Şimdi Ara

ALIYA IZZETBEGOVIC'IN İSLAM DEKLARASYONU ADLI KİTABINDAN GÜZEL BİR ANALİZ

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
6
Cevap
0
Favori
308
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • "Müslüman dünyasında muhafazakar düşüncenin , tek olmasa de en büyük temsilcileri şeyh ve hocaların kesimidir. Onlar İslam'ın " İslam'da ruhbaniyet yoktur", şeklindeki açık düsturuna rağmen, kendilerini ayrı bir sınıf gibi organize ettiler ve İslamın yorumlanmasını tekellerine alarak kendilerini Kuran-ı Kerim ile insanlar arasında aracı olarak konumlandırdılar. Din adamı olarak onlar ilahiyatçıdırlar, ilahiyatçı olarak onlar dogmatiktirler ve din bir defa ve edebi olarak verildiğine göre onların düşüncesine göre aynı din bir kere ve ebedi olarak yorumlanmıştır. Bu sebeple de en iyisi her şeyi bin küsür sene öncesinde tarif edildiği gibi bırakmaktır. Statükocuların bu kaçınılmaz mantığına göre ilahiyatçılar her yeni şeyin amansız düşmanıdırlar. Dünya gelişimi içinde ortaya çıkan yeni durumların düzenlenmesi ve Kuranı Kerimin hükümlerini hayata geçirmek amacıyla şeriatın yeniden ve tekrar yapılanması, dinin bütünlüğüne yönelik saldırı olarak tanımlanmaktadır. Belki burada İslama karşı bir sevgi duygusu vardır, ancak bu patolojik gerici ve dar ufka sahip insanların sevgisidir ve henüz canlı olan İslam düşüncesini boğan bu gibi insanların sarılışından başka bir şey değildir."

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Nekadar büyük bir adam olduğu şu cümlelerden belli gerçekten. Modern müslüman nasıl olunur cevabının kendisi bence Aliya İzzetbegoviç. Geri kafalı pozitif ilimlerden uzak kendilerini peygamber ilan etmiş adamlar yerine Aliya gibi adamların yazdıklarını okumalı ve saygı duymalıyız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ceyhunceyhan

    Nekadar büyük bir adam olduğu şu cümlelerden belli gerçekten. Modern müslüman nasıl olunur cevabının kendisi bence Aliya İzzetbegoviç. Geri kafalı pozitif ilimlerden uzak kendilerini peygamber ilan etmiş adamlar yerine Aliya gibi adamların yazdıklarını okumalı ve saygı duymalıyız.

    Aynen òyle bir diğer problem de şu ki toplumumuzda herkes aliyayı sever sayar ona bilge kral der. Ama bunu diyenlerin çok çok az kısmı aliyanın fikirlerinden haberdardır bu da ayrı bir acı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • cebeshasoniki C kullanıcısına yanıt
    Kesinlikle, dediklerinize katılıyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir imam gazali ilmi ve maneviyatı yakalamış günümüz yorumcusuna (deformasyon yapmadan) rastlarsak onu da kabul ederiz.
    Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır 1942 yılında Hak'kın rahmetine kavuşmuş ve bize bıraktığı tefsir de herkes tarafından kabul gören bir tefsirdir.Görüldüğü gibi din bir kere ve ebedi olarak yorumlanmamış neredeyse her yüzyılda birkaç kez yorumlanagelmiştir.

    Ayrıca din adamı diye bir kavram yoktur alim vardır. Demem o ki bu kişiler eğitim görmüş hayatını islam meselelerine adamış kişilerdir.
    Roman yazmak için bile çok okumak gerekirken din gibi bir konuda herkesin eser vermesi beklenemez, bu bir istikamettir herkesin yapması gereksizdir.
    Begoviç'in görüşleri kendisini bağlar. Dinimiz tekel dini değildir. Hristiyanlıktaki gibi tek papa düşüncesi tek din adamı fikri yoktur
    islam tarihini okursanız nice evliya ve alim göreceksiniz ve ardında bıraktıkları eserleri. Namazı dosdoğru kılınız ayetine rağmen günümüzde Kur'anda namazla
    ilgili ayet yoktur diyenleri de görürsünüz. Katıldığım nokta Kur'an canlı bir organizma gibidir çağın habislerine günahlarına sıkıntılarına çare olmalı
    ihtiyaç halinde alimler tarafından tekrar tefsir edilmelidir ki zaten yapılmaktadır.
    Ancak bazı statik gerçekleri tekrar yorumlamak değildir örneğin içkinin haramlığı tartışılmaz.
    Ancak daha önce vuku bulmamış içinde bulunduğumuz zamanın sıkıntılarını, mesela bankaların promosyon adı altındaki verdiği paralar konusu gibi,
    islam fıkhınca yorumlanması islam alimlerinin cevap vermesi beklenir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sakinharman

    Bir imam gazali ilmi ve maneviyatı yakalamış günümüz yorumcusuna (deformasyon yapmadan) rastlarsak onu da kabul ederiz.
    Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır 1942 yılında Hak'kın rahmetine kavuşmuş ve bize bıraktığı tefsir de herkes tarafından kabul gören bir tefsirdir.Görüldüğü gibi din bir kere ve ebedi olarak yorumlanmamış neredeyse her yüzyılda birkaç kez yorumlanagelmiştir.

    Ayrıca din adamı diye bir kavram yoktur alim vardır. Demem o ki bu kişiler eğitim görmüş hayatını islam meselelerine adamış kişilerdir.
    Roman yazmak için bile çok okumak gerekirken din gibi bir konuda herkesin eser vermesi beklenemez, bu bir istikamettir herkesin yapması gereksizdir.
    Begoviç'in görüşleri kendisini bağlar. Dinimiz tekel dini değildir. Hristiyanlıktaki gibi tek papa düşüncesi tek din adamı fikri yoktur
    islam tarihini okursanız nice evliya ve alim göreceksiniz ve ardında bıraktıkları eserleri. Namazı dosdoğru kılınız ayetine rağmen günümüzde Kur'anda namazla
    ilgili ayet yoktur diyenleri de görürsünüz. Katıldığım nokta Kur'an canlı bir organizma gibidir çağın habislerine günahlarına sıkıntılarına çare olmalı
    ihtiyaç halinde alimler tarafından tekrar tefsir edilmelidir ki zaten yapılmaktadır.
    Ancak bazı statik gerçekleri tekrar yorumlamak değildir örneğin içkinin haramlığı tartışılmaz.
    Ancak daha önce vuku bulmamış içinde bulunduğumuz zamanın sıkıntılarını, mesela bankaların promosyon adı altındaki verdiği paralar konusu gibi,
    islam fıkhınca yorumlanması islam alimlerinin cevap vermesi beklenir.


    Ben bu kitabı bitirmiş ve iyi analiz ettiğimi düşünmüş birisi olarak şunu söyleyebilirim ki ; burada tabiki de Aliya'nın bahsettiği şeyh ve hocalar kesmi ,dinimizin anlaşılmasına büyük katkılar vermiş alim kimseler değildir.Burada Aliya'nın bahsettiği kimseler Allah ile insan arasına girerek(tövbe almak,aracı olmak gibi) işi ticarete ve sapıklığa çeviren kişilerdir.Bugün de gördüğümüz gibi İslam'ın anlaşılmasında önemli çalışmaları olan alimler olduğu gibi dini adeta maskara haline getiren(yanmaz kefen,uzuvlara ayet okuyup üfleme,kabirde dilekte bulunma ,peygamberi rüyada gösteren terlik vs vs ) insanlar da vardır .Aliyanın demeye çalıştığı din eğer bir defa gelmişse Kuran-ı Kerim her insan tarafından okunmak ve anlaşılmak zorundadır .
    "Dünya gelişimi içinde ortaya çıkan yeni durumların düzenlenmesi ve Kuranı Kerimin hükümlerini hayata geçirmek amacıyla şeriatın yeniden ve tekrar yapılanması, dinin bütünlüğüne yönelik saldırı olarak tanımlanmaktadır. " şu cümleden anlaşıldığı üzere modern dünya artık bundan 1000 küsur sene evvelkinden çok farklıdır ve eğer biz müslümanlar olarak çağa ayak uydurmayıp ,bir kenara çekilirsek daha çok seneler sömürü ve kuşatma altında kalırız .Mesela günümüzde modern toplumda erkeklerin kadınlarla beraber bir arada çalışması , okuması , yeni bir şey üretmek için ilime zaman ayırması meseleleri yeniden yorumlanmaya muhtaç meselelerdir .Bildiğiniz gibi Milli Mücadele yıllarında Manda yönetimi isteyen ,Milli Mücadeleye karşı çıkan hocalar olduğu gibi tam tersine Milli Mücadeleyi destekleyen insanlar ,alimler de vardı"1. Aliya sözünü ettiğim paragrafın son kısmında da burada İslama karşı bir sevgi olduğundan böyle bir düşüncenin var olduğunu da dile getiriyor .
    "1 -- Eşref Edip - Mehmet Akif Hayatı,Eserleri




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.