Şimdi Ara

Zina Hakkında (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
39
Cevap
0
Favori
1.189
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Kendi ahlaki sistemlerini dizayn etmek yerine sözde gökten inmiş hazır ahlak ile yetinen toplumlar; bu sistemi kendileri dizayn etmedikleri, bu sistem onlara dışarıdan dayatıldığı için sistemi açıklarını aramaya çalışırlar.

    Bu toplumlar da genelde ataerkil toplumlar olduğu için toplumun erkekleri; namus şeref haysiyet gibi kavramları kendilerinden sıyırıp kadınların iki bacağının arasına sıkıştırırlar.
  • Quirrell kullanıcısına yanıt
    Alakasız. Burada hedef alınan mahalle kültürüdür ama eski mahalle kültüründe yada eski örf-adette öyle bir şey yok. İkisine de aynı gözle bakılır. Erkeğe teşvik edici bir yaklaşım saçma olur. Birine kötü olan diğerine de kötüdür. Ki bu eylem iki cins arasında cereyan edebilecek bir bir eylemdir.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • İkisine de sessiz eleştiri yada diğer adıyla dedikodu yapılır. Şuan toplum davranışımız bu değil mi hocam.
    Eskisi gibi insanlar özel hayata müdahil olmuyor. Eskisi gibi bu işlerde kadın erkek ayrımının olduğunu söylemek doğru olmaz.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • akhenra kullanıcısına yanıt
    Burada kastınız hissettiğiniz duygular sanırım. Kişiye dinen tavsiye edilen evlilik. Zina yapmak haram hatta uyarı olarak söylenen "yaklaşma" şeklindedir çünkü insan bu tarafa yaklaştığında cinselliğin çekimine yakalanıyor. Dinen Sayısal olarak tavsiye edilen tek eşlilik. Daldan dala atlamak değil.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • akhenra kullanıcısına yanıt
    İlla dinin soktuğunu söylüyorsunuz ama sağlıklı bir toplumun da yolu evlilikten geçiyor. Bireylerin sağlıklı bir toplum seviyesine ulaşması için gerekli.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • ermanas22 kullanıcısına yanıt
    Yalan ile sağlıklı bir şey olmaz önce bunu öğren sen yalan üzerine kurarsan toplumunu osmanlı gibi üzerinden geçerler, sen kimsin ki insanların beynini çocuk yaşta istediğin, kullanabileceğin gerçekliğe hapsediyor ve insandan gerçek Dünya'yı alıyorsun? Evlilik mutluluğun anahtarıymış gibi gösteriyorsun, evlilik hayatın amacı değildir, mutluluğun anahtarıda değildir.

    İnsanlara evlenebilecekleri mutlu olabilecekleri, geleceklerinin garanti altında olduğu bir ortam sağlarsan evlenirler ve çocuklarını böyle bir Dünya'da bırabilirler ama Türkiye böyle bir ülke değil, çocuklarınızı kölelik sistemi devam etsin diye istiyorlar, çocuklarınız köle olacak ve telef olacakdır.

    Kendilerine ayıracak zamanları hiç olmayacak, düşünecek zamanları bile olmayacak... Türkiye sürekli başa dış ülkelerin yiyicilerinin geçtiği sömürü ülkesidir. Bu kuklaları seçenlerde bu düşünmeye bile fırsatı olmayan ahmaklaştırılmış halkdır, adamın düşünmeye zamanı yok ki yiyicileri çözsün, içinde bulunduğu durumu anlasın, onun tek derdi ömrünü emekli maaşı için harcamak :) İşte türk insanını peşinde gezdirdikleri tek yem bu, emekli maaşı, bizim milletde aslında hak ediyor başına gelenleri, bunun peşinde hayatını harcıyor...

    Devlet hastanesine gidersen hastalık kaparsın, paran yoksa telef olursun, çalanın zengin olabileceği, insanlığın erdemin para etmediği, bunların kerizlik sayıldığı bir ülkedir. Çünkü yalanın hırsızların ve sömürücülerin ülkesidir, sonuç olarak böyle bir ortam doğar. Yani paşam yalanla iyi hiç bir şey olmaz bunu öğren...


    Size tavsiyem evlenmeden öncede kendinizi bir tanıyın, ben kimin? Nerdeyim, burası neresi? Orta doğu nasıl bir yer? DÜnya'da neler oluyor? Düşünce yapım dinim nereden geldi? Nasıl bir karaktere sahibim? Gerçekte ne istiyorum? İnsanlara nasıl davranıyorum? Amaçlarım neler? Bunları bir çözün daha sonra evlenin... Zina dedikleri uyduruk yalan dursun bir kenarda hele :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi akhenra -- 18 Temmuz 2019; 7:52:40 >




  • Sana göre yalnış olan bana görr doğrudur yada tam tersi. İyi bir eğitim için iyi bir sınıf, gerekli araç gereç ve iyi bir öğretmen gerekli. Burada öğrenci nitelikleri ve öğretmen niteliklerine girmiyorum. Yani eğitim için uygun bir ortam şart. Çocuklar için gerekli ve doğru olan şeylerin daha gelişmemiş ve doğruyu yanlışı ayıramayan zihinler tarafından ayırt edebileceğini söylüyorsun. Bu yeni doğmuş bir buzağıya ot yedirmeye benziyor yada bir amazon yerlisine araba sürdürmek gibi bir şey galiba. Gerçek dünya dediğin şeyin içinde normal bireyler var ve çocuk bir nevi kopyacıdır ve yine yetişkinleri taklitle işe başlayacaktır. Yani adaptasyon için benzerlerinden davranışları öğrenecektir.
    Buradan doğru ne yanlış ne sorusuna kadar gidebiliriz galiba.
    ....devamı reklamlardan sonra

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Malesef toplumda aynı görülmesede, eşit değerlendirileceği yere gideceğiz ayrıca zinayı yapıp gurur ile anlatanlarda ayrı bi tip tabi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ermanas22

    Alakasız. Burada hedef alınan mahalle kültürüdür ama eski mahalle kültüründe yada eski örf-adette öyle bir şey yok. İkisine de aynı gözle bakılır. Erkeğe teşvik edici bir yaklaşım saçma olur. Birine kötü olan diğerine de kötüdür. Ki bu eylem iki cins arasında cereyan edebilecek bir bir eylemdir.
    İroniyi anlamak için fazla uğraşmaya gerekte yoktu aslında

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • O kadar iyi oturmuş bir ironi ki anlayıverdim. :)

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • zina esasen bir şeyin zan edilmesi anıdır. yani kişi zina yaptığı zannetmektedir. şöyle düşünün adam bekar biriyle ilişki kuruyor. bu durumun zina olması neye göredir?

    aile kurabilecek halde iken bunu yapması zinadır diyelim. peki aile kurunca kurulan ilişki kutsallık mı kazanıyor?

    toplum nazarındaki durum belirtecine göre zina evlilik denen kurumun kullanılmasını öğütler denebilir.

    ............................

    aile hayatı kurmuş birinin zinası da kurulmuş olan kutsalın bozunumu mu?

    .............................

    yani total olarak kutsala değil topluma takılmış bir hal mevcut gibi gözüküyor.

    ............................

    toplum neden aile yapısını teşvik eder? bu soru esasen düzen ve tertiple alakalı olduğu kadar toplumun maddi çıkarlarına da hitap eder.

    toplum bir şekilde evrim geçirmiş ve ticaret denen hal yeni düzende anlam kazanmıştır.
    bu açıdan değerlendirilecek olursa ticaret hayatının devamı adına da düzenli toplum gerekir.

    ..............................

    yani totalde insanların bakışı ve toplumsal süreçte devamiyet denen hal bakımından zina hali tanımlanmışa benzer. kutsallık aranmaması gereken bir durumun kutsallıkla alakası denen şeyin kurulması da makul olmaz.

    ilahiyatın aile kurumu konusundaki tutumu kendi iç ilişkisi ile anlamlıdır. yani isevi yahudi veya müslim yapı kendilerinin doğru olduğuna dair kanı ile dünya egemenliği hususunda anlam kazanır.

    bu nedenle ilahiyat ve aile kurumu ile bundan farklı olan yapı ayrışır.

    en genel manada bir kişi toplumun bir ferdi olma adına ekonomik olarak güçlenmeli ve bu durumu aile hayatı olarak yansıtmalıdır denmiş ve bu düzenin bozulmaması amaçlanmıştır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ermanas22

    İlla dinin soktuğunu söylüyorsunuz ama sağlıklı bir toplumun da yolu evlilikten geçiyor. Bireylerin sağlıklı bir toplum seviyesine ulaşması için gerekli.
    En fazla evlilik Türkiye'de e bizim sağlıklı bir toplum olmamız lazım değil mi e bu ultra ahlaksızlığın uyuşmazlığın sebebi ne uydurma



    Evlilik bir anlaşmadır ortaklıktır.Zamanında krallıklar dönemi kız alıp verme bir anlaşma güven ritüeli idi devletler ülkeler imparatorluklar birbiri arasında kız alır verir prenses gibi bu karşıya gücen verme amacı ile yapılırdı.



    Evlilik bağları üst noktada sıkılaştırma işlemi idi bizde ise düzenli vergi sürekli vergi toplama amacı ike devlet için evlilik lazım neden evli olan kişilerde bir sorumluluk zinciri olur belli şeyleri yapma yükümlülüğü var bu devlet içinde gerekli yani evlilik insan doğasına aykırı ama devlet distopyası için ise bir gerekliliktir.



    Baştada dediğim gibi geçmişten günümüze görücü usülü veya çocuk yapma güdüsü ile toplumunda verdiği etki ile evlilik çok yapıldı ister aşk isterse mantık evliliği ama bir düzen oldu mu sağlıklı bir toplum oldu mu dersen hayır.Çok cami çok dindar bir toplum demek değilse, çok evlilikte çok düzenli sağlıklı bir toplum demek değildir.

    Ayrıca şuan toplum olarak hepimiz plansız ve gereksiz evliliklerin cezasını çekiyoruz.Günümüzün ve geleceğin hırsızı kaçakçısı gaspçısı taciz tecavüzcüsü katili teröristi hepsi yanlış ve gereksiz evliliklerin sonucu oluşmuş şeylerdir.Herkes evlenmek zorunda diye bir kaide Yok hatta ebeveyn olmak için kurs denetim alması lazım ailelerin yaşadığımız sorunların sebebi hep bu.Çünkü yanlış bir evliliğin sonucu ortaya çıkan bir çocuğun ceremesini ülke çekiyor.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • Bir şeyin başını doğru yapmış olsamdahi gerisini doğru getirmezsem sonucun hatalı olacağının göstergesidir. İstisnalar kaideyi bozmadığı sürece bu böyle. :)

    Tamam şunu diyemeyiz; evlendik her şey aniden mükemmelleşti. Tabikide hayır. Bir işi meydana getirirken nasılki başka başka şeyler yapmak gerekiyorsa sağlıklı bir toplum için de sadece evlilik yeterli gelmeyecektir.
    Ama sağlıklı bir toplum için şart olan şeylerin başında evlilik, mutlu yuva, rollerini yerine getiren iyi anne baba.İyi ve sağlıklı bireyler yetiştirmek için sağlı aileler şart.
    Devletler arası siyasi evlilikle normal evliliği aynı görmek hatalı olur kanaatindeyim.

    Evliliğin kişi hayatını değiştirip eşler arasında karşılıklı sorumluluklar oluşturduğunu biliyoruz. Burada soru var.
    Bir
    Evli olmayan birey ne yapar?
    Yani evlenmezse tamamiyle özgür mü olur.
    Devletler evli insanlar istediğini yapabilir mi diyor
    Tabiki hayır. Kişi kanunen evliliğin getirdiği yükümlülükleri kabul eder. Harici olarak yaşamsal ihityaçları için gerekli olan şeyleride kabul eder ve bunun için evli olmaya gerek yok.
    Vergi vermenize engel olan şey bekarlık değil malvarlığınızın azlığı veya gelirinizin azlığıdır.
    İş.sözleşmenizden doğan yükümlülüklerinizi yerine getirme zorunluluğunuz evliliğinizden değildir.

    Kişi bekarkende evliykende vergisini verir ve sorumluluklar altına girer.
    Devlet için bu yönden bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum.
    Ha farklı durumlar vardır ama genele vurmak yanlış olur görüşündeyim.

    Evlendğimiz zaman çocuk yapmak zorunda değiliz ki evlilk oranımızda çocuk sahibi olma oranımızda düşüyor. Tabiki evlenince çocuk yapma ihtimali artıyor ama bu kötü bireyler yetiştirilmesinin başlıca sebebi göstermek yanlış olur.

    Çocuk yapmak için evlenmekte gerekmiyor ayrıca. Bu şekilde yapılan çocukların yani anne baba sevgisi yada aile orramından uzak olan çocukların ileride çoğunlukla sorunlu bireyler olarak karşumıza çıktığıda aşikar.

    Edit: ikiye girmemişim. :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ermanas22 -- 18 Temmuz 2019; 22:56:59 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ermanas22

    Bir şeyin başını doğru yapmış olsamdahi gerisini doğru getirmezsem sonucun hatalı olacağının göstergesidir. İstisnalar kaideyi bozmadığı sürece bu böyle. :)

    Tamam şunu diyemeyiz; evlendik her şey aniden mükemmelleşti. Tabikide hayır. Bir işi meydana getirirken nasılki başka başka şeyler yapmak gerekiyorsa sağlıklı bir toplum için de sadece evlilik yeterli gelmeyecektir.
    Ama sağlıklı bir toplum için şart olan şeylerin başında evlilik, mutlu yuva, rollerini yerine getiren iyi anne baba.İyi ve sağlıklı bireyler yetiştirmek için sağlı aileler şart.
    Devletler arası siyasi evlilikle normal evliliği aynı görmek hatalı olur kanaatindeyim.

    Evliliğin kişi hayatını değiştirip eşler arasında karşılıklı sorumluluklar oluşturduğunu biliyoruz. Burada soru var.
    Bir
    Evli olmayan birey ne yapar?
    Yani evlenmezse tamamiyle özgür mü olur.
    Devletler evli insanlar istediğini yapabilir mi diyor
    Tabiki hayır. Kişi kanunen evliliğin getirdiği yükümlülükleri kabul eder. Harici olarak yaşamsal ihityaçları için gerekli olan şeyleride kabul eder ve bunun için evli olmaya gerek yok.
    Vergi vermenize engel olan şey bekarlık değil malvarlığınızın azlığı veya gelirinizin azlığıdır.
    İş.sözleşmenizden doğan yükümlülüklerinizi yerine getirme zorunluluğunuz evliliğinizden değildir.

    Kişi bekarkende evliykende vergisini verir ve sorumluluklar altına girer.
    Devlet için bu yönden bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum.
    Ha farklı durumlar vardır ama genele vurmak yanlış olur görüşündeyim.

    Evlendğimiz zaman çocuk yapmak zorunda değiliz ki evlilk oranımızda çocuk sahibi olma oranımızda düşüyor. Tabiki evlenince çocuk yapma ihtimali artıyor ama bu kötü bireyler yetiştirilmesinin başlıca sebebi göstermek yanlış olur.

    Çocuk yapmak için evlenmekte gerekmiyor ayrıca. Bu şekilde yapılan çocukların yani anne baba sevgisi yada aile orramından uzak olan çocukların ileride çoğunlukla sorunlu bireyler olarak karşumıza çıktığıda aşikar.

    Edit: ikiye girmemişim. :)
    Evliliğin nereden rol model olarak çıktığını söyledim evlilik devlet özelinde teşviktir evli insanın düzenli ve devamlı artan harcamaları olur bekar kişi sorumsuz rahat olabilir ama evli insanda bu yoktur.Devamlı harcama devamlı vergi demektir ben bekarlar vergi vermiyor demiyorum evli adam sorumlu olur bir iLife kolay bırakamaz istekleri sınırlıdır çünkü zorunlu harcamaları mevcuttur ve bu giderek artar Ülkede evlilik Zaten çocuk isteği dışında yapılmıyor cinsel ihtiyaç giderme için evlenende boş beleş evlenen kimsedir Zaten evliliğinde yürümez Ülkede evliliklerin çoğu çocuk sahibi olmak üzeredir Türkiye'de toplumsal baskı bunu illa iteler evlendikten sonra 1 çocuğun olur er yada geç bu da ne demektir devamlı artan bir maliyet topunu eline almak demektir sen devlet için Yen'i bir tüketici araç yaratırsın aynı zamanda bu döngü ilede devletin istediği kaide bozulmamış olur boşa ülke yöneticileri nüfus artsın demez köle lazım sisteme sistemin çark etmesi lazım

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • İhtiyaç ve istekler asla bitmez. Bekarlıktada evliyken de durum aynıdır. Kişinin zoraki harcama yapmasının evliliğin bir sonucu olduğunu söyleyebilsek dahi bekarların harcama yapmak için isteklerinin BASKISI altında harcama yapmadığını söyleyemeyiz ki bu böyledir. Birileri zoraki birileri duygusal isteklerinin mecburiyeti gereği harcama yaptığını görürüz. Devlet ikisinden de vergi alır. Hatta bekarlık demek özel tüketim demektir ve özel tüketim ürünleri devletimiz tarafından ekstra vergiye tabi tutulmaktadır.
    Burdan devletin harcamalar için kişilere evliliğe yönlendirdiğini söyleyemeyiz. Devletler nüfusla varolur ve insanların çoğalmasını bunun için ister :) Bebek bezi satıcısı ailelerin çocuk yapmasını ister çünkü bez satması gerekiyordur. Annelerimiz çocuk yapmamızı ister çünkü torun sevmek ve soylarının devam ettiğini görmek ister.
    Burada soru şu;
    Siz evliliğe karşısınız çünkü çocuk yapmak zorunda bırakıldığınızı söylüyorsunuz. Çocuğa karşısınız çünkü bebek bezi satan satıcıya zoraki müşteri olmak istemiyorsunuz. :)

    Sebdiğin kişiyle evlenmek mükemmel bir olay. Onunla bir canlı dünyaya getirmek daha mükemmel bir olay. Daha da güzeli ona şekil vermek, kendi canınızdan olanı daha güzele yönlendirmek... Bu süper bir şey BENCE.

    Yine eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı. Bu devlet politikası değil şirketlerin ortak politikası olurdu. Ama reklamların kişileri evliliğe yönelttiğini söyleyemeyiz bu da tüketimle evliliğin doğru orantıda olmadığını gösterir diye düşünüyorum.

    Ayrıca burada üstü açık veya kapalı olarak eleştirdiğimiz şeylerden biri de mahalle baskısı dediğimiz şey. Yada toplumsal dayatmalar.
    Ben de şunu idsa ediyorum. Toplum bu aralar evlenmemeyi dayatıyor.
    Evimizde hissetmiyoruz ama bu tarz mecralarda bunu hissediyoruz. Sanki evlilik dünyamızı başımıza yıkan bir olay. Ben de buna karşıyım.

    Saygılarımla...

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.