10 şampiyonluğun 2 tanesi zırlamayla, 1'i mafyayla, diğerleri nasıl olmuş bilmiyorum.
quote:
Orjinalden alıntı: De-Niro
Hak aramak değilse nedir Cengiz Abi?
Adnan Polat gerekli açıklamaları yaptı devre arasında, yıllar önce kavgalı olduğu Oğuz Sarvan'la muhatap olmak pahasına. Peki ne oldu? İki hafta doğradı hakemler.
Hakem hatası farklı birşey, artniyetli maça çıkmak farklı birşey. Lincoln'e o ikinci sarıyı vermek için hakemde artniyet olması gerekir. Orada Lincoln'ün topun oyuna girişini engellemediği aksine oyuna rahatça sokulmuş topu kestiği açık. Bunu anlamak için allama olmak gerekiyor, fanatik değil.
Herkes her türlü isyanı yapsın, hakkını arasın. Fenerbahçe o rezil futbola rağmen hakkını arasın. Aramıyorsa beni ilgilendirmez. Beşiktaş içinde aynısı geçerli. Ama neden köü oyun denmediğini hepimiz biliyoruz. Sivasspor maçında 3 puan çalınmıştır Ümit Karan'a verilen kırmızıyla. O dakikaya kadar Sivasspor'un orta sahayı bile geçemediği açıkça görülmüştür. Kayserispor maçında 20. dakikaya kadar Kayserispor ne yapmıştır? Tartışılan penaltı ve kırmızı kart pozisyonları Lincoln'e verilen kartla maç çığırından çıktıktan sonra olmamış mıdır? Yarısı sakat bir takım herşeye rağmen iyi futbol oynamaya çalışıyorsa, sahaya ruhunu yansıtıyorsa ve 70 dakika mücadele edip son dakikada şanssız bir gol yiyorsa bırakında arasın birşeyleri hocam.
Birde akl-ı evvel alicengizler diyorlar ki, yok efendim haksız goller atınca lehine hatalar yapılınca neden sesi çıkmıyor? Yaw dünyanın neresinde görülmüş bu? Hangi takım bunu yapar? Beşiktaş ve Fenerbahçe bunu yapmış mıdır mesela? Anelka elle atarken mesela hakemi konuşmuş mudur? Yada Beşiktaş 100. yılda 97. dakikalarda gol atarken hakemi konuşmuş mudur?
Hocam sende iyi biliyorsunki Adnan Polat'ın yapmaya çalıştığı hak aramak değil. Böyle bir durumda FB yönetimi de açıklama yapsa onlarınki de hak aramak değil. Keser bizim tarafa yontsun başka tarafa yontarsa kıymati kopartırım mantığı var. Hocam beyaz sayfa isteyip haftasına kendi takımı lehine hata olunca diğer maçta kasıtlıydı bizimkinde hata var diyen bir adamın hak aradığına da kimse beni inandıramaz.
Hem dediğim gibi. Arada bariz fark olur hakemler GS aleyhine bir sürü hata yapar o zaman derimki GS yönetimi sonuna kadar haklı. Ama böyle bir durumda yok ki. Fitlesen terazi belki eksi yöne belkide artı yöne biraz kayar ama kesinlikle eksi yöne lök diye oturmaz. Hele hele Kayseri maçında neyin ne olacağı tamamen karışık. Her iki takım aleyhine de bir şeyler yapılmış. Şimdi diyeceksin ki Lincoln atılmasaydı şöyle olurdu... Lincoln atılmasaydı GS'ın 5-2 yenilmeyceğinin garantisi varmı yok. Atılmasaydı GS 5-0 da maçı alırdı desek onunda garantisi yok.
Demem oki eldeki somut verilere göre (hatalı kartlar, verilmeyen kırmızılar, penaltılar) değerlendirme yapmak lazım. O verilere görede GS'ın hakkı kesin yenmiştir diyemeyiz.
Sivas maçında ki kırmızı olayıda bir tuhaf. Hakem diyorki küfür vardı ondan attım ki varsa atması doğru. O zamanda söylediğim gibi pozisyonda küfür var denmesi banada garip geldi ama pozisyonun içerisinde olmadığımız için Ümit mi doğru söylüyor hakem mi tam olarak karar veremedim.
Hocam kötü oyun meselesi de genel olarak söyledim. Hani bazılarının mantığı vardır ya hakemide yenseydin derler. Benim sözüm onlaraydı. Karşı tarafa gelince adamın yakarışına hakkını aramasına kulp bulanlar şimdi ben haklıyım bize şöyle oldu böyle oldu diyorlar. Bende onlara madem karşı tarafa hakemide yenseydiniz diyorsunuz bir de kendinize söyleyin bunu dedim. Hakemin karşı takımlara yaptığı hataların etkisiz eleman olduğunu düşünüyorsan her koşulda kendi takımının (iyi yada kötü oyna) yaptığı maçlarda da hakem hatalarını etkisiz eleman olarak görmelisini belirtmek istedim.
Son olarak bence GS yönetimi hak aramıyor. Zaman zaman diğer yöneticilerin yaptığı gibi çıngar çıkartıp federasyonu ve MHK'yi etki altında bırakmaya çalışıyor. TS'un hakemler hakkında yaptığı açıklamadan sonra Eskişehir maçında olanları hatırla hocam. Sence hak aramak hakkını almak başkasının hakkını yemekle mi olmalı ? GS yönetimi bu açıklamasından sonra böyle olacağını sanıyor ama bence bu sefer baltayı taşa vurdu. Bu açıklamaları daha çok GS'a zarar verecek gibi gözüküyor. Ha birde çizdiği yoldan sapmak var. Hakemleri olduğu gibi kabul ediyoruz diyip. Sonrasında çok uç açıklamalar yaparakta GS yönetimi adalet aramadığını göstermiştir.
quote:
Orjinalden alıntı: bobo1903
quote:
Orjinalden alıntı: Erwin
quote:
Orjinalden alıntı: bobo1903
quote:
Orjinalden alıntı: ax
quote:
Orjinalden alıntı: bobo1903
utanmazlık insan utanır biraz gs hakemle kazandıgı maclarda nerdeydiniz sesiniz çıkmıyodu besiktas gs macında hakemden memnundunuz
siz utanıyormusunuz
niye utanalım
2003 yılında Alaattin Çakıcı sayesinde kazandığınız şampiyonluktan.
kanıt varmı yok o zaman sus şikenin gercegi 30 mayis 1993 ankaragucu galatasaray maci
Yanlış bilmiyorsam o maçtan önce Galatasaray, Beşiktaş'ın 2 averaj önündeymiş (puanlar aynı) ve bunun üstüne "belirli bir şekilde şike yapmak" yani 8 gol atarak şikeyi belli etmek kimsenin yapacağı bir şey değildir.
Ayrıca Beşiktaş 22. haftada Ankaragücü'nü Ankara'da 6-0 "şikesiz" bir şekilde yenmiştir, senin tabirinle.
Kanıt yok demişsin sizin 2003'teki şampiyonluğa, o zaman senin dediğin maçta da resmi bir kanıt yok benim bildiğim kadarıyla. 16 yıl öncesini düşüneceğinize keşke biraz geleceğinizi düşünseniz belki bir gün siz de şampiyon olabilirsiniz.
Son olarak: Goool Hasan Kabzeeee.. Hasan Kabzeeee uzatmalarda golünü atıyor !!
quote:
Orjinalden alıntı: bobo1903 kanıt varmı yok o zaman sus şikenin gercegi 30 mayis 1993 ankaragucu galatasaray maci
1)Yanlış bilmiyorsam o maçtan önce Galatasaray, Beşiktaş'ın 2 averaj önündeymiş (puanlar aynı) ve bunun üstüne "belirli bir şekilde şike yapmak" yani 8 gol atarak şikeyi belli etmek kimsenin yapacağı bir şey değildir.
2)Ayrıca Beşiktaş 22. haftada Ankaragücü'nü Ankara'da 6-0 "şikesiz" bir şekilde yenmiştir, senin tabirinle.
3)Kanıt yok demişsin sizin 2003'teki şampiyonluğa, o zaman senin dediğin maçta da resmi bir kanıt yok benim bildiğim kadarıyla. 16 yıl öncesini düşüneceğinize keşke biraz geleceğinizi düşünseniz belki bir gün siz de şampiyon olabilirsiniz.
Son olarak: Goool Hasan Kabzeeee.. Hasan Kabzeeee uzatmalarda golünü atıyor !!
Levent'teyiz bugün
quote:
Orjinalden alıntı: Erwin
Orjinalden alıntı: Erwin
quote:
Orjinalden alıntı: bobo1903
quote:
Orjinalden alıntı: Erwin
2003 yılında Alaattin Çakıcı sayesinde kazandığınız şampiyonluktan.
kanıt varmı yok o zaman sus şikenin gercegi 30 mayis 1993 ankaragucu galatasaray maci
Evet ses bandını da 5 yaşında iki çocuk kaydetmiş.
Telegolde çaldı adamlar, dinlediydim hatta.
Hadiiii hadiiii...
1993 Ankaragücü maçıymış. Siz o takıma 6 atmadınız mı? Konuşuyorlar Zalad Zalad diye. O sezon 10-0'lık bir maçınız var. O ne peki? Hadi canım hadi.
Nisan ayının ilk günlerinde Gencay Çakıcı ile Sinan Engin arasında yapılan telefon görüşmesi, Alaattin Çakıcı’nın yurtdışına kaçmasının sinyallerini veriyor:
Gencay Çakıcı: ‘Abimin konuştuğunuz gibi futbolcu bakmaya gitmesi gerekiyor. Transfere ihtiyaç var, biliyorsun. Çabuk ol, Sinan.’
Sinan Engin: ‘Elimden geleni yapacağım. Abime canım feda. O en iyisini bilir. Ben halledeceğim. Eskisi gibi, aynı şekilde. Hı, hı tamam. Gider beğenir futbolcu.’
Nisan ayının ilk haftasında Sinan Engin ile Alaattin Çakıcı görüşüyor:
Alaattin Çakıcı: ‘Oğlum ne oluyor. Sen yavaşlamışsın. Hálá halledemedin işleri.’
Sinan Engin: ‘Abi, biliyorsun senin için yapmayacağım şey yok. Eskisi kadar kolay olmuyor bu işler. Sen sıkma canını.’
Üç gün sonra
Sinan Engin: ‘Vallahi abi bir daha yapmayacağım. Bu son olacak. Abimin hatırı var. Yoksa... İnan bunaldım.’
Gencay Çakıcı: ‘Biliyoruz, biliyoruz. Sıkma canını. Allah’a emanet ol koçum.’
Alaattin Çakıcı, yurtdışındaki Sinan Engin’i arar.
Sinan Engin: ‘Abi Macaristan’dayım. Brezilya’nın maçını seyrediyorum. Tamam o işle ilgileniyorum. Formalar ve kramponlar eksik.’
Alaattin Çakıcı: ‘Tamam. Sinan iyi bak kendine Beşiktaş’a iyi futbolcular al.’
Yeğen Adem Çakıcı, yurt dışından dönen Sinan Engin’i kaçıştan bir hafta önce arayıp eksikleri sorar.
Sinan Engin: ‘Formalar ve kramponlar eksik. Dediğim şeyleri yapmamışsınız ki. Az kaldı. Geçen Gencay’a da söylemiştim. Sen şimdi gidip, o eksik kramponları al. Daha önce getirdiğin yere götür. O işler hallolsun ki... İbrahim Arı’nın futbolcu bakmaya gitmesine bir şey kalmadı.’
Adem Çakıcı: ‘Tamam tamam. Hallediyorum onları. Seni de görmem lazım. Yüzyüze bir şey konuşmamız lazım.’
Alaattin Çakıcı ile Sinan Engin arasındaki son telefon görüşmesi 3 Mayıs günü (Çakıcı’nın kaçtığı gün) yapıldı.
AlaatTin Çakıcı: ‘Baba Sinan. Nasılsın?’
Sinan Engin: ‘Estağfurullah abi ne haddimize. İyi misiniz abi. Vallahi özledik sizi. Gencay’la Adem’le görüştük bu hafta.’
Alaattin Çakıcı: ‘Biliyorum, biliyorum. Seni gözlerinden öpüyorum. Baba Sinan.’
Çakıcı kardeşlere Cimbom forması
Nisan ayının son haftasında Gencay Çakıcı ile Sinan Engin görüşüyor.
Gencay Çakıcı: ‘Ergun abi (Gülerek) bana ve abime isimlerimiz yazılı iki Galatasaray forması göndermiş. Hem de bize (Gülüyor). Onu severiz bilirsin. Şimdi işin yoksa Galatasaray’ı seneye şampiyon yap.’
Sinan Engin: ‘İyidir iyidir. (O da gülüyor)
Şampiyonlukta hiç mi payımız yok
Geçen yıl Beşiktaş’ın şampiyonluğunun ardından Alaattin Çakıcı Beşiktaş’ın şampiyonluk kutlamalarının arkadaşının gece kulübünde yapılmaması üzerine Sinan Engin’i telefonla aradı.
Alaattin Çakıcı: ‘Sinan Sinan, ufak bir şey istiyoruz onu da halledemiyorsun. Oğlum, şampiyonlukta hiç mi payımız yok? O kadar olay oldu. Bir Allah’ın kulu açıp ağzını size bir şey söyleyebildi mi? Kızdırıyorsunuz beni.’
Sinan Engin: ‘Şey abi, tamam tamam... Abi, öyle değil başka bir şey oldu. Biliyorsun. Telafi ederiz abi. Kızma.’
HÜRRİYET
Beşiktaş tarihinde hiçbir kez pis işlere bulaşmamıştır camiasındaki her türlü kişi temizdir paktır ama hep hakları yenilir ezilirler , Ama Galatasaray hep şikee yapmış tarih boyunca hattaha uefa yıda satın almış hakemleri ayarlarmış süper kupalara vs müzesine götürmüştür
senin gibi bir şahsiyete verilebilecek cevap budur değilmi ?
yönetiminizin para için yapmayacağı şey yok , ancak onlar artık ne tür işler yapıyorlarsa başarısız oluyorlar suçuda ona buna atarak , sizinde beyninizi yıkayarak bir takım şeylerin üstlerini örtüyorlar ,
Ne yazıkki
Galatasaray-Beşiktaş maçından beri bu bölümde seni görüyoruz daha o zaman bütün konulara girip aynı şekilde karıştırıcık yapıyordun . Ayrıca büyük laflar ediyordun ne oldu 4 yediniz bitti ancak sen heralde ettiğin laflardan ve takımının yediği gollerden rahatsız ve hazımsızzınki hala devam ediyorsun
.. 1993 yılındaki olayların hepsinin kanıtını forumdan bir arkadaş hafta hafta açıklamıştı savunduğunuz şeyin ne kadar mantıksız olduğunu yazmıştı hemde seninde bulunduğun bir konuda ancak ona buna şike yapıyorsun diye laf yetiştirirken ya görmedin ya da gördünde görmemezlikten geldin
ha senin onları okuyup anlayamacağını veyahut anlasanda bunu kendine yediremediğin ihtimalide var ortada
quote:
Orjinalden alıntı: Méxes
quote:
Orjinalden alıntı: bobo1903
kanıt varmı yok o zaman sus şikenin gercegi 30 mayis 1993 ankaragucu galatasaray maci
Nisan ayının ilk günlerinde Gencay Çakıcı ile Sinan Engin arasında yapılan telefon görüşmesi, Alaattin Çakıcı’nın yurtdışına kaçmasının sinyallerini veriyor:
Gencay Çakıcı: ‘Abimin konuştuğunuz gibi futbolcu bakmaya gitmesi gerekiyor. Transfere ihtiyaç var, biliyorsun. Çabuk ol, Sinan.’
Sinan Engin: ‘Elimden geleni yapacağım. Abime canım feda. O en iyisini bilir. Ben halledeceğim. Eskisi gibi, aynı şekilde. Hı, hı tamam. Gider beğenir futbolcu.’
Nisan ayının ilk haftasında Sinan Engin ile Alaattin Çakıcı görüşüyor:
Alaattin Çakıcı: ‘Oğlum ne oluyor. Sen yavaşlamışsın. Hálá halledemedin işleri.’
Sinan Engin: ‘Abi, biliyorsun senin için yapmayacağım şey yok. Eskisi kadar kolay olmuyor bu işler. Sen sıkma canını.’
Üç gün sonra
Sinan Engin: ‘Vallahi abi bir daha yapmayacağım. Bu son olacak. Abimin hatırı var. Yoksa... İnan bunaldım.’
Gencay Çakıcı: ‘Biliyoruz, biliyoruz. Sıkma canını. Allah’a emanet ol koçum.’
Alaattin Çakıcı, yurtdışındaki Sinan Engin’i arar.
Sinan Engin: ‘Abi Macaristan’dayım. Brezilya’nın maçını seyrediyorum. Tamam o işle ilgileniyorum. Formalar ve kramponlar eksik.’
Alaattin Çakıcı: ‘Tamam. Sinan iyi bak kendine Beşiktaş’a iyi futbolcular al.’
Yeğen Adem Çakıcı, yurt dışından dönen Sinan Engin’i kaçıştan bir hafta önce arayıp eksikleri sorar.
Sinan Engin: ‘Formalar ve kramponlar eksik. Dediğim şeyleri yapmamışsınız ki. Az kaldı. Geçen Gencay’a da söylemiştim. Sen şimdi gidip, o eksik kramponları al. Daha önce getirdiğin yere götür. O işler hallolsun ki... İbrahim Arı’nın futbolcu bakmaya gitmesine bir şey kalmadı.’
Adem Çakıcı: ‘Tamam tamam. Hallediyorum onları. Seni de görmem lazım. Yüzyüze bir şey konuşmamız lazım.’
Alaattin Çakıcı ile Sinan Engin arasındaki son telefon görüşmesi 3 Mayıs günü (Çakıcı’nın kaçtığı gün) yapıldı.
AlaatTin Çakıcı: ‘Baba Sinan. Nasılsın?’
Sinan Engin: ‘Estağfurullah abi ne haddimize. İyi misiniz abi. Vallahi özledik sizi. Gencay’la Adem’le görüştük bu hafta.’
Alaattin Çakıcı: ‘Biliyorum, biliyorum. Seni gözlerinden öpüyorum. Baba Sinan.’
Çakıcı kardeşlere Cimbom forması
Nisan ayının son haftasında Gencay Çakıcı ile Sinan Engin görüşüyor.
Gencay Çakıcı: ‘Ergun abi (Gülerek) bana ve abime isimlerimiz yazılı iki Galatasaray forması göndermiş. Hem de bize (Gülüyor). Onu severiz bilirsin. Şimdi işin yoksa Galatasaray’ı seneye şampiyon yap.’
Sinan Engin: ‘İyidir iyidir. (O da gülüyor)
Şampiyonlukta hiç mi payımız yok
Geçen yıl Beşiktaş’ın şampiyonluğunun ardından Alaattin Çakıcı Beşiktaş’ın şampiyonluk kutlamalarının arkadaşının gece kulübünde yapılmaması üzerine Sinan Engin’i telefonla aradı.
Alaattin Çakıcı: ‘Sinan Sinan, ufak bir şey istiyoruz onu da halledemiyorsun. Oğlum, şampiyonlukta hiç mi payımız yok? O kadar olay oldu. Bir Allah’ın kulu açıp ağzını size bir şey söyleyebildi mi? Kızdırıyorsunuz beni.’
Sinan Engin: ‘Şey abi, tamam tamam... Abi, öyle değil başka bir şey oldu. Biliyorsun. Telafi ederiz abi. Kızma.’
HÜRRİYET
Beşiktaş tarihinde hiçbir kez pis işlere bulaşmamıştır camiasındaki her türlü kişi temizdir paktır ama hep hakları yenilir ezilirler , Ama Galatasaray hep şikee yapmış tarih boyunca hattaha uefa yıda satın almış hakemleri ayarlarmış süper kupalara vs müzesine götürmüştür
senin gibi bir şahsiyete verilebilecek cevap budur değilmi ?
yönetiminizin para için yapmayacağı şey yok , ancak onlar artık ne tür işler yapıyorlarsa başarısız oluyorlar suçuda ona buna atarak , sizinde beyninizi yıkayarak bir takım şeylerin üstlerini örtüyorlar ,
Ne yazıkki
Galatasaray-Beşiktaş maçından beri bu bölümde seni görüyoruz daha o zaman bütün konulara girip aynı şekilde karıştırıcık yapıyordun . Ayrıca büyük laflar ediyordun ne oldu 4 yediniz bitti ancak sen heralde ettiğin laflardan ve takımının yediği gollerden rahatsız ve hazımsızzınki hala devam ediyorsun
.. 1993 yılındaki olayların hepsinin kanıtını forumdan bir arkadaş hafta hafta açıklamıştı savunduğunuz şeyin ne kadar mantıksız olduğunu yazmıştı hemde seninde bulunduğun bir konuda ancak ona buna şike yapıyorsun diye laf yetiştirirken ya görmedin ya da gördünde görmemezlikten geldin
ha senin onları okuyup anlayamacağını veyahut anlasanda bunu kendine yediremediğin ihtimalide var ortada
uydurma hiç bi zaman kanıtlamamış konuşma Galatasaray-Beşiktaş maçına gelınce o macı nasıl hakemle kazandıgınızı biliyoruz 2003 şike yapmış olsaydık bi sonraki sezon 8 puan farkla şampiyonlugu fbye vermezdik kanıtı bu zaten 2003 deki takım chelseayı yendi uefada ceyrek final oynadı bunlardamı şikeydi
quote:
Orjinalden alıntı: Méxes
quote:
Orjinalden alıntı: bobo1903
kanıt varmı yok o zaman sus şikenin gercegi 30 mayis 1993 ankaragucu galatasaray maci
Nisan ayının ilk günlerinde Gencay Çakıcı ile Sinan Engin arasında yapılan telefon görüşmesi, Alaattin Çakıcı’nın yurtdışına kaçmasının sinyallerini veriyor:
Gencay Çakıcı: ‘Abimin konuştuğunuz gibi futbolcu bakmaya gitmesi gerekiyor. Transfere ihtiyaç var, biliyorsun. Çabuk ol, Sinan.’
Sinan Engin: ‘Elimden geleni yapacağım. Abime canım feda. O en iyisini bilir. Ben halledeceğim. Eskisi gibi, aynı şekilde. Hı, hı tamam. Gider beğenir futbolcu.’
Nisan ayının ilk haftasında Sinan Engin ile Alaattin Çakıcı görüşüyor:
Alaattin Çakıcı: ‘Oğlum ne oluyor. Sen yavaşlamışsın. Hálá halledemedin işleri.’
Sinan Engin: ‘Abi, biliyorsun senin için yapmayacağım şey yok. Eskisi kadar kolay olmuyor bu işler. Sen sıkma canını.’
Üç gün sonra
Sinan Engin: ‘Vallahi abi bir daha yapmayacağım. Bu son olacak. Abimin hatırı var. Yoksa... İnan bunaldım.’
Gencay Çakıcı: ‘Biliyoruz, biliyoruz. Sıkma canını. Allah’a emanet ol koçum.’
Alaattin Çakıcı, yurtdışındaki Sinan Engin’i arar.
Sinan Engin: ‘Abi Macaristan’dayım. Brezilya’nın maçını seyrediyorum. Tamam o işle ilgileniyorum. Formalar ve kramponlar eksik.’
Alaattin Çakıcı: ‘Tamam. Sinan iyi bak kendine Beşiktaş’a iyi futbolcular al.’
Yeğen Adem Çakıcı, yurt dışından dönen Sinan Engin’i kaçıştan bir hafta önce arayıp eksikleri sorar.
Sinan Engin: ‘Formalar ve kramponlar eksik. Dediğim şeyleri yapmamışsınız ki. Az kaldı. Geçen Gencay’a da söylemiştim. Sen şimdi gidip, o eksik kramponları al. Daha önce getirdiğin yere götür. O işler hallolsun ki... İbrahim Arı’nın futbolcu bakmaya gitmesine bir şey kalmadı.’
Adem Çakıcı: ‘Tamam tamam. Hallediyorum onları. Seni de görmem lazım. Yüzyüze bir şey konuşmamız lazım.’
Alaattin Çakıcı ile Sinan Engin arasındaki son telefon görüşmesi 3 Mayıs günü (Çakıcı’nın kaçtığı gün) yapıldı.
AlaatTin Çakıcı: ‘Baba Sinan. Nasılsın?’
Sinan Engin: ‘Estağfurullah abi ne haddimize. İyi misiniz abi. Vallahi özledik sizi. Gencay’la Adem’le görüştük bu hafta.’
Alaattin Çakıcı: ‘Biliyorum, biliyorum. Seni gözlerinden öpüyorum. Baba Sinan.’
Çakıcı kardeşlere Cimbom forması
Nisan ayının son haftasında Gencay Çakıcı ile Sinan Engin görüşüyor.
Gencay Çakıcı: ‘Ergun abi (Gülerek) bana ve abime isimlerimiz yazılı iki Galatasaray forması göndermiş. Hem de bize (Gülüyor). Onu severiz bilirsin. Şimdi işin yoksa Galatasaray’ı seneye şampiyon yap.’
Sinan Engin: ‘İyidir iyidir. (O da gülüyor)
Şampiyonlukta hiç mi payımız yok
Geçen yıl Beşiktaş’ın şampiyonluğunun ardından Alaattin Çakıcı Beşiktaş’ın şampiyonluk kutlamalarının arkadaşının gece kulübünde yapılmaması üzerine Sinan Engin’i telefonla aradı.
Alaattin Çakıcı: ‘Sinan Sinan, ufak bir şey istiyoruz onu da halledemiyorsun. Oğlum, şampiyonlukta hiç mi payımız yok? O kadar olay oldu. Bir Allah’ın kulu açıp ağzını size bir şey söyleyebildi mi? Kızdırıyorsunuz beni.’
Sinan Engin: ‘Şey abi, tamam tamam... Abi, öyle değil başka bir şey oldu. Biliyorsun. Telafi ederiz abi. Kızma.’
HÜRRİYET
Beşiktaş tarihinde hiçbir kez pis işlere bulaşmamıştır camiasındaki her türlü kişi temizdir paktır ama hep hakları yenilir ezilirler , Ama Galatasaray hep şikee yapmış tarih boyunca hattaha uefa yıda satın almış hakemleri ayarlarmış süper kupalara vs müzesine götürmüştür
senin gibi bir şahsiyete verilebilecek cevap budur değilmi ?
yönetiminizin para için yapmayacağı şey yok , ancak onlar artık ne tür işler yapıyorlarsa başarısız oluyorlar suçuda ona buna atarak , sizinde beyninizi yıkayarak bir takım şeylerin üstlerini örtüyorlar ,
Ne yazıkki
Galatasaray-Beşiktaş maçından beri bu bölümde seni görüyoruz daha o zaman bütün konulara girip aynı şekilde karıştırıcık yapıyordun . Ayrıca büyük laflar ediyordun ne oldu 4 yediniz bitti ancak sen heralde ettiğin laflardan ve takımının yediği gollerden rahatsız ve hazımsızzınki hala devam ediyorsun
.. 1993 yılındaki olayların hepsinin kanıtını forumdan bir arkadaş hafta hafta açıklamıştı savunduğunuz şeyin ne kadar mantıksız olduğunu yazmıştı hemde seninde bulunduğun bir konuda ancak ona buna şike yapıyorsun diye laf yetiştirirken ya görmedin ya da gördünde görmemezlikten geldin
ha senin onları okuyup anlayamacağını veyahut anlasanda bunu kendine yediremediğin ihtimalide var ortada
Örtbas edilen ŞİKE BELGELERİ - 4
"Çete lideri" olduğu iddiasıyla 2 yıldır tutuklu yargılanan Sedat Peker'e yönelik "Kelebek Operasyonu" davasındaki belgeler, "şike" kadar "şikeye neden olan" ilişkileri de gözler önüne seriyor Dosyadaki telefon kayıtlarına göre Peker, Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, eski Trabzonspor Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, eski Fenerbahçe Başkanı Metin Aşık ve müzmin başkan adayı Sadettin Saran'ın aralarında bulunduğu çok sayıda isme uzanan geniş bir ilişki ağına sahip Emniyetin Peker'in medya, borsa, bürokrasi, sanat, spor ve bilişim alanında ilişki kurduğu isimleri listelediği şemada ise Sergen Yalçın, Ali Eren, Hakan Şükür, Ümit Özat'ın isimleri bulunuyor Bu da sürpriz bir durum değil Çünkü Peker'in Hakan Şükür'le bir teknede çekilen fotoğrafları ve geçen yıl cezaevinde iken Ümit Özat'ın oğlunun sünnet düğününe gönderdiği devasa çelenk de basında yer aldı Fenerbahçe tribünlerinde "Genç Fenerliler" adını taşıyan büyük bir grubun 'Sefa Reis' olarak hitap ettiği Nihat Özpolat da, Peker'in her duruşmasına kalabalık bir grupla geliyor Telefon kayıtlarından Peker'in, bu isimlerin birçoğuna kendisinin "simgesi" olarak gördüğü ve tanesini 300 YTL'ye yaptırdığı, 22 gram ağırlığındaki ay - yıldız baskılı "altın tespihler"den hediye ettiği anlaşılıyor Konuşmalar "altın tespihler"in sadece gruba çok yakın olan ve grubu "temsil" edebilecek kişilere verildiğini gösteriyor Peker'in kurduğu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak İçin Tıklayın...] adlı internet sitesinin açılışı için 2002'de Hilton Otel'de düzenlenen gece de, hafızalardaki yerini koruyor Gecede eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Muhittin Fisunoğlu ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün yanı sıra, o dönemde Futbol Federasyonu Başkanı olan Ulusoy ve Trabzonspor Başkanı olan Mehmet Ali Yılmaz da Peker'i yalnız bırakmayan isimler arasındaydı
Saran da 'altın tespihli' Tahir Kıran, halen TFF Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Peker'le birlikte "çete üyesi" olmaktan yargılanıyor Savcının 11 yıl hapis cezasına mahkûm edilmesini istediği Kıran'ın, Sadettin Saran'la yaptığı çok sayıda telefon konuşması da dosyada yer alıyor Fenerbahçe'de muhalefetin güçlü isimlerinden olan Kıran'la, 2 Mart 2004'te yaklaşan kongre hakkında görüşen Saran, sohbet sırasında, "Şu tespihlerimizi de gönder, bak tespihim olmadığı için celalleniyorum" diyor Kıran, "Senin ofise gönderdim Ozan'ınki de vardı içinde" cevabını veriyor Saran ise, "Allah razı olsun Ama ona gönderme, dünya para kazanıyor, düşeriz biz onu" diye konuşuyor
Arkadaşlarına da istiyor! Sergen Yalçın, 8 Eylül 2004'te Beşiktaş'ta forma giydiği dönemde Sedat Peker'le yaptığı telefon konuşmasında, "Abi tespih lazımdı bize biraz Benim arkadaşlarım var, rica ettiler Ben de, 'Abiye bir sorayım' dedim" dediğini aktarıyor Peker ise, "Kim ulan bunlar? Ben tanıyor muyum? İyi insanlar mı? Çünkü o tespih bizimle beraber klişeleşmiş bir tespih" diyor Sergen, "İyi insan olmasalar ben sana söyler miyim abi?" deyince de Peker, "İlk üretimden sana hemen 4 tane yollatacağım kardeşim" cevabını veriyor
Peker'in temsilcisi! Peker'in en yakınındaki isimlerden olan Volkan Gezmiş, "Serhat" isimli bir kişiyle telefon görüşmesinde, "En yakın zamanda sana da tespih göndereceğiz, Bulgaristan temsilcimiz olarak" ifadesini kullanıyor "Serhat" ise, "Bana söz vermiştin Çünkü, biliyorsun sağda solda bazı şeyler oluyor Biz de belli edelim kime yakın olduğumuzu Gerçi şifahen söylüyoruz ama ne kadar olsa da" diyor
Ulusoy'dan garip açıklama: Dedikodu
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, futboldaki şike belgeleri için dün Almanya'da ilginç bir açıklama yaptı Frankfurt'ta oynanan Galatasaray- Beşiktaş Süper Kupa maçı öncesinde konuyla ilgili soruları yanıtlayan Ulusoy, "Konuşmaların hepsi dedikodudan öteye gitmiyor Bu konuda bir belge varsa getirsinler, biz de gereğini yapalım Ortada elle tutulur bir belge yok O bunu demiş, o onu demiş" dedi TBMM'de daha önce bir araştırma komisyonu kurulduğunu anımsatan Ulusoy, "Birçok kişi orada görüşlerini söyledi Sonuç ortada Biz federasyon olarak tüm adımlarımızı dün de atmıştık, bugün de atmaya devam ediyoruz İtalya'da alınan kararlar sürekli gündeme getiriliyor İtalya'da kurulmuş bir spor mahkemesi var Kararı veriyor, federasyon da uyguluyor Gelsinler, devlet büyüklerimiz bu spor mahkemesini kursunlar Mahkeme kararı versin, biz de uygulayalım" diye konuştu
Gürsoy'dan Çakıcı'ya forma
Emniyet Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan raporlarda da, Nesim Malki cinayetinin azmettiricisi olduğu iddiasıyla 34 ay hapis yatan Erol Evcil'in, Çakıcı'nın "güvenilir" dostlarının kimler olduğu konusunda sorulan bir soruya; "eski ANAP milletvekili Mehmet Kocabaş ile spor camiasının yakından tanıdığı Ergun Gürsoy" şeklinde cevap verdiği de belirtiliyor Çakıcı'nın kardeşi Gençağa Çakıcı da, 28 Nisan 2004'te Sinan Engin'le yaptığı konuşmada, "Ergun Abi, ne yapmış biliyor musun? İki tane forma yaptırmış, benim ismimi birine de abimin ismini Getiriyor Levent Tenis Kulübü'ne açıyor, herkese gösteriyor Aldım formaları, nasıl gülüyorum biliyor musun?" diyor Engin'in cevabı şöyle oluyor: "Bu sene Galatasaray'a çalışacağız artık"
Çakıcı'yı kimler ziyaret etti?
Dava dosyalarındaki belgeler, 2004'te bazı Beşiktaşlı futbolcuların spor ahlakına aykırı işlere kalkıştığı günlerde, Başkan Serdar Bilgili'nin Çakıcı'nın Yargıtay'daki dosyası için kulis yaptığını, Sinan Engin'in ise yurtdışına kaçması için "sahte pasaport" almasına yardım ettiğini ortaya koyuyor Engin, bu suçtan dolayı halen yargılanıyor, iddiaları reddeden Bilgili'nin ise yargılanmasına gerek görülmedi Çakıcı'nın şoförü Velit Yavuz Günerkan, polise verdiği ifadede, Çakıcı'yı kimlerin sık sık ziyaret ettiği şeklindeki soruyu şöyle yanıtlıyor: "Çakıcı, gazeteci 'Kör Refik' lakaplı Refik Bulutçu'nun Baltalimanı'ndaki evinde kalıyordu Kadir İnanır, Yavuz Ataç, Ebru Gündeş, Sergen Yalçın, Galatasaraylı Ümit, Ergun Gürsoy, Beşiktaşlı Sinan Engin, Mete Has gibi ünlülerinde de bulunduğu birçok kişi ziyaretine gelip giderdi"
Ellerinizden öpüyorum babacığım
Bir tekneyle Boğaz'a açılan Sedat Peker, beraber tatil yapan menajer Stelyo Pipis, modacı Nur Yerlitaş, şarkıcı Seda Sayan ve Hakan Şükür'ün kardeşi ve Sayan'ın o dönemki sevgilisi Gökhan Şükür'le sırasıyla konuşuyor O sırada okey oynayan grupta telefon en son Şükür'e verilince aşağıdaki konuşma gerçekleşiyor:
29 AĞUSTOS 2004 (Saat: 1413) Gökhan Şükür: Babacığım! Sedat Peker: Ne haber, ne yapıyorsun oğlum? GŞ: Babacığım, "Herhalde beni istemeyeceksiniz" dedim Böyle bekliyorum kedi gibi SP: İstemez miyim oğlum ya! GŞ: Nasılsınız babacığım, iyi misiniz? SP: Sen her ne kadar o gün teknede bana kelek yapsan da, biz kelek yapmayız oğlum! GŞ: Yok babacığım! Sizi çok seviyorum vallahi babacığım Sizi çok seviyorum öyle bir şey olabilir mi? Ya işte ya SP: Olmaması lazım GŞ: Hiç öyle bir şey olabilir mi reisim? SP: Olmaması lazım bu hususta GŞ: Burda mısınız babacığım? SP: Yok İstanbul'dayım ben Adalar'dayım Döndüğün zaman beni ara Hem abinle görüşecektim, onu da bir şey yapalım, tamam mı oğlum? GŞ: Tamam babacığım SP: Allah seni korusun GŞ: Allah razı olsun babacığım, ellerinizden öpüyorum
alıntıdır
o dogruysa buda dogru o zaman buda kanıt
hiçbir zaman kanıtlanmamış konuşma ha ? peki ya senin dediğin şike olayının bir kanıtı veyahut tastiği varmı ?
Benim burada dediğim konuşmalar ciddi ciddi araştırılmış merak etme kimin kim ile ne zaman konuşulduğunun hepsi bulunabilir
bırak ya süper top oynayarak şampiyon olduk chelseayi yendik derbilerde hiç yenilmedik hala şike diyosun şike yapsaydık bir sonraki sezonda yapardık
Dediğim şeye cevap ver , vır vır öttüğün ankaragücü maçının bir kanıtı veyahut belgesi varmıdır ? adamları o sene 6-0 yenmişsiniz (şikesiz)
eğer yoksa konuşmayacaksın bende beşiktaşın 8-0 yenildiği maçta şike var diyorum beşiktaş kendini rezil etme pahasına maçı sattı , ama elimde bir kanıt yok ne olacak şimdi benim söylediğim doğru mu olacak ?
quote:
Orjinalden alıntı: dispiacere
quote:
Orjinalden alıntı: bobo1903 kanıt varmı yok o zaman sus şikenin gercegi 30 mayis 1993 ankaragucu galatasaray maci
1)Yanlış bilmiyorsam o maçtan önce Galatasaray, Beşiktaş'ın 2 averaj önündeymiş (puanlar aynı) ve bunun üstüne "belirli bir şekilde şike yapmak" yani 8 gol atarak şikeyi belli etmek kimsenin yapacağı bir şey değildir.
2)Ayrıca Beşiktaş 22. haftada Ankaragücü'nü Ankara'da 6-0 "şikesiz" bir şekilde yenmiştir, senin tabirinle.
3)Kanıt yok demişsin sizin 2003'teki şampiyonluğa, o zaman senin dediğin maçta da resmi bir kanıt yok benim bildiğim kadarıyla. 16 yıl öncesini düşüneceğinize keşke biraz geleceğinizi düşünseniz belki bir gün siz de şampiyon olabilirsiniz.
Son olarak: Goool Hasan Kabzeeee.. Hasan Kabzeeee uzatmalarda golünü atıyor !!
Bir bahar akşamında, Cimbombomum şampiyonluk yolunda, ne olmuştu son dakikayı hatırla Hasan Kabze'yi UNUTMA!
Baya kalabalıktık tepkimizi koyduk, umarım etkili olur
quote:
Orjinalden alıntı: ozwizard7
quote:
Orjinalden alıntı: dispiacere
quote:
Orjinalden alıntı: bobo1903 kanıt varmı yok o zaman sus şikenin gercegi 30 mayis 1993 ankaragucu galatasaray maci
1)Yanlış bilmiyorsam o maçtan önce Galatasaray, Beşiktaş'ın 2 averaj önündeymiş (puanlar aynı) ve bunun üstüne "belirli bir şekilde şike yapmak" yani 8 gol atarak şikeyi belli etmek kimsenin yapacağı bir şey değildir.
2)Ayrıca Beşiktaş 22. haftada Ankaragücü'nü Ankara'da 6-0 "şikesiz" bir şekilde yenmiştir, senin tabirinle.
3)Kanıt yok demişsin sizin 2003'teki şampiyonluğa, o zaman senin dediğin maçta da resmi bir kanıt yok benim bildiğim kadarıyla. 16 yıl öncesini düşüneceğinize keşke biraz geleceğinizi düşünseniz belki bir gün siz de şampiyon olabilirsiniz.
Son olarak: Goool Hasan Kabzeeee.. Hasan Kabzeeee uzatmalarda golünü atıyor !!
15hafta kala ligin bitimine fark atamak şike değildir ama son hafta averajla şampiyon olurken fark atmak şikedir bunuda herkes biliyor!!
hasan kabzenin o golünde bizim şike yaptımızı söyleme galetine düşüyorsan bir düşün istersen sonuncu dakikada kabze o topu dışarı atsaydı o süratle nolurdu!!şike golü morgan de santics in yediği gbilere denir!! 40yılın başında hakemtakdir hakkını size karşı kullanmış hemen olaylar çıktı!!geçen sene ilk 10 haftada kaç penaltınız kaç ofsayttan attığınız golünüz vardı? fb bu hafta 2side ofsayttan gol yedi yalan mı?
bize gelince hakemide yeneceksin hakemi bahane etmeyeceksin size gelince daha ilk seferinde sırf kararı beğenmediniz diye
Hasan Kabze'nin attığı golde şikenin olduğunu söylemedim ki ben. Fark ettiysen Galatasaraylıyım ben. Sadece, o maçta da şike olduğu iddiaları falan vardı aklıma geldi yazıyım dedim. Eğer o maçta da şike olduğunu iddia ediyorsan -ki bence yok- şike dediğin böyle yapılır, 1-2 fark atılır ancak. 8 fark atarak şike olmaz. Zaten 1-0 alsak bile yetiyordu, şike yapmanın pek lüzmu yoktu yani. Şike konusu falan açıldığında aklınıza Hasan Kabze gelsin de, şikesiz de Beşiktaş'ı yenip şampiyonluğa ulaştığımız hatırlansın.
40 yılın başında hakemin takdir hakkını bize karşı kullanmasına ise diyecek bir şey bulamadım zaten. Bu sene başındaki Eskişehir maçına bir göz atmanı öneririm mesela. Sivas'taki kupa maçına da bir bak istersen, orası sana kalmış.
Fener'in yediği gollerin ofsayt olduğuna bir itirazım yok. Sadece ilk golde hakemin ofsaytı görmesi biraz zordu ama ikinci gol açık ofsayt. Ama ondan önce bir de Belediye'nin nasıl 10 kişi hatta son dakikadaki pozisyonuda eklersek 9 kişi kaldığına bakmak lazım. Sence ilk kırmızı kart haklı mıydı?
Her büyük takımın rakiple birlikte hakemi de yenmesi lazım kabul ediyorum, ama Kayseri maçındaki hakemi yenmek de pek kolay olmadı açıkçası, hakemin ordaki art niyeti bence açık ve netti. Bana mesela şu iki pozisyon arasındaki farkı açıkla, haksız olduğumu kanıtla, bundan sonra bir daha bu konu hakkında konuşmayacağım
1)Carlos'un hakemin üstüne "bilerek" su atması ve kart görmemesi 2)Ümit'in hakemin üstüne su sıçratması, kırmızı kart görmesi ve üstüne 2 maç ceza alması
Yani neymiş, bu olaylar bizim başımıza 40 yılda bir gelmiyormuş.