Şimdi Ara

Uzmanlar, Avrupa'daki gelişmeleri işaret ederek Türkiye'yi uyardı (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
232
Cevap
0
Favori
13.890
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
61 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Türkiye'deki sistemde SGK primi içinde sağlık+emeklilik primi var, o yüzden SGK primleri yüksek ve dahası bu 2'sini birlikte ödemek zorundasın.

    Avrupa da en azından bildiğim kadarıyla Almanya bu o ikisinden istediğini ödeyebiliyorsun ve dahası sağlık primi de hastalık sigortası (Krankenversicherung) , bakım güvencesi (Pflegeversicherung) ve kaza durumunda tedavi (Unfallversicherung) şeklinde 3 kategoriye ayrılıyor ve onlardan sondaki hariç diger ikisini de istege bağlı ödeyebiliyorsun (tüm bunlar Almanya'da çalışan ve bu konularda deneyimli birince doğrulanmalı)

    Ancak ben olaya "parasını veriyorum, sağlık hizmeti almalıyım" şeklinde dahi bakamıyorum. Ben orada yazdığın 3yılı birkaç kez katladım ve yine de ne SGK ne özel hiçbir hastaneye gitmedim cunku hiç hastalanmadım. SGK'nın varoluş sebeplerinden biri bu zaten, 83 Milyon hiç hastalanmasa bile para kazanabilme yolu.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153

    Türkiye'deki sistemde SGK primi içinde sağlık+emeklilik primi var, o yüzden SGK primleri yüksek ve dahası bu 2'sini birlikte ödemek zorundasın.

    Avrupa da en azından bildiğim kadarıyla Almanya bu o ikisinden istediğini ödeyebiliyorsun ve dahası sağlık primi de hastalık sigortası (Krankenversicherung) , bakım güvencesi (Pflegeversicherung) ve kaza durumunda tedavi (Unfallversicherung) şeklinde 3 kategoriye ayrılıyor ve onlardan sondaki hariç diger ikisini de istege bağlı ödeyebiliyorsun (tüm bunlar Almanya'da çalışan ve bu konularda deneyimli birince doğrulanmalı)

    Ancak ben olaya "parasını veriyorum, sağlık hizmeti almalıyım" şeklinde dahi bakamıyorum. Ben orada yazdığın 3yılı birkaç kez katladım ve yine de ne SGK ne özel hiçbir hastaneye gitmedim cunku hiç hastalanmadım. SGK'nın varoluş sebeplerinden biri bu zaten, 83 Milyon hiç hastalanmasa bile para kazanabilme yolu.

    SGK tümden kapatılmalı, oldukça komünistçe sistem. çalışanlar kendi sağlık ve emeklilik planlarını kendi yapmalı. SGK zaten kapatılmasa bile verdiği açıklar ile kendi çökecek. tek çare özelleştirme....





  • quote:

    Orijinalden alıntı: power-pc

    Besim tibuk vaktiyle iktidara gelebilseydi bu SGK yı kapatacaktı ve tüm hastaneleri satacaktı. aynı şekilde tüm okullarda satılmalıdır. Eğitim ve sağlık devletin işi DEĞİLDİR !



    Alıntıları Göster

    Bu liberallerin nerede yaşadıklarını bilmeme hastalığına hayranım. Amerikan kaşığı ile Türk yoğurdu yiyen cinsinden...


    Sana SGK'nın işlevini anlatayım:

    Sen kırılgan bir ekonomiye sahip, halkının çok büyük bir kısmının satın alım gücü son derece düşük olan bir ülkesin. Türkiye'de halkın çok büyük bir kısmı asgarî ücretle geçin(eme)diği için, işler biraz karışık. Gelir adaletsizliğinin en yüksek olduğu ülkelerden birisin. Bunu da atlamayalım.


    Şöyle ki: SGK'yı tek kalemde özelleştirirsen buna tekel diyoruz. İliğini kemiğini sömürürler. Liberal dünya düzenine ters biliyorsun tekel. Parçalara bölüp özelleştirmen şart. Bu durumda da dev bir alıcı olan SGK'nın en büyük avantajını yok etmiş oluyorsun. SGK dünyanın en büyük 10 sigorta kurumundan biri. Bu yüzden dev bir alıcı. Bu sebeple de pazarlık gücü çok yüksek. Ek olarak da devlet kurumu olduğu için, zarurî hallerde patent ihlali yapan üreticilerden mal alma ile patent sahibi üreticiyi alenen tehdit edebiliyor. Çünkü bir yaptırım mümkün değil. Uzmanlar, Avrupa'daki gelişmeleri işaret ederek Türkiye'yi uyardı teoride mümkün. Seni uluslararası mahkemede dava eder. Ama sen devlet olarak yargılanırken, söz konusu üreticinin %3000'lik kâr marjı meselesini çok güzel ortaya koyabilirsin ve dev bütçeler ile hareket ettiğin için de üreticiye karşı lobicilik faaliyeti yapabilir ve hatta ödemeleri aksatabilirsin ki, büyük alıcı olduğun için fena acıtır. Bunu yapma gücün olduğu için de genelde medikal ve İlaç firmaları ile bir "ortayol" her zaman bulunur. İlaç ve medikal firmaları da ahlaksız ve şerefsizin dik alası olduğu için, bu tarz sopaları elde hazır tutmak her daim faydalı.


    SGK'nın majör üç sorunu var:

    1) populist hükümetler. Kıyak emeklilikler, erken emekliliklerin geçmişten getirdiği yük.

    2) rüşvet yiyenler kurum çalışanları.

    3) işsizlik


    SGK'nın özelleştirilmesini savunmak yerine, önce halkı namuslularla çalışmayı aşılamak lazım. Bunu yapmadığımız sürece, gariban öyle de sürünür, böyle de sürünür. SGK'nın varlığı bu çarpık düzende orta gelirli için nimet kalır. Giren yüksek gelirliye girer.


    Özetle, kafayı değiştirmeden özelleştirirsen, giren orta gelirliye girecek. Dar gelirli de sigortadan kaçınacak, ucuzunu yaptıracak ve daha da erken ölecek. Uzmanlar, Avrupa'daki gelişmeleri işaret ederek Türkiye'yi uyardı 


    Dolayısıyla, temel sorunları çözmeden direkt SGK'nın özelleştirilmesi gerektiğini savunanları ya cahil, ya halk düşmanı olarak gördüğümü belirtmek isterim. Biz önce sorunları çözelim. Zaten zamanla bir nebze gelir adaleti ve satın alma gücü sağlarız. Sonra tekrar konuşuruz. Şu anda bunu konuşmak gülünç.


    Not: SGK'nın özelleştirilmesi benim işime gelir. Ama önemli olan benim işime gelmesi değil, toplumun genelinin çıkarıdır.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 12 Temmuz 2021; 20:43:3 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    Bu liberallerin nerede yaşadıklarını bilmeme hastalığına hayranım. Amerikan kaşığı ile Türk yoğurdu yiyen cinsinden...


    Sana SGK'nın işlevini anlatayım:

    Sen kırılgan bir ekonomiye sahip, halkının çok büyük bir kısmının satın alım gücü son derece düşük olan bir ülkesin. Türkiye'de halkın çok büyük bir kısmı asgarî ücretle geçin(eme)diği için, işler biraz karışık. Gelir adaletsizliğinin en yüksek olduğu ülkelerden birisin. Bunu da atlamayalım.


    Şöyle ki: SGK'yı tek kalemde özelleştirirsen buna tekel diyoruz. İliğini kemiğini sömürürler. Liberal dünya düzenine ters biliyorsun tekel. Parçalara bölüp özelleştirmen şart. Bu durumda da dev bir alıcı olan SGK'nın en büyük avantajını yok etmiş oluyorsun. SGK dünyanın en büyük 10 sigorta kurumundan biri. Bu yüzden dev bir alıcı. Bu sebeple de pazarlık gücü çok yüksek. Ek olarak da devlet kurumu olduğu için, zarurî hallerde patent ihlali yapan üreticilerden mal alma ile patent sahibi üreticiyi alenen tehdit edebiliyor. Çünkü bir yaptırım mümkün değil.  teoride mümkün. Seni uluslararası mahkemede dava eder. Ama sen devlet olarak yargılanırken, söz konusu üreticinin %3000'lik kâr marjı meselesini çok güzel ortaya koyabilirsin ve dev bütçeler ile hareket ettiğin için de üreticiye karşı lobicilik faaliyeti yapabilir ve hatta ödemeleri aksatabilirsin ki, büyük alıcı olduğun için fena acıtır. Bunu yapma gücün olduğu için de genelde medikal ve İlaç firmaları ile bir "ortayol" her zaman bulunur. İlaç ve medikal firmaları da ahlaksız ve şerefsizin dik alası olduğu için, bu tarz sopaları elde hazır tutmak her daim faydalı.


    SGK'nın majör üç sorunu var:

    1) populist hükümetler. Kıyak emeklilikler, erken emekliliklerin geçmişten getirdiği yük.

    2) rüşvet yiyenler kurum çalışanları.

    3) işsizlik


    SGK'nın özelleştirilmesini savunmak yerine, önce halkı namuslularla çalışmayı aşılamak lazım. Bunu yapmadığımız sürece, gariban öyle de sürünür, böyle de sürünür. SGK'nın varlığı bu çarpık düzende orta gelirli için nimet kalır. Giren yüksek gelirliye girer.


    Özetle, kafayı değiştirmeden özelleştirirsen, giren orta gelirliye girecek. Dar gelirli de sigortadan kaçınacak, ucuzunu yaptıracak ve daha da erken ölecek.  


    Dolayısıyla, temel sorunları çözmeden direkt SGK'nın özelleştirilmesi gerektiğini savunanları ya cahil, ya halk düşmanı olarak gördüğümü belirtmek isterim. Biz önce sorunları çözelim. Zaten zamanla bir nebze gelir adaleti ve satın alma gücü sağlarız. Sonra tekrar konuşuruz. Şu anda bunu konuşmak gülünç.


    Not: SGK'nın özelleştirilmesi benim işime gelir. Ama önemli olan benim işime gelmesi değil, toplumun genelinin çıkarıdır.



    Alıntıları Göster

    Tekel olarak satılmayacak, parçalanıp satılacak. ama bu SGK eninde sonunda özelleştirilecek. az kaldı... eğitim de özelleştirilecek. devlet sadece savunma,yargı ve denetleme görevleri yapacaktır. o zaman dolaylı vergiler komple kaldırılacak, doğrudan vergiler %10 seviyesine çekilecektir. para halkta bırakılacağı için gelir artacaktır. şu an ki sistem parayı yok etmektedir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi power-pc -- 12 Temmuz 2021; 20:50:6 >




  • Hala "aşı olan da virüsü diğerleri gibi taşıyıp bulaştırır" iddiasını savunan aptalları görmek çok üzücü. O aşı seni folyoya sarıp virüsten korumuyor. Virüse karşı antikor oluşturup onu yoketmeni öğreterek koruyor. Yani sana virüs bulaşmış olsa bile zaten vücudun onunla savaşarak kısa süre içerisinde yokediyor.

    Bazı mallar sanıyor ki aşı olsam da öyle 10 gün virüslü gezip insanlara bulastiriyorum.

    Aşı karşıtı ne kadar canlı varsa hepsinin tez zamanda toplumdan dislanmasi dileğiyle. Sizin gibi cahiller yüzünden milyarlarca dolar zarar etmeye devam ediyor dünya.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SouL InvictuS

    Hala "aşı olan da virüsü diğerleri gibi taşıyıp bulaştırır" iddiasını savunan aptalları görmek çok üzücü. O aşı seni folyoya sarıp virüsten korumuyor. Virüse karşı antikor oluşturup onu yoketmeni öğreterek koruyor. Yani sana virüs bulaşmış olsa bile zaten vücudun onunla savaşarak kısa süre içerisinde yokediyor.

    Bazı mallar sanıyor ki aşı olsam da öyle 10 gün virüslü gezip insanlara bulastiriyorum.

    Aşı karşıtı ne kadar canlı varsa hepsinin tez zamanda toplumdan dislanmasi dileğiyle. Sizin gibi cahiller yüzünden milyarlarca dolar zarar etmeye devam ediyor dünya.

    tv ve sosyal medya seni iyi yıkamış, kurşun asker olmuşsun. şimdi aşıların palavra olduğu ortaya çıkınca, tüm suç aşı olmayan özgür insanlara YIKILACAK, güzel tezgah.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: power-pc

    tv ve sosyal medya seni iyi yıkamış, kurşun asker olmuşsun. şimdi aşıların palavra olduğu ortaya çıkınca, tüm suç aşı olmayan özgür insanlara YIKILACAK, güzel tezgah.



    Alıntıları Göster

    Özgür insan evet, 1400lu yıllardaki sifacilari cadı diye yakan cahiller demiyor da özgür insan diyor.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • SouL InvictuS kullanıcısına yanıt
    İnsanlara "mal" demek, forum kurallarına aykırı. 8 güne kadar ban cezası var.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • power-pc P kullanıcısına yanıt

    Ben de onu diyorum. Parçalanıp satılacak. Uzmanlar, Avrupa'daki gelişmeleri işaret ederek Türkiye'yi uyardı Ve pazarlık gücünü kaybedeceksin. Ek olarak şu anda var olmayan pazarlama maliyetlerini, reklam maliyetlerini de müşteriler karşılayacak. Nihayetinde daha yüksek bir maliyetle sigortanı yaptıracaksın. Aynı şekilde daha yüksek maliyetle emeklilik sistemine üye olacaksın. Uzmanlar, Avrupa'daki gelişmeleri işaret ederek Türkiye'yi uyardı 


    Bu durumda da orta gelirli en büyük kazığı yiyecek. Dar gelirli de minimum paketi seçecek ve şu anda olduğundan da erken ölecek.


    Besim Tibuk şahsen tanıdığım bir amcamız. Kendisi de beni de tanır. Teorik konuşuyorlar. "Özelleştireceğiz" demek kolay. İktidar olmayacağını bilmenin rahatlığı ile konuşuyorlar. Kendisini görür isem yüzüne de söylerim. Uzmanlar, Avrupa'daki gelişmeleri işaret ederek Türkiye'yi uyardı Yaptıkları konuşmalar teorik konuşmalardır aslen. Bugün iktidar olsalar, ASLA VE ASLA özelleştirmezler. Çünkü ikame edebilecekleri bir sistem yoktur. Önce savundukları sistemin altyapısını oluşturmaları gerekir. Bu da bugün başlasan 25 yıla hazır olur. Uzmanlar, Avrupa'daki gelişmeleri işaret ederek Türkiye'yi uyardı Yapılan teorik konuşmaları hap gibi kabul etmek de, ne bileyim yani... Neyse...


    1) Önce yargının düzgün ve hızlı işlemesini sağlamanız şart. Dev şirketlerin bireylerin hakkını gasp etme ihtimalini elemeniz lazım.


    2) Sonra üretim maliyetlerini azaltacak altyapı yatırımları yapmanız lazım (Demiryolu ve liman yatırımları başta olmak üzere). Bu sayede üretim maliyetlerini düşürmeniz, Türkiye'yi dünya ile daha rekabetçi hale getirmeniz lazım. Bu sayede yeni yatırımlar mümkün olacak, bunun getirdiği ek ekonomi sayesinde vergi gelirin artacak. Bu sayede de vergi oranlarını düşürebilirsin. Bu arada, "Tren komunist işidir" diyen ve Türkiye'de tren yolu yerine karayoluna öncelik veren cumhurbaşkanımız kimdir? Turgut Özal. Bu arada ABD'de hammadde, yarı mamul ve nihai ürünlerin %65'i demir yolu ile taşınır. Onu da belirteyim. Liberalleri iki kesime ayırmakta fayda vardır: "Kendine kerten liberaller" ve "liberaller"...


    3) Peşkeş engellenecek. Milyarlarca doların peşkeşe gidiyor. Bu deliği ilk açanlar da liberal geçinenler bu arada. Türkiye'deki yeyiciliğin kurumsallaşması Özal dönemine denk gelir. Neyse, devasa bir delik var burada. Ama liberal geçinenler SGK'ya takılır... Gene "kendine kerten liberaller" tayfasıdır bu tayfa.


    Bütün bunların oturması ve işleyen bir liberal düzenin kurulması 25 yıl sürecektir. Bu sırada zaten gelir seviyesi makul seviyelere çıkmış ve GELİR ADALETSİZLİĞİ de bir nebze azalmış olur. ANCAK O ZAMAN SGK'YI ÖZELLEŞTİRMEYİ HAYAL EDEBİLİRSİN.


    O güne kadar, söyleminiz boş laftan veya halk düşmanlığından ibarettir.


    Besim Amca'yı tanıyorsanız dediklerimi aynen sorunuz. Kendisinin de bunu reddedemeyeceğini düşünüyorum. Ben kendisine denk gelirsem aynen bu şekilde sorarım.


    Aynı teorik konuşmalar Özgür Demirtaş'ta da mevcuttur mesela. Pırıl pırıl bir hocamız. Kendisini çok taktir ediyorum. Ona da soralım istersen. "SGK'nın özelleştirilmesi yapılacaklar listesinde en önlerde mi? Elzem mi? Şu anda yapsak doğru mu yapmış oluruz? Yoksa belli bir sıralama mı izlememiz gerekir" diye. O da teyit edecektir. Bu koşullarla SGK'yı NAH özelleştirirsin. Özelleştirirsen de çok büyük bir halk düşmanlığı yapmış olursun.


    -----------------


    Eğitimin özelleştirilmesi konusu bambaşka bir konu. Bunu anlatmak saatler sürer. Ama kısaca: köylü toplum ile aristokratik toplumun ihtiyaç farklılıklarını hesap etmeniz gerekir. Türkiye'de aristokrasi YOKTUR. Estek köstek ve dünyanın kalanından da daha görgüsüz bir burjuvazi vardır. Bu bağlamda, Türkiye'nin eğitimde devlet ihtiyacı VARDIR. Norveç, İsveç, Finlandiya gibi diğer "nispeten" köylü toplumların geçmişte ihtiyaç duyduğu gibi... Bu meselede karma sistem gayet iyidir. Tek yapmamız gereken düzgün bir eğitim planı yapmak ve hedefler koymaktır. Türkiye'nin eğitimdeki en büyük sorunu bir MİLLİ EĞİTİM POLİTİKASININ olmamasıdır. Politika yoksa, plan da olmaz. Plan olmazsa gelecek de olmaz. Atalarımız ne demiş? "Nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgardan fayda gelmez."


    Eğitim meselesinde çok özet geçtim; ama ucu bucağı yok bu mevzunun.





  • monacomen kullanıcısına yanıt

    Tekrar yazıyorum ben aşı karşıtı DEĞİLİM. Bu konuya yazmamın sebebi insanları aşı olması konusunda töhmet altında BIRAKAMAZSINIZ.


    İsteyen olur isteyen olmaz herkesin aklı ve iradesi var. Sizin kimsenin işine karışmaya hakkınız yok. Devlet bile zorunlu yapmıyor siz insanlar üstünde baskı kuruyorsunuz.


    Bırakın isteyen istediği gibi yapsın. Aşı olan olsun, olmayan olmasın.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Judassem

    Herhangi bir özel hastaneye gidip ameliyat olmak istediğinde, en basit operasyon için bile "risklere karşı uyarıldım, hastaneye dava açmayacağım" diye kağıt imzalatıyorlar. Ben burnumdaki kıkırdak dokunun düzeltilmesi için operasyon geçirdim, ki inanılmaz basit, herhangi bir operatör KBB uzmanının gözü kapalı yapabileceği bir operasyondu. Orada bile "ameliyatta başıma gelecek her şeye karşı uyarıldım, risklieri kabul ediyorum" şeklinde bir kağıt imzalattılar.


    Şimdi biz buradan tüm ameliyatlarda ciddi ölüm veya kalıcı hasar riski var sonucu mu çıkarmalıyız? Veya "özel hastaneler ölüm yuvası çünkü kağıt imzalatıyorlar" mı demeliyiz? Biontech yeni bir aşı türü olduğu için devlet daha sonra vatandaşın olası yan etki durumunda açacağı davalarla uğraşmamak için üzerinden sorumluluğu yıkıyor. Aynı benim operasyon olduğum özel hastanenin operasyonumda ciddi sıkıntı çıkma ihtimalinin onbinde birden bile az olduğunu kendi de bildiği halde bana kağıt imzalatması gibi.

    Sana o hastahane az çok kötü sonuçlarının ne olacağını söylüyor, devletimiz aşı ile ilgili ne olacağına dair bilgi veremiyor çünkü elimde “yeterli veri yok” diyor.


    Ameliyatla bir tutmayın şu meseleyi bahsettiğiniz ameliyatlar uzun yıllardır yapılan iyi kötü sonuçları artık bilinen türde tedavi yöntemleri.


    Deneysel mRNA aşıları için yeterli veri yok.


    Sizede atıyorum bizzat devlet hastahanesinde biontech aşısı olanlara imzalatılan form bu yalan dolan yok,


    Uzmanlar, Avrupa'daki gelişmeleri işaret ederek Türkiye'yi uyardı



    üstten aşağı doğru 6. Yıldızla işaretlenmiş paragrafı okuyun.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    Ben de onu diyorum. Parçalanıp satılacak.  Ve pazarlık gücünü kaybedeceksin. Ek olarak şu anda var olmayan pazarlama maliyetlerini, reklam maliyetlerini de müşteriler karşılayacak. Nihayetinde daha yüksek bir maliyetle sigortanı yaptıracaksın. Aynı şekilde daha yüksek maliyetle emeklilik sistemine üye olacaksın.  


    Bu durumda da orta gelirli en büyük kazığı yiyecek. Dar gelirli de minimum paketi seçecek ve şu anda olduğundan da erken ölecek.


    Besim Tibuk şahsen tanıdığım bir amcamız. Kendisi de beni de tanır. Teorik konuşuyorlar. "Özelleştireceğiz" demek kolay. İktidar olmayacağını bilmenin rahatlığı ile konuşuyorlar. Kendisini görür isem yüzüne de söylerim.  Yaptıkları konuşmalar teorik konuşmalardır aslen. Bugün iktidar olsalar, ASLA VE ASLA özelleştirmezler. Çünkü ikame edebilecekleri bir sistem yoktur. Önce savundukları sistemin altyapısını oluşturmaları gerekir. Bu da bugün başlasan 25 yıla hazır olur.  Yapılan teorik konuşmaları hap gibi kabul etmek de, ne bileyim yani... Neyse...


    1) Önce yargının düzgün ve hızlı işlemesini sağlamanız şart. Dev şirketlerin bireylerin hakkını gasp etme ihtimalini elemeniz lazım.


    2) Sonra üretim maliyetlerini azaltacak altyapı yatırımları yapmanız lazım (Demiryolu ve liman yatırımları başta olmak üzere). Bu sayede üretim maliyetlerini düşürmeniz, Türkiye'yi dünya ile daha rekabetçi hale getirmeniz lazım. Bu sayede yeni yatırımlar mümkün olacak, bunun getirdiği ek ekonomi sayesinde vergi gelirin artacak. Bu sayede de vergi oranlarını düşürebilirsin. Bu arada, "Tren komunist işidir" diyen ve Türkiye'de tren yolu yerine karayoluna öncelik veren cumhurbaşkanımız kimdir? Turgut Özal. Bu arada ABD'de hammadde, yarı mamul ve nihai ürünlerin %65'i demir yolu ile taşınır. Onu da belirteyim. Liberalleri iki kesime ayırmakta fayda vardır: "Kendine kerten liberaller" ve "liberaller"...


    3) Peşkeş engellenecek. Milyarlarca doların peşkeşe gidiyor. Bu deliği ilk açanlar da liberal geçinenler bu arada. Türkiye'deki yeyiciliğin kurumsallaşması Özal dönemine denk gelir. Neyse, devasa bir delik var burada. Ama liberal geçinenler SGK'ya takılır... Gene "kendine kerten liberaller" tayfasıdır bu tayfa.


    Bütün bunların oturması ve işleyen bir liberal düzenin kurulması 25 yıl sürecektir. Bu sırada zaten gelir seviyesi makul seviyelere çıkmış ve GELİR ADALETSİZLİĞİ de bir nebze azalmış olur. ANCAK O ZAMAN SGK'YI ÖZELLEŞTİRMEYİ HAYAL EDEBİLİRSİN.


    O güne kadar, söyleminiz boş laftan veya halk düşmanlığından ibarettir.


    Besim Amca'yı tanıyorsanız dediklerimi aynen sorunuz. Kendisinin de bunu reddedemeyeceğini düşünüyorum. Ben kendisine denk gelirsem aynen bu şekilde sorarım.


    Aynı teorik konuşmalar Özgür Demirtaş'ta da mevcuttur mesela. Pırıl pırıl bir hocamız. Kendisini çok taktir ediyorum. Ona da soralım istersen. "SGK'nın özelleştirilmesi yapılacaklar listesinde en önlerde mi? Elzem mi? Şu anda yapsak doğru mu yapmış oluruz? Yoksa belli bir sıralama mı izlememiz gerekir" diye. O da teyit edecektir. Bu koşullarla SGK'yı NAH özelleştirirsin. Özelleştirirsen de çok büyük bir halk düşmanlığı yapmış olursun.


    -----------------


    Eğitimin özelleştirilmesi konusu bambaşka bir konu. Bunu anlatmak saatler sürer. Ama kısaca: köylü toplum ile aristokratik toplumun ihtiyaç farklılıklarını hesap etmeniz gerekir. Türkiye'de aristokrasi YOKTUR. Estek köstek ve dünyanın kalanından da daha görgüsüz bir burjuvazi vardır. Bu bağlamda, Türkiye'nin eğitimde devlet ihtiyacı VARDIR. Norveç, İsveç, Finlandiya gibi diğer "nispeten" köylü toplumların geçmişte ihtiyaç duyduğu gibi... Bu meselede karma sistem gayet iyidir. Tek yapmamız gereken düzgün bir eğitim planı yapmak ve hedefler koymaktır. Türkiye'nin eğitimdeki en büyük sorunu bir MİLLİ EĞİTİM POLİTİKASININ olmamasıdır. Politika yoksa, plan da olmaz. Plan olmazsa gelecek de olmaz. Atalarımız ne demiş? "Nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgardan fayda gelmez."


    Eğitim meselesinde çok özet geçtim; ama ucu bucağı yok bu mevzunun.

    ben kimsenin sağlığını ve eğitimini karşılamak zorunda değilim.herkes kendi primini ödeyecek. olması gereken budur. Bunlar devlete ve dolaylı olarak vergi mükellefine YÜKTÜR. buna mecbur değiliz. neyse ne anlatıyorum yahu. bütçe bir zaman sonra zaten bunların açıklarını karşılayamayacak ve patlayacak. o zaman herkes altında kalacak. popülizm karşıtlığı halk düşmanlığı değildir. popülizm en büyük halk düşmanlığıdır. SGK bu haliyle çok fazla devam edemez,az bir zamanı kaldı. SGK'yı batıran en büyük yanlışlar erken emeklilik ve yeşil kart saçmalığıdır.bu ikisi geldikten sonra bir daha belini doğrultamadı. Eğitime gelirsek, devlete ait 1 tane bile okul kalmamalıdır.Bu dediklerimi yapmak için mevcut sistemde 6 ay yeterlidir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi power-pc -- 12 Temmuz 2021; 23:48:57 >




  • Sinovac aşıları hakkında cok olumsuz görüşler var .Durum boyleyken Çin pandemıye karşı en başarıı ulkelerden biri olrak gorunuyor.Ayrıca Çin, Türkiye'ye en fazla yardım yapan ulke oldu.Mılyarlık Çin, ülkesınde hangi tür aşıyı kullanıyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Eryıl34 -- 13 Temmuz 2021; 0:4:43 >
  • power-pc P kullanıcısına yanıt

    yav he he... aşı zorunlu filan değil... penisilin alerjin varsa zaten biontech aşısı sana olmaz...

  • quote:

    Orijinalden alıntı: ugah6aiw

    yav he he... aşı zorunlu filan değil... penisilin alerjin varsa zaten biontech aşısı sana olmaz...

    ben tüm aşıları reddediyorum.... ayrım yok hepsi ÇÖP...

  • Black_34 kullanıcısına yanıt

    alakası yok... aşılamanın olmadığı yerlerdede var... virüsün doğal işleyişi... sars virüsündede oldu bunlar sadece bulaşması farklı...

  • power-pc P kullanıcısına yanıt

    aşı olanlara yaklaşma o zaman... 30 gün aşılanma tamanlanınca kimseye yaklaşma... taşıyıcı olacaklar...

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vict0ry

    Aşı karşıtı diye bir şey yok insanlarda sadece aşılara güvenmiyorlar içinde ne olduğu belli değil ve yan etkileri belli değil.


    Mesela şuanda Sinovac aşıları olanların bütün aşıları boşa gitti bunu kibarca 3. doz olarak BionTech olun diyorlar. Sinovac aşıları bi b'ka yaramadı diyemiyorlar yani kısaca.



    Alıntıları Göster

    Ne kadar cahilce ve sallamasyon bir yorum bu, ne demek aşıların içinde ne olduğu belli değil, yan etkileri belli değil?


    Hem sinovac aşısı olsun hem bi biotech aşısının içeriği ve yan etkilerini sen araştırıp bilmesende sağlık uzmanları tarafından test edilmiş ve bilinmektedir ve bu bilgiler paylaşılmıştır.


    Baştan sona komple sallamasyon ve bilgisizce mesaj atmışsın. Sinovac aşısının işe yaraamdığını iddia etmeni de bilgisizliğnie bağlıyorum.


    Sinovac aşısının içeriği:


    Etkisiz hale getirilmiş virüs (SARS-CoV-9

    Alüminyum hidroksit

    Sodyum klorür

    Monosodyum ve disodyum hidrojen fosfat

    Sodyum hidroksit

    Su


    Aşının olası yan etkilerini de kısa bir google araması yaparak bulabilirsin. Öyle o belli değil bu belli değil yazacağına biraz araştır.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: ugah6aiw

    aşı olanlara yaklaşma o zaman... 30 gün aşılanma tamanlanınca kimseye yaklaşma... taşıyıcı olacaklar...

    aşı olanlar saatli bomba gibi, her an çevrelerine zarar verebilirler.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi power-pc -- 13 Temmuz 2021; 1:18:27 >
  • power-pc P kullanıcısına yanıt

    Yapılıp yapılamayacağını yaşayıp görürsün. Ben neden yapılamayacağını anlattım. İster inan, ister inanma.


    Sistemin neresini tutsan elinde kalıyor. Onu toplamadan bir cacık yapamazsın. Emin olabilirsin.


    SGK'nın açığı da diyanetin lüzumsuz harcamalarının yarısı bile değilken bu tartışmalar boştur. Ekonomik bir çöküntüde de SGK açığı ile gene estek köstek yürür. Kısılabilecek kamyonla kalem var. O gün geldiğinde de, ki gelecek, SGK'nın gene estek köstek yürüdüğünü görürsün. Uzmanlar, Avrupa'daki gelişmeleri işaret ederek Türkiye'yi uyardı Zira bir döner sermaye modelidir.


    Eğitimi 6 ayda nah toplarsın bu arada. Öncelikle kaliteli eğitim verebilecek bir öğretmen kadron yok. Önce onu yaratman lazım tekrar. Garibanın parlak çocuklarını kaçırmamak için sağlam bir burs mekanizması kurman lazım. Bunun için kurumsal şirketlere vergi muafiyeti getirmen lazım. Fonlar kurman lazım. Lazım da lazım.


    Liberallere her şeyi öğrettik de, hayal aleminden çıkmalarını sağlayıp, bulundukları çevrenin gerçeklerine uygun, uygulanabilir, uzun vadeli planlar yapma ve sorunlara bilimsel yaklaşma mevhumunu öğretemedik. Şunu bir becersek, liberaller de gidip siyasal İslamcılara yem olma huyundan vazgeçecek bir gün de... Neyse artık, o da bizim beceriksizliğimiz. Özür dileriz.


    Şuraya şukela bir eğitim geçmişi bırakayım: Ted Ankara koleji + Bilkent işletme + Hacettepe finans beybisi...


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.