Bu, bir kitaptır ki onda şüphe yok. Takvâ sahiplerine yol göstericidir.(Bakara 2)
Şimdi bu ayete şu soruyu soralım arkadaşlar ayette bahsedilen kitap yanımızda olan bir kitap mıdır yoksa uzakta olan bir kitap mıdır ? ************************************************************************************************* Şimdi arapçasına bakalım ve kelimelerin karşılığında ki manalar mealciye aittir.
Bakara -2
1. zâlike : işte bu, bu 2. el kitâbu : kitap 3. lâ : yok, değil 4. reybe : şüphe 5. fî-hi : onun hakkında, onun içinde, onda 6. huden : hidayet, hidayete erdiren 7. li el muttekîne : takva sahipleri için
1.Zalike; Zali+ke ifadesinde ke senin manasındadır ve zalike denildiğinde uzakta olan bir şeyin sana ait olduğunu bildirmek içindir
2.el kitabu ; Zalikenin bahsettiği uzakta ki kitap ahirette ki amel defterimizdir
3.la ; yok,hayır gibi manalara gelir
4.reybe ; Bu bildiğiniz sanayicilerin kullandığı Rayba pürüz giderme aletidir.Pürüzsüz manasına gelir
5.fi-hi ; içinde-onda yani amel defterimizde
6.huden ; Bildiğiniz hediye kelimesidir almak demektir
7.li el muttakine ; çekinmek manasınadır
Kısaca ayet bize şunu der arkadaşlar ; Kişi ölür ve hesab zamanı işte kitabın denir.Bu kitapta her şey kayıtlı olacağından Allah ile kul arasında oluşabilecek her pürüzlüğü pürüzsüz kitap giderecektir ve kul itiraz edemiyecektir.
Ve kul bu amel defterini eline almaktan muttekine olacaktır yani çekinecektir
Aynı gerizekalılıkla şu ingilizce cümleyi tercüme edelim:
"how does a dumb person translate"
1. how: ne (aynı gerizekalılığa denk getirmek için farklı anlamı seçildi: how much=ne kadar)
2. does: yapar
3.a : bir
4. dumb: dilsiz
5. person: vücut anlamı da varmış
6. translate: döndürme anlamı da var
Şimdi kuşbeyinliliğe yatan, gerizekalılığa yatan biri senin yaptığın gibi tercüme edince meydana şu çıkıyor:
"ne yapar bir dilsiz vücut döndürme"
Halbuki cümlenin asıl çevirisi ve demek istenen şudur: