Şimdi Ara

44 yaşındasınız.Üç çocuğunuz var. Maaşınız 2.500 TL. Piyango vurdu.100 bin dolar çıktı.Ne yaparsınız

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
2
Favori
899
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 44 yaşındasınız. Evlisiniz. Üç çocuğunuz var. Maaşınız 2 bin 500 lira. Piyango vurdu… 100 bin dolar çıktı. Ne yaparsınız?

    2 bin 500 lira maaştan yemeyip içmeyip ayda bin lira biriktirseniz, bu paraya anca 20 sene sonra sahip olabilirsiniz, 20 sene… Ama dedim ya, piyango vurdu, şak diye 100 bin dolar çıktı, ne yaparsınız?

    Nuri Okutan…
    Sakarya valisiydi.
    Valiler genellikle “nasıl yaparım da altıma bir tane daha mercedes makam otomobili çekerim” diye kafa yorarken, bu vali “nasıl yaparım da bir çocuğun daha okumasını sağlayabilirim” diye kafa yoruyordu.

    Soyadı üstündeydi.
    Okutan’dı.

    Sakarya’dan önce Siirt valisiydi. Kalıpları kırdı, sıradışı yöntemlere başvurdu, özellikle kız çocuklarının okumasını teşvik eden muhtarları protokole aldı, onore etti, yöresel gerçekleri kullandı, kızını okula gönderen babalara altın hediye etti, yeni yeni makam otomobilleri alacağına, valiliğe ait iki mercedes, iki mazda ve bir cherokee cipi sattı, eğitim için harcadı, bölgenin tarihinde görülmemiş sayıda kız çocuğunun okula başlamasını sağladı.
    Siirt’ten Sakarya’ya geldi, okul öncesi eğitim oranı yüzde 7’ydi, yüzde 90’a çıkardı! Gelişme hızında Türkiye şampiyonu yaptı. Valiliğin maddi manevi tüm imkanlarını dar gelirli ailelerin çocukları için kullandı, okuma kültürünün yaygınlaşması için kampanyalar yaptı, Sakarya kütüphanelerindeki kitap sayısını 1 milyon 800 bine çıkardı.
    Bu müthiş kişisel çaba ve kişisel başarı, Vehbi Koç Vakfı’nın dikkatini çekti. Vehbi Koç Vakfı ödülü, 100 bin dolarlık para ödülüyle birlikte, kız çocuklarının eğitimine katkılarından ötürü Nuri Okutan’a verildi.
    Anasının ak sütü gibi helal paraydı, son kuruşuna kadar güle güle harcasın diye verildi.

    Ne yaptı Okutan?
    Kendisine verilen bu parayı, kendi ailesi için kullanmadı, kendi çocukları için kullanmadı, tek kuruşuna bile dokunmadı, memleketin tüm çocuklarına katkısı olsun diye, okul yaptırmak için bağışladı.

    Sakarya Camili Mahallesi’ndeki inşaatı derhal başlattı. Pekçok firma benim de tuzum bulunsun dedi, ücretsiz mal verdi. Vehbi Koç Vakfı bu onurlu tavrı daha da desteklemek için 50 bin dolar daha gönderdi. 100 öğrenci kapasiteli okula “Fatmana Anaokulu” adı verildi.

    Isparta Eğirdir’de yaşayan Fatmana, Nuri Okutan’ın anacığıydı. Oğlunun ödül aldığını duyunca “bilirim ben, benim oğlan o parayı çocuklara harcar” demişti. Haklıydı.

    İnşaat bir sene sürdü. Maalesef, Fatmana’nın ömrü vefa etmedi. Tamamlanmasına bir ay kala rahmetli oldu. Ama eminiz ki, bu evladı yetiştiren mübarek ana, okulun açılışını cennetten gülümseyerek seyretti.



    Sakarya’dan sonra Trabzon ve Şanlıurfa valiliği yapan, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF’in uluslararası raporunda “örnek model” olarak gösterilen, eğitime katkı açısından UNICEF literatürüne “Nuri Okutan Modeli” olarak geçen Nuri Okutan… Akp’nin yandaş valilerine yer açılması için 2011’de kızağa çekildi. Kariyerinin zirvesinde, gelmiş geçmiş en başarılı, en namuslu valilerden biriydi ama, adeta sihirli bir el tarafından defterden silindi.

    Vatandaşa “gavat” diyeni vali yaptılar, 25 şehit morgta yatarken poz vererek sucuk hediye edeni vali yaptılar, TC’yi kaldırtanları vali yaptılar, Öcalan’ı takdir ediyorum diyeni vali yaptılar, 10’uncu Yıl Marşı yerine akpnin seçim şarkısını çaldırtanı vali yaptılar, ilkokulları denetlerken tahtaya Türkçe yerine Arapça yazı yazanları vali yaptılar. Nuri Okutan’ı bir daha asla vali yapmadılar.

    Çünkü suçu büyüktü… “Kadın erkek eşitliği fıtrata ters”ken, kız çocuklarının okutulması ve “eşit birey” olmaları için çaba harcıyordu.

    Profesör Türkan Saylan, Nobel ödüllü Profesör Aziz Sancar, Profesör Filiz Ali, Profesör Mehmet Özdoğan, Profesör Turgay Dalkara, Profesör Nermin Abadan Unat, Profesör Gökhan Hotamışlıgil, Profesör Zeynep Çelik, Profesör Ali Nesin, Profesör Kamil Uğurbil ve Profesör Zeynep Ahunbay’ı ödüllendiren Vehbi Koç Vakfı’ndan Türkiye’nin en prestijli ödülünü alarak… Topluma örnek insan olma gafletinde bulunmuştu!

    Vatandaşın yoğun talebi üzerine, gönlündeki partiden, MHP’den siyasete girdi, Isparta birinci sıra adayı oldu, partisinin oylarını arttırarak milletvekili seçildi. TBMM’de bireysel eşitlik misyonunu sürdürdü, Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu üyesi oldu.

    Milletvekili yeminine sadık kaldı.
    Başkanlık sistemi referandumu için tüm milletvekillerine hitaben bir mektup kaleme aldı, TBMM’ye çağrıda bulundu.
    “Önerilen sistem, dikta rejimidir, seçilmiş diktatörlüktür, Türkiye’yi çöküşe götürür, Türkiye’nin ihtiyacı cumhurbaşkanının güçlendirilmesi değil, parlamenter sistemin güçlendirilmesidir, Türkiye’de demokrasi, insan hakları, özgürlükler, adalet ve hukuk devleti açısından büyük bir geriye gidiş söz konusudur, tarih nehir gibidir, hep ileriye doğru akar, tarihi geriye doğru akıtmaya çalışmak beyhudedir, yürekten inanıyorum ki, tarih hükmünü icra edecek ve bu geriye gidişten dönülecektir, tek dileğim, devletimize milletimize pahalıya patlamadan, yol yakınken dönülmesidir” dedi.

    “Hayır” dedi.

    Ve dün… Meral Akşener, Ümit Özdağ, Sinan Oğan, Yusuf Halaçoğlu, İsmail Ok gibi, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali, MHP’den ihraç edildi.

    Onuncu köyden sesleniyorum…

    Akp güya defterden silmişti.
    Milletin egemenliği sahip çıkmıştı.
    Bahçeli güya defterden sildi.
    Adım gibi eminim, neticesi aynı olacak.

    Çünkü, sağcı solcu, ülkücü devrimci, milli görüşçü ulusalcı meselesi değildir bu…
    Saray mı, meclis mi?
    Biat mı, birey mi?
    Tek adam mı, hepimiz mi?
    Koltuk mu, devletin bekası mı?
    Şahsi menfaat mi, toplum yararı mı?
    Bunun seçimidir.
    YILMAZ ÖZDİL







  • Memleket için evet diyenlere gelsin. Yukarıdaki yazı evet ve hayır diyen kitleyi çok güzel özetliyor aslında. Vatanım için, milletim için ülkemin kalkınması, cehaletin ortadan kalkması için sonuna kadar hayır. Safınızı iyi seçin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: _RevO_

    MHP'nin bir sonraki secimlerde AKP'nin catisi altinda meclise girmeyecegini dusunmek naiflik olur. MHP'nin omru bitmistir bu saatten sonra.

    MHP'liler icin sorun olacagini sanmiyorum MHP'nin icinde MHP'liler olsaydi zaten MHP simdiki durumunda olmazdi. Bu saatten sonra yapilacak olan, MHP'den ihrac edilen bu ekibin elele verip, egolarini, basbakan olma heveslerini (anlamistir malum hanim) bir kenara birakak, tek yumruk olup bir parti kurmalari ve iktidari zorlamalaridir. Biraz AKP'nin kurulusuna benziyor, ilk yillarda olan RTE - Gul sinerjisi lazim MHP'li muhaliflere. Olmadigindan suphem yok, lakin bir tanesi bozuyor bu uyumu. Ya onla devam edecekler, ya da onsuz (bence ikincisi daha iyidir)

    Su andan itibaren gec mi olur dogru mu olur orasi tartisilir, malum sistemden sonra, 50,00001'i alamayanin bir onemi olmayacagi icin, ic savas cikana veya 3cu dunya savasi patlayana kadar AKP iktidari kesinlesmis olur.

    Mhpliler için sorun olduğunu sanmıyorum dedikten sorna bu yorum çöpe dönüşüyor zaten.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • AKP Sakarya'dan 1 Kasım seçimlerinde %67 oy almış. Demek ki halkın en elzem ihtiyacı çocuklarını okutmak değil, biat edebilecekleri bir reismiş.
  • Isparta'lı iç anadolu'nun yiğit evladı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi İsen Buga -- 15 Mart 2017; 2:9:59 >
  • böyle bir şey beklemiyordum açıkçası. hiç alıştığımız bir şey olmadığından yine ne halt yedi biri diye girdim. vatanı için(!) evet diyenler bu adamı görmeyecekler. biz mi çok düşünüyoruz vatanı yoksa bu adam mı? diye bir sorun kendinize.
  • Türkiye'de başarı asla cezasız kalmaz
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.