İskandinav Telia Sonera ve Rus Altimo'nun Turkcell'de yönetimi ele geçirme gayretlerine sebep olarak şirketin Afrika'ya yönelik planlarının engellenmesi olduğu belirtiliyor. Şirketin Türk ortağı Çukurova Holding'den üst düzey bir yetkili, "24 Afrika ülkesinde GSM lisansı alacaktık. İhracatçılar, taşeronlar gidiyor. THY orada büyüyecek. Bizim Afrika'ya girmemizi istemiyorlar." diyor.
Cep telefonu operatörü (GSM) Turkcell'in yabancı ortakları Telia Sonera (TS) ile Altimo'nun yönetim kurulunda bağımsız üye sayısını artırmaya dönük girişimleri Ekim 2010'daki olağanüstü genel kurulda iki hükümet komiserinin gelmemesi üzerine sonuçsuz kalmıştı. 21 Nisan'da yapılacak genel kurulun bu yüzden tarafların kozlarını paylaşacağı taktik savaşlarına sahne olacağına kesin gözüyle bakılıyor. İsveç-Finlandiya konsorsiyomu TS'nin CEO'su Nyberg, şubatta Zaman'a "Rus ortağımızla anlaştık, Turkcell'de yönetimi ele geçirmeye kararlıyız." açıklamasını yapmıştı. Altimo'nun gazetelere yansıyan beyanlarından sonra gözler yerli ortak Çukurova Grubu'na çevrildi.
Genel kurula sayılı günler kala hukukçuların bütün ihtimalleri masaya yatırdığı bir dönemde Çukurova'dan üst düzey bir isim Zaman'a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yabancı ortaklarının Turkcell'i ele geçirme planlarından vazgeçmediğini, kamuoyunda aleyhlerine oluşan havayı kelime oyunlarıyla yumuşatmaya çalıştıklarını belirten aynı isim, önemli bir iddiayı gündeme getirdi: "24 Afrika ülkesinde GSM lisansı alacaktık. Şirketi uçuracaktık. İhracatçılar gidiyor, taşeronlar gidiyor. THY orada büyüyecek. Operatör işini alacaktık. Bir numara olacaktık. Turkcell'in yan taraflarından verdiği işler bile milyonlarca dolar olacaktı. Bizim Afrika'ya girmemizi istemiyorlar."
Turkcell'in Afrika'ya paralel Ortadoğu ülkelerinde de GSM şirketi satın almayı planladığı biliniyor. Bu stratejiyi engellemek için TS ile Rus Altimo'nun yönetim kurulunda üye sayısını 7'den 9'a, bağımsız üye sayısını da 3'e çıkarmak istediğine dikkat çeken Çukurova yöneticisi, "Bağımsız üye diye getirdikleri Julian Horn-Smith, rakibimiz Vodafone'un yönetim kurulunda. Altimo'nun çatı holdingi Alfa'da maaşlı danışman. Bunun neresi bağımsız? Böyle bir isim kabul edilebilir mi?" değerlendirmesinde bulundu. "Colin Williams, Nisan 2010'da yönetim kurulunun oybirliği ile 3 yıllığına başkan seçilmişti. Ne oldu da Williams'ı değiştirmek istiyorlar?" sorumuza aynı isim, "Adamı dava edeceklermiş. Genel kurul gündemini üç sefer yönetim kuruluna getirmiş, üye sayısının artırılması ile ilgili herhangi bir talepte bulunulmamış. Daha ne yapsın Williams?" cevabını verdi. Çukurova, karşı karşıya kaldığı çelişkili tavırlardan da dertli: "Yönetim kurulu üyelerinden biri istifa etmek istedi. Peki dedik. Yerine geçecek isme kadar yazdık, karar çıktı. Genel kurula geldi. 'Ben istifa etmedim' diyor. Altında imzası var. Gösteriyoruz. 'Yok' diyor. Gözlerini Turkcell'i ele geçirme hırsı bürümüş. Rusların Turkcell'de bir hissesi yok. Çukurova, Telekom Holding'de hisseleri var. Virgin Adaları'ndaki mahkemede hâkim bizi haklı gördü. İçeri girmek istemiyoruz diyor CEO'ları. O zaman git piyasadan al bu hisseleri. Sadece temettüsüne bak. Tabii idare etmek için almak istiyor. Bize sattığı aynı hisseleri gitti Ruslara sattı diyor TS'nin CEO'su Nyberg. Sattı demen için kaç para ödedin arkadaşım sen? İmzayı attın mı? Atmadın. Biz Ruslara satmadan önce iki defa gittik. Biz Ruslardan para almadık henüz. Gelin size satalım dedik. Tamam dediler. Anlaşma yaptık. Gidin, pazartesi evraklar geliyor. Gelmediler. Bir daha çağırdılar. Bir daha anlaştık. Üzerinden bir pazartesi geçti, yine vazgeçtiler. Biz bu parayı gidin TMSF'ye yatırın dedik, bize de vermeyin dedik. Yok ödemediler. 60 gün bir adam gelmezse. Bunu mecburiyetten satıyorum. Yapı Kredi'deki Turkcell hisselerini almak istediler. BDDK Başkanı izin vermedi haklı olarak." Çukurova, genel kurulda kendilerini temsil eden iki üyeye sadece yönetim kurulunda belirlenen gündem hususunda yetkili oldukları talimatını verdi. Üye sayısının artırılmasıyla ilgili teklif gelirse ret oyu kullanacaklar. Oybirliği olmadığı için de karar çıksa bile mahkemeye götürecek. Çünkü Turkcell'in yüzde 51'ine sahip Çukurova Telekom'un onayı olmayan bir ismin Turkcell'de görev almasına mevzuat izin vermiyor.
BTK'nın Turkcell'le ilgili yurtiçi ve yurtdışında devam eden davalar bitmeden şirketin yönetim kurulu üye yapısında radikal değişikliğe onay vermeyeceği belirtiliyor. Genel kurul öncesi 'oldubitti' anlamına gelecek kararların tespiti halinde lisans iptaline kadar varacak müeyyidelerin uygulanabileceği üç ortağa iletilmişti. TS'nin bu havayı yumuşatmak için İsveç ticaret bakanını 21 Nisan'a bir hafta kala davet etmesi manidar bulunuyor. Ankara'da ilgili kurumların Turkcell'deki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten bir kaynak, "TS'nin Başbakan Erdoğan ile daha önce yapılan görüşmeleri 'bize evet dedi' gibi yorumlara tabi tutarak çarpıtması dikkatlerden kaçmıyor. Oysa konu halka açık hisseler itibarıyla SPK'yı, başka yönleriyle farklı kurumları yakından ilgilendiriyor. Tabii ki hukuk ne diyorsa o olacaktır. Yeter ki gizli kapaklı işler yapılmasın." yorumunda bulundu. Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Turkcell ve Telekom gibi şirketlerde oldubittiye müsaade etmeyiz." ifadelerini kullanmıştı. Kazakcell'in içini boşaltmışlar
Turkcell'in yüzde 41 paya sahip olduğu Fintur'un Kazakistan'daki GSM operatörü Kcell'de yolsuzluk yapıldığı iddiası Çukurova temsilcileri tarafından 21 Nisan'daki genel kurul gündemine taşınacak. Eski Ericsson çalışanı olan Y.T.'nin ihbar e-maili AK Parti genel merkezine kadar ulaşmış. Çukurova, kendisine ulaşan ihbar e-mailinden sonra konu hakkında küçük çaplı bir araştırma yaptırmış. Araştırma TS'nin Kazakistan'a atadığı bazı yöneticiler ile Ericsson firması arasında ekipman alımlarında yolsuzluk yapıldığı iddialarını teyit etti. Şu ana kadar tespit edilebilen yolsuzluk iddialarının büyüklüğü 150 milyon doları buluyor. Geçmişe dönük incelemelerle rakamın 800 milyon dolara kadar çıkabileceği iddia ediliyor. TS tarafından Kcell'e atanan yöneticiler, Ericsson'da göreve gelen bir ekiple işbirliği yaptı. Bazı sahte siparişlerle, bazı işler yapılmış gibi gösterilerek taşeron firmalar üzerinden milyonlarca dolar şebeke üyeleri arasında paylaşıldı. İddiaya göre, Kcell yönetimi altyapı, teknik destek, ulaştırma gibi bazı hizmetleri Ericsson'dan alıyor. Ericsson'da Kcell yönetimine yakın iki ismin katkısıyla, Kcell'in talep ettiği bu hizmetler, taşeronlara devrediliyor. Taşeronlar aracılığıyla kesilen naylon fatura ile bu tür hizmetler, aslında verilmemesine rağmen verilmiş gibi gösteriliyor. Kcell'in yöneticisi V.A., 60 milyon dolarlık bir bina inşaatı yapmak istediği, bu inşaat için Y.T.'a ait iki şirket tarafından biri 62 diğeri ise 68 milyon dolarlık iki teklif verdirildiği söyleniyor. Tabii olarak ihale Y.T'de kalıyor. Hatta ödemede ihtilafa düşünce silahlı tehdide varan gelişmeler yaşanıyor.
Çukurova, yolsuzluk skandalını genel kurula taşıyacak
İkinci para aktarma yöntemi ise birim maliyetlerin şişirilmesi. Bu yöntemde şirket adına alınan birçok hizmetle ilgili V.A. ile Ericsson'un ülkedeki yöneticisi C.S.E. arasındaki ilişki dikkat çekiyor. Ericsson'un Kcell ile bağlantılı yöneticisi ise işi her iki tarafın da 'onayladığı' 2 taşeron firmaya devrediyor. Firmalardan birinin adı Metro, diğerininki ise Micro. 213 dolar olan saha kurulum ücreti, 474 dolara yapılıyor. Buradan Ericsson'a yüzde 5-15 arasında iş bedeli veriliyor. Kalan para taşeron üzerinden Kcell ve Ericsson yöneticilerine aktarılıyor. Bu paraların aynı şekilde Kcell yöneticileri tarafından uçakla Türkiye'ye taşındığı belirtiliyor. En önemli iddia ise bu yöntemle Kazakistan'da toplanan paranın Fintur yönetimiyle paylaşıldığına dair. Fintur'un CEO'su olarak görev yapan, aynı zamanda TS'nin temsilcisi sıfatıyla Turkcell yönetim kurulunda bulunan Tero Kvisaari'nin bu eylemlerden bilgisi olduğu iddia ediliyor. Yüzde 41'i Turkcell'e ait olan Fintur'daki bu iddialar Turkcell'e hissesi alan yatırımcıları yakından ilgilendiriyor. Bu yüzden Türkiye'de İMKB'de işlem gördüğü için SPK'ya ve ABD'de de New York Borsası'na rapor edilmesi gerekiyor. TS'nin ise buna karşı çıktığı belirtiliyor. Zaman'a konuşan Çukurova yöneticisi, "Biz niçin temettü dağıtmıyorsunuz dediğimizde 'borç var' cevabı geliyordu. Paraların nasıl buharlaştırıldığı ortaya çıkıyor. Bizim ve küçük yatırımcının alması gereken paraları birileri cebine indirmiş. Konuyu genel kurula taşıyacağız." dedi.
Turkcell'de Olağan Genel Kurul'a bir hafta kala hareketli gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Telia Sonera bir yandan, Altimo diğer yandan açıklamalar yapıyorlar. Bu açıklamaları ile de yaklaşmakta olan olağanüstü kurulda, kendi istedikleri yönetimi seçtirmek çabası içinde oldukları iddiaları var.
Ancak bugün farklı bir gelişme yaşandı ve bir internet haber sitesi "özel" bir haber yayınlayarak [1] Turkcell'in İsveçli ortağı TeliaSonera'nın Kazakistan'daki yolsuzluk iddiaları nedeniyle başının dertte olduğunu yazdı.
turk.internet.com haber ve söyleşilerinde, verilen beyanatları "kesmeden", "olduğu gibi" ve "kişinin/firmanın kendi ifade ettiği şekliyle" vermeyi tercih ettiği için, herhangi bir konudaki karmaşayı düzeltmek isteyen ya da kendi ifadesiyle olayı anlatmak isteyen bize geliyor.
Sonuç olarak, dürüst, seviyeli ve cevap hakkı tanıyan ilkeli yayıncılık anlayışını iyi temsil ediyor olmalıyız ki, bugün Turkcell'in hissedarlarından TeliaSonera'nın Türkiye'deki halkla ilişkiler ajansı turk.internet.com'u arayarak firma hakkında bir online mecrada çıkan haber üzerine özel (exclusive) bir röportaj yapmak isteyip istemeyeceğimizi sordu. Konuyu incelediğimizde oldukça enteresan gelişmeler yaşandığını gördük ve İsveç Dış Ticaret Bakanlığı heyeti ile birlikte temaslar gerçekleştirmek üzere İstanbul'da bulunan TeliaSonera Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Grup İletişim Direktörü Cecilia Edstrom'a sorularımızı yönelttik. Yöneltiğimiz soruları ve aldığımız yanıtları yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Turk.internet.com: Online yayın yapan bir mecrada bugün hakkınızda bir haber yayınlandı. Söz konusu haberde Kazakistan'daki iştiraklerinizden Kcell'de yönetici düzeyinde ciddi bir yozlaşmanın olduğu ve firmanın yolsuzluk ve rüşvet ile 150 milyon Dolar tutarında zarara uğratıldığı iddiaları yer alıyor. Bu yolsuzlukların kimi zaman naylon fatura ve rüşvet kimi zaman ise silahlı tehdide kadar uzandığı ortaya atılmış. Ancak haber detayında soruşturma süreçleri hakkında bir bilgi yok. Bu konularda ne söyleyebilirsiniz?
Cecilia Edstrom: Çok sık olmasa da zaman zaman TeliaSonera hakkında yolsuzluk iddiaları ortaya atılmıştır. Aslına bakarsanız TeliaSonera olarak kendi çalışanlarımızı İş Ahlakı ve Etik Kurallarımız çerçevesinde bilgilendiriyor ve bu kuralların ihlali halinde durumu raporlamaları için cesaretlendiriyoruz. Haberde bahsi geçen konu da yaklaşık 1 yıl önce anonim bir mail aracılığı ile ortaya atılmış bir olaydır. Bu tip konulardaki suçlamaları ve iddiaları her zaman son derece ciddiye aldığımız için de konuyu titizlikle soruşturduk. Bahsi geçen olayla ilgili de standart soruşturma ve inceleme prosedürümüzü uyguladık ve ortaya atılan iddiaların hiçbirisi konusunda herhangi bir doğruluk payına rastlayamadık.
Turk.internet.com: Söz konusu haber yayınında olayın 2010 yılı başında Ericsson'un rutin denetim ekibi tarafından ortaya çıkartıldığı yazılmakta. Bu bilgi doğru mudur?
Cecilia Edstrom: Hayır. Bu iddialar ilk kez anonim bir mail aracılığı ile gün yüzüne çıkmıştır.
Turk.internet.com: Kcell'in hissedarları Fintur ve devlet teşebbüsü olan Kazakh Telekom firmaları. İddialar arasında Kazak istihbarat servisinin de olayı soruşturduğu, Kazak Hükümeti'nin olaydan rahatsızlık duyduğu ve yasal yaptırımlara başvurabileceği, TeliaSonera CEO'su Lars Nyberg'in de sırf bu sebeple Kazakistan'a giderek temaslarda bulunduğu yer almakta. Bu konularda ne söyleyebilirsiniz?
Cecilia Edstrom: Pazarda pek çok dedikodu dolaşmakta ve bu dedikodular tam da Turkcell hissedarları arasındaki tartışmaların alevlendiği dönemlerde ortaya çıkıyor gibi gözükmekte. Ancak biz daha önce de bahsettiğim üzere bu tarz yolsuzluk iddialarını çok ciddiye alan bir firmayız ve iddiaları derinlemesine bir soruşturmadan geçirdik. Sonuç olarak ortaya atılan iddiaların hiçbirisi konusunda herhangi bir doğruluk payına rastlayamadık.
Turk.internet.com: Aynı şekilde Fintur'un CEO'su ve mevcut Turkcell Yönetim Kurulu'nda TeliaSonera'nın temsilcisi durumundaki Tero Kvisaari'nin olaydan haberdar olduğu ancak ne Turkcell yönetimine bilgi verdiği ne de yasal bir takibat başlatmadığı iddia ediliyor...
Cecilia Edstrom: Bu konuda da aynı şekilde iddiaları derinlemesine bir soruşturmadan geçirdiğimizi ve sonuç olarak ortaya atılan iddiaların hiçbirisi konusunda herhangi bir doğruluk payına rastlayamadığımız tekrar etmem gerekiyor.
Turk.internet.com: Söz konusu haber yayınında son olarak Turkcell Yönetim Kurulu'nun ve Türk Hükümeti'nin olayla ilgili bilgilendirildiği ve Türk Hükümeti'nde konu nedeniyle bir rahatsızlık oluştuğu söylenmekte. TeliaSonera yöneticilerinin önümüzdeki hafta düzenlenmesi beklenen Olağan Genel Kurul öncesinde Türk Hükümet yetkilileri ve iş çevreleri ile temaslar gerçekleştireceği doğru mudur?
Cecilia Edstrom: Bu tamamen spekülasyon ve dedikodudan ibaret. Söylediğim gibi iddialar ilk ortaya atıldığında son derece ciddi ve derinlemesine bir soruşturma yaptık ve herhangi bir doğruluk payına rastlayamadık.
Turk.internet.com: Benim kişisel görüşüm, Kcell soruşturması haberinin ve yolsuzluk iddialarının son derece önemli bir haber olduğu yönünde. Ancak aynı zamanda olayın 1 yıl öncesine dayanması ve ciddi son dakika gelişmeleri olmaması nedeniyle bunun bir flaş haber niteliği de taşımadığını düşünüyorum. Turkcell'in Olağan Genel Kurulu'na sadece 1 hafta gibi bir zaman kaldı. Açık bir soru yöneltmem gerekirse, TeliaSonera aleyhinde bir kampanya veya dezenformasyon çalışması yapıldığını düşünüyor musunuz?
Cecilia Edstrom: Daha önce de söylediğim gibi gerçekten de pazarda pek çok dedikodu dolaşmakta ve bu dedikodular tam da Turkcell hissedarları arasındaki tartışmaların alevlendiği dönemlerde ortaya çıkıyor gibi gözükmekte. Sizin de bahsettiğiniz üzere habere konu olan bu iddialar yeni şeyler değil. Bu iddialar 1 yıl kadar önce anonim bir mail aracılığı ile gün yüzüne çıkmış iddialardı ve biz derinlemesine yaptığımız soruşturmada hiçbir doğruluk payına rastlayamamıştık.
Turk.internet.com: Turkcell'in Olağan Genel Kurulu'ndan bahsetmişken, TeliaSonera'nın pozisyonunda ve yaklaşımında bir değişiklik var mı acaba? En son Türkiye'ye geldiğinizde bir açıklama yapmış [2] ve Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Bay Collin Williams'ın tarafsızlığını yitirdiğini söyleyerek kendisine karşı dava açma hazırlığında olduğunuzu belirtmiştiniz. Bu konudaki gelişmeler neler?
Cecilia Edstrom: Bizim bu konudaki pozisyonumuz değişmedi. Turkcell'in yönetim kurulu kördüğüm haline gelmiştir ve bu durum firmanın performansı üzerinde madden negatif bir etki yaratmaya başlamıştır. Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı ise tutumu ve yasaları çiğneyen hareketleri ile açık bir biçimde tarafsız olmadığını kanıtlamıştır. Bu sebeple kendisini aleyhinde İstanbul'da bir ticaret mahkemesinde dava açmış bulunmaktayız.
Turk.internet.com: Son olarak Türkiye'de Haziran ayında parlamenter seçimlerin yapılacağını biliyorsunuzdur. TeliaSonera ve Altimo'nun istediklerini almak için, ya karışıklıktan istifade etmek veya bürokratlarla temas kurmak aracılığı ile seçim öncesi dönemden yararlanmaya çalıştığı da konuşulan bir konu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Cecilia Edstrom: Siyasete hiçbir şekilde karışmıyoruz. Bizim tek yapmak istediğimiz Turkcell yönetim kurulunu içinde bulunduğu kördüğümden çıkartarak yeninden fonksiyonel hale getireye çalışmaktır. Aynı zamanda hem en büyük hissedar olarak kendi çıkarlarımızı, hem de %34 hisse ile en büyük ikinci hissedar grubunu oluşturan özel ve kurumsal yatırımcıların çıkarlarını ve haklarını da savunmaya çalışıyoruz.
kim yapıyorsa iyi yapıyor adamlar zaten gariban şimdi turkcell der yolda yürüdün para ver telefonu yere düşürdün para ver canım sıkıldı para ver gerek yok
quote:
Orijinalden alıntı: BuBBa123
kim yapıyorsa iyi yapıyor adamlar zaten gariban şimdi turkcell der yolda yürüdün para ver telefonu yere düşürdün para ver canım sıkıldı para ver gerek yok
Şu forum u yorum yapmak için kullansak ta kendi arkadaş çevremizde falan saçmalasak?
Thy gidiyor,Türk şirketleri büyük hacimde iş yapacaklar..Turkcell in gitmesinin bi mahsuru nu göremiyorum..Pahalıysa rakipleri değerlendirilir. Sonuçta turcell pahalı da olsa libya da çıkan karışıklıkta vatandaşlarımıza yardımı ortadadır.
quote:
Orijinalden alıntı: BuBBa123
kim yapıyorsa iyi yapıyor adamlar zaten gariban şimdi turkcell der yolda yürüdün para ver telefonu yere düşürdün para ver canım sıkıldı para ver gerek yok
bu kadar sığ düşünmeyin..giden şirketler çok mu iyimser yaklaşacak sanki...olaya birde Türkiye tarafından bakın, şirket olarak değil