Şimdi Ara

ÜCRETSİZ AVUKATLIK HİZMETİ (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
121
Cevap
4
Favori
18.840
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • çok teşkkür ederim.ama burada şöyle bi durum var.dediğiniz gibi çok şekilde mağduruz ama ispat edemiyoruz.ihbar şeklinde çevredeki sakinlerle beraber biz böle böle şahıslardan rahatsız oluyoruz.v hırsızlık yaptıklarını gördük.falan filan diye uzatsak. ve altına o çevredeki insanlar imza atarsa bi etkisi olur mu.şikayet değilde ihbar olarak dediğiniz gibi.kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama gerçekten bunların yüzünden hayatımdan bıktım
  • @cemalefendi

    kusura bakmayın dün yatmıştım
    o yüzden ancak cevap verebiliyorum..

    evet ihbar niteliğindeki başvurular da ne kadar çok imza ve görgü tanığı varsa o kadar ciddiye alınır bu konu..
    ayrıca ihbar edenlerin çevre esnaflardan olması da işin ciddiyetini biraz daha arttırır...
  • arkadaşlar askerlik sonrası atamam oldu
    ilçede çalışıyorum
    il merkezinde stajyerlik kurslarına gittik kanuna göre

    quote:

    6245 Sayılı Harcırah Kanunu :

    Madde 3 (11.12.1981 gün ve 2562 sayılı Kanunun 1.maddesi ile değişik şekli)

    Bu Kanunda geçen;

    a) Harcırah : Bu Kanuna göre ödenmesi gereken yol masrafı, gündelik, aile
    masrafı ve yer değiştirme masrafından birini, bir kaçını veya tamamını;

    g) Memuriyet mahalli: Memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgahının
    bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde bulunan mahaller ile bu
    mahallerin dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu şehir ve
    kasabaların devamı niteliğinde bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü veya
    kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerleri;

    h) Başka yer: Yukarıdaki (g) fıkrasında yazılı memuriyet mahalli dışındaki yerleri;
    İfade eder.

    Madde 37 - (Değişik: 11/12/1981 2562/15 md.) Mesleki bilgilerini artırmak amacıyla
    memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlere, bu Kanuna göre geçici
    görev gündeliği verilir.

    1- 31 Aralık 2005 tarih ve 26040 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 2006 Mali yılı Bütçe Kanunu H cetveli (Gündelikler)

    2006 Mali Yılı Bütçe Kanunu H cetveli
    Ek Göstergesi 5800 dahil 8000 hariç olan kadrolarda bulunanlar
    23,00.-YTL

    Ek Göstergesi 3000 dahil 5800 hariç olan kadrolarda bulunanlar (1.Derece)
    20,50.-YTL

    Aylık Kadro derecesi 1-4 olanlar Ek göstergesi 3000 altında olanlar
    18,00.-YTL

    Aylık Kadro derecesi 5-15 olanlar


    17,00.-YTL


    yolluk ve harcırah almam gerkyiyor hala bunu alamadım acaba nasıl bir dilekçe ile başvurmam gerekir mal müdürlüğüne




  • uygulamanızı tam bilmiyorum
    Memuriyet mahalli: Memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgahının
    bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde bulunan mahaller ile bu
    mahallerin dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu şehir ve
    kasabaların devamı niteliğinde bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü veya
    kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerleri;


    eğer ki gittiğiniz yer bu şartlara uymuyorsa harcırah ve yolluk alabilirsiniz.. bunu bulunduğunuz yeri ve belediye sınırlarını bilmediğim için değerlendirmem mümkün değil.. siz daha iyi değerlendirirsiniz..

    eğer gerçekten almanız gerektiğini düşünüyorsanız; bağlı bulunduğunuz amirliğe bir dilekçe ile başvurmanızı öneriririm..
    örneğin..
    Ankara bıdıbıdı müdürlüğüne ;

    Kurumunuzda bilmemne bölümünde çalışmaktayım.. kurum bünyesinde çalışanlar için açılmış olan il merkezinde bulunan stajerlik kurslarına katıldım.. ancak 6245 sayılı kanunda açıkça sayılmış olmasına rağmen herhangi bir harcirah veya yolluk alamadım.. gerekli belgelerin incelenip hak kazandığım harcırah ve yolluğun tarafıma ödenmesini arz ve talep ederim.. Saygılarımla (03.01.2007) .. isim soyad imza
    ek olarakta gittiğinize ve katıldığınıza dair belgelerin fotokopilerini sunarsınız...

    şayet bu şekilde bir sonuç alamazsanız
    bulunduğunuz yerin idare mahkemesine başvuru yaparsınız..




  • q



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi new age sufi -- 3 Ocak 2007; 11:05:25 >
  • tabiki yasal faizi ile birlikte alırsınız
  • sağol kardeş
  • quote:

    Orjinalden alıntı: tahir hoca

    Linkten anladığım kadarıyla Nokia ve KVK ile belli bir sorun yaşanıyor...

    Bu sorunun çözümü ne herberaber toplanıp bu kurumları aramaktır ne de protestolardır...sizi ciddiye almayan bu işletmelere karşı hakkınızı mutlaka aramalısınız..

    Burada Nokia 3250 cep telefonlarında belli bir sorun vardır..

    Bu sorun 4577 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunda belirtilen (ayıplı mal) kavramına girer..
    Kişinin malın kullanımından beklenen faydayı azaltan veya hiçe indiren ayıplar bir malda varsa o mal ayıplı maldır...Ki buradaki ekranda sabit bir kırmızı leke malı ayıplı mal niteliğine sokar..

    Bu ayıba karşı tüketicinin sözleşmeden geçmişe yönelik dönme ,sözleşmeyi ileriye yönelik feshetme,malı iade edip bedelini geri alma veya maldaki ayıbın tamirini isteme hakları vardır...
    Bu haklardan size uygun olanını (ki burada iade daha mantıklıdır) tercih ederek kaymakamlığınız bünyesinde bulunan tüketici Hakem heyetine başvurunuz...Bunu ihmal etmeyiniz..
    Arzu ederseniz ve uyuşazlık konusu mal 750YTL' den yukarıda ise ilinizdeki tüketici mahkemelerine başvurmanızı öneririm...

    Tüketiciyi korumak adına bu davalarda harçlar oldukça düşüktür...ben benzer bir davaya harç olarak 8 YTL ödemiştim:)

    Tavsiyem, hakkınızı forumda veya diğer ortamlarda değil sizin lehinize karar verme ihtimali çok yüksek olan tüketici hakem heyeti veya tüketici mahkemelerinde aramanızdır.Bu konuda eğer dava açmaya karar verirseniz örnek dava dilekçesi gönderebilirim...
    Umarım yardımcı olabilmişimdir...
    saygılar...



    Ayıplı mal olduğunu ben de söyledim daha önceden. Ama adamlar dim direkt gidiyor (Servisler)

    Bunun dışında sadece bir ayıp değil tüketiciyi yanıltma da söz konusudur. Çünki bağıra bağıra 2Mp bir kameraya sahip olduğu belirtiliyor ama 2Mp bir kameranın belli bir standardı vardır ve standardın içindeki niteliklerden biri de resmin orta kısmında duran kırmızı bir nokta değildir. Yani 2Mp denerek tüketici yanıltılıyor.
    Mesela buna benzer bir yanıltma da Danone sütlerinde var. Danone sütler 1000ml değil 1000gr dır ki bu yaklaşık 950ml gibi bir rakama tekabül eder. Danone ürünün kaç ml ya da kg olduğunu sütün yanında küçük olarak yazılır. Yani bunu ben de bilmiyordum ve farketmemiştim ama öğrenmiş oldum.




  • Üründe rastladığınız bir hataya karşı malı satan kişiler veya servisler sizin tabirinizle "dim direk gidiyor" sizi ciddiye almıyorlarsa bu durumda yapacağınız şey ya tüketici Hakem Heyetleri nezdinde ya da Tüketici Mahkemeleri nezdinde dava açmak ve size verilen ayıplı malın bedelini veya tamirini talep etmektir.

    Sorununuzun çözümünün bu olduğunu düşünüyorum. Dava açmaktan çekinmeyin , Tüketici Mahkemeleri tüketiciler için kurulmuştur ve çok büyük oranlarda tüketiciler lehine kararlar vermektedirler.
  • pm attım tahir kardeş
  • Gerçekten muhteşem bir konu olmuş..Herşeyden yakınan,dava açmaya korkan,birşeyler yapmaktan üşenen bir millet olarak buradan yardım eden tüm hukuk insanlarına teşekkür ediyorum....
  • elimizden gelen yardımı yapmaya çalışıyoruz
  • Ogameci Cevabınızı burdan vermeyi daha uygun görüyorum...

    Asker kaçaklığı hali Kamu Hukuku tarafından soruşturulur.Yani birilerinin davacı olmasına gerek yoktur...Devlet kendisi davacıdır zaten..Siz bu durumu savcılığa ihbar etmelisiniz..Bağlı bulunduğunuz savcılığa bir dilekçe yazınız durumu kısaca anlatınız ve Borçlu hakkında elinizdeki tüm bilgileri veriniz...Gerisi savcının işidir...
    Saygılar...
  • Konu için arkadaşlara teşekkür ederim öncelikle.

    Geçen bir akraba sohbetinde (malum bayram) şöyle bir konu geçti anlatan kişi bu konuda oldukça sıkıntılı. Belki sizden bir açıklama gelebilir.
    Konu şu;
    Akrabamız olan bayanın annesi ölmeden önce (sanırım 60 yaş üstü bir yaşta iken) evini kızının üzerine geçirmiş fakat şöyle bir madde ekletmiş annesi,"evin ben ölene kadar tüm hakları benim üzerimdedir ben öldükten sonra evin tüm hakları kızıma aittir". Bir kaç sene sonra kızın annesi öldü. Kendisi evin kendi üzerine geçtiğini düşünürken çevredeki insanlardan şayet diğer kardeşleri dava açabilirse eve varis olarak katılabileceklerini öğrenmiş.

    Şimdi bizim takıldığımız nokta, kızın elinde noter onaylı tapu var. Kardeşleri dava açmaları dahilinde o tapu geçerliliğini yitirip eve varis olarak girebilir mi? Ek olarak sanırım mahkeme böyle bir durumda tapu imza tarihinde ki annenin yaşına bakarak 60 üstü ise sağlık raporu istiyormuş. Onlar bildiğim kadarı ile sağlık raporu almamışlar.

    Biz tapunun geçerliliğinin düşmeyeceğini hiç olan bilgimizle onlara söyledik ama bir de sizin görüşlerinizi almak istedim onlara iletmek için.
    İlgilenirseniz sevinirim.

    İşleme: Harf hataları.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi .C.O. -- 3 Ocak 2007; 21:36:42 >




  • @c.o

    sorununuzu açıklamak için öncelikle miras mevzuatından kısaca bahsetmek gerekir..
    miras hukukunda ölen kişilerin iradelerine önem verilse de , saklı pay diye bir kurum vardır.. işte bu kuruma miras bırakan dahi dokunamaz.. mesela birisinin malvarlığını 1 olarak düşünün.. onun 2 çocuğu varsa bu çocuklar 1/2 oranında mirasçı olurlar ve yine 1/2 nin 1/2si yani 1/4 malvarlığı oranında saklı payı vardır.. bu 1/4 lük oranla ilgili ölen kişi dahi tasarruf yapamaz.. yani filmlerde gördüğünüz tüm malvarlığımı amcamın oğluna bırakıyorum şeklindeki dialoglar hayal mahsulüdür..

    bahsettiğiniz konuya gelince , ölen kişinin tüm malvarlığını bilmediğimiz için ağırlıklı olarak sözkonusu ev üzerinden hesap yapacağız..
    mirasçılar tüm malvarlığı üzerinde malik sıfatına erişirler.. ancak ölmeden önce bir tasarruf yapıldığı için burada özel bir durum var...
    medeni kanunumuz 669.maddede bu durumu düzenlemiştir..
    669/f2 : Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek. veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar , aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabidir..

    yani miras paylaştırılırken kişi bu edindiği malı terekeye(mirasbırakanın malvarlığına) eklemek zorundadır..
    şayet bir dava açılırsa , davacı kişiler evden muhtemelen pay alacaklardır...




  • Sayın C.O.

    Biz burada sadece mağdur durumda kalmış kimselere neler yapmaları gerektiği konusunda yardım etme sözü verdik.
    Sizin durumunuzun cevabı ise sizde takdir edersiniz ki birkaç yıl sürecek bir yargılama sonucunda hakim tarafından ve diğer tüm ayrıntılarda göze alınarak cevaplanacaktır..
    Benim burada 5 dk içinde şu şöyle olur bu öyle olur tarzında herşeyi bilen adam tavrında ahkam kesmem hiç doğru olmaz...Mahkemenin kararını ise şimdiden tahmin etmek oldukça güç...

    Ancak size maddeler halinde birkaç not düşmek isterim.

    1- Varislerin hepsinin mirastan saklı payı vardır...Yani miras bırakan tüm malını tek bir çocuguna verip diğerlerini ıskat edemez...Diğer çocuklar Tenkıs davası açarak kendi saklı payını alabilirler..Hal böyle ise diğer kardeşler payını alırlar...

    2-Olayda ise miras sözleşmesi niteliğinden çok bir alım-Satım sözleşmesi niteliği ağır basıyor (En azından ben öyle anladım tam bir açıklama yapmamışsınız) ...Bir anne kızına evini satıyor tapuyu da kız üstüne geçiriyor.Şayet olay böyle ise diğer kardeşler pay alamazlar..Bu tapu siciline karşı düzeltme davasıda açılamaz...

    Olay oldukça çok taraflı ve saçaklıdır...Taraf Avukatlarının doğru noktayı yakalamalarına göre olayın sonucu değişir...Şu an kesin bir hüküm vermek doğru değildir...

    Saygılar...




  • ucretsizavukatlik.blogcu.com şeklinde birde blog kurdum...Ama galiba pek ücretsiz avukat isteyen yok :)
  • avukat_ , tahir hoca arkadaşlarım öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Muhabbet sırasında zaten bu tarz davaların yıllar aldığını ve çok çetrefilli olduğunu söylediler. Nitekim ben de katılıyorum size.
    Şimdi, eksik kalan bir aç noktayı daha izzah edeyim. Konuda anne olarak geçen bayanın 3 evi(daire) var. Bunlardan birisinin tapusunu 4 çocuğundan birisinin üzerine geçirmiş fakat herhangi bir sağlık raporu filan alınamış o tarihte(yaş 60 üzeri). Şu an anne öldüğü için(tapuda anne ölene kadar ev annenin, öldükten sonra ev kızın yazıyormuş) evin kullanma hakkı tapuda yazana göre kıza ait fakat sorun şu ki diğer kardeşleri dava açma durumunda bu hakkı kısıtlayabilirler mi? Kalan 2 evde bu kızın herhangi bir özel hakkı yok onlar hâlâ tüm varislere ait. Yani tüm mal varlığını tek çocuğunun üzerine geçirme durumu mevcut değil.

    Bu durumlar göz önüne alındığında sağlık raporu alınmadığından dava açılması durumunda tapu sicilinin etkilenmesi mümkün müdür?
    Diğer kardeşlerden bir kaçının anneyi dövme gibi durumları şahitler eşliğinde makemeye taşınırsa durum değişir mi?
    Son olarak, mahkeme açılmadığı durumda bu kız bu evi elindeki o tapu ile bir yabancıya satabilir mi? O tapuya yapılması gereken herhangi bir işlem var mı?
    Şayet ilgilenirde cevaplarsanız ki, önceki soruma gösterdiğiniz ilgiye minnettarım, çok sevinirim.

    tahir hoca, cevabınızın başında belirttiğiniz ifadelerde haklısınız fakat bu durumda da burada ayrıntısına girmediğim(dövme vs.) bazı hak istismarlığı mevcut ondan sizin ve diğer avukat arkadaşın görüşlerini almak istedim yoksa direk kağıt üstünde cevaplanacak bir durum olmadığı aşikâr, taraf avutkatlarının becerilerini ön plana çıkarak bir dava. Ben sadece genel bir bilgi almak ve yukarıda sormuş olduğum üç soruya genel cevaplar almak. Ayrıntıya girmek burada ne sizin açınızdan uygun ne de benim açımdan mümkün.

    Saygılar ve ilginize tekrar teşekkürler.




  • @c.o

    bakın teknik bilgilerle sizi boğmak istemem.. avukatların becerisi ve burada bizim bilmediğimiz detayların sonucu değiştirebileceğini peşin olarak söyleyerek , benim öngöreceğim sonuç şu...

    1- ev denkleştirmeye tabidir. bu yüzden malvarlığının paylaşımı sırasında ev kimin üzerineyse onu iade etmek zorundadır..
    2- anneyi dövme gibi bir durum söz konusu ise bu mirastan çıkarma sebebidir. ancak mirastan çıkarma ancak mirasbırakanın ölmeden önceki açık beyanı ile mümkündür..
    bunu değil şahitle ispatlamak kameraya almış olsanız bile sonuç değişmez..

    mahkeme aşamasında davacı taraf tapuya şerh verdirmek suretiyle çekişmeli hak olduğunu belirtirse eğer satış durumunda satın alan kişi bu durumu bilmediğini söyleyemez . yani tam malik olamaz...
    dava açılmazsa çekişmeli bir hak olmadığından sözkonusu taşınmazın satılması durumunda bir problem olmaz ..
    ancak açıkçası bu soruyu pek iyiniyetli görmedim
    biraz mal kaçırma kokusu alıyorum

    umarım iyiniyetli yaklaşımımızı kötüye kullanma gibi bir durum sözkonusu değildir..




  • GÜNCEL
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.