Şu şekillerde selamlaşmak yoktur. (2. sayfa)

"Konu baştan aşağı saçmalıklarla dolu. Bir kere selam vermenin bir şekli yoktur. Bu kadar takıntılı olan biri şekilcidir. İsteyen istediği şekilde selam verebilir."

Bu, senin kendi dünyana, kafa yapına ve hayatına ait bir kuraldır ve sadece seni bağlar. Senin kendi düşüncendir. Farkındaysan burda kendi düşüncemi paylaşmıyorum, selamın dindeki yeri, önemi ve nasıl verilmesi gerektiğini naklediyorum. Bu nakillerin dışındakilere din, selamlaşmak demiyor. Dolayısıyla bu konuda ne dersen de, zerre kadar da kıymeti harbiyesi yoktur.

Dinimize göre selamlaşma şekli budur. Dine göre hareket etmek isteyen buna uyar.

Bundan sonrası lâf-ı güzaftır. Boş konuşmadır, zaman kaybıdır; Siz ve sizin gibiler eski tas eski hamam düsturuyla gittiğiniz bu yolda yürümeye devam edin o zaman...

"Selam" diyen birine aynı şekilde karşılık vermek demek, "ben senin yanlış olan bu söylemini destekliyorum, doğru buluyorum, o yüzden aynı şekilde karşılık vererek bu onayımı da sana göstermiş oluyorum" demektir.

Karşılık vermediğinde kişi sorar, ha işte o zaman bunun yanlış birşey olduğunu belirtilir, bu söylemin yanlış olduğu kendisine anlatılır.

Geçen de sordum size cevap vermediniz, veremediniz; anlayana ben cevap verdim dediniz.

Tekrar ama bu sefer koyu şekilde yazıyorum:

"Bahsettiğiniz "toplumsal kurallar çerçevesinde söz ve işaret" herhangi bir şekilde de olabilir ama buna selamlaşma denilmez. Onlar ayrıdır." demiştiniz, o ayrıdır dediğinizin adı nedir? Sizin sözlükte selamlaşma denilmez dediğiniz ritüelin adı nedir, ne diyorsunuz bizim selamlaşma dediğimiz sürece siz?

Buna cevap veremediniz de.

Uzun uzun yazdım tam gönderdim mesaj gitmedi, forum hata verdi ve yazdıklarıma ve zamanıma yazık oldu. Sabırla son kez ve daha kısasını yazmaya çalışacağım aynı motivasyon olmadan.

Daha önce de yazdım ama sanırım hiç okumadın, anlamadın, anlamaya çalışmadın, umursamadın. Dininize göre kural buysa mensupları uysun burada bir problem yok ama herkes dininizin mensubu değil. Karma toplumda yaşıyorsun. İnsanların alnında hangi dine ne kadar mensup olduğu yazmıyor. Dolayısıyla herkes sizin kuralcılığınızı bilemez. Bilmek de zorunda değildir. Burada nezaket kuralları devreye girer. Nezaket karşılıklı saygıyı korur.

Hayır güzel kardeşim. Selam veren birine aynı şekilde karşılık vermek saygı göstergesidir, altında bir anlam yoktur. Asıl bu senin ve senin gibi katı din kurallarıyla hayatını şekillendirmiş kısıtlı kitlenin kuruntusundan başka bir şey değildir. %99 "Ne biçim, ne cins insanlar var" diye düşünür -hatta çok şey düşünür de gerek yok yazmaya- senin dini anlayışın, radikalliğin adamın aklının ucuna bile gelmez. Umrunda bile olmaz. Ona gösterdiğin şey insanlığınla, nezaketinle ilgili olur. Onun gördüğü bu olur. Sen de kendi kendine iyi bir şey yaptın yanılgısına düşersin.

Karşılık vermediğin adam muhtemelen yoluna gider, hiçbir şey de sormaz. Olasılık dışı değil tabii, belki binde biri sorar. Ama yaptığın nezaket dışı davranışından dolayı fikri değişmez. Hatta din konusunda radikal insanlar konusunda hiç de istemediğin o intibayı bırakırsın, düşündüğünün tam aksine.

Bence de lafı fazla uzatmaya gerek yok. Anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.

Selam ne demektir

Selam, emniyet, huzur, selamet, sağlık, barış, rahatlık, iyi netice, kurtuluş gibi manalara gelir. Selam vermek, bir kimseye yapılacak en güzel duadır. Selam, (Ben müslümanım, benden sana zarar gelmez, selamettesin) manasına, selamet üzere ol, müslüman olarak öl manalarına da gelir. Gayrı müslimlerin hidayete kavuşmaları niyetiyle, ihtiyaç olduğu zaman onlara selam vermek, hidayete kavuşmaları için dua etmek caizdir. (R.Nasıhin, Redd-ül Muhtar)dan nakledilmiştir.

Yukardaki nakli okuduğunuz gibi Dinimizde selamlaşmak, "toplumsal kurallar çerçevesinde söz ve işaret" diye geçmiyor.

Bu yüzden bahsettiğiniz şey için o ayrıdır denilebilir.. "O ayrıdır" dediğim şey sizin de yazdığınız gibi "toplumsal kurallar çerçevesinde söz ve işaret" tir.

Bu kadar basit birşeyi ayırt edememenizin karşılığı olarak sze cevap vermememi bir yenilgi olarak addetmeniz, sizin bu konudaki ısrarlı yazmanızın ana sebebi hakkında net ipuçları veriyor zaten. Dün de sizi uyarmıştım ve uzatmana gerek yok demiştim.

"Hayır güzel kardeşim. Selam veren birine ..."

Bu cümlenizi okuduktan sonra geri kalanını okumadım, gerek de yok zaten.

Dünden beri " selam" şeklinde bir selamlaşmanın olmadığını anlatmaya çalışmama rağmen, hala daha "selam" diyen biri kişiyi " selam veren kişi" olarak adlandıranla yazışmak zaman kaybıdır... Hiçbir şey anlamamış demektir. Siz burda kendi kendinize yazıp çizmeye devam edin bakalım...

Duvar mı? Acaba kim duvar bunu bir sor kendine.. Açıkça " selam" demekle selamlaşma olmaz denilmesine rağmen, hala daha " selam" diyen birini " selam veren kişi olarak" adlandırmaya ısrarla devam etmek demenin duvar olmaktan bir farkı yok. Naklediyorum ama tüm bunlar duvardan yankı yapıp geri dönüyor.

Bana duvar diyenin bari kendisinde biraz anlayış, idrak olsa...

Hâlâ cevap yok. Başka başka şeyler sormuyorum ya da bildiklerinizi değil. :)) Burada galibiyet peşinde koşmak da nereden çıktı?

"Bahsettiğiniz "toplumsal kurallar çerçevesinde söz ve işaret" herhangi bir şekilde de olabilir ama buna selamlaşma denilmez. Onlar ayrıdır." demiştiniz, o ayrıdır dediğinizin adı nedir? Sizin sözlükte selamlaşma denilmez dediğiniz ritüelin adı nedir, ne diyorsunuz bizim selamlaşma dediğimiz sürece siz?

Kırmızı da yaptım sizin için. Kısa ve net bir cevabınız var mı? Şudur, budur, bilmiyorum, vs. vs. vs.

Cevabınız varsa lütfen yazınız yoksa dağlardan tepelerden günlük hava durumundan konuşmayalım. :))

Herşeyden önce o bir rütiel değildir. Sapla samanı karıştırmayın. "Selamlaşma denilmez" denilen o hareketler ve söylemler, selamlaşmanın sanıldığı ama selamlaşmakla uzaktan yakında alakası olmayan ve insanlar tarafından uydurulmuş ama maalesef selamlaşmanın sanıldığı eylemlerdir.

Umarım bu sefer tatmin olmuş bir şekilde işine bakarsınız...

Yine yazmıyorum, yazdırtıyorsunuz; zira Edebinizi bozmadan, mert bir şekilde veda mesajınızı yazdınız da biz mi sözümü tutmadık...

Ettiğiniz hakarete bir karşılık vermek zaruretine sebep olup tahrik ediyor, sonra da " yine yazıyor" diye küstahça ahkamlar da bulunuyorsunuz...

Buna özel bir ad bulmak ve adlandırmak zorunda değilim, . Bunu, bana değil, bunu yaparak sözde selamlaştığını zannedenlere sormalısınız. Madem çok merak ediyorsunuz, o halde onlara sorun. Cevap verildi. Bundan sonra da "Hâlâ cevap yok." diye ısrarla ve tahrik edici mesajlar atmaya devam ediniz; kendiniz çalıp kendiniz oynayınız...

TDK'nın ne yazıp söylediği, neye nasıl anlam verdiği dinde hüccet değildir, senet değildir. TDK'nın nasıl bir anlam yüklediğinin de kıymeti harbiyesi yoktur. TDK da sizin gibi merhaba demeyi, selam olarak adlandırıyor. Aynı sizin kafadan. Siz TDK'nın kuyruğuna takılıp aynı yoldan gitmeye devam ediniz...

Israrla İslam Dinin belirlediği selamlaşmaya muhalefet edip, onun dışında kalan her türlü söz, hareket ve eylemi de kendi çabanızla selamlaşmaya dahil etme çabanızın nafile olduğunu da bu konuyu takip edenler de anlamıştır zaten...

İslam dinin belirlediği selamlaşmaya muhalefet ettiğimiz yok. Bilakis saygı duyuyor ve ne güzel ne mutlu diyorum. Hatta ve hatta size hoşgörülü olmanızı bile telkin ediyorum.

Burada onun dışındakiler selam değildir, selam sadece 4 tanedir diyen sizsiniz.

Bir saniye rollerimizi değiştirmeyelim. :)

Türkiye'de yaşıyorsunuz, tabii olduğunuz kanunlar ve ilkeler var. Bu nedenle şeriat sisteminin erk olduğu bir devlette istediğiniz selamlaşma ilkelerini emredebilirsiniz ama burası orası değil. Öneride bulunabilirsiniz, önerinizi dikkate alan alacaktır.

Kaldı ki bu üslupla ve bu yaklaşım tarzıyla baştan beri dediğim gibi sadece insanlarda antipati uyandırabilirsiniz.

Konudaki ilk mesajım gayet net.

Selamlar.