Şimdi Ara

Tanrıya olan inançlızlığım sarsılıyor. (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
30
Cevap
0
Favori
903
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Bir şey ben ebediyen vardım diyebilir mi? Bu munkun peki nasıl olabilir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kişinin ebeveynlerinin olumu halinde maddesel esbab kalkar.



    Yani vardırve nedeni ile rabıta maddesel olarak kesiktir.



    Şimdi bu kişi içresindeki anne babaya dair duruşu da keserek oncesiz ve sonrasız olarak gozukur.



    İlahi kudretin bir esbabı olsa ve bu esbabların yokluğunda kendisi de bu esbabları kesse ezel ebede benzer.



    İşte insan ile sozleşmenin kuruluşu bu şekilde olur.



    İlahi kudrette olmayan anne baba oğretisi insanlığa maledilmişe benzer. Ancak insanın anne baba olmadığı kendisini haşrettiği ya da kendini evlat edindiği biliniyor.



    Bu açıdan ilahın da bunu yapmış olabileceğini biliyoruz çünkü yaşoyoruz.



    Kitapta aile hayatının mevcudiyeti sozleşmesel olarak bu durumu teyit içindir. Reel anne ve babanın bitkiler olduğu biliniyor. Yani insan denen varlıklar bunlarmış.



    İnsanın ilahi kudretin sıfatlarını ya da ismini üstüne aldığı goruluyor. Bu açıdan inşa ilahın yucelme denen haline ya ben haşrim diyerek ya da kendimi evlat edindim diyerek cevap vermesi lazım.



    Anneyim babayım diyemez. Zaten tıbben diyemez.



    Bunları derse bu halde ilah nasıl oldu insan kim kiminle sözleşme kuruldu denen haller ve çelişki denen hal gorulur.



    Çelişki insanımsıdan kaynaklı. O anne e babayım değil gerçeği söylese herşey biter.



    Kafayı karıştıran tanımların muhattabı insan değildir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KraftMK

    Tanrıyı kim yarattı diye soran birinden mantıklı bir düşünce beklenmez zaten



    İnsan mekan ve zamana bağlı bir varlıktır. Zamansızlık ve yokluk kavramlarını bilemez. Zamanın ve mekanın yaratıcısının maddesel varlığını sorgulamak bu bağlılığı algılayamamaktan kaynaklıdır.





    İlginç

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İnsan içi kan nutfe dolu bi varlığı meydana getirir. Butun omru ve amacı bunun içindir. Buna aile deniyor. Bu varlığın goruntusu bi çizgi olsa bu çizgiye ortasından çarpan şey raad( yıldırım) olup ilahın varlığı bu aşamada oluşur.



    Bizim aranan meşhur ilahımızın özelliği ve konumu bu.



    Bing bang denen olayın ozu de bu aslında.



    Bu raadin özelliği bu yapı yani çizgi bedeni temsil ederken raad onun başını oluşturmaz. Anılır bir hale sokmaz.



    Gazalinin nedenselliği konusunda sebeb sonuç denen şeyde sebebin oluşamaz hali bu raadle yani ilaha dair düşünce ile oluşur.



    Genel manada ilahi olan sebebi parçalayıp dunyevi sebeb sonuçla yani perde ile anılmayandır.



    Yani bir kısım insan için ilahi olan apaçık gozukur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Zamandan mekandan munezzehlik iki durumun birbirine karşı olgusudur.



    Siz an itibari ile marsa gitmek isterseniz yeri ve zamanı uyumsuzdur.



    Bu marsa göre sizin size göre marsın zaman ve mekanını munezzeh yapar.



    600 ışık yılı otedeki memet abinin evine gitmek istediğinizde memet abinin orada ne evi ne de kendi vardır. Buna göre zaman ve mekandan munezzeh olarak 600 ışık yılı otedeki memet abinin evi aslında olmayan değildir.



    Kainattaki her cisim diğerine göre zaman ve mekandan munezzehtir.



    Yani ilahi kudret kainata istiva etse bu durum anlaşılır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gandalff


    quote:

    Orijinalden alıntı: KraftMK

    Tanrıyı kim yarattı diye soran birinden mantıklı bir düşünce beklenmez zaten



    İnsan mekan ve zamana bağlı bir varlıktır. Zamansızlık ve yokluk kavramlarını bilemez. Zamanın ve mekanın yaratıcısının maddesel varlığını sorgulamak bu bağlılığı algılayamamaktan kaynaklıdır.

    Ben de senin gibi düşünürdüm ve şu an öyle olmadığı fikrindeyim. Eskiden zamanı içinde olunup, dışına çıkılabilen atmosfer gibi bir şey sanardım. İçindekiler zamanla kısıtlamıştı, dışındaki yaratan da özgürce her şeye hükmedebiliyordu bana göre.

    Sonra anladım ki zaman, iki farklı durum arasında geçen süreye denirmiş. Zamanın yokluğu, hareketin de yokluğu anlamına geleceğinden, zamandan münezzeh bir yaratan, hareketsiz, tam anlamıyla donuk bir yaratan olup; hiçbir şeye, hiçbir etkisi olmayan bir varlık anlamına geliyor.

    Yaratanın maddesel bir yönü yoksa, maddelere hükmettiği tanımlanamaz bir aralık varsaymak gerekiyor, madde-madde dışı etkileşiminin yapıldığı. Maddi olmayan bir hareket, maddi bir sonuca yol açmalı ki bu da söz konusu hareketi, nitelik bakımından maddileştirmiyor mu aslında? Belirli bir maddi olmayan X hareketi, belirli bir maddi Y sonucuna sebep oluyor.

    Hepsi bir kenara, Tanrı senin düşündüğün biçimde bir zaman ve mekan dışı varlık olsun, zaman ve mekan dışı hakkında ne kadar bilgimiz var: hiç. Eğer orada da hareket etmek ve eylemde bulunmak söz konusuysa ve yaratma da bir eylemse, elbette Tanrı yaratılmış mıdır sorusu sorulabilir.

    Hocam zamanın ötesinde bir varlık için O'nun öncesi yani yaratıcının yaratıcısını sormak nasıl mantıklı olsun. Zaman yoksa önce ve sonra yoktur.



    Ben Allah inancının ispatlanabilecek bir şey olmadığı kanaatindeyim. İnanan kendince mantıklı fikirler edinir inanmayan da yine aynı şekilde kendince fikir üretir.



    Senin değişen fikrin zaman ve mekana kapılmış bir değişiklik. Bunların ötesinde olamayacağına dair dogmatik inanca sahipsin.



    Allah için hareket ve eylem tayin edemeyiz. Böyle bir şeyi zorunlu kaldığımızda Allah zamanın ve mekanın içine dahil edilmiş olur. Yani yarattığının aşağısında oluyor o zaman nasıl yaratıyor?



    Allah'ı kim yarattı? Allah kaldıramayacağı taşı yaratır mı gibi sorular. Allah'ın varlığının tanımına aykırıdır. Bu sorular Apaçlar neden konuşmuyor sorusu gibidir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • bahsettiğimiz şeyler açısından ilginç bir ironi var.

    mülkün sahibi şu şekilde dolaşırsa mülk onu kabul etmez diye bir şey olabilir mi?

    mülkünde dilediği gibi dolaşır. zaman ve mekanda dolaşmak eğer evime bir sultanın ziyareti ise bu onun sultanlığından bir şey kaybettirmez belki ben değer kazanırım.

    sen sultansın burada işin yok burası benim mülküm nasıl derim? çizerler adamı valla.
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Abi seni takan yok forumda ya yinede okunmadığını bile bile gayretle yazıyorsun, hayranınım senin




    not : bende mesajlarını okumuyorum..
  • hsnksy92 kullanıcısına yanıt
    bence kendi adına konuşmalısın.

    düşün bir kere ateizme dahi ilah bulan adamı takmamak büyük hata olmaz mıydı sence?
  • Bu devirde Allah'a inanmamanın komikliği > ateistlerin Allah inancına komiklik olarak bakış açıları

  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.