Şimdi Ara

Tüfek Mikrop Çelik hakkında neler söylersiniz

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
12
Cevap
0
Favori
722
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu kitap ilgi alanı farketmeksizin herkesin okuması gereken bir kitap bence. Okuyan varsa bu kitabın hangi kısımlarından etkilendiklerini, ne düşündüklerini vs yazabilirler mi? Uzun uzun yazın, düşüncelerinizin benimkilerle örtüşüp örtüşmediğini çok merak ediyorum ve paylaşmak istiyorum.



  • Açtığınız konuyu önceden gördüm ama şimdi yazma fırsatım oldu.

    Tmç dünya ve tarih görüşümü değiştiren kitaplardan biri oldu. Kitabın geçerliliği 1800 belki 1900 yılına kadar. Ondan sonrası için kitaptaki tezler zayıf kalıyor.



    Bir toplumun güçlü olması için bireylerin eşit olmaması gerektiği anlamını çıkardım. Birileri köle gibi çalışıp yiyecek üretecek ki orduları ve yöneticileri beslesin. Herkes kendine yetecek kadar çalışırsa o toplum gelişemez. Bir insan günde sadece ailesini doyuracak kadar üretim yapmaması gerekli. 100 belki 1000 insan için üretim yapmalı ki o toplum gelişsin.



    Günümüzde bu durum vergi ile sağlanıyor ama “teknoloji” bu durumu bozuyor.

    Örnek verecek olursak 100 kişinin üretimi ile elde edilen bir tır dolusu iphone ile bir orduyu 1 yıl doyurabilecek gıda alınabilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Şimdi öncelikle kitaptan ne bekliyordum; ne aldım?

    Kitaptan beklentim devletlerin uygarlaşma süreçlerinin ve sürelerinin neden farklı olduğu ve bugünkü güçlü devletlerin nasıl bu hale geldiği idi. Peki bunun hepsini alabildim mi? -Kısmen. Şöyleki yazar tezlerini gerçekten bilimsel açıklıyor. Yani her kurduğu yargının içini dolduruyor. Çıkarımlar uydurma çıkarımlar değil. Hipotezlerini tarihte test ediyor. Ama bazı şeyler eksik kalıyor. Kitapta Avrasya tabiri ile Mezopotamya ve bugünkü Avrupa'yı bir tutuyor. Bugün Mezopotamya bölgesine baktığımızda en geri kalmış toplumları görüyoruz. Bugünkü Amerika ise çağın en ileri devleti. Ayrıca her şeyi coğrafya indirgemek de pek doğru gelmiyor bana.

    Bazı yorumlarda bu kitaptan sonra "Ulusların Düşüşü"nü okuyun demişler. 1492'den önceki süreci TMÇ sonrasını da bu kitap anlatıyor demişler ama bana sorarsanız o kitap da eksik. Tüm gelişmişliği adalete, demokrasiye, liberal ekonomiye indirgeyemezsiniz. Zaten Jared Diamond 2017 yılındaki kitaba eklediği sonsözle bahsetmiş olduğum kitaba cevabını vermiş.

    Yazar evrim biyoloğu olmasından dolayı yer yer çok ayrıntıya girmiş. Bitki kısımlarını okurken sıkıldım açıkçası. Kitabın üçüncü kısmındaki "Kopyalar ve ödünç harfler" "İhtiyacın Anası" ve "Eşitlikçilikten Hırsızkrasiye" kısımları en beğendiğim kısımlardı. Hele üçüncüsü devlet oluşumunu anlatıyor ki en mükemmeli orasıdır herhalde. Atahualpa'nın esir alındığı kısmı daha önceki bilgilerimden biliyordum. İlk defa okumuş olsam muhtemelen en beğendiğim yer orası olurdu.




  • Uzun zamandir okuyorum. 6 bölümde devri alem kısmını yarıladım. Kitabin bitmesine az bir şey kaldı yani. Bana kattığı bakış açısı gercekten inanilmaz. Dünya coğrafyasina ve medeniyetlere baska bir sekilde yaklasmayi öğrendim bu kitap sayesinde. Jared Diamond çok büyük entelektüel bu kitapla bunu anlamış oldum. Herkese tavsiye ederim. Bitki kısımlarında ben de çok sıkıldım ama ayırdığım vakte kesinlikle değdi. Kitabı tam bitirdiğimde fikirlerimi daha uzun bir şekilde belirtirim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ceyhunceyhan -- 17 Eylül 2020; 6:5:4 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben de bu kitabı henüz okumadım ama kütüphanemde duruyor. Marks'ta olduğu gibi kitabın genel bir tarih tezi var mı? Yoksa hep spesifik ve özellikle coğrafyaya bağlı olaraktan zaman zaman da birbirinden çok farklı olan tezler mi sözkonusu?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 18 Eylül 2020; 13:8:48 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Hocam Marksta nasıl işleniyor durumlar bilmiyorum ancak genel bir tez var. Kitabın temel konusu: "Medeniyet neden Amerikada ya da Okyanusyada değil de Avrasyada gelişti?". Bu konuyu ele aldığı için coğrafi farklardan ve çevrenin getirdiği negatif ve pozitif etkilerden bol bol bahsediyor yazar. Ama her şey temelde tek bir düşünceye dayanıyor gibi geldi bana. "Yiyecek üretimini erken elde eden toplumlar diğerlerini sömürerek medeniyeti geliştirdi." Peki neden yiyecek üretimini geliştirenler daha güçlü oldu? Ve neden bu üretim ilk Avrasya kıtasında gerçekleşti? Yazar bu soruları detaylıca açarak kendince cevaplamaya çalışıyor. Ve temelde aslında hep aynı yere ulaşıyor. Bu yüzden tek bir düşünceden yola çıkıyor, birbirinden bağımsız şeylerden bahsetmiyor dersek doğru olur bence.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ceyhunceyhan -- 19 Eylül 2020; 3:26:54 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ceyhunceyhan

    Hocam Marksta nasıl işleniyor durumlar bilmiyorum ancak genel bir tez var. Kitabın temel konusu: "Medeniyet neden Amerikada ya da Okyanusyada değil de Avrasyada gelişti?". Bu konuyu ele aldığı için coğrafi farklardan ve çevrenin getirdiği negatif ve pozitif etkilerden bol bol bahsediyor yazar. Ama her şey temelde tek bir düşünceye dayanıyor gibi geldi bana. "Yiyecek üretimini erken elde eden toplumlar diğerlerini sömürerek medeniyeti geliştirdi." Peki neden yiyecek üretimini geliştirenler daha güçlü oldu? Ve neden bu üretim ilk Avrasya kıtasında gerçekleşti? Yazar bu soruları detaylıca açarak kendince cevaplamaya çalışıyor. Ve temelde aslında hep aynı yere ulaşıyor. Bu yüzden tek bir düşünceden yola çıkıyor, birbirinden bağımsız şeylerden bahsetmiyor dersek doğru olur bence.
    Yiyecek üretiminden kasıt tarımın ve tarımsal çıktıya / artıdeğere dayalı kentli toplumun gelişimi oluyor sanırım. Kulağıma epey deterministik ve indirgemeci geldi zira belirli dereceye kadar tarımı Amerika'daki halklar da yapabiliyordu ve ezilmelerinin sebebi tarım yapmada geri kalmış olmalarında ziyade istilacı kuvvetler (İspanyol konkistadorlar) karşısında askeri yetersizlikleriydi. Tabii bunun nedenleri çeşitlendirilebilir ama mesela tarım yapmayan Moğollar 13.yüzyılda dünya siyasetine hakim olup tarım yapan sayısız toplumun üzerinden bir silindir gibi geçtiler ve Moğolların sosyal yapısı Amerika veya Okyanusya coğrafyalarındaki kabile temelli yerli toplumları çok andırıyordu özellikle de ata binen, kimisi Moğolların kullandığı tarzda yere paralel şekilde ok ve yay kullanan, çadırlarda yaşayıp sayısız Batıl inanca ve tabuya sahip, Moğollar gibi animist ve totemist unsurlara inanan Kızılderili halkları onların pek çok açıdan bir benzeriydi. Ayrıca Maya, İnka, Aztek gibi kültürlerin hatırı sayılır bir uygarlıkları bulunuyor: İnşa ettikleri piramitlerden, takıcılık ve madencilik konusunda nisbi gelişmelerinden bu anlaşılıyor ama elbette antik çağda sıkışıp kaldıkları ve daha antik zamanlarda bile Avrasya halklarına nazaran askeriye alanında geri kaldıkları iddia edilebilir. Esasen tarihte bu tarz genellemelerle hareket eden kapsamlı çalışmaları çok riskli buluyorum ama kitabı incelemeden önce bir fikir edinmiş oldum; teşekkür ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 19 Eylül 2020; 20:5:28 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Rica ederim. Yazdığınız şeylere yazar kitapta kendince cevap vermeye çalışıyor. Amerikan topraklarinin tarıma Avrasya'ya göre çok geç başladığından, tarim ürünlerinin çok sınırlı olduğundan(bir tarafta nohut, buğday,pirinç,elma diğer tarafta mısır ve balkabağı) Yeni dünya halklarının evcil hayvan yetiştiremediğinden(Avrasyada koyun, keçi, at gibi her alanda son derece kullanışlı olan hayvanlara karşılık amerikada sadece lama var.)dem vuruyor. Yalıtılmışlıklarından dolayi Avrasyadaki insanlar kadar hızlı gelişemediklerini ve bu yüzden Avrupalilarin yerlileri yokettiklerini savunuyor. Avrupalilarin Aztekleri mikropla yoketmesini anlattığı kısımlarda var. İnka imparatoru Atahualpa'nın İspanyol Cortez tarafından esir alınmasını ve bunun yazara göre nedenlerine ayrılan bir bölüm bile var.Yazarın bu konudaki düşüncelerini tam anlamıyla anlamak için kitabı okumak lazım bence. Tabii bunlar somut kaynaklara dayanarak elde edilen fikirler gibi gözükse de bence de yanlışlanabilir noktalar bulunabilir.
    Orta Asya kır halklarından çok bahsetmiyor dediğiniz gibi yerleşik hayata geçmemelerine rağmen dünyaya korku salan devlet oldu tarihte. Ama bunlara tam anlamıyla "gelişmiş medeniyet" diyebilir miyiz emin değilim. Sonuçta Moğollar çok sınırlı bir zamanda hakimiyet kurup bir o kadar hızlı şekilde parçalandılar. Ama yerleşik hayatla beraber sağlam kurumsallaşmış medeni devletler çok uzun süreler boyu varliklarini devam ettirdiler. Tarıma erken başlayan Çin gibi...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ceyhunceyhan -- 20 Eylül 2020; 0:19:21 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yazar kitabında insani gelişimi genel anlamda coğrafyaya bağlamış. Mikroplarla ilgili verdiği Zambiya örneği dikkatimi çekti. Aids ile başı belada bir ülke.Ben aids virüsünün kasti olarak çıkarıldığını düşünüyorum. Dünya da bakır üretiminde 6. Sırada. Hükümet zorda kalınca özelleştirme adı altında bakır madenleri yabancı şirketlere satılıyor. Yani bugün özelleştirmeler küresel bir sömürü yöntemidir.
    İnsani gelişimi yalnız coğrafyaya bağlayamayız. İnsani gelişimde en önemli etken dil gelişimidir. Bugün herhangi
    Bir afrika ülkesinde konuşulan yüzü aşkın yerli dili var. Ama eğitim dilleri ing., fransızca, portekizce vb..
    "Öncekiler ile biz" ( öncekiler & biz) kitabını tavsiye ederim. Ana teması dildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bulcelik -- 20 Eylül 2020; 13:12:35 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben severek okudum. İnsanlığın nereden gelip nereye gittiğini bilmek değişik bir deneyim oldu daha önce bu konuları hiç düşünmemiştim. Ama bir yerden sonra bazı şeyleri çok tekrar ediyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • arkadaşlar merhaba kitap gerçekten çok güzel 450ye kadar geldim 100 sayfaya kitap bitecek, ama bu kitap çok fazla kendini tekrar etti evet bilimsel bir kitap ve bazı şeylerin aklımızda kalması için kendini tekrar etmesi güzel, ama bunda biraz abartı olmuş. Bu kitap aslında 1 serinin 3 kitabından biri yükseliş ve çöküş kitabı da vr bu kitapda ki şeyleri mi anlatıyor yoksa daha farklı bilgileri mi bize aktarıyor ona göre alıp almamaya karar vereceğim.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.