1' Sensör Cep Telefonu Gece Fotoğrafları : Xiaomi 12s Ultra (2. sayfa)

Stock yazılım, Leica Authentic mod. Raw denilen hariç hepsi editsiz, jpg.

Bence cep telefonu için muazzam. Yanıma slr almadan gezdim.

Xiaomi uzun pozlama modu, tripodsuz elde çektim, bence cok etkileyici :

Raw edit :

Gözle görünen jpg :

Kimine karanlık gelebilir. Bence verilen detay ve ortamın ambiyansini yansıtması cok başarılı. Istesem daha aydınlık çekebilirdim.

Müze oldukça loş, slr ya da aynasiz jpgde dışarısi patlardi.

3 Gün kadar önce, James Bond ilk filmini izledim. peşinden ikinci filmi. Çekim analog makina, kimyasal yıkama. Bildiğimiz negatif film üzerine çekilmiş.

Kıyaslamak için 2021 çekimi james bond filmini izledim. tabii ki bilmediğim şey değil ama gözümle de göreyim istedim.

Ben eskiden beri fotoğrafçılık sevdalısı biriyim, Sirkeciden hypo alıp kendi karanlık odamda saniye bazlı film yıkarken çalkalama türlerinin farklı etkilerini deneyimlemiş, kart baskı yapmış biriyim. Fakat ne oldu? dijital çıktı ve her şey çok daha güzel ve kolay mı oldu ? Uzunca bir zamandır hiç bir şey çekmiyorum.

1694 veya 65 neyse işte ilk bond filmini izleyebilrsiniz veya youtube'dan bir kısa video belki bir ipucu verir. Eski filmdeki renk doygunluğu, günümüzde çekimi yapılan filmlerde yok. Ben bunun zaten böyle olduğunu biliyordum ama bu kadar yüzüme vura vura yani hiç hissetmemiş, bu denli fark etmemiştim.

O filmi izlerken kimyasal kokusunu içime çektim ve görsel bir şölen içerisinde renkler arasında süzülerek duvardan halıya, kanepeden avizeye, farklı dokularda farklı renklerde özgürce yüzdüm. Günümüzde şu anda baktığım bu monitör ne kadar hızlı ve keskin net görüntüler veriyorsa, bu ne kadar ultra keskinlik ve detay sağlıyorsa da bir şey eksik. O eksiklik dijital ilk çıktığında beni vurdu, o gün bugündür pek fotoğraf çekmem. Aradan kaç yıl geçerse geçsin, dijital makinalar hala o eksikliği yerine koyamadı.

1965 ve 2021 filmlerini peşpeşe izleyince o kadar çok şey fark ediyor ki insan .. Dönemin olaylara bakışı ve konuları anlayışı bile o kadar farklı ki..

Tarz meselesi bence. Filmde artık beklentim koyu siyahlar, yüksek çözünürlüklü doğal hdr.

Özellikle Matrix 4 ve The Last Of Us, post process + arri/red kameralar ile mükemmel sonuçlar veriyor benim zevkime göre. Blutv'den izleyenler dediğim detayı alamaz. 4k hdr The Last Of Us görsel bir şölen.

Westworld de analog çekiliyor. Fakat Nolan muazzam işliyor post process'te. Farklı tarzlar ama bence bu sonuç da mükemmel.

Hemen hemen tüm pro fotoğrafcilarin ortak görüşü, mevcut telefonlarda en organik görüntü sadece bu telefon ve sensörde. Digerleri tamamen dijital. Leica Authentic mod cok başarılı. Vibrant mod görüntü kiyaslamalari var genelde internette, o diğer markalar gibi yapay.

13 çıktı şimdi bir de. onda da aynı sensör var. Bir ara da zoom lens takılabilen, lensi değişebilen modeller çıkacaktı. 12s miydi, ultra mıydı .. emin olamadım.

çok pratik ama. iyice düşünüp tartınca, hem ucuz telefon hem kamera almakla aynı paraya geliyor. 2 cihaz taşımak da cabası

12s Ultra'yi prototip yapip 1" sensöre Leica lens taktilar.

Seri üretime geçmediği için fiyat olmayacak gerçekçi.

Sensörlerden birine takılıyor, diğerleri normal telefon kamerasi.

Lens opsiyonları gelse kameralara ilginç bir alternatif olabilir. Neticede portre için cep telefonlarinin dslr seviyesine gelmesine var. Sabit objelerde geldiler sadece, aperture control hariç.

Sony 2013'te yapmıştı. İlk bakışta cazip bir tasarım. Problem, kimse objektif koleksiyonunu bir telefon için adapte etmedi.

Dijital sensörün problemi gri sakala, ışıktaki tonlama zenginliği. Filmlerden hala uzak olduğu alan bu. Yoksa renk (kroma) değil. SLR'ın problemi de objektifin uzak olması. Bu yüzden optik çözünürlük olarak özellikle geniş açılarda bir telefon daha iyi optik çözünürlüğe ulaşabilir. SLR, 50mm ve daha dar açılarda avantajlı olabilir.

Netten derleme.

Zoom lens :

Zamaninda ona baktım, ancak shutter lag ciddi sorunmus.

Bu cihazlar 1" ile ondan daha iyi görüntü alıyor.

Başlığa ve alta yeni örnekler attim.

35mm, 50mm, 85mm vs, cep telefonlarinin bunu yapabilmesine daha çok var. Alan derinliğini yazılım ile simule etmek öyle kolay olmayacak. Telefon ekranında belki olur, ama pro monitorde daha var.

24te geldiler ama telefonlar. Amiral cihazlar oldukça başarılı. 1" tüm modeller ve S23 Ultra.

Siz film çekenlerdensiniz sanırım. Ben 2 3 banyo anca yaptırmışimdir, sonra dijitale geçtim 2004te.

Güzel cihaz,  . Bence sonuçlar gayet tatmin edici. Ayrıca her zaman geçerli olan gerçek; "En iyi cihaz ihtiyacın olduğunda yanında olan cihazdır." Cep telefonu fotoğrafçılığını her zaman küçük sensörlerinden dolayı eleştirdik ama gelişme hızı çok iyi olduğu için artık kimse kestiremiyor sonuçları. Hatta en son şu* konuda bunu dile getirdiğim için arkadaşın birisi yine klişe yorumu yapıştırmış. O yüzden eleştirirken büyük konuşmamak lazım bu alanda.

Analog fotoğrafçılık benimde gönül verdiğim bir hobi. Ama dijitalle karşılaştırmada çok iddialı sözler kullanmam. Yukarıdaki @Rıza.BN. arkadaş 60 yıl önceki bir sinema filminin ve sonuçlarının günümüzde yakalanamadığını falan yazmış. Bence o kadar da abartmamak lazım, sonuçta Sinema sektöründe sırf bu iş için Görüntü Yönetmenliği mesleği ve LUT gibi alanlardaki inanılmaz ince işçilikler söz konusu. Yani isteseler sizin o sevdiğiniz filmdeki renk gamını ve ışığı elde edebilirler.

Dijital sensör ve monitörler bırakalım sinema negatiflerini, henüz offset baskı kalitesinde bile değiller.

Analog fotografçılıkta her şeye çok dikkat edilirse daha iyi kaliteler alınabilir. Fakat bu bizim amatör-kalite filmlerimiz ve pratik kimya setleriyle değil tabii. Onların sadece renkleri farklı. Analog düzen daha iyi gri skala verir. Buna şimdilerde mikro-kontrast da diyorlar. Son derece teknik, bilimsel, subjektif olmayan sebeplerle bu böyle. Türkiye'de benzerleri bulunmayan bazı baskı evlerinde bu tür baskıları gördüm. Kabaca anlaşılabilmesi için, Apple'ın şu "retina" monitörinlerden daha iyi diyelim. Tabii asit banyoya daha doğrusal cevap verdiği için altın plakalar, özel karıştırılmış boyalar ve dört CMYK'dan daha fazla filmler kullanıyorlar. Kritik renkleri Pantone skalasında anahtarlanıyor ve kendi özel filmleri oluyor. Bunların filmleri de Fujifilm Sensia veya Kodacolor Gold değil. Mümkün olsa keşke, herkes bir defa görsün isterdim. Görünce bunu anlıyorsunuz, ölçmeye, renk sayısına ve saire gerek kalmıyor. Biraz da zor bir kompozisyonda, dumanlı, isli v.s.. farklı bir gerçeklik tecrübesi hemen tanınır.

Dijital fotografları seviyorum. Bir poz 100, sonraki 640 ISO, olmadı 800 yapalım... beşyüz tane çekelim, hemen bakalım ne oluyor... Öğrenme çok hızlı dijitalde. Analogta bunlar mümkün değil. Analog fotografa döner miyim... ancak diapozitif çekerim herhalde, hiç uğraşamam:) yapınca iyisini yapmak lazım ki bir farkı olabilsin... bu da yatırım işi, pek amatör bir iş değil. Amatör seviyede sadece renkler farklı bence... bir de baskı alınacaksa anlamı var. Fotogram falan yapılır mesela. Eski film maliyetleriyle ancak baskı evinde çalışan biri neler yapılbileceğini zorlayabilirdi. O da teknik kişi oluyor, sanatçının yine o sayıdaki denemelere erişimi olmuyor. Gece fotograf çekmek diye bir şey yoktu mesela eskiden. Güneşle beraber makinalarımız da çantasına kalkardı... hatırlayalım :) Gece fotograf çekmek dijitalle gündelik bir şey olabildi. Veya, eğer bulabilirsek 400 ASA filmi alırdık, ya grenli veya sapsarı çıkardı banyodan.

Analog değil iyi, çok çok daha iyi olablir, ama olabilir. Oluyor demek değil. Bu öyle kolay yapılacak bir şey değil. Taze olacak, pozdan sonra beklemeyecek, ısılara her aşamada dikkat edilecek, pozlama ve odaklama hiç bir aşamada kaymayacak... :ok sayıda aşama hata ihtimalini çok artırıyor analogta. Eski çekimlere alıcı gözüyle baktım geçenlerde, çoğunda agrendizör, makinamızın kalibresinde bile değil, odaklar kaymış. 10x15 baskıda göz kabul ediyor işte. Yukarda bahsettiğim kalitedeki baskıları ise Türkiye'de hiç görmedim mesela. Dolayısıyla analog iyi denilince bu biraz karıştırıloyor sanırım, böylece amatörler için de ayrı bir pazar oluştu... ama analog daha iyi demek muhtemelen her zaman çoğu kişinin anladığı şey değil.

Neticede eski çekim bir film, VHS veya dijital formata dönüşünce pek çok tonu kaybetmiş olmasına rağmen hala farkedilebileeck bir kaç ekstra tonu, ekstra betimleme yeteneği olabilir. Hatta eminim öyledir. Amerikan film stüdyolarının her bir şeye erişimi vardı. HDR ile karıştırmamak gerekir. Kritik karelerde HDR'ı manuel olarak yapıyorduk zaten, daha iyi oluyordu, otomatik olduğunda, mesela çatı detaylarını daha belirgin yaparken ön plandaki köpeği de kirpiye çevirebiliyor (abartıyorum ama durumu anlatmak için). Kaydedilmeyen bir şeyi yerine koymanın malesef bir yolu yok. Bunların hepsini dijital filtreleme içinde düşünmek gerekir. Ki bu dijital filtrelemenin hepsinin, sharpening dahil, analog yolları da var. Kıyaslıyorsak eğer, analog fotografçılıkta da bunlar açıktı. Karanlık lense Kodak Gold'u koyuyorduk sinematografik çıkıyordu, ama bu iyi bir analog fotograf demek değil, sadece renkleri farklı. Benzer şekilde dijital kayıtta da LUT ile yapılanın bundan bir farkı yok, gamut renk 'space'i her zaman en az üç akslıdır zaten, yeni bir şey yok burada. Bunlar filtreleme, kayıt yeteneği değil.

Hocam benim bahsettiğim hayatın olağan akışındaki SLR makineler ve sağda solda bulacağımız basit filmler. Ki bunların maliyeti bile rulo başına 1000TL'yi buluyor artık, filmi, banyosu, taraması vs. Yoksa gönül ister medium format veya large format makineyle en az iki ışık ölçe kullanarak doğru pozlayıp, en iyi filmle çekip, en iyi kimyasalları kullanıp en yeni ve kalibreli agrandizörde en iyi tepkiyi verecek kağıda basmak veya yüksek dpi'da tarayıp en az müdahaleye ihtiyaç kalacak şekilde orjinalindekini hissetmek ama bu artık günümüzde sadece takıntılı analog severlerin hayali kabul edelim. Çünkü senin bunca emeğini ve maliyetini ben telefon ekranımdaki renk uzayı neyse o kadarını görebileceğim, hatta bana gelene kadar o data elli tane convertten geçmiş olacak. Ayrıca PS gibi, Lightroom gibi yazılımlarda yaptımız image processingler filtre değildir, çünkü sen o analog bilgiyi dijital dataya taşıdığın anda yapılan müdahaleler filtre değil pozlamaya müdahaledir, çünkü kimyasal süreçte bile agrandizör sonrası ıslak kağıtlarda bazı fırçalar gezdiriyor analogçular bunun dijital versiyonudur.

Bu arada forumda uzuuun süredir rastlamadığım kalitede bir post okudum, muhabbetiniz ve bilginiz kaliteli  

Rica ederim, bilmukavele. Dertleşiyoruz :)

Gcam olarak ne kullanıyorsunuz hocam?

Bende mi note 10 kullanıcısıydım kargonun 12s ultrayı teslim etmesini bekliyorum.

Note 10u kullandığımdan beri bende fotoğraf makinemi dolaptan çıkartmıyorum ancak exterm durumlar olacak. Ancak shutter daki gecikme özellikle son update ler ile tepeye ulaştı artık iyice can sıkıyordu değiştirdim.

Lmc 8.4 var örneklerde. Xml dosyasini hatirlamiyorum.

Bazilarinda daha iyi gcamler var ama nedense paylasmiyorlar. Detay çok iyi bende ama biraz puslu.

bende dün 8.8 falan kurdum ama XML yükledikten sonra ayarlara girince otomatik atıyor.

İdealini buldunmu gerçekten tadından yenmiyor gcam.

Bende kaç yıllık note10 umu o şekilde tekrardan sevmiştim. Ancak bunu görünce note 10 yani... Hala gideri var esasen kamera konusunda da o shutter daki gecikme özellikle son dönemde acayip rahatsız ediyordu beni.

Son bir sorum daha olacak hocam.

Şuan android 12 miui 13 yüklü benim cihazda. android 13 miui 14 e geçiş yapacağım ama bir duruyorum çünkü update sonrası kamera böyle kalırmı emin değilim.

Sizde yazılım nedir?

Bende de note 10 vardi, kamera fena değil ancak çok yavaş shutter. Ve ışık vurdu mu acayip çizgiler oluyor lens çok dandik.

Gcam cidden inanılmaz bir şey. Iyi sensör varsa doğru xml ile slr kalitesi veriyor.

Bende Android 13 var, miui 14 kurulu, en güncel stable versiyonu var. Kamera update ile daha iyi olmuştu. Hatta gcam e baya yaklaştı. Bazen gcamden daha iyi sonuç veriyor. Update yapın bir sey olmaz, garanti için fotoğraflari yedekleyin.

Lmc'den daha iyi sonuç veren bir versiyonu var ama nedense çalışmadı. Örnekler süper duruyor. Yeni sürüm deneyeceğim.

yani note 10 da sadece 2X kamerayı özlerim diye düşünüyordum sonuçta bu kamera sensörü kırparak 2x portre çekiyor ama kıyas götürecek şeyler değil.

1.3" ile 1" arasında bu denli sensör fark yaratacağını düşünmemiştim.

Gerçi keramet sensör ebatında değil yazılımda.

DJI mini serisi 1. nesil dronlarda 1/2.3" sensör vardı inanılmaz videolar çekiyordu ki günümüzde o video kalitesini veremeyen çok tam kare kamera var.

Hatta bende A7R vardı video çekme zahmetine girmezdim cep telefonum daha iyi çekiyor diye.

Şuan XT2 kullanıyorum onun video fena değil ama 12s ultra altınca yine kıyaslanacak durumda değiller. Ancak zor ışık şartlarında kocaman lens ve büyük sensörün ortaya çıkartacağı farklar olur yoksa gün ışığında DSLR video olarak çok geride.

Tabi en güncel cihazlardan bahsetmiyorum. Cep telefonları gümbür gümbür gelince oturan boğaların arge departmanları biraz daha çalışmaya başladı

Ne güzel konuymuş oysa, niye devamı gelmedi ki...