Şimdi Ara

YARASINA BİR AVUÇ OT TIKAYAN ASKER OKUYUN YETER

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
420
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • YARASINA BÎR AVUÇ OT TIKAMISTI..
    Osmanli Devleti adetâ bir macera ugruna Birinci Dünyâ Savasi'na katilinca, itilâf devletleri için bogazlar mes'elesi birinci plânda önem kazandi. Bogazlari kolaylikla asacaklarini sanan devletler, Türklerin üstün savas gücü ve inancini hesaba katmamislardi. Geldikleri gibi geri döndüler. Ama Ingilizler ikiyüz bes bin, Fransizlar kirk yedi bin zayiat verdiler. Türklerin zayiati ise, sehid yarali ve hasta olmak üzere iki yüz elli iki bine ulasti.

    Kahramanca savasan Türk askeri düsmanlarini bile kendine hayran birakti. Bu savasta bir kolu ile ayagim kaybeden Fransiz generalinin anlattiklari bunun en güzel örneklerindendir.

    General yurduna döndügünde savas anilarini anlatmasini taleb ettiler. Söze; "Fransizlar böyle mert bir milletle savastiklari için dâima iftihar edebilirler!.." cümlesiyle baslamasi üzerine, bir gazetecinin daha ziyâde milliyetçilik etkisi altinda sordugu: "Neden iftihar edebilirmisiz?" sorusuna, o, dünyâ savas ve insanlik târihine altin harflerle yazilacak vasifda manidar bir menkibeyle cevap vermisti:

    "Çünkü, Türkler tam bir erkek gibi dögüsüyor ve savas sartlarina riâyet ediyorlar. Hiç unutmam, savas sahasinda dogus bitmisti. Yarali ve ölülerin arasinda dolasiyorduk. Az evvel ayni topraklar üzerinde Fransizlarla Türkler süngü süngüye gelip, her iki taraf da agir zayiat vermisti. Bu sirada gördügüm bir sahneyi ömrüm boyunca unutamayacagim. Yerde bir Fransiz askeri yatiyordu, onun yani basinda da bir Türk askeri vardi. Dikkat ettik, Türk askeri kendi gömlegini yirtmis, Fransiz askerinin yaralarini sariyor, kanlarini temizliyordu! Tercüman vasitasiyla aramizda su konusma geçti:

    "Niçin, öldürmek istedigin düsmanina yardim ediyorsun?"

    Mecalsiz bir hâlde bulunan Türk askeri cevap verdi:

    "Bu yaralaninca cebinden yasli bir kadin resmi çikardi. Bir seyler söyledi. Dilinden anlamiyorum ama, her hâlde annesi olacak. Demek ki, onun bekleyeni vardi. Benim ise kimsem yok. ölsem ne çikar? Onun için istedim ki, o kurtulup anasinin yanina gitsin!.."

    Bu asil duygu üzerine hüngür hüngür aglamaya basladigimda, emir subayim Türk askerinin ceketinin yakasini açti. O anda gördügüm manzaranin yanaklarimdan sizan yaslarimi dondurdugunu hissettim. Türk askerinin gögsünde, bizimkinden çok agir bir süngü yarasi vardi ve bu yaraya bir avuç ot tikamis. Kanamasina mâni olmak istemisti. Az sonra ikisi birden öldüler.

    Iste, kendi temiz gömleginden yirttigi bezlerle, kendi yarasindan vazgeçip düsmanin yarasini saran böyle kahraman bir milletle dögüstügümüz için dâima iftihar edebiliriz efendiler..."

    Yoruma gerek olduğunu sanmıyorum







  • evet gerçekten yoruma gerek yok
  • anadolum ne acılar çekti, ama...
    işte çok kocaman bir aması var.
    bir ah çeksem karşıki dağlar yıkılır.
  • Bunu biliyorum ben canakkalede rehber anlatmisti
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.