2013 MTV Rakamları Açıklandı (11. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: archaeologist

quote: Orijinalden alıntı: sekoya81 - abi herkes vergi kaçırıyor devlette haklı kontrol edebildiği tek yer araba ve benzin satışları ,tabiki vergiyi yüksek yapıcak..... diye yorum yapıcak ilk kişiyi bekliyorum.

buyur.

VERGİ ADALETSİZLİĞİ

Ülkemizde 18 yaşından büyük 50 milyon insan var. Bu 50 milyonun 2012 yılı Temmuz ayı verilerine göre 1 milyon 751 bin 772'si gelir vergisi mükellefidir. Devletin kendi işçisinden, memurundan aldığı vergiyi vergiden saymamak gerekir. Kişinin, Çocuğuna harçlık verirken bunun % 15’i vergi deyip parayı eksik vermesi gibi bir durumdur bu. Gerçek vergi kazançtan alınan vergidir.
Malesef ülkemizde ciddi bir gelir dağılımı adaletsizliği olduğu gibi ondan daha vahimi adil vergi toplayamama sorunu var.
Türkiye'deki çarpık sistem nedeniyle vergilerin büyük bölümü zenginler yerine çalışanlardan ve sade vatandaştan alınıyor. Zenginler toplanan verginin yüzde 9'unu vatandaşlar ise yüzde 91'ini ödüyor. Dolaylı vergiler adı altında Özel Tüketim, Katma Değer, Özel İletişim ve Motorlu Taşıtlar Vergisi'nden milyarlarca lira para toplanıyor. Ülkede toplanan tüm vergiler içinde kurumlar vergisinin oranı yüzde 10'u, gelirler vergisinin oranı da yüzde 21'i ancak buluyor. Toplam vergi gelirlerinin % 70’i dolaylı vergilerden oluşuyor. Bu dolaylı vergilere çok ciddi bir adaletsizliğe neden olmaktadır. Çünkü 5bin TL'lik arabaya binen de,500bin TL'lik arabaya binen de yakıta aynı oranda dolaylı vergi ödüyor. Gelişmiş ülkelerde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki oranı %30 civarındadır. Biz de ise %75 civarındadır.
Vergi, kazanılan paradan alınır. Olması gereken ve gelişmiş ülkelerde olan budur. Oysa ülkemizde devlet, para kazanan varlıklı kesimlerden vergi alamadığı için, fakire dolaylı vergiyi yükleyerek gelirini artırır. Fakir tüketmek zorundadır, tasarruf edemez gelirinin hemen hepsini tüketir. Zengin ise fazlasıyla tüketse bile tasarruf edebilir. Tüketimi gelirine göre azdır ve fakir ile aynı oranda "dolaylı vergi" öder.

Mücevherattan alınan dolaylı vergiler 2004 kaldırıldı. Niye ? var mı bunun nedenini bilen ?
En zengin 100 Türk'ün ödediği gelir vergisinin oranı servetleriyle karşılaştırıldığında yüzde 5.7'lik bir oran ortaya çıkarırken, asgari ücretten alınan gelir vergisi oranı yüzde 15 ile bu oranın yaklaşık üç kat üzerinde gerçekleşti.
İSMMMO'nun incelemesinde, her yıl açıklanan ''En Zengin 100 Türk'ten çok sayıda ismin Maliye'nin açıkladığı vergi rekortmenleri listesinde bulunmamaktadır.
Ülkemizin ekonomisinin çok büyük bir kısmı kayıt dışı. Yüklü miktarda para kazanıp hiç vergi ödemeyenler var. Aynı şekilde maddi durumu ve sağlık durumu iyi olduğu halde devletten maaş, yardım alan bir sürü kişi var. Elektriği suyu kaçak kullananların haddi hesabı yok. İşin acı tarafı kaçak elektriğin parası da dürüst vatandaştan tahsil ediliyor.

Şimdiki haliyle bile devlet çok önemli miktarda vergi topluyor. Kalan açığı zam yapmadan da rahatlıkla kapatabilirler. Ülkenin kaymağını yiyip, personelini asgari ücretten sigortasız çalıştıran bir kaç bin kodamandan vergi alabilseler belki de açık kalmayacak.
Bu vergi adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasında en büyük sorumluluk hükümette, sonra muhalefette, daha sonra sivil toplum kuruluşlarında, en son da sade vatandaştadır. Medyadan bir şey beklemek safdillik olur. Zaten onlar bu adaletsiz düzenin asıl kaymağını yiyenlerin ya da bu konuda hükümeti eleştirmekten imtina edenlerin yönettiği kuruluşlardır.
Arsıza, hırsıza, yüzsüze, bir şey demiyorum, onlar zaten fıtratının gereğini yapmaktadır.

quote:

Orijinalden alıntı: Janjan

quote: Orijinalden alıntı: comanchee @ jan jan , @volkman maalesef dediğiniz gibi hükümet geçmişten miras gelen kolaycılığı devam ettiriyor.en adaletsiz vergi olan dolaylı vergilerle vergi yükünü yükseltiyor.büyük sermaye grupları ve işveren kesiminin ve bazı meslek odalarının lobi faaliyetlerinden oldukça etkileniyor ve adil bir gelir/kurumlar vergisi reformuna yönelmiyor.benim bu itirazınıza zerrece muhalafetim yok hatta beraber her platformda da itiraz edelim.oy verdim ve körü körünede her yaptıklarına evet dememek lazım.ben sadece güzel ülkemin insanlarının, nurcu,solcu alevi,kürt türk vb ithamlarla hemen taraf olması ve herkesin birbirini hainlikle suçlaması.ben aslen kürdüm ama bu ülkeyi severken bir çok kişiden de daha türküm.inanın dindar biri olmama rağmen bana güven verecek ilk chp liderine oyumu vererek hakkını da teslim etmeyi bilirim.bu klavye vasıtası ile sizleri ve başka birilerini kırdıysam haklarınızı helal edin.neticede münazara esnasında insan maksadını aşan laflar edebilir.kendimce beğenmediğim kısımları dzenledim.neticede bu ülke sizlerle ve bizlerle güzle inanın.

Değerli Kürt kardeşim,

Keşke beni yakından tanısaydın (tabi nasıl olacak bu iş ) da, okul ve yükseklisans hayatım boyunca kaç kere karşıma çıkan cahil insanlarla Kürt-Türk tartışmalarına girdiğimi, teröre karşı ama, eşitliğe de bir o kadar inançlı durduğumu kanıtlayabilseydim, inanın şu forumda aslen Kürt olmanızı belirtmeniz son derece gurur verici bir olay. Ben kimsenin kökenine bakmam, benim için bu ortak toprağı paylaştığımız vatanı savunan herkes aynıdır, eşittir, konuştuğu anadil bile farklı olabilir hiç farketmez bir şekilde yine anlaşırız, bunu siyasi algılamam.

Din konusuna gelirsek;

Ateist ayaklarında değilim, ama koyu bir müslüman da değilim, kumarım yok, içki arada içerim, ailemdeki bayanların başı açıktır, ama başı kapalı olanı yargılamam, sorgulamam, yalnızca kara çarşafa son derece karşıyım bu da ideolojik değil tamamen kadın-erkek eşitliğindendir, beni hayata getiren bir varlığı bir kafese tıkmak mantığıma terstir.

Dinin iyi öğretilerini bilirim, ama çevremde, hayatımda, ailemizin iş hayatında bunun o kadar çok istismar edildiğini gördüm ki, artık dindarım diyen insanlara ne yazık kı saygı duyamıyorum.

Parti tutmam, ama şunu gerçekten açık yüreklilikle söylüyorum, mevcut iktidarın 10 yılda yaptığı olumsuz icraatlar ne yazıktır ki olumlu icraatlarını bence gölgelemektedir, bunun sebeplerini uzun uzun tartışmak, paylaşıma dökmek isterim ama sanırım şu anki mesajımla bile sanırım forum kurallarına aykırı hareket ediyorum. (eğer öyleyse, yönetim gereğini yapabilir). Sana tek söyleyebileceğim, Kürt haklarını savunacak parti ne AKP'dir, ne MHP, ne de CHP. Hele hele BDP hiç değildir, bilmiyorum yeni bir oluşuma ihtiyaç var bence o mesele beni fazlasıyla aşar.

Sadede gelirsek, hükümetin beni hayal kırıklığına uğrattığı noktaları belirteyim:

Ben, ülkemde dizi sansürlenmesini görmek istemiyorum.
Demokratik protesto haklarını kullanan insanlara aşırı şiddet uygulanmasını istemiyorum.
Ifade özgürlüğünün kısıtlanmasını istemiyorum.
Her AB ilerleme raporunda, yargının eşitsizliğinden bahsedilmesini görmek istemiyorum (tarafsızca yaklaştıkları ender konulardan biridir).
Kazandığım azıcık paranın neredeyse yarısını karşılıksız vergi olarak vermek istemiyorum.
Cumhuriyet değerlerini savunduğum için kendi ülkemde dışlanmak istemiyorum.
Koskoca başbakan yardımcısının, mecliste bayan milletvekillerine son derece korkunç laflar söylemesini hazmetmek istemiyorum.
Kendi ülkemizde yüzlerce iç sorun varken, gidip Filistin'linin derdiyle uğraşmak istemiyorum. (Maddi yardım yapılır, ama içişlerine karışmak ayrı meseledir)
Ülkedeki medya organlarının yarısından çoğunun yandaş olduğunu görmek istemiyorum. (bkz: ATV - Odtü eylem haberi)
Şükretmeye dayalı değil, gelişmeyi hedefleyen bir yönetim anlayışı istiyorum.
Şu forumda bile abuk subuk insanların Ankara'daki metrobüs sistemini savunmasını görmek istemiyorum. (niye azına razı olalım, niye günü kurtaralım?)
Bilime karşı değil, bilimi destekleyen bir hükümet istiyorum. (CERN'den niye çekiliyoruz ?)
Asgari ücret almadığım halde, asgari ücretin insancıl bir seviyeye çekilmesini istiyorum.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyorum.
Bir iş kurarken, veya iş ararken, cemaatle yakınlık kurmak zorunda kalmak istemiyorum.
Başkalarına zarar vermediğim müddetçe içkime karışılmasın istiyorum, bu yüzden fişlenmek istemiyorum.
Benim vergimle kurulan yapıların başkasına devredilmesini görmek istemiyorum. (Özelleştirmeler)
5. Dünya ülkelerine değil, Avrupa ve Amerika'ya vizesiz seyahat edebilmek istiyorum.
Yüzde 9 olan işsizlik oranının azaltılmasını istiyorum.
Sözde patlayan ekonomimizin artık benim gelirime de yansıtılmasını istiyorum.
Hapishanede tutuklu gazeteci veya öğrenci görmek istemiyorum.
Ve en sonuncusu, bu ülke zar zor güçlükle kurulmuşken, insanların Türk-Kürt-Alevi-Sünni-Komünist-Kemalist-Laik-Dindar diye kalıplara ayrılmasını istemiyorum, üzülerek söylemeliyim ki darbe döneminde bile bu kadar zıt kutuplaşma görülmemiştir.
Komşu ülkelerimizle iyi ilişkiler istiyorum, her gün savaş korkusuyla uyanmak istemiyorum.

şimdi sen söyle değerli kardeşim, mevcut iktidar bunların hangi birini yerine getirmiştir/getirebilir?