Şimdi Ara

Tanrı ile Allah arasındaki fark nedir? (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
46
Cevap
0
Favori
1.626
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Senin verdiğin örnek kelime anlamıyla ilgili burada özel bir isimden bahsediyoruz. Hristiyan Araplar Allah diyordu şimdi demiyorlar diye bir şey yok. Türkiye'deki Kiliselerde Allah kelimesi kullanılmakta. Bir dini çürütmek için o dinin iç meselelerini bilmem mi gerekli? Sen Hristiyan-Yahudi teolojisini ne kadar biliyorsun mesela? Ya da sen Hinduizmi, Sihizmi, Bahailiği daha sayamadığım birçok dini biliyor musun? Burada dinin temel meseleleri üzerinden akıl yürütmek yeterli oluyor çürütme için. Yoksa bana ne Hintlilerin iç teolojik meselelerinden. Her şeyi geçtim "Pagan Felsefesi" nedir yahu? İlk defa duyuyorum bunu hakkında akademik bir makale atabilir misin?

    İslam Kelamı hakkında hiçbir şey okumamışsın belli ki. Sonsuz merhametli ve adalet nasıl iyi bir şey olmuyor bunu açıklayabilir misin? Bu dediğin o kadar komik ki bunu tartışmaya bile değmez açıkçası. Her neyse al sana ayet:

    “Sana gelen her iyilik Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir...” (Nisa, 4/79)

    Sizi atalarınızın mülk edindiği ülkeye ulaştıracak. Orayı miras alacaksınız. Tanrınız RAB üzerinize iyilik getirecek ve sizi atalarınızdan daha çok çoğaltacak. Yasa'nın Tekrarı 30

    Matta 27-28 «Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin. 29 Bir yanağınıza tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. Abanızı alandan mintanınızı da esirgemeyin.

    Romalılar 2 Tanrı “herkese, yaptıklarının karşılığını verecektir.” 7 Sürekli iyilik ederek yücelik, saygınlık, ölümsüzlük arayanlara sonsuz yaşam verecek. 8

    Ey sonsuz gerçek, merhamet ve sevgili sonsuzluk! Tanrım sensin, gece gündüz seni özlüyorum. Seni tanır tanımaz aşktan ve korkudan titredim. Geç sevdim seni, bu denli eski ve bu denli yeni güzellik, geç sevdim seni. Oysa sen içimde idin, ben ise dışarıdaydım ve seni orada arıyordum. Ve ben zorba, senin yaratmış olduğun güzel şeylere saldırıyordum. Sen benimle idin, fakat ben seninle değildim. Beni çağırdın ve şimdi ben seni özlüyorum!
    (Aziz Augustinus, İtiraflar, 810).




  • Analitik felsefe ne alaka yahu? Bu sıfatlar İslam kelamında bellidir. 1000 yıl önce vardı bunlar. Eşarilerin, Maturidilerin teodiselerinden haberin var mı senin? Adamlar kötülük problemini, cehennem problemini çözmeye çalışıyordu o dönemlerde. Antik Yunan Felsefesine kim Pagan Felsefesi diyor onu merak ettim ben. Pagan felsefesi diyen kaç filozof var göstersene bunu.

    Burada kulların iyiliğinden bahsetmiyor ayet. Şimdi şu iki ayeti inceleyelim:

    “İyilik de kötülük de hepsi Allah'tandır.” (Nisa, 4/78)
    “Sana gelen her iyilik Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir...” (Nisa, 4/79)

    Bak dostum Nisa 78 de iyiliği ve kötülüğü Allah'ın yarattığını belirtiyor müfessirlerin yorumuna bakabilirsin. Hemen ardından Nisa 79 da kişinin başına gelen iyiliğin Allah'tan kötülüğün ise kendinden geldiğini belirtiyor. Bu ne demektir? Allah'ın doğası kötülüğe izin vermiyor demektir. Allah'ın "yapmas'sındaysan" kötülük almıyorsun yani. Allah'ın iyiliği kullarının iyiliği olmuyor burada. Her neyse şuraya bakabilirsin:
    Sorularla İslamiyet
    “İyilik de kötülük de hepsi Allah'tandır.” (Nisa, 4/78) ile “Sana gelen her iyilik Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir...” (Nisa, 4/79) ayetleri birbirine zıt değil midir? » Sorularla İslamiyet
    https://sorularlaislamiyet.com/%E2%80%9Ciyilik-de-kotuluk-de-hepsi-allahtandir%E2%80%9D-nisa-478-ile-%E2%80%9Csana-gelen-her-iyilik-allahtandir-sana-ne


    Şimdi geldik İsa'nın kılıcım demesine.

    34 «Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın! Ben barış değil, kılıç getirmeye geldim.
    35 Çünkü ben oğulla babasının, kızla annesinin, gelinle kaynanasının arasına ayrılık sokmaya geldim.
    36 `İnsanın düşmanları, kendi ev halkı olacaktır.'
    37 Annesini ya da babasını beni sevdiğinden çok seven, bana layık değildir. Oğlunu ya da kızını beni sevdiğinden çok seven, bana layık değildir.
    38 Çarmıhını yüklenip ardımdan gelmeyen, bana layık değildir.

    Sanırım kılıcın maksadı anlaşıldı açıklama yapmama gerek yoktur. Şimdide taş meselesine gelelim. Thomas Aquinas Summa Theologicasında bu meseleyi ele almıştır. Her şeye gücü yeten varlığın kaldıramayacağı taş ifadesi mantıksal olarak çelişkilidir. -çelişmezlik ilkesi gereği- Şimdi burada Descartes gibi feylesoflar Tanrı'nın bize mantıksız gelen 4 köşeli üçgen gibi şeyleri yapabileceğini söylemiştir. Ama bu kabul edilemezdir. Tanrı mantığı yaratmamıştır. Tanrı'nın mantık dahilindeki her şeye gücü yeter. Tanrı dahi 4 köşeli üçgen yaratamaz bu onun acizliğinden kaynaklanmaz. Çünkü bu tür şeyler anlamsızdır. Eğer mantık kuralları ihlal edilebilecek türden şeylerse zorunlu doğrular olamazlar. Oysa matematiksel-mantıksal doğrular değişmez/ezeli doğrulardır. Bu sezgiyi bir kez kavradıktan sonra hiçbir varlığın hiçbir şekilde bu yasaları değiştiremeyeceğine ulaşıyoruz. Dahası, Tanrı'nın hem var hem yok, hem mutlak iyi hem mutlak kötü, hem evreni yaratan hem de evreni yaratmayan olabileceğine ulaşırız. Ama bunların olabileceğini düşünürsek bütün rasyonel düşüncenin temellerini kaybederiz. Her şey "olabilir" kategorisine girer mantığı bu türden gelip geçici bir şey olarak görürsen. Haliyle Tanrı'nın mantık kurallarını ihlal edebileceğini söylediğinde bütün epistemolojinin temelleri sarsılıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 26 Mayıs 2019; 14:21:35 >




  • Ayrıca Tanrı ile Platonik Pantheon arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışan çok fazla kuram var. Ben teist olsaydım Teistik kavram realizmine sıcak bakardım.

    Teistik kavramsal realizm (tkr): Platonic pantheon konusunda realisttir, bu pantheonun yaratılmadığını ancak Tanrı'ya bağımlı olduğunu öğretir. Bu görüşe göre, Tanrı'nın zihnindeki düşüncelerde temellenirler. Tanrı düzeyinde nominalizm geçerlidir: Tanrı'dan bağımsız bir mevcudiyeti yoktur platonic pantheon un, tanrı öyle düşündüğü için vardırlar. Ancak yaratılış bu düşünceler temelinde gerçekleştiği için, yaratıklar düzeyinde nominalizm geçerli değildir: İnsandan bağımsız, nesnel bir varlığı vardır Platonic entity lerin

    Bu konuda kitap önerim şudur:https://www.amazon.com/Beyond-Control-God-Bloomsbury-Philosophy/dp/1623563658?fbclid=IwAR02R2dK5LjVostH6fF9XgitMlCPqzY4S2rKgErT53o1ZgD4zRzWBhHj0Mo



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 26 Mayıs 2019; 14:11:59 >




  • Önerdiğim kitabı okursan bu kuramların detaylı bir savunusunun yapıldığını görürsün. Bu kadar basit değil, iki görüşü uzlaştırma çabası mevcut, kitabı okuyup argümanları değerlendirmen gerek. İşin içinde Tanrı var çünkü. Tanrı'nın zihni ile ilgili tartışmalar oldukça alevli. Üstelik bu tek kuram da değil 5 tane daha kuram var ortada. Thomas Aquinas Aristo felsefesini Hristiyanlığı uyarlamayla ömrünü geçirdi. Elbette bu adam Hristiyanlığı savunacak elinde başka bir şey yoktu hahaha ateizm gerçek diyerek iş bitmiyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 26 Mayıs 2019; 15:51:4 >
  • Hayırdır dostum bu ne atar ben din felsefesi öğrenmek zorunda mısın dedim? Yahu daha tanrı kaldıramayacağı bir taşı yaratabilir mi diye soru soruyorsun gelip bana ahkam kesiyorsun. Bunlarla mı ateizmi savunuyorsun sen. Graham Oppy'i duydun mu sen? Biraz okusan iyi edersin ateizm nasıl savunuluyormuş görürsün.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 26 Mayıs 2019; 18:3:6 >
  • Gelip burada abuk sabuk 2 eleştiri yaparsan ve argümanın başarısız olduğunu iddia edeceksen git din felsefesi öğren bilmiyorsan konuşma. Antik Yunanlardan iki şey okumakla filozof oluyorsunuz zaten. Senin gibi yeni ateistler laftan anlamazlar bilirim git Şengör falan izle teizmi çürütüyormuş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 26 Mayıs 2019; 18:4:55 >
  • Ben felsefe okumuyorum. Bunu nereden çıkardın merak ediyorum. Burada tartıştığım insanlar ama Kuranda huri var, Kuranda kölelik var, Müslümanlar aptaldır tarzı söylemlerde bulunan aptal kesimden ibaret bunu sende çok iyi biliyorsun. Bu tarz insanlar nasıl bir üslup takınıyorsa bende öyle karşılık veriyorum. Genelde din felsefesi konuşurum çünkü ilgilendiğim alan bu. Genelde din konuları açtıkları için eleştiri yaptığım çokça zaman oluyor.

    Ben felsefeci değilim. Felsefecilerin-analitik- bildiklerinin yarısını bile bilmiyorum. Her şeye kadirlik sıfatı ile mantıksal zorunluluk arasında nasıl bir çelişki var anlayamadım. Tanrı'nın zorunluluğu 5 sayısı gibi zorunluluklara benzemez. 5 sayısı kuramsal bir nesne olduğundan ne olursa olsun var olmak zorunda. Hiçlikte dahi 5 sayısının varlığı gene "olası zorunlu" olurdu. Tanrı var olduğu durumda zorunludur. Eğer Tanrı varsa yokluğu düşünülemez. Bu yüzden zorunludur Tanrı. Yani Tanrı evrenin nedeniyse bu bir zorunluluk durumudur. Bu durumda Tanrı'nın yokluğu mümkün olamaz. Fakat eğer Tanrı yoksa zorunlu değildir. Var olup yok olabilen varlıklar ise olumsal varlıklardır. Sen bir olumsal varlıksın. Bir ağaç, deve, taşta öyle.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 26 Mayıs 2019; 19:39:11 >




  • 1. Konseptselden kastını tam analamadım ama kimse Tanrı doğrudan olgularla gözlemlenebilir demiyor ki. Tanrı olgusal bir varlık değil. Tanrı akıl yürütmelerle kavranabilir. Tanrı mantığı yaratmadı. Tanrı mantık yasaları içerisindedir diyen bir teist çelişki içine düşmez. Sadece Tanrı ile mantık yasalarının ilişkisini bir kuramla açıklama yükümlülüğü doğuyor. Onu da verdiğim kitapta yapmaya çalışıyorlar. Bu yüzden Tanrı mantık içerisinde olmak zorunda. Burada bir çelişki görmüyorum. Zaten ateist filozoflarda bunu kabul ediyor, bu konu üzerinde durmuyorlar.

    2. Tanrı kuramsal varlıktır demek ateizmin mantıksal olarak çelişkili bir görüş olduğunu söylemek oluyor. Kendi görüşünü çürütüyorsun şu an. Tanrı'nın zorunlu olması ancak ve ancak belirli zorunlu durumlar teşkil etmesiyle mümkün mesela evrenin nedeni Tanrıysa bunu değiştiremezsin. Tanrı zorunludur. Fakat 5 sayısının bu tarz bir zorunluluğu olmadığı için kurumsal olarak zorunludur. Kendinde zorunludur yani ontolojik statüsüyle alakası yok. Tanrı'nın her şeye gücü yetme sıfatı mantık dahilinde geçerlidir diyen bir teist bunu kuramsal modelle açıklarsa bir çelişkiye düşmez. Buna hiçbir ateist filozofta karşı çıkmıyor zaten. İster kelime oyunu de ister kıvırma. Böyle bir görüşü savunmak mantıksal çelişki argümanlarını geçersiz kılıyor. Ayrıca bence bu kutsal kitapla uyumlu bir karar. Mesela Kuranda her şeyi Allah yaratmıştır şeklinde ayetler var. Her şeyin Arapçadaki karşılığı ne, o ayetin önündeki ve arkasındaki ayetlerde ne yazıyor, o karşılığın etimolojisi ne, ilk muhataplar ne anlamış tartışmasından bağımsız olarak bunu söylemek saçmalık olur. Her şey gündelik dilde daima universal quantifier olarak kullanılmaz. Burada her şey diyor, o halde literally her şey olmalı diye akıl yürütülürse hataya düşülür.




  • Sonsuzluk kısmı önemli.

    Şimdi bunu anlayamıyoruz. Bu nettir. Anlayamadığımız ve anlayamayacağım şeyi tanımlarsanız bir şeyi ya 0 A bölersiniz ya da 0 ı bi şeye bölersiniz. Yani ilaha sonsuz diyorum anla artık dersen ya 0 ( her şeyin iki eşit böleni) ya da tanımsız olur.

    Bu halde ilah ya başlangıçtır ya da tanımsızdır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben sana sadece Oppy'i önerdim. En iyi ateist din felsefecisi olduğu için önerdim. Şu kitabını tavsiye ederim özellikle:https://www.amazon.com/Best-Argument-against-Palgrave-Pivot/dp/1137354135 Hume'un kullandığı terimlerden bana ne yahu. Heidegger “Hiçlik hiçer, hiçlik kendini hiçecek ve varlığı oluşturacaktır” ‘Hiçmek’ fiilini daha önce duydun mu sen? Her felsefeyle ilgilenen bunu duymak zorunda mı? Ben Heidegger okumuyorum mesela kıta felsefesine tenezzül bile etmem. Analitik felsefe yapmanın en temel kurallarından biridir: Verdiğin kavramların ne olduğunu açıklayıp ilerlersin. Ben sana olumsal ve zorunlu varlık kavramını açıkladım mesela daha sonra örnekledim bunları.

    Konseptsel bilginin zorunlu bilgi olduğunu belirtmişsin. Hume bu kelimeyi bu anlamda kullanabilir, ben Hume üzerine çalışmadım ki her kullandığı terimi bileyim. Mesela kozmolojik argümanı eleştirisinden "Hume çatalı" ayrımını duymuştum. Gerçi "Hume çatalı" daha sonra filozoflar tarafından isimlendiriliyor. Her neyse bunlar önemli değil. Şimdi konseptsel bilginin a priori olduğunu söylemişsin. Bir şeyi atlamışsın. Sentetik a priori bilgiler zorunlu olmayabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 27 Mayıs 2019; 15:28:16 >




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.