Şimdi Ara

Toplu taşıma gerçekten mantıklı mı?.. (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
52
Cevap
0
Favori
4.380
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: oflazca


    quote:

    Orjinalden alıntı: Rice-R

    Aynı yerde oturuyoruz sanırım bakkalköy


    1978-1991 yılları arasında biz de K.Bakkalköy'de oturuyorduk. Ayrıldıktan sonra ilk kez 2008'de gittim. Garip bir şekilde mahalle hiç değişmemişti ama ben giderken Ataşehir yoktu, orada ayı oynatan çingenelerin çadırları olurdu.

    Ataşehir taraflarına yakın bi bölgedeyim zaten kimi ataşehir kimi bakkalköy diyor kaldığım siteye Eskiye göre baya değiştiğini söylüyorlar buranın




  • psikolojinin ve bünyenin yıpranma payı da var, sevgili set...
    quote:

    Orjinalden alıntı: set

    Ben şunu diyorum,masraf sadece mazotla sınırlı değil... Hesap baştan yanlış bu yüzden...
  • problem özel aracında tek başına en yoğun saatte hareket edenlerde yoksa 4-5 kişi için toplu taşıma pahalı olur.
  • saat 20:30'da cevizlibağ'dan metrobüse "bindim", 22:30'da eve anca gelebildim.
    metrobüs dedikleri şey buymuş demek ki, bu saatte bile ağzına kadar doluydu. bir şeyleri abartmak değil, evet, tam olarak ağzına kadar insan doluydu. dışardan yükleniyorlar, içerde çocuklar ezilmesine rağmen binmeye çalışıyorlar. ben de o aradan zor attım kendimi.
    işin en can alıcı noktası ise 5 tane metrobüs "topkapıya kadar gider" yazmış üzerine. geldi yolcuları yanımıza bıraktı ve gitti. zaten 100 kişi falandık, 200 kişi daha geldi ve o durak full insan doldu. sonra gelen 2 tane zincirlikuyu metrobüsü kapılarını bile açmadan yoluna devam etti ağzına kadar dolu olduğu için. biz de öküzün trene baktığı gibi garaja giden boş metrobüslerin arkasından baktık. sonra gelen bir başka "insaflı" şöför kapıyı açtı da yukarıda belirttiğim "binme" hadisesi vukuu buldu.

    o sıkışma, o ezilme, o herkesle akraba olma durumu neyse, katlanılır. ama o koku. o atmosfer. o pislik katlanılır gibi değildi. ben ki mardinde, adanada, şırnakta nice 100lerce nüfusu olan Er koğuşları görmüş biriyim. oralardan bile daha kötü kokuyordu. ter desem değil, pislik desem değil, hayvan desem değil. zaten havalandırma denen bir şey yok. durakta durdukça kapı açılacak da nefes alacağız. ben hayatımda bu kadar kötü bir hava solumamıştım. eski izmir körfezi dahil. bu bambaşkaydı.

    sonuç olarak haftaya izmirde olacağım, dönüşte en geç 1 hafta içinde bir araba alıp bir daha ne iett'nin ne de akbil bayilerinin önünden bile geçmiyorum. daha da metrobüse binmem. gerekirse Tem'de arabada saaatlerce benzin yakar otururum.
    allah metrobüs hattında evi-işi olanlara sabır versin. oradaki çocukları kadınları saymıyorum bile.

    mesaj silinmesin diye içimden geçenleri söyleyemedim gerekli mercilere, anladınız siz onu




  • istanbulda yaşamak zor adam çıldırır o trafikte ben ayda 1 ankaraya gidiyorum.
    Trafikte günahımı ikiye katlıyorum siz nasıl dayanıyorsunuz.


    Not: Şu andaki evim işe 10 adım.

    Ağustostan itibaren ise 100 km. benzinli araba var şimdi en az yakanı arıyorum.
  • Tabiki mantıklı tek bir araçla o kadar insanın taşınmasının teafiğe katkısını düşünsene
  • quote:

    Orjinalden alıntı: O SheA

    Tabiki mantıklı tek bir araçla o kadar insanın taşınmasının teafiğe katkısını düşünsene


    tek bir araçta o kadar insan taşınmasının o insanlara katkısını da düşün derim
  • quote:

    Orjinalden alıntı: yigit+

    tek bir araçta o kadar insan taşınmasının o insanlara katkısını da düşün derim



    katkılı 100 oktan...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: feanorringeril

    İngiltere, Londra' da trafik sorununu çözemediler ki. Neredeyse her sokaktan ulaşılabilen bir metro ağına rağmen.
    şehir merkenize (1. bölge diye geçer sanırım) giren her araçtan alınan ücrete rağmen.
    Çok yol katedemediler. O örnek yanlış olmuş.



    Biz burda Trafik sorunundan daha çok toplu taşıma ve raylı sistemi dile getirdim. Yada ben öyle anladım. London da ulaşım heryere çok kolay. Araba olanda metroya atlıyor gidiyor. O yüzden Türkiye'de raylı sistem gelişmiyor. Yada bilerek geliştirilmiyor.

    Yane O saydığım ülkelerde ve örnek verdiğim yerlerde trafik çok metroya önem verilir.
  • Konuyu açan kişi olarak,
    ilk günden sonra arabayla yaptığım yolculukları da yazayım.

    2. gün sabah 07:58 ile 08:27 arasında 29dk. sürdü (erken vardım, saat 9'a kadar yarım saat ne yapacağımı bilemedim). Akşam da 16:55 ile 17:25 arasında yarım saat sürdü. Diğer günler de sabah ve akşamları hep 25 ile 35 dk. arası sürelerde vardım. Bir tek bu sabah hariç; TEM'de ufak maddi hasarlı birkaç kaza vardı, insanlar da seyrettikleri için trafik fazlaydı, yaklaşık 45-50dk. sürdü.

    Maliyeti ise ortada: herşey dahil 15-16 lira (amortisman hariç)

    toplu taşıma kullandığım gün ayaklarıma kara sular inmişti. Öyle böyle değil, diz kapaklarımdan aşağı her yerim sızım sızım sızlıyordu ve bu yüzden o gece uyumakta çok zorlandım.

    Yarım saat araba kullanmak, görece olarak, hiç de yorucu olmuyor.

    Bir arkadaş Üsküdar üzerinden 9 liraya gidebilirdin demiş. Benim için bu rakam 11 lira çünkü üsküdar otobüsü benim oradan geçmiyor, indi bindi yapmam lazım. Süre olarak (sabah ve akşam E-5'in hali düşünülünce) bu yöntem araçla elde edilen sürelerden çok daha uzun olur. Konfor konusuna gelince... Ne konforu yahu; E-5 trafiğinde tıkış tıkış ve havasız bir otobüste ayakta olacaksın ve bunu klimalı arabanın konforuyla kıyaslayacaksın. Olmaz öyle şey!

    Peki aradaki 4 TL fark için bu sıkıntıları çekmeye değer mi?..

    Amortismana gelince, evet arabanın yıpranmasını hiç hesaba katmadık. Çünkü (bu haliyle) toplu taşıma kullanınca biz de yıpranıyoruz ve bu yıpranmayı da hiç hesaba katmadık, o yüzden. Yıpranmaları hesaba katmaya kalkarsak, hangi seçenek daha zararlı olur, orasını tam bilemiyorum.

    Toplu taşıma sistemlerinin 2 temel özelliğinin olması gerekir:
    1- Ucuz olmalı.
    2- İnsani bir konfor düzeyine sahip olmalı.
    Bu özelliklerin hiç olmazsa birisinden birisinin olması gerekir (aslında ikisinin birden olması gerekir).
    Bizdeki toplu taşıma kesinlikle ucuz değil; otomobil maliyetleriyle çok rahat karşılaştırılabilir mertebede, hatta bazı durumlarda çok daha pahalıya geliyor.
    Yani ucuz desem, ucuz değil. konfor desem, başlatmayın şimdi, pazara götürülen davar sürüsü bile daha düzgün naklediliyor.

    İşte, bu başlığı da bu noktaya dikkat çekmek için açtım. Oturduğun yerden "Ey İstanbullular, toplu taşıma araçlarını tercih ediniz!" demekle bu işler olmuyor. Yukarıdaki şartları gerçekleştirmek lazım.




  • Birkaç gün önce metrobüsün bir kapısından 30cm2 lik bir yere attım kendimi. Kapı kapandı ve cama yapıştım. (Abartmıyorum)

    Bir elimde dosya var, diğer elimle de tutunmaya çalışıyorum. Umarım telefonum çalmaz diye düşünürken çaldı meret.

    Baktım, bir arkadaşım olsa meşgule alacağım ama arayan ofisten bir avukat. Mecburen açtım telefonu.

    Vücudum cama yapışık, bir elimde dosya, diğer elimde telefon. Cidden komik bir haldeyim.

    Neyse, İstanbul'da toplu taşıma insani boyutlara getirilmeli.

    Kargo ve kurye şirketleri bile taşıdıkları kutulara bu kadar saygısız davranmıyordur.
  • Bu arada İzmit te oturan bir vatandaş olarak İstanbul da ikamet edenlerin Allah yardımcı olsun,bu gün Hadımköye montaja gittik hay gitmez olaydık.
    gidiş yolunda nereden çıktığını hala anlayamadığım yolun enlemesine doğru kocaman bir yarıktan geçtik trasporter ile.

    1.Arkada bulunan pafta'nın yağının tüm arka bölgeye döküldüğünemi.
    2.Dökülen yağı temizlemek için koca transporter dolusu malzemeyi tek başıma indirip ,yağı temizledikten sonra yine yerine yerleştirdiğimemi.
    3.Yine arkada bulunan tiner kutusunun devrilerek ( Ağızı sıkı sıkı kapalı idi nasıl açıldı hala anlamış değilim...) tam 2.30 saat boyunca tiner koklaya koklaya İzmit e döndüğümüzemi.
    4.Sızım sızım sızlayan sırtımın ağrısınamı.
    5.Kadir TOPBAŞ ı saygı ve sevgi ile anarken girdiğim günahlaramı.?

    Söyleyin hangisine yanayım...




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.