda temsilci ise halk yönetim kabiliyetini nasıl sınayacak?
    Eğer, vekil sadece temsilcidir, devleti yönetmeyi bilmesi gerekmez ise devleti vekilden başka kim yönetecek? Başkası yönetecekse
    Demokrasi denen şey ne olacak?

    Osmanlı Devletinin son dönemlerinde mebus seçilme kriterleri ise günümüze göre hayli farklı. O dönemde de bu saydıklarıma benzer şartlar mevcuttu.


    ADAY YETİŞTİRME SORUNU

    Stajyer Vekillik önerim bir şekilde vekil adaylarının tecrübe edinmesi ve her anlamda eğitim alması şartını getiriyor.

    Sözgelimi küresel diplomasideki kurtlar sofrasında, kurtlarla, patronluk taslayan yabancı elçilerle nasıl mücadele edecekler?
    Diplomasi oyunlarını, laf ebeliklerini, kriz yönetimlerini nasıl başaracaklar? Müstemlekecilere, mandacılara nasıl karşı çıkacaklar?

    Yeri geldiğinde lider sultasını reddetme, partisini ve hatta partisinin liderini eleştirebilme gücünü nasıl gösterecekler?

    Sizce iyi üniversitelerden eğitim almış, işin teorisini yalayıp yutmuş 25 yaşındaki bir gencin oyu ile,
    önemli devlet adamlarımızdan sözgelimi Kamran İnan'ın oyu bir olabilir mi?


    Yine sözgelimi bu yaştaki hangi genç parti liderinin sözünün dışına çıkabilir?

    Stajyerlik eğitimi alt bölgeler düzeyinde olabilir mi? Alt bölgelerdeki İl Genel Meclisi ve benzeri birtakım kurumlar buna müsait mi?
    Milletvekili olacak kişilerin önce bu tür kurumlardan geçmesi, orada eğitim alması ve tecrübe kazanması yeterli olabilir mi?

    Bence sistem değişmeli ama nihayetinde çözümsüz olmaması da gerekiyor.

    Sizin düşünceleriniz neler? Sizce vekiller hangi özelliklere sahip olmalı veya nasıl seçilmeli?

    (Dilerseniz görüşlerinizi bu başlıkta birleştirebilirim. Ve muhtemel karşılıklı atışmaların bu başlıkta yapılmamasını rica ederim.)



    Kaynaklar:
    *http://turkish.irib.ir/guncel-yazilar/siyasi-yorumlar/item/253957-iran-islami-sura-meclisinin-9-d%C3%B6nem-secimlerine-kay%C4%B1t-yapt%C4%B1rma
    **http://www.prohayat.com/2011/06/18/turkiyede-ve-dunyada-kadin-milletvekillerinin-durumu-sayilari/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Derin Millet -- 17 Mart 2012; 12:48:24 >







  • Aslında, teorik olarak "Zengin olmayanı milletvekili yapmamak" bir yere kadar doğrudur. Ancak, böyle bir durum bir anayasa profesörünün asla milletvekili olamayacağı sonucunu da beraberinde getirir.

    Fakat, bizim gibi (ister kabul edin, ister etmeyin) birçok konuda geri kalmış bir ülkede her kimi getirirseniz getirin, yolsuzluk olacaktır, çünkü halk zaten yolsuzluğu kanıksamış ve yaşantısının bir parçası haline getirmiştir.

    Daha bugün gazetelerde bir haber vardı ve ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilmiyorum ama Erbakan, servetinin büyük bir bölümünü gizlemiş, ta ki çocukları arasında miras kavgası baş gösterene kadar. Diğer yandan, sanki diğer parti liderleri ya da iktidar üzerinde söz sahibi olanlar farklıymış gibi bir durum söz konusu olmadı bu ülkede. Her milletin kendi atasözleri biraz da kendilerini anlatır ve bizde "Bal tutan parmağını yalar." diye bir söz vardır.

    Bana kalırsa, milletvekilleri üniversite öğrencileri arasından seçilmelidir. Çünkü üniversite çağındaki insanlar çok daha idealist, çok daha dürüst ve kişilikli oluyorlar. Üniversite bittiği gün ise gerçek hayat onlara "Merhaba" diyor ve onlar da tüm ideallerini geride bırakıp, diğerleri gibi olmak zorunda kalıyorlar.




  • ilk önce secim sistemi değişmeli.
    özellikle yerel seçimler belediye seçimleri.

    O partiye mi şahsa mı atılmalı ?
    Bu ince lanet cizgiyi biri kesip atmalı..

    İktidar partisi odun koysam secilir mantıyla hareket etmemeli.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.