Şimdi Ara

Türkiye'de Siyaset İnsani Duyguları Sömürmekten İbarettir

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
646
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Descartes, Montesquieu, Diderot, Voltaire, Rousseau ve daha niceleri. O sıralarda kimse bilmese de bu Fransız düşünürlerin daha 1600lü yıllara dayanan fikirleri 1700lerin sonundaki Fransız Devrimi'nin ilk adımlarıydı kuşkusuz.

    Krallığın içinde bulunduğu ekonomik durum, artan vergiler ve halkın yönetimde daha fazla hak elde etmek istemesi sonucu Fransız Devrimi kaçınılmaz bir hal almıştı. 1791 yılındaki ulusal mecliste yönetimden memnun olanlar kralın sağına devrimi destekleyenler de kralın soluna geçmişti. Ülkemizde hiç bir zaman anlaşılamayan (daha doğrusu yanlış bilinen) sağcılık ve solculuk kavramları işte ilk kez bu şekilde ortaya çıkmış oldu.

    ---

    Yelpazenin sağ ve sol tarafındaki ana görüşler sırasıyla aşağıdaki gibidir.

    Sağcılık

    Liberalizm ==> Muhafazakarlık ==> Faşizm

    Solculuk

    Sosyal Demokrasi ==> Komünizm ==> Anarşizm

    Sosyal demokrasi sosyal sınıfların olmadığı, fakir zengin eşitsizliğini ortadan kaldırma hedefiyle ortaya çıkan bir düşüncedir. Solculuğun son noktası ise halkın özgürlüğünün sınırsız bir hal aldığı anarşizmdir. Yelpazenin sol tarafında yer alan düşüncelerin hepsinin özünde yenilikçilik ve eşitlik yatar. Solculuğa göre eğer bir devlet bunları sağlayamıyorsa o zaman yönetim sisteminin değiştirilmesi gerekmektedir.

    Bu yüzdendir ki dünyanın her yerinde solcu partileri destekleyen kesim fakir ve işsiz kesimdir.

    Sağ görüş ise önceden dediğim gibi mevcut düzenden memnun olanları temsil eder. Bu memnuniyetin temelinde ise çarkı döndüren kişilerin haklarının çalışan kişilerin haklarından önce geldiği düşüncesi yatar ve bu kesim dünyada ekonomik olarak eşitlik sağlanmasının imkansız olduğunu savunur. Bu düşünceye göre herkes zengin olabilir (Bkz. Kapitalizm).

    Bu görüşü dünyada destekleyenler de her zaman zengin -"patron"- kesim olmuştur.

    Görüldüğü üzere sağ ve sol görüşleri aslında tamamen ekonomiyle alakalıdır. Fakat bizim ülkemizde sağcı deyince akla din ve milliyetçilik solcu deyince ise din düşmanlığı gelmektedir. Anlayacağınız her konuda olduğu gibi bu konuda da halkımız sebepsiz(!) yere kutuplaştırılmıştır. Bu kutuplaştırılmanın temelinde ise yine cahillik yatmaktadır. Laikliği dinsizlik sanan büyük bir kesim varken bu insanlara siyasetin temelinde sadece ekonomi olması gerektiğini ve devletin dinler ve diğer insani duygular karşısında tarafsız durmasının elzem olduğunu nasıl anlatabilirsin ki?

    Nitekim de anlatamıyorsun zaten çünkü ülkemizde siyaset tamamen insani duyguları sömürmeye dayatılmış bir sistem halini aldı. Milliyetçi misin o zaman oy vereceğin parti belli. Dinci misin? Senin de belli. Yok cumhuriyetçiysen o zaman senin oy vereceğin parti de belli. Bir Allah'ın kulu da demiyor ki bu terimlerden hiç birinin ekonomiyle, kalkınmayla alakası yok diye.

    Milliyetçi bir insan aynı zamanda dinci olamaz mı? Dinci bir insan cumhuriyet isteyemez mi? Ya da bir insan hem dinine bağlı, hem ülkesini seven hem de cumhuriyetle yönetilen bir ülkede yaşamak isteyemez mi?

    Türkiye'de böyle bir şey mümkün değil çünkü Türkiye'de siyaset insani duyguları sömürerek iktidara gelenlerin, ülkeyi soyup kendi cebini doldurmasından ibarettir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kemal Atatürk -- 21 Ağustos 2015; 12:52:10 >







  • Bizim milletimiz neyi destekliyor anlamadım ben mesela. Adamın ağzı açlıktan kokuyor ama gene %40 ın içinde.
  • Sonuna kadar katıldığım bir yazı, birileri herkese bir etiket vermiş onu yaşıyorlar

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok doğru bir yazı. Sonuna kadar katılıyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • türkiyede siyaset meydanlarda elinde kuran sallayarak böğürmektir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: NaturalBornKillah

    Bizim milletimiz neyi destekliyor anlamadım ben mesela. Adamın ağzı açlıktan kokuyor ama gene %40 ın içinde.

    Tüm gelişmiş ülkelerde siyasetin bir bilim olduğu kabul edilmiştir. (Bkz. Politoloji)

    Bu yüzden de bu ülkelerdeki siyasetçiler kapsamlı bir eğitim gördükten sonra siyasete adım atarlar. Eğitimden daha da önemlisi gelişmiş ülkelerde siyasetçilerin amacı kendi ceplerini doldurmak değil ülkelerine başarılı bir şekilde hizmet etmektir.

    Gelişmiş ülkelerde siyasetçiler en ufak hatalarında görevden ayrılırken bizim ülkemizdeki siyasetçiler yüzlerce insanın hayatını kaybettiği olaylar karşısında bile "kader" deyip görevlerine devam edebiliyorlar çünkü onlar koltuğa ve paraya sevdalılar. Bu sadece AKP için geçerli değil. Bu ülkenin başına gelen herkes istisnasız olarak bu ülkeyi soyup kendi ceplerini doldurdu. Adamlar biz bu koltuğu bulmuşken nah bırakırız kafasındalar.

    Fakat cumhuriyetle yönetilen bir ülkede bunu yapmak öyle kolay değil. Halkı kontrol edemezsen ilk seçimde seni o koltuktan indirirler.

    Halkı kontrol etmenin en kolay yolu da o halkın insani duygularını sömürmektir. O halkı kutuplaştırıp, kendisinden farklı olanlardan nefret etmesini sağlarsan seni destekleyen bir kesim oluşturmuş olursun. Bu kesim seni yaptıkların veya ülkeye kattıkların yüzünden değil sadece lafta kalan ideolojilerin yüzünden destekler. Günümüzde olan da bu işte. Eskiler hep soydu diye şimdi başta olanların da bu ülkeyi soymasını normal gören bir kesim var bu ülkede.

    Onun için kendisinin aç olmasının bir önemi yok. Onun desteklediği partinin başta olması onun için yeterlidir. Baştakiler zengin olsun, 500 bin liralık saatler taksın, milyon dolarlık arabalara binsinler ondan mutlusu olmaz çünkü onun tuttuğu parti kazanmıştır. Herkesi "diğerlerinden" - yani kendisinden farklı düşünenlerden - nefret etmeye programlayabilirsen kimse senin ne kadar çalıp çırptığına karışamaz çünkü halk daha önemsiz sebepler yüzünden birbirlerini yemekle meşguldür.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kemal Atatürk -- 21 Ağustos 2015; 13:32:10 >




  • Açlıktan ağzı kokuyor diye aklınızca aşağıladığınız kişiler belki de birinci sınıf vatandaş gibi yaşadığını yakın dönemde hissetmiştir. Hatta belki de zor şartlarda yaşasa da eskiden daha da zor şartlarda yaşıyordu, bir başka parti iktidarında daha da kötü şartlarda yaşayabileceğini düşünüyor da olabilir. Ve her şey de maddiyat değildir.
    Yani insanların oy tercihlerini sorgulamayın, aşağılamaya kalkmayın. Kendi tercihinize yoğunlaşın, illa neden sorusuna cevap arıyorsanız basit egoları öne çıkarmak yerine gerçekçi analizler yapın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi por favor -- 21 Ağustos 2015; 13:43:34 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sistemli adam

    Açlıktan ağzı kokuyor diye aklınızca aşağıladığınız kişiler belki de birinci sınıf vatandaş gibi yaşadığını yakın dönemde hissetmiştir. Hatta belki de zor şartlarda yaşasa da eskiden daha da zor şartlarda yaşıyordu, bir başka parti iktidarında daha da kötü şartlarda yaşayabileceğini düşünüyor da olabilir. Ve her şey de maddiyat değildir.
    Yani insanların oy tercihlerini sorgulamayın, aşağılamaya kalkmayın. Kendi tercihinize yoğunlaşın, illa neden sorusuna cevap arıyorsanız basit egoları öne çıkarmak yerine gerçekçi analizler yapın.

    Sen konuyu hiç anlayamamışsın o yüzden uzun uzadıya cevap vermeye gerek görmüyorum. Anlaman gereken şey ben bu konu altında tek bir partiyi eleştirmedim. Türkiye'de Atatürk sonrasında siyaset adı altında eylem gösteren ve iktidara gelen herkesi eleştirdim.

    Bir de şunu söyleyeyim açlıktan ağzı kokan bir insanı kimse hor görmez veya aşağılamaz. Aksine Avrupa'da Amerika'da insanlar ne kadar iyi koşullarda yaşarken bu insanlar burda ne zorluklarla yaşıyor diye o kişi için üzülürler. Asgari ücret 1000 liranın altındayken, bu kadar işsiz varken aç insanla kim dalga geçebilir ki?

    Et yemenin lüks sayıldığı bir ülke burası. Benzin desen dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz. Araba desen araba alırken bir araba da devlete alıyoruz. Amerika'da 35000 dolar olan bir araba Türkiye'de 180 bin TL. 2.0 motor ve üstü otomobillerde %145 ÖTV vergisi ödüyorsun. Daha sana ne vergiler sayarım fakat sen de bal gibi biliyorsun ki devlet halkın sırtına vurduğu bu fahiş vergiler sayesinde ayakta kalıyor. Bir devletin tek gelir kaynaği vergi ise orada dur diyeceksin arkadaş!




  • Türkiyede siyaset nedir?

    Bir lider zamanında şu veciz sözü söylemişti :

    "istersem odunu bile koyar,milletvekili yaparım"

    Liyakatsiz kişilerin muteber kişi haline gelmesi olayına siyaset denir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Türkiye'de siyaset en iyi çobanın yarışı kazanmasıdır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kemal Atatürk

    quote:

    Orijinalden alıntı: sistemli adam

    Açlıktan ağzı kokuyor diye aklınızca aşağıladığınız kişiler belki de birinci sınıf vatandaş gibi yaşadığını yakın dönemde hissetmiştir. Hatta belki de zor şartlarda yaşasa da eskiden daha da zor şartlarda yaşıyordu, bir başka parti iktidarında daha da kötü şartlarda yaşayabileceğini düşünüyor da olabilir. Ve her şey de maddiyat değildir.
    Yani insanların oy tercihlerini sorgulamayın, aşağılamaya kalkmayın. Kendi tercihinize yoğunlaşın, illa neden sorusuna cevap arıyorsanız basit egoları öne çıkarmak yerine gerçekçi analizler yapın.

    Sen konuyu hiç anlayamamışsın o yüzden uzun uzadıya cevap vermeye gerek görmüyorum. Anlaman gereken şey ben bu konu altında tek bir partiyi eleştirmedim. Türkiye'de Atatürk sonrasında siyaset adı altında eylem gösteren ve iktidara gelen herkesi eleştirdim.

    Bir de şunu söyleyeyim açlıktan ağzı kokan bir insanı kimse hor görmez veya aşağılamaz. Aksine Avrupa'da Amerika'da insanlar ne kadar iyi koşullarda yaşarken bu insanlar burda ne zorluklarla yaşıyor diye o kişi için üzülürler. Asgari ücret 1000 liranın altındayken, bu kadar işsiz varken aç insanla kim dalga geçebilir ki?

    Et yemenin lüks sayıldığı bir ülke burası. Benzin desen dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz. Araba desen araba alırken bir araba da devlete alıyoruz. Amerika'da 35000 dolar olan bir araba Türkiye'de 180 bin TL. 2.0 motor ve üstü otomobillerde %145 ÖTV vergisi ödüyorsun. Daha sana ne vergiler sayarım fakat sen de bal gibi biliyorsun ki devlet halkın sırtına vurduğu bu fahiş vergiler sayesinde ayakta kalıyor. Bir devletin tek gelir kaynaği vergi ise orada dur diyeceksin arkadaş!

    Bence siz hiç anlamamışsınız.
    Ben ağzı kokuyor diyen kişiye yönelik yazdım.
    Diğer yazdıklarınıza gelince tamam dur diyelim, daha iyi ekonomi yönetimi, daha iyi bir ülke için kime oy verelim sizce ?




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.