Şimdi Ara

21. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi. Bir eğitim sendikasının madde madde önerileri.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
246
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Şimdi size bir eğitim sendikasının 20 maddeden oluşan sonuç bildirgesini paylaşacağım. Koyu yazdığım bölümleri dikkatli olarak okur musunuz lütfen.





    2012 yılında yapılması planlanan çalışmaların yol haritasının çizilmesi amacıyla 11-12 Şubat’ta yapılan 21. Başkanlar Kurulu toplantısında, eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarına ilişkin istişarelerde bulunularak, önemli kararlar alındı. 20 maddeden oluşan sonuç bildirgesi şu şekilde:

    1- Kamu görevlilerinin toplu sözleşme hakkını fiilen kullanmalarını ve ilk toplu sözleşme masasının kurulmasını sağlayacak Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Tasarısı, hizmet kolunu ve tarafsız Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nu içerecek şekilde bir an önce yasalaştırılmalıdır.

    2- 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile aynı unvanla çalışan farklı kurumlardaki personele yönelik ücret eşitsizliği büyük oranda giderilmiştir. Ücretlerinde iyileştirme yapılmayan öğretmen ve öğretim elemanları ile ilgili iyileştirme yapılarak kurum içi ücret dengesizliği acilen giderilmelidir.

    3- Ek Ders Esaslarındaki çarpıklıklar adaletsizlik içermekle birlikte eğitim-öğretimde aksamalara neden olmaktadır. Bu çarpıklık ve adaletsizliklerin giderilmesi için sosyal paydaşların itiraz ve kabulleri dikkate alınarak ek ders esaslarında yeniden düzenleme yapılmalıdır.

    4- 12 Haziran 2011 seçimlerinde ‘Yeni Anayasa’ vaat eden siyaset kurumunun sivil yeni Anayasa’ya gerekli ağırlığı vermediğini görmekteyiz. Vatandaşını ötekileştirmeyen, kamu çalışanlarına grev ve siyaset hakkı içeren, örgütlenmenin önündeki tüm engelleri kaldıran özgürlükçü yeni bir Anayasa mutlaka yapılmalıdır.

    5- Demokratik parlamenter rejimi kesintiye uğratan, demokrasiyi askıya alan, milli iradenin merkezi olan TBMM’yi kapatan 12 Eylül generallerinin yargılanmasını olumlu buluyoruz. Ancak, 28 Şubat’ı ‘postmodern darbe’ olarak bizzat kendileri ifade eden karanlık sürecin faillerinin halen yargı önüne çıkarılmamış olması, 27 Nisan e-muhtırayı gerçekleştirenlerin ellerini kollarını sallayarak gezmeleri demokrasimiz açısından büyük bir ayıptır. Ayıplardan kurtulma adına Cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyoruz.

    6- Bazı demokratik hak ve bireysel özgürlüklerin kullanılamaması bölücü terör örgütüne propaganda ve hareket alanı oluşturmaktadır. Devlet; Kürt sorununda anadilde savunma hakkı, anadilin öğretilmesi ve yerleşim yerlerinin geçmişten gelen isimlerinin iade edilmesi gibi konularda somut adımlar atmalı, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni kararlılıkla sürdürmelidir.

    7- Ortadoğu’da devam eden çatışma ve gerilimlerde emperyalist güçlerin nihai hedefi, Şii-Sünni çatışması üretmek, Ortadoğu başta olmak üzere, İslam coğrafyasına tamiri mümkün olmayan bedeller ödetmektir. Bölge halkları, Irak ve Afganistan örneğini dikkate alarak, oynanan bu kirli oyunu birlikte bozmalıdır.

    Kuzey Afrika’daki baskıcı rejimlere karşı Tunus’ta başlayan, Mısır ve Libya’da sonuca ulaşan halk hareketlerini destekliyoruz. Suriye’deki baskıcı Esat rejiminin yaptığı katliamı kınıyor, mazlum Suriye halkının yanında olduğumuzu ifade ediyoruz.

    8- 28 Şubat sürecinin dayatması olan kesintisiz 8 yıllık zorunlu eğitim, mesleki eğitimde açtığı tahribatlar göz önünde bulundurularak, sonlandırılmalı, bir an önce kesintili eğitime geçilmelidir.

    9- İnsanların tercihlerine ipotek koyan eğitimdeki ‘karma mecburiyeti’ kaldırılmalı, demokratik eğitim hakkı verilmelidir.

    10- Anayasa’nın 24. maddesinde karşılık bulan din eğitimi; 18. Milli Eğitim Şurası’nda alınan seçmeli din eğitimi kararı gereği ilköğretimin 1. kademesinden başlayıp, ortaöğretimi de içine alacak şekilde uygulamaya geçirilmelidir.

    11- Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 19 Mayıs törenlerinin stadyumlarda kutlanılmaması ve Milli Güvenlik Bilgisi derslerinin kaldırılması gibi, eğitimde sivilleşmeye yönelik attığı adımları olumlu buluyor; Bakanlığın, öğrenci andını kaldırmasını, eğitimdeki militarist yaklaşım ve ritüelleri ayıklamasını; müfredatı değerler eğitimi odaklı olacak şekilde yeniden düzenlemesini istiyoruz.

    12- ‘Kamusal alan’ yalanı insanların temel tercihlerini yok saymaktadır. Kişilerin inançlarını ve temel özgürlüklerini hedef alan kılık kıyafet dayatmalarından vazgeçilerek, Meclis dâhil, çalışma hayatı ve eğitim ortamlarında başörtüsünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

    13- Başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere Bakanlığa, eğitim çalışanlarına yönelik kuşatıcı, sahiplenici ve motive edici bir dilin hâkim olmasını bekliyoruz.

    14- Eğitim kurumlarında şekilsel yaklaşımlardan vazgeçilmeli; takım elbise, kravat, üniforma gibi eğitimde tek tipçi uygulamalara son verilmelidir.

    15- 2005 yılında getirilen ‘uzman’ ve ‘başöğretmenlik’ unvanı içeren öğretmenlikte kariyer basamakları uygulamasının bazı düzenlemelerine ilişkin açılan davada Anayasa Mahkemesi iptal kararı vermişti. Anayasa Mahkemesi kararı sonrası zamana yayılarak adeta unutturulan ‘öğretmen kariyer basamaklarında yükselme sınavı’ için gerekli yasal değişiklikler bir an önce yapılmalı ve süreç yeniden başlatılmalıdır.

    16- Başta eğitim kurumları olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların ve öğrencilerin ibadet ihtiyacını karşılayacak yer tahsisi yapılmalıdır.

    17- Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve Genel İdare Hizmetleri Sınıfı çalışanlarının görev tanımları dahil olmak üzere atama ve yer değiştirmeleri bir düzenlemeye bağlanmalıdır. 4/C statüsünde çalışan personel kadroya geçirilerek, mali ve sosyal hakları iyileştirilmelidir.

    18- Öğretmenlerin haklı yer değişikliği taleplerinin önüne geçmek için getirilen bazı sınırlamaların sorunları artırdığı görülmektedir. Yılda bir defa olacak şekilde özür durumu tayin taleplerinin sınırlanması, öğrenim, sağlık özrü ve il emrine verilme gibi mevcut haklardan geriye gidişi içeren uygulama ve yaklaşımlar sorunu çözmekten uzaktır. Öğretmen istihdamında güçlük çekilen bölgelerde çalışmayı sağlamak amacıyla yapılan cezalandırıcı uygulamalar yerine bu bölgelerdeki eğitim çalışanlarına ilave hizmet tazminat gibi özendirici yaklaşımlar benimsenmeli, öğretmen tayinlerinde becayişin önü açılmalı; mevzuat düzenlemelerinde paydaşların görüşlerinden azami ölçüde faydalanılmalıdır.

    19- İLKSAN üyelerinin birikimleri, yönetimlerin beceriksizlikleri ve usulsüzlükleri sonucu değer kaybetmiş ve her geçen gün sandık bataklığa dönüşmüştür. Üye aidatlarının emeklilik müktesepleri üzerinden iadesi sağlanarak, İLKSAN’ın fesih süreci başlatılmalıdır.

    20- Üniversiteler, her türlü düşüncenin yaşayabildiği özgür ortamlar olmalıdır. Üniversite çalışanlarının mali ve özlük haklarında iyileştirme yapılmalı, 2547 sayılı Kanun çağın şartları dikkate alınarak yeniden düzenlenmeli, YÖK’ün anayasal kimliğine son verilmelidir.

    http://www.egitimbirsen.org.tr/HaberDetay.aspx?MansetID=1388&Baslik=21.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ömer -- 5 Mart 2012; 23:13:46 >







  • Bilinen,türlü zeminlerde yıllardır kurulan sinsice tuzaklarla hazırlanmış bir metin.
    Amiyane olacak ama,bu bildirgeyi okuduktan sonra rafta dolma var...... demekten kendimi alamıyorum.
    Sendikal görevini öyle veya böyle yerine getirmeye çalışıyorsun.Peki bu imkan gökten zembille mi sana indirildi.
    Onlar da çok iyi biliyorlar ki 27 Mayıs'a boçlular.Ama bunu hatırlattığınızda vay sen darbeleri mi savunuyorsun diyerek demokrat kesilirler.
    12 Eylül sabahı evimin arka bahçesine kitaplarımı gömen benim ama,onlar "demokrattır" anlatamazsınız.
    Karma eğitime düşman kesilmelerinin demokrat olmakla ne ilgisi olabilir ki?
    Cevap hazırdır:Efendim ben inancima göre yaşamak istiyorum.
    Benim yanıtım da şudur:Gericilik,yobazlık demokratik bir hak değildir,talep edilemez.Ama dayatılır,zaten dayatıyorlar.
    Türbana özgürlük ,kıravata hayır demişler.İyi,gel de al...
    Keyifle geçen sofra muhabbetinin üzerine bu bildirge "iyi" gitti.




  • yine bir sendika yine bir bildiri. (yazılan seylerin pekcoguna katılıyorum)
    nasıl eğitimci bunlar.
    yoksa benmi yanlış anlıyorum bu sendikaları.
    biri ok hersey güzel, digeri herset berbat.
    ya ... :))

    yine güzel örnegimi vereyim;
    bir sendikacı, akpde digeri chpde.
    kimbilr bu hangisinde :)
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.