🔥🇹🇷 2024 Yerel Seçimleri🔥(İBB'de yeni dönem başladı. Tüm AKP önergeleri red edildi.. )[ANAKONU] (219. sayfa)

Siyasilerin bu süreçte dikkatli adım atması lazım.

Van'da en akılcı karar seçimlerin yeni isimlerle yeniden yapılmasıdır. DEM parti yine kazanır ve gidişatına bakılır. Terörle iltisaklı işlere bulaşmazlarsa sorun yaşanmaz ama bulaşırlarsa kayyum kaçınılmaz olur.

DEM partide köşeye sıkıştığı an "Bizim sayemizde kazandınız" diyip üstüne PKK kartını oynayarak işleri iyice çığırından çıkarması eğilimi zaten yapmayı bildikleri en iş.

2019 seçimleri sonrasıda bunlar mecliste İyi parti'ye de "Bizim sayemizde büyükşehirler kazanıldı, haddinizi bilin" demişlerdi. 6lı masa görüşmeleri başladığındada İyi parti masada HDP'yi istemediğini beyan etmiş ve o süreç hep sancılı ilerlemişti.

Kısacası HDP ve DEM partileri her zaman toksik partiler olarak girdiği her alanda bölücülük yaparak dirsek teması kurduğu partileride zehirledi ve bununlada övünç duyuyorlar. Siyaseti biz şekillendiriyoruz havasına giriyorlar çünkü HDP ve Dem'e hep prim verildi, bunun özgüveni ile hareket ediyorlar ve kendi tabanlarını "kontrol bizde" diyerek konsolide ediyorlar.

Kayyum meselesine gelince bunun olacağını en başta şuan DEM parti zaten biliyor ve şimdiden kayyum meselesi için destek zeminini CHP üzerinden kurgulamak istiyor. Dün DEM parti İBB adayı Beştaş, bugün ise DEM parti vekili Burcugül Çubuk'un söylemleri çok açık ve bu söylemleri biz daha çok kez duyacağız.

Hocam seçilmiş bir kişinin anayasal düzeni şiddet yolu ile yıkmaya çalışan bir örgüte bağlı olmasına, bu örgütü desteklemesine yorumunuz nedir?

Seversiniz veya sevmezsiniz ( bende sevmiyorum) fakat Hdapar'ın bağlı oldugu terör örgütü yıllar önce ortalıktan kayboldun, hüdsparın şu an bir terör ve şiddet bağlantısı yok.

Fakat hergün Dem'in silahlı kanadının öldürdüğü askerlerin haberi geliyor.

Bu hayatta hiçbirşey kitaptaki gibi selefi bir anlayışla yorumlanmaz, yorumlanmamalıdır. Halkın iradesine saygılıyız, seçilmişler saygılıyız fakat onlarda anayasal düzene saygılı olmak, demokrasiye saygılı olmak zorundalar.

DEM sanki normal bir partiymiş gibi, sanki terör örgütü ile şiddet ile organik bağı yokmuş gibi konuşamayız, buna demokrasi diyemeyiz.

Terör sorunu olan bir ülkede malesef tamamen demokrasi ekseninde, özgürlükler ekseninde hareket edemezsiniz. Çünkü karşı taraf zaten demokrasinin ve hukukun açıklarında yararlanarak sisteme zarar vermeye calışan bir örgüt.

Tamam sizi dinleyelim seçilmişlere saygı duyalım. Belediye binasından dağa adam çıkarsınlar, belediye bütçesinden örgüte kaynak aktarsınlar, iş makinaları ile yol kazıp mayın döşesinler ( bunların hepsi yaşandı, üzerinden 10 yıl geçmedi) bu size demokrasi gibi mi göründü?

Şunu unutmamak gerekiyor devlet ve toplumun bireye karsı sorumlulukları vardır ancak bu bireyin kendi yükümlülüklerini yerine getirmesi koşulu ile geçerlidir.

Benim anladığım şu, bzm hukuk sistemimizde bir açık var ve sürekli bu açık nedeniyle bu tarz olaylar yasanıyor.

Yoksa bu Dem'in Van'da aday gösterdiği şahsın doğrudan Pkkyı övdüşü sözleri nette dolaşıyor, oda yetmiyor adamın terör örgütüne övgü ve yardımdan cezaları var.

Normalde DEM iyi niyetli bir parti olsa böyle bir herfi ülkeye meydan okuyormuş gibi aday yapmaz. Böyle bir herfi aday yapmak kayyum getirilmesini istemektir stü kapalı olarak. Yani kayyum gelsin ve biz buradan halkı kışkırtıp, siyasi çıkar elde edelim veya teröre sempati yaratalım benm gördüğüm bu.

Hatta bilmem izlediniz mi eski HDP'li Ayhan Bilgen'in açıklamaları var. Dediğine göre geçmişte kayyum atanacagı zaman kendisi istifa edip belediye meclis den baska birini belediye bakanı yapıp kayyum un önüne geçmek istemiş. Fakat Hdp'ye bunu söylediğinde Hdp teklifi reddetmiş. Kayyum atanırsa daha iyi olur, bize fayda sağlar demişler.

Ayhan Bilgen daha sonra partide Türkyelileşmeyi, demokratikleşmeyi savunanların dağdan gelen talimatla üstlerini çizildiğini ve yerlerinin çatışmacı, Pkkya yakın tiplerle dolduruldu unu söylemişti ve daha sonra partiden istifa etti.

Sözün özü karsımızda masum bir hareket yok. Çatışmadan ve gerginlikten beslenen ve bunun olması için her türlü hukuki boşluğu kullanan, demokrasiden dem vurup dağın - silahın gölgesinde kalan kötü niyetli bir oluşum var. Bunu aklımızdan çıkarmamız gerekiyor.

filistin davası olan adam yrp li olur.  

İki gündür kaçtıkları delikten Kayyumlarla tekrar çıkmışlar. Engelleyin geçin.

Eğer önümüzdeki günlerde belediye başkanlıkları ikitidar eliyle el değiştirmeye devam ederse, siyasal islamcılar B planını devreye sokmuş demektir. Zaten çökmek üzere olan ekomiyi doğudaki isyana bağlayıp yine mağdur edebiyatı yapabilirler. Tıpkı gezi olayalarında olduğu gibi.... Hem kendinden kopan kitleyi '' bakın terörre karşı duran bir tek biz varız'' diye tekrar geri kazanırlar hem de chp'nin demokrasi ile ilgili açıklamlarını gösterip '' işte size demiştik bunlare terör destekçileri ile kol kola'' diye propoganda yaparlar. 6-8 ay etkisi sürecek olayların ardından hem isyanı bastıran hükümet, hem de tam ekonomide işleri yoluna tam koymuşken iç mihraklar tarafından tüm emekleri yok edilen mağdur! hükümet olarak erken seçime gidebilirler....

Benzeri süreç 7 Haziran seçim döneminden sonra da yaşanmış

11 Temmuz: KCK, ateşkesi sonlandırdı.

17 Temmuz: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Mutabakatı’nı tanımadığını söyledi.

20 Temmuz: Suruç’ta IŞİD’li canlı bomba, kendisini patlattı. 33 kişi hayatını kaybetti.

22 Temmuz: Ceylanpınar’da iki polis, evlerinde uyurken öldürüldü.

23 Temmuz: IŞİD, Kilis’te sınırdan ateş açtı bir astsubay öldü. Diyarbakır’da bir polisi PKK tarafından öldürüldü.

24 Temmuz: TSK uçakları IŞİD hedeflerini ve Kandil’deki PKK kamplarını bombaladı. Polis de Türkiye genelinde IŞİD, PKK ve DHKP-C operasyonu yaptı.

11 Ağustos: Erdoğan, çözüm sürecinin kaldırıldığını açıkladı.

20 Ağustos: Lice’de 4 asker öldürüldü. Bir gün sonra Siirt’te yola döşenen patlayıcılar askeri aracın geçişi sırasında patlatıldı, 8 asker hayatını kaybetti.

22 Ağustos: Şırnak’ta karakola düzenlenen saldırıda Yüzbaşı Ali Alkan hayatını kaybetti. Askerin ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan hükümetin savaş politikasına isyan etti.

5 Eylül: Cizre’de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 20’ye yakın sivil çatışmalarda öldü.

6 Eylül: Dağlıca’daki PKK saldırısında 16 asker öldü.

8-9 Eylül: Iğdır’da gümrük kapısını koruyan polislere yönelik saldırıda 13 hayatını kaybetti.

20 Ekim: Davutoğlu, Van’daki mitinginde “AKP iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz Toroslar dolaşacak” diyerek Kürt seçmeni tehdit etti.

10 Ekim: Ankara’daki barış mitinginde iki ayrı bombanın patlaması sonucu 102 kişi hayatını kaybetti. (HA)

ardından yapılan seçimlerde malum parti tek başına tekrar iktidar olmuştu....

-HDP(DEM) seçime /meclise girmesine danışıklı dövüş izin ver.

-O da başka bir aday yokmuş gibi sicili bozuk birini aday yapsın

-Seçime girecek sicili bozuk adayı onayla , o da kazansın

-Seçildikten sonra cezasını çekmiş sicili bozuk adayın kazandığı belediyeye çök , daha mazbata vermeden seçimi yeniletmek yerine yangından mal kaçırır gibi koltuğu "senden" olan AKP'li adaya ver.

-Haliyle millet isyan etsin, teröristlerde araya karışsın kaos ,terörü azdırsın

-"madem öyle ne diye aday yaptınız saçmalık bu" diyenleri de "terörist"destekçisi , buna karşı koyan partileri de terörist partileri desteklemekle suçla

-böylece "kendince" meşru zemin oluştur kaybettiğin belediyelere çök . Kıt kafalı sözde muhaliflerde "oh iyi oldu çok da güzel iyi oldu taam mı" diye alkış tutsun.

-sonra richard parker" davar gibi güdülüyorsunuz" dediği zaman ceza yesin

Tezgah algoritması hiç mi değişmez? çok gördük bu filmi

*2. parti CHP çıksa kayyum atanır da belediye el değiştirir miydi ? hayır

*Abisi gibi AKP'den aday olsa kayyum yer miydi? hayır

O zaman neyi tartışıyoruz biz?

Tekrar tekrar yazıyorum o sandıktan uyuz it de çıksa saygı göstermek zorundayız. Yoksa demokrasinin en temeli olan seçim ve seçilme hakkından yoksun bırakmak demek dolayısıyla demokrasinin hepten ortadan kalkması demektir.

Bir bahane ile Van'da başkan değişirse, yarın başka bir bahane ile CHP belediyesi giderse oturup ağlarız.Elden de birşey gelmez.

"Birşeyler olmasa da kesinlikle birşeyler oldu" diyerekten sandığa tekme atıp, sadece kaybettikleri büyükşehir seçimlerini yenileyen zihniyete destek verdiğiniz sürece birinci parti çıkmışsın ne önemi var.

Dün Van , Bugün Siirt aynı şekilde kayyum yedi. Yarın Artvin, Ardahan, Gaziosmanpaşa da giderse "biz ne yaptık" dersiniz de iş işten geçer.

Yine dünyaya rezil olduğumuzla kalırız.