Tarih Bölümü (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Azor Ahai

İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümüne gitmeyi kafasına koymuş bir insanım. Ancak yaptığım araştırmalarda bu bölümü tavsiye eden sayısının çok az olduğunu gördüm. Birçok kişi iş imkanlarının azlığından bahsediyor. Okuldaki hocam ise üniversite bittikten sonra üniversitelerde düşük maaşla da olsa çalışabileceğimi, zamanla kendimi geliştirip öğretim görevlisi vs. olabileceğimi söyledi. Ben tarihi çok seviyorum ve bu bölüme yoğunlaşmak istiyorum. Ancak bazı arkadaşlar akademik kariyerin çok masraflı olduğundan yakınıyor, bu masrafta kastettikleri miktar ne? Çok astronomik miktarlarsa bu bölümü seçmekten vazgeçeceğim. Şu an kafam çok karışık, yardımlarınızı bekliyorum.

quote:

Orijinalden alıntı: Azor Ahai

Sıralamam Istanbul Tarih'in çok üstünde çıkınca Boğaziçi Tarih ile Marmara Coğrafya Öğretmenliği arasında kaldım. Son kararım Coğrafya Öğretmenliği oldu. Hem öğretmenlik hem de akademik kariyer açısından önü daha çok açık coğrafyanın. Tarihten sonra en sevdiğim ikinci dersti coğrafya, şimdi ise iyi ki coğrafya seçtim diyorum.

quote:

Orijinalden alıntı: Azor Ahai

Evet aynen de öyle yaptım ve pişman değilim. Üniversite olarak Marmara'nın Bogaziçi'nden daha üstün olduğunu savunacak bir ahmak elbette değilim ancak coğrafya bilgim arttıkça bu bilim dalının bana daha çok hitap ettiğini gördüm. Münür Bilgili isminde çok değerli bir hocayı bu bölümü seçmesem hiç tanımayacaktım. Bu sene coğrafyadan mezun oluyorum ve seneye yüksek lisans yapacağım. Boğaziçi'nin bana kalabileceği en büyük avantaj İngilizce olacaktı, onu da kendi kendime öğrendim zaten. Geçen yds'den 83,75 aldım, hiç de fena sayılmaz. Uzun lafın kısası bazen kötü görünen tercihler insan için daha iyi şeylere dönüşebilir. Tarih okusaydım belki daha iyi olabilirdi ya da her şey alt üst de olabilirdi, bunu hiçbir zaman bilemem. Ama tercih yaparken en büyük korkum torpil nedeniyle ağzımla kuş da tutsam akademik kadrolarda yer alamama ihtimalimdi. Türkiye'de sağ görüşten olmayan birisinin önüne her zaman engeller koyarlar, kadro elde etse bile hiçbir zaman akademik olarak tam anlamıyla özgür olamaz. O yüzden atama açısından daha iyi olan coğrafya ögretmenliği benim için daha da ağır basmıştı. Şimdi torpiller dönüp dolaşıp öğretmenlikte de beni buldu. Türkiye'de o anki duruma bakılıp 5 yıl sonrası maalesef planlanamaz. Sana verebileceğim tek nasihat, bu tip şeyleri fazla da kafana takmayıp kendini en iyi şekilde geliştirebileceğin branşa yönelmendir (tabii henüz ne okuyacağın konusunda kafa karışıklığı yaşıyorsan). Sabah uykusuzluğuyla biraz karışık oldu, kusura bakma.