Şimdi Ara

A.R.O.G (2008) (22. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
550
Cevap
0
Favori
26.581
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2021222324
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ahmet Hakan çok biliyor sanırım....
  • quote:

    Orjinalden alıntı: .TaneR.

     A.R.O.G (2008)

    ahmet hakan


    karalama çalışmaları olarak algıladım bilmiorum yanlış mı düşünüyorum...




  • hokkabaz bence daha yaratıcıydı arog konusu iyi fakat maç mevzusu olayı sıradanlık katmış günümüzden baska bir aktıvıteyi gönderme yapılabılrıdı
  • ya bende dün akşam izledim filmi ama öyle bi gazla gittim ki filme sonu hayal kırıklığı oldu. önerilenden daha kötü olduğu için çok eleştiri alır bence
  • Bence 10 numara bir film AROG.Neden bütün yazar ve oyuncular AROG a eleştiri yapıyor.Muro filminede gittim ve beğenmedim.Ama ona kimse eleştiri yapmıyor.Bir tane eleştiri görmedim muro hakkında oyunculardan.Bunda bişeylik var ama anlayamadım



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tony. Montana. -- 14 Aralık 2008; 14:38:55 >
  • Bende naçizane yorumumu yapayım

    Bende filme herkes gibi veya birçoğumuz gibi çok büyük beklentilerle ve cem yılmaz yapmıştır yine diyerek gittim.

    Öyle görülüyorki genel anlamda bir kesinlik yok

    Çok iyiydi,kötüydü veya gidilebilir gibi olmasıda beklenemez zaten herkesin fikir ve izlenimleri farklı

    Fakat G.O.R.A. için birçok kişinin mizah anlamında gerçekten iyi bir film ortaya konulduğu söylenirken A.R.O.G. için çok farklı yorumlar yapılması iki film arasında kıyaslama yapılabilmesi için yeterlidir bir neden bence

    Diğer sayfalarda bir arkdaşında yazdığı gibi bence sponsorlar ve ozellikle medyanın etkisi ile Cem Yılmaz ve diğer oyuncu arkadaşları birçok kanalda gereğinden çok boy gösterdiler diye düşünüyorum

    Haliyle buda biz seyircilerin filmden beklentisini yükseltti

    Kesinlikle kötü bir film yapmış diyemeyiz Cem Yılmaz için gerçekten aniden hiç beklenmeyecek yerlerden güzel espiriler yapılmış

    Belirtmek gerekirse özellikle takımı futbol için hazırladığı sahne benim en çok güldüğüm sahnelerden biridir

    Kısacası iyi veya köyü ne olursa olsun ortada aksi iddia edilemeyecek bir emek uğraş oyunculuk ve bütçe var

    Bu filmi G.O.R.A kadar aman aman beğenmesemde:

    Cem Yılmaz sadece çıkardığı 2dvd lik stan up gösterisi ile bile takdire şayan bir komedyen



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ekkir -- 14 Aralık 2008; 15:18:27 >





  • Sizin dövmeyi de tasarladık.İki yanak şeklinde düşünüyoruz
  • quote:

    Orjinalden alıntı: PanadoL


    quote:

    Orjinalden alıntı: .TaneR.

     A.R.O.G (2008)

    ahmet hakan


    karalama çalışmaları olarak algıladım bilmiorum yanlış mı düşünüyorum...

    Karalamakdan ne çıkarı olabilir, rakip filmi mi var vizyonda bu eleştirileri yapan köşe yazarlarının ?

    Ben daha önce de yazdım, hemen 2 üstte de arkadaş değinmiş, filmin beğenilmemesinin en büyük nedeni beklentinin yüksek tutulmasıdır, kendisinin (cem yılmaz) beyanatlarıdır vs.vs.
    Ben daha izlemedim bile o nedenle kendi düşüncemi yazmıyorum, sadece izleyenlerinkini aktarıyorum, neden hep olumsuz düşünenlerin düşüncelerini alıntı yapıyorsunuz derseniz, daha önce gora yı izlemiş ve zamanıma ziyan ettiğini düşünen bir kişi olarak cem yılmaz'ın sinema sektörüne uzak durması gerektiğini, onu efsane yapan gösterilere geri dönmesi gerektiğini düşünenlerden biriyim. O nedenle bu filmin tamamen ticari amaçlı, içi boş, dağın fare doğuracağına emin olduğum bir film olacağından emindim. Sanırım yanılmadım. İzlediğimde (nete düştüğünde, bu filme para verip gitmam çünkü) kendi düşüncelerimi daha net yazacağım.
    Beğenenlere de saygı duyuyorum tabi ki. Herkesin düşüncesi, beğenileri farklı olabilir.




  • bence harikaydı yine süper bir iş çıkarmış Cem Yılmaz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: .TaneR.

     A.R.O.G (2008)

    ahmet hakan



    Ben A.R.O.G u izlemedim film hakkında yorum yapamayacağım daha.Fakat burdaki karalamaların aynısını Dünyanın Durduğu Gün içinde söyleyebilirim.O zaman bana ne gözle bakılırdı acaba bunu merak ediyorum.Ahmet Hakan sert dilli bir köşe yazarı bazen çok güzel yazılar yazıyor fakat çoğu zaman böyle sosyal olaylarda çuvallıyor bana göre.Onun bu eleştirilerden karı kendini konuşturmak başka birşey değil yazık...




  • film bana da çekici gelmedi hayal kırıklığı oldu yani. filmin ikinci devresi biraz iyiydi daha iyisini yapabilirlerdi bi de fragmanları nerdeyse bi sene önceden verince sıkıldı millet o bölümlerde kimse gülmedi daha önce gördükleri için. gerisinde de pek bişey yoktu ancak mükemmel efektleri vardı filmin bunu da söyleyim. istense bi gladyatör tarzında savaş filmi çekebilir bizimkiler. hep istediğim şey oldu bu ama kahramanlıklarımız var ortada film yok
  • Ahmet Hakan'ın sadece " Halk müthiş ibr beklenti içine sokuldu" cümlesine katılıyorum,onun dışında söylediği çoğu şey abartı...
  • quote:

    Meşhur futbol sahnesi ise filmin atardamarı olabilecekken senaryonun zayıflığı yüzünden sınıfta kalmış. Zira her şutun gol olduğu ve ölen bir adamın geri gelmediği bu sahne, her şeye rağmen görsel olarak ilgi çekse de planlama açısından oldukça geri kalmış. Oyuncu isimlerinin bile sadece ikisinin espri kaygılı olması bunu kanıtlıyor. Yılmaz'ın futbol konusundaki bilinçsizliği bu sahneye zarar vermiş belli ki. Bu sebeple de Rıdvan Dilmen ve Fatih Terim gibi sektördeki sadece iki isme yapılan göndermelerle sınırlı kalınmış. Ancak elbette bir-iki detay bilerek futbol sahnesi çekerken başarılı olamamanın dünyada birçok örneği var. Bu da bu sahnelerin zorluğunu kanıtlıyor. Zaten filmin de esas sorunu; zor olanı yapmaya kalkışırken, bunun altından kalkamaması...


    cem yılmaz'ın bu göndermeleri bile doğru düzgün anlaşılamıyorken bir de daha derinlere inmesi seyirciyi ne kadar mutlu ve ilgi dolu kılar merak konusu.Filmin hedef aldığı bazı şeyleri(filmler,rıdvan dilmen vs) bilmiyorum futbolla aram yok cem yılmaz istediği kadar kişiyi hedef alsın ne fark eder ki.bu paragraf diğer film örneğini veren paragraf kadar saçma olmuş.Bu eleştiriyi herkesin kabullenmesi için herkesin dünyadaki tüm filmleri (birçok filmi) izlemiş,spor haberlerini günü gününe eksiksiz olarak tekip etmiş olması gerekir.bir seyirci gözüyle filmin o yönlerini göremiyorum maalesef.Ahmet hakan ise aşırı derece abartmış.fragman muhabbetine de katılmıyorum ben filmde fragmanın dışında birçok yere güldüm.muro için bu eleştiri yapılabilir çünkü yüzlerce kez tv karşısında filmi resmen parça parça izledik.




  • Ben bu filmde Viagra sahnesi dışında pek güldüğümü hatırlamıyorum benim için de hayal kırıklığıydı..
  • Herkes ne dense filimin komedi yanının kötü olduğunu bahsetmiş fakat filme genel olarak baktımızda vasat bir filimdi ve Türk film olarak görsellik ve efekler fena değildi , müzikler de gayet hoştu.Artık yapılan bir çok komedi filmde cinselik ön planda olduğu insanlar kahkaha ile gülüyorlar.Aslında türkiyede ve dünya da yapılan çok iyi yapılan komedi filmler azdır.Artık insanlar komedi filmi sandıkları filmlerde utandıkları durumları izlediklerinde gülmeye başlıyorlar.Arogda zaten orjinal bir espiri yada komedi yanı yoktu fakat kötü bir film değildi.
  • konu arog olunca çok farklı ve egzantirk bir yorumu eklemek istedim.

    engin ardıç ın bugünkü yazısı

    Böyledir, sinemadan anlamıyorsan, oturur Cem Yılmaz'ı tartışırsın: Çok mu güldük, az mı güldük? Çok para mı harcamışlar, az para mı harcamışlar? Arak mıdır, değil midir? Maymunu düdüklemesi ayıp mı, değil mi? Gişe rekorunu kırdı mı, kırmadı mı? "Bundan böyle Türk sinemasında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" gibi ahmakça cümleler de ortaya atılır.

    "Gora" filminin "katlaması" olan "Arog" filmi de temel düşüncemizi değiştirmedi: Bunlar sinema sanatının ürünleri değil, sinemanın olanaklarından yararlanarak filme çekilmiş birer "Cem Yılmaz Show" örnekleridir... Cem, sahnede "minimalist" bir gösteride tek başına yapması mümkün olmayan "gag"ları böyle gerçekleştiriyor.

    Ve de güldürüyor tabii... Çocuk da bundan daha "ulvi" bir amaç peşinde değil... Diyor ki, kardeşim, bol bol güldün mü, mutlu musun, işletmeci mutlu mu, frigocu gazozcu mutlu mu, sen ondan haber ver!

    Birkaç yıl sonra karşımıza "Arif Işık Adolf Hitler'e Karşı" adında bir filmle de çıkabilir, peşinden "Arif Bizans Zindanlarında" falan da gelebilir, gene tartışırsınız, bu sanat mı değil mi? Cem de kıs kıs gülüp paraları sayar ve yeni bir Ferrari alıp keyfine bakar.

    O köşeyi dönecek, siz de, örneğin, toprağı bol olsun Heath Ledger'in "Şövalye" filmindeki "ortaçağa uyarlanmış futbol gırgırını" unutup "taş devrinde futbol olur mu" diye şaşacaksınız... Neyse ki, ülkemizde ortalama eğitim düzeyi ilkokul dördüncü sınıf olduğundan "taş devrinde dinozor olur mu" sorusu kimsenin aklına gelmeyecek. Mesele de burada işte, Yeşilçam filmi seyredip ağlayan "uzaylı prenses" olursa, eşcinsel robot olursa, sucuk ağacı olursa, futbol amigosu maymun da olur, niçin olmasın?

    Asıl şunu tartışalım: Arif Işık tipini seyircimiz neden çok sevmiştir?

    Esmer, ince bıyıklı, tıknaz ve çok küfürbazdır, ondan mı?

    Hem ondan, hem de çıkarcı, üçkâğıtçı, kaytarıcı, çokbilmiş ve kurnaz olduğundan.

    Hani, ulusal kahramanlarımızdan Nasreddin Hoca ve Keloğlan gibi!

    Ama gene de kendince iyi kalpli tabii.

    Dükkâncı, halı satıyor, yani kendi işini kurmuş (arada turist karıları da götürüyordur), yani "esnaf" zümresinden, sıkıyı gördüğü zaman boyun eğmeyi, umulmadık zamanda başkaldırmayı biliyor, hiçbir temel ahlak değeri yok. Küçük insan.

    Arif Işık, günümüz Türkiyesi'nde çok yaygın bir tip olan "kasaba kökenli ve cahil ama saldırgan lumpen" tipinin mükemmel bir örneğidir.

    Köylümüz nasıl merhum Kemal Sunal'ın oynadığı "salak ama kurnaz ve şekilsiz" tiplerde kendini bulduysa, iyi kötü cebi para görmüş lumpenimiz de Arif'te kendini buldu.

    Fakat bir başka lumpen tipi, Ferhan Şensoy'un oynadığı "saf, abazan ve umarsız" lumpen tipi bu arada gürültüye gitti.

    "Pardon" filmindeki İbrahim tipi, temelde dürüst ve namuslu, ama elinden hiçbir iş gelmeyen, hiçbir baltaya sap olamayan, körkütük cahil ama hafiften de solcuydu... Arif herşeye kuşkuyla yaklaşıyor, o herşeye inanıyordu.
    Arif ve İbrahim, lumpenin iki ayrı çeşidi, iki ayrı ve zıt örneğidir.

    Arif bir "winner", İbrahim de bir "loser", Amerikan hayranlarının deyimiyle...

    Bir paranın iki yüzü gibi, "yurdum insanının" iki ayrı görüntüsü.

    Elbette Arif kazanacaktır. Gelecekteki Türkiye, Arif'in Türkiyesi'dir.

    Bakınız Cem nasıl kazanıyor, eski arkadaşları dergiciler nasıl debeleniyorlar, anlayınız.




  • herkez kendi fikrini söylemiş saygı duymak lazım CY komedi adamı daha iyisi olurmuydu olurdu ama gorayla kıyaslamasak fena değil...
    zaten zor bilet aldık ilk hafta
  • filmin yeteri kadar komik bulunmaması bence Cem Yılmaz' ın gösterileriyle de alakalı, gösterilerde ve son çıkan dvd de 2 saat durmadan gülünce filmde öyle olucak beklentisi oluşuyor; ama sinema yönünden bakarsak hiç bir filmde başından sonuna kadar gülünmüyor, tek kişilik show değil ve sonuçta bir sinema filmi; olayların, diyalogların bi akışı var, her sahnede gülünmesi teknik olarak imkansız.

    bu bilinçle izleyince bence güzel film.
  • işin ilginç tarafı olumlu yada olumsuz yapılan bütün eleştirler filme seyirci olarak dönüyor..
    boşuna dememişler reklamın kötüsü olmaz diye...
  • Bence filmin en bomba yeri.


    - Ceku'yu alıp , GORA'ya gidip , tahta oturucam.
    - Tahta mı ?
    - Tahta tabi zoruna mı gitti ?
    - Hava olmasın.

    - Bizim gemide paslandı.
    - Paslanmaz titanyum o.
    - Hadi ya gemi ucuza gitti o zaman.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi valski -- 15 Aralık 2008; 19:23:45 >
  • 
Sayfa: önceki 2021222324
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.