Şimdi Ara

Alzheimer hastalığının insandan insana bulaştığına dair ilk kanıt bulundu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
33
Cevap
2
Favori
2.408
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
16 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Alzheimer hastalığının insandan insana bulaştığına dair ilk kanıt bulundu
    University College London'dan bir grup araştırmacı, Alzheimer hastalığının insandan insana bulaştığına dair ilk net kanıtı rapor etti. Araştırmacılar, bir avuç olağanüstü nadir vaka çalışmasında, insan büyüme hormonu tedavisinin toksik proteinleri çocuklara nasıl naklettiğini ve erken başlangıçlı Alzheimer gelişimine neden olduğunu gösterdi.



    “Alzheimer insandan insana bulaşabilir mi?”



    1950'lerin sonlarından itibaren yaklaşık 25 yıl boyunca 1800 küsur vakada insan büyüme hormonu, belirli fiziksel gelişim sorunları olan çocukları tedavi etmek için ara sıra kullanıldı. C-hGH (kadavra kaynaklı insan büyüme hormonu) olarak bilinen hormon, ölen kişilerin hipofiz bezlerinden toplanıyor ve alışılmadık derecede kısa boylu çocuklara enjekte ediliyordu. Yıllar içinde büyüme hormonu ile tedavi edilen çocukların beklenmedik derecede yüksek bir yüzdesinde Creutzfeldt-Jakob hastalığı adı verilen ölümcül bir nörodejeneratif durum gelişti. Bu hastalık, prion adı verilen toksik yanlış katlanmış proteinlerden kaynaklanıyordu. Araştırmacılar bazı c-hGH örneklerinin toksik prionlar içerdiğini ve bunun sağlıklı beyinlerde nörodejeneratif hastalığın tohumlarını attığını keşfetti. İnsan kaynaklı büyüme hormonu hızla daha güvenli, sentetik bir versiyonla değiştirildi.



    Ayrıca Bkz.Elon Musk’ın düşünerek cihaz kontrolü sağlayan Neuralink beyin çipi insana takıldı



    Daha yakın bir zamanda, Creutzfeldt-Jakob hastalığından ölen büyüme hormonu hastalarından alınan beyin dokusu örneklerini inceleyen bir araştırmacı ekibi, Alzheimer hastalığının ilginç belirtilerini keşfetti. Ölen hastalar, Alzheimer hastalığının belirtisi olan amiloid proteinlerinin alışılmadık derecede yüksek birikimini barındırıyordu. Böylece bir soru ortaya çıktı: Alzheimer, diğer prion hastalıklarında olduğu gibi insandan insana bulaşabilir mi?



    Yapılan çalışmalarda Alzheimer hastalığının insandan insana bulaştığı varsayımı akla yatkın gelmeye başlanmıştı ancak araştırmacılar yine de bir tür sağlam kanıta ihtiyaç duyuyordu.



    Alzheimer’ın bulaşıcı olduğuna dair ilk kanıt



    Alzheimer hastalığının insandan insana bulaştığına dair ilk kanıt bulundu
    Araştırma ekibi yakın zamanda Londra'daki Ulusal Prion Kliniğine nörolojik sorunlarla başvuran sekiz hastayı inceledi. Sekiz hastanın hepsi çocukluklarında c-hGH ile tedavi edilmişti ve şu anda yaşları 38 ila 55 arasındaydı. Bu hastalardan beşine erken başlangıçlı demans teşhisi konmuş ancak Creutzfeldt-Jakob hastalığının patolojik bulgularına rastlanmamıştı. Bu hastaların beşi de Alzheimer tanısı kriterlerine uyuyordu ancak daha da önemlisi, hastalığın erken başlangıcına genetik bir yatkınlık belirtisi göstermiyordu.



    Manchester Üniversitesi'nden Andrew Doig, yeni bulguların kapsamlı ve dikkatli olduğunu söylüyor ancak sadece sekiz nadir vakadan yola çıkarak daha geniş bir çıkarımda bulunulması konusunda uyarıda bulunuyor. Bu yeni araştırmada çalışmayan Doig, "Burada bildirilen yeni Alzheimer türü, hastalığın yayılmasının yeni bir yolunu ortaya çıkardığı için bilimsel açıdan büyük ilgi görse de, hastalığın neden olduğu yol 40 yıl önce durdurulduğundan korkmak için bir neden yok" diyor.



    Bu bulguların Alzheimer'ın insandan insana geçişinin olağanüstü nadir bir örneğini gösteriyor olsa da günümüzde böyle bir vakanın yaşanma ihtimali son derece düşük. Ancak araştırma ekibinin bu keşfi hastalığın nasıl ilerlediğine dair yeni bilgiler sağlayarak yeni tedavilere ulaşılmasına ön ayak olabilir.




    Kaynak:https://www.ucl.ac.uk/news/2024/jan/alzheimers-disease-acquired-historic-medical-treatments
    Kaynak:https://newatlas.com/science/first-evidence-human-to-human-transmission-alzheimers-disease/







  • Prion aşıdan veya bildiğimiz viral veya bakteriyel patojenlerden çok daha farklı ve tehlikeli bir olgu. Malum deli dana ve kuru hastalıkları da prion bazlı. Vücudun yıkıma uğratamadığı ve zamanla çoğalıp dokuyu bozan yapışkan proteinleri - bunlara genel olarak prion deniyor - vücuda almakla ilgili. Aslında yamyamlıkla ilişkisi var. O büyüme hormonunu verirken yamyaklıkta olduğu gibi bedene bozuk ama vücuttakine benzer proteinler sokuyorlar. O proteinler organizmanın tutundukları yerini - beyin, nörodoku - benzer proteinleri de bozarak ve kendilerini çoğaltarak sarıp fonksiyon kaybına yol açarak ölüme - öncesinde beyni sardığı için deliliğe vb - kadar götürüyor. Kısaca prion feci bir şeydir. Prionun muadilini bulmanız da zordur. Aşıdan böyle ekstrem ve herkesi etkileyecek bir sonuç çıkmaz. Aşı komplocuları ve karşıtları genelde cahil, bilim hakkında okuması olmayan kimseler. Bunları okuyup öğrenmek yerine mitleri yaşatmayı ve bu mitlerden dolayı aşı olmayıp da hastalıklardan ölenlerin vebaline girmeyi tercih ederler. Bknz: Gazeteci Yılmaz Özdil. O sebeple aşılar alakasız bir örnek veya ilkel biçimde neden-sonuç ilişkileri kurmaya dayalı efsaneler üzerinden karalandığında hep bunları söylüyorum.

  • Adamlar 50 yıl sonra ne yan etki vereceğini bilmedikleri bir tedavi uygulamışlar. Aynı pandemide insanlara çakılan aşılar gibi. Alzheimer hastalığının insandan insana bulaştığına dair ilk kanıt bulundu 

  • bulaşmasına gerek yok ki anneniz yada babanız bu hastalığa yakalandığında siz de onunla beraber yaşıyorsunuz bu hastalığı zaten...

  • sis651 kullanıcısına yanıt

    Prion aşıdan veya bildiğimiz viral veya bakteriyel patojenlerden çok daha farklı ve tehlikeli bir olgu. Malum deli dana ve kuru hastalıkları da prion bazlı. Vücudun yıkıma uğratamadığı ve zamanla çoğalıp dokuyu bozan yapışkan proteinleri - bunlara genel olarak prion deniyor - vücuda almakla ilgili. Aslında yamyamlıkla ilişkisi var. O büyüme hormonunu verirken yamyaklıkta olduğu gibi bedene bozuk ama vücuttakine benzer proteinler sokuyorlar. O proteinler organizmanın tutundukları yerini - beyin, nörodoku - benzer proteinleri de bozarak ve kendilerini çoğaltarak sarıp fonksiyon kaybına yol açarak ölüme - öncesinde beyni sardığı için deliliğe vb - kadar götürüyor. Kısaca prion feci bir şeydir. Prionun muadilini bulmanız da zordur. Aşıdan böyle ekstrem ve herkesi etkileyecek bir sonuç çıkmaz. Aşı komplocuları ve karşıtları genelde cahil, bilim hakkında okuması olmayan kimseler. Bunları okuyup öğrenmek yerine mitleri yaşatmayı ve bu mitlerden dolayı aşı olmayıp da hastalıklardan ölenlerin vebaline girmeyi tercih ederler. Bknz: Gazeteci Yılmaz Özdil. O sebeple aşılar alakasız bir örnek veya ilkel biçimde neden-sonuç ilişkileri kurmaya dayalı efsaneler üzerinden karalandığında hep bunları söylüyorum.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • sis651 kullanıcısına yanıt

    heeee öyle mi olmuş keke? bir dahaki tedaviyi sen bul da içimiz rahat etsin bari.


    yediğin yemekten içtiğin sigaradan bir haber varsa yoksa aşı.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sis651 kullanıcısına yanıt
    Aşı olmasa 50 yıl sonrayı zaten göremezdin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CWaRRioR -- 31 Ocak 2024; 08:17:11 >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Bu yorum tarz bir yorum için gelmiştim yazılmış bile çok iyi :)
    Bize bulaşmaz diyen arkadaşlara örnek de verelim : İngilteredeki deli dana salgını.
    Aşı karşıtı arkadaşlar da gönlünü ferah tutsun ''prion'' yanlış katlanmış bir protein olduğu için aşısı yok.

  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • İşin içinde prion varsa oradan hayırlı bir şey beklenemezdi zaten.

    Virüs bile melek kalır bunun yanında en azından yarım da olsa genetiği cibillliyeti bir şeyi var virüsün

    Dur bakalım başka değişik bulaş yolları çıkmasa bari



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi doruhüso -- 31 Ocak 2024; 10:17:9 >
  • aha messi gg 50den sonra...

  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Peki çocuk aşıları ve covid aşıları için bu risk ne seviyede? Onların içindeki proteinler yanlış katlanmış olma ihtimali var mı? Nasıl ortamlarda üretiliyor? Biz sadece etken maddelerinden haberdar oluyoruz. Onun dışında hangi malzemeler ile mayalanıyor ve bu malzemeler için bu riskler var mı biliyor muyuz?

  • A Potential Role of the Spike Protein in Neurodegenerative Diseases: A Narrative Review.

    Prion-like Domains in Spike Protein of SARS-CoV-2 Differ across Its Variants and Enable Changes in Affinity to ACE2.

    COVID vaccine's hot problems: erratic serious blood clotting, ill-defined prion-like reactogenicity of the spike, unclear roles of other factors.

    Laboratuarda modifiye edilmis bu virusun kendisi de, bu virusun en sakincali proteinini defalarca kullanan uygulamalar da prion sorunu barindiriyor.

  • CWaRRioR kullanıcısına yanıt
    Harbiden 50000 yıldır aşılar dolayısı ile varız.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Daha çok hasta daha çok para.
    Daha çok hasta için daha çok aşı.
    Dedikleri gibi iki şeyi istemiyorlar,
    Sağlıklı ve kendisine güvenen toplum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • velvele V kullanıcısına yanıt
    Bu nasıl mantık ya :) Salgın hastalıklarda ölenleri gözardı ediyorsanız o da sizin sorununuz. Coluğunuza çocuğunuza yaptırın bari de ebeveynleri yüzünden engelli falan kalmasınlar.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • velvele V kullanıcısına yanıt
    100 yıl önce 40 yaşını gorene evliya muamelesi yapılıyordu.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • @Nat Alianovna @GryAsl @CWaRRioR


    Beyler, aşıya karşı olduğum falan yok, yanlış anlaşılmasın. Sadece pandemide aşıların alel acele piyasaya sürülüp zorlanmasını ve sonradan yapılan sonsuz spekülasyonu tiye aldım.


    Ha şuan pandemi dönemi aşı karşıtlarına da en ufak bir şey anlatamayacağınız bir dönem. Etrafta her ay genç yaş ölümleri vs. oluyor. Herkes de bunları aşıya bağlıyor. Genç yaş diye şüpheli ölüm diye kaydediliyor, karakolda ifadeye çağırıyorlar. Hangi aşıları yaptırdığını soruyorlar, yanlış anlamayın öyle bir düşünce varya ondan merak ettim diyorlar.

    Dışarıda da dün şunun kocası ölmüş, sapasağlam adamdı, 54 yaşında birden gitti, 2 aşı olmuş. Ben duramadım ben 5 tane oldum, benim sıram ne zaman bakalım diye bir muhabbet dönüyor. 2 ile ölünüyorsa 5 aşıyla şimdiye kadar çoktan gitmem lazımdı diye düşünmüyor. :D




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sis651 -- 31 Ocak 2024; 22:15:35 >




  • CWaRRioR kullanıcısına yanıt
    Aşı mı? Aşı denilebilmesi için 4 faz geçmesi gerekiyor, apar topar aşı diye birşey enjekte ettiniz ama ne olduğu meçhul

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu hikayede tek bir sorun var: Alzheimer'ın prion hastalığı olduğunu gösteren çalışmanın sahtekarlık ürünü olduğu ortaya çıktı:

    https://www.science.org/content/article/potential-fabrication-research-images-threatens-key-theory-alzheimers-disease?cookieSet=1

    Yani Alzheimer bir prion hastalığı değilse diğer prion hastalıkları gibi bulaşıcı da olamaz.

  • Biride demiyorki 8 çocuk üzerinde Alzheimer deneyi nasıl yapılır diye itiraz etmiyor...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • CWaRRioR kullanıcısına yanıt
    Aşı prospektüsünü oku, hepatit b olsun.
    Bu ne ilaç sevdası? Kutsalınızmıdır? Nihayetinde ilerisini bilmedikleri deneme yanılma yolu ile bileşenleri sentetik, alüminyum undan bilmem neyine kadar felce bile sebep olabilen, eski doğal elde edilmiş aşılarla alakası olmayan kutsal sıvılarınız.
    Aşı olmayan suriyeliler 5-5 doğuruyor sende tüp bebek kuyruğunda gezin.
    Hiç gördünmü mRNA olmamış ölen Suri?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.