Şimdi Ara

Anadolu'da 1922'den önce Yaşayan Yunanlılarla Ilgili Su Ifadeyi Bir Türlü Mantıklı Bulamadım...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
0
Favori
276
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Anadolu'da 1922'den önce Yaşayan Yunanlılarla Ilgili Su Ifadeyi Bir Türlü Mantıklı Bulamadım...


    This conforms to the general rule that the language of the majority adopted the minority rather than vice versa.

    Burada cogunlugun dili azinligin dilini genellikle etkiler diyor değil mi ama Anadolu'da bundan farkli mi gelismis olaylar ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 17 Aralık 2017; 13:26:52 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Eksik yazmışsın. Kitapta majority is adopted by yazıyor. Arada by var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • VolcanoPower kullanıcısına yanıt
    Tam olarak ne anlama geliyor ? Yardimci olabilir misiniz ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dil değişimi çoğu zaman bir azınlık grubu ikinci bir dil öğrenip o dilin özelliklerini kabullendiğinde olur, 1922 yılından önce Türkçe'nin birçok özelliğini benimseyen Anadolu'daki Yunan toplumu da bunun bir örneğidir. Bu olay, azınlığın çoğunluğun dilini benimsediğini dikte eden genel kurala da uyar. Ancak, bu eğilimin bir zıttı da vardır. Bir toplumun alt kesimi, elit kesimin dilini benimser, elit kesimin tanımı da bir nevi azınlık olmasıdır. Bu yüzden anadili Türkçe olan insanlar da (yani çoğunluk) Anadolu Yunancası'na Türkçe'nin özelliklerinin getirilmesinde rol oynamış gibi görünüyor, zira o insanlardan bazıları Yunanca'yı ikinci dil olarak öğrenmişler.
  • miba54 M kullanıcısına yanıt
    Tesekkurler ceviri icin benim kendi cevirim epey anlamsizdi simdi biseyler yerine oturdu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: miba54

    Dil değişimi çoğu zaman bir azınlık grubu ikinci bir dil öğrenip o dilin özelliklerini kabullendiğinde olur, 1922 yılından önce Türkçe'nin birçok özelliğini benimseyen Anadolu'daki Yunan toplumu da bunun bir örneğidir. Bu olay, azınlığın çoğunluğun dilini benimsediğini dikte eden genel kurala da uyar. Ancak, bu eğilimin bir zıttı da vardır. Bir toplumun alt kesimi, elit kesimin dilini benimser, elit kesimin tanımı da bir nevi azınlık olmasıdır. Bu yüzden anadili Türkçe olan insanlar da (yani çoğunluk) Anadolu Yunancası'na Türkçe'nin özelliklerinin getirilmesinde rol oynamış gibi görünüyor, zira o insanlardan bazıları Yunanca'yı ikinci dil olarak öğrenmişler.

    "Dikte eden " kısmı nereden geliyor?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • VolcanoPower kullanıcısına yanıt
    Oraya biraz kendi yorumumu kattım. "...general rule that..." normalde hiçbir şey eklemesem "Azınlığın çoğunluğun dilini benimsediği kuralına uyar." gibi çevirilirdi ama kulağıma pek hoş gelmediği için "dikte eden" ekledim. "Belirten" veya "söyleyen" de olabilirdi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: miba54

    Oraya biraz kendi yorumumu kattım. "...general rule that..." normalde hiçbir şey eklemesem "Azınlığın çoğunluğun dilini benimsediği kuralına uyar." gibi çevirilirdi ama kulağıma pek hoş gelmediği için "dikte eden" ekledim. "Belirten" veya "söyleyen" de olabilirdi.

    Anladım. Peki dil mezunu musun bu çevirme becerin nerden geliyor. tavsiye edeceğin bişeyler var mı?
  • VolcanoPower kullanıcısına yanıt
    Tercümanlık mezunuyum. Tavsiyeden kastınız çeviri hakkında tavsiye ise en önemli şey kulağa en doğal gelecek şekilde çevirmektir. Yazdığınız cümleyi sesli bir şekilde okuyup, ben bu cümleyi günlük yaşantımda çevremdeki insanlarla konuşurken nasıl söylerdim diye düşünüp onu yazmak lazım. Bu her alanda geçerli değil tabii. Örneğin hukuku bir metni resmi bir üslupta çevirmek gerekiyor, o yüzden kulağa en doğal gelecek şekilde, günlük yaşantıda kullandığımız dile benzer şekilde çevirmek mümkün olmuyor. Nerede doğal çevirmeniz, nerede metne sadık kalmanız gerektiği kendini belli eder zaten.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: miba54

    Tercümanlık mezunuyum. Tavsiyeden kastınız çeviri hakkında tavsiye ise en önemli şey kulağa en doğal gelecek şekilde çevirmektir. Yazdığınız cümleyi sesli bir şekilde okuyup, ben bu cümleyi günlük yaşantımda çevremdeki insanlarla konuşurken nasıl söylerdim diye düşünüp onu yazmak lazım. Bu her alanda geçerli değil tabii. Örneğin hukuku bir metni resmi bir üslupta çevirmek gerekiyor, o yüzden kulağa en doğal gelecek şekilde, günlük yaşantıda kullandığımız dile benzer şekilde çevirmek mümkün olmuyor. Nerede doğal çevirmeniz, nerede metne sadık kalmanız gerektiği kendini belli eder zaten.

    Teşekkürler. Peki çeviri becerisini geliştirmek için kendi kendimize okumamızı yada çalışmamızı tavsiye ettiğiniz birşeyler var mı?




  • VolcanoPower kullanıcısına yanıt
    Çeviride kaynak dili bilmek önemli olduğu gibi erek dili de iyi bilmek önemli, hatta güzel ve doğal bir çeviri için erek dili daha iyi bilmek gerekiyor. Bu yüzden okumuyorsanız Türkçe kitap okumanızı öneririm, kelime dağarcığınız ve cümle kurma stratejileriniz gelişecektir.

    https://www.rong-chang.com/nse/index.htm

    https://www.rong-chang.com/ne/

    Bu linklerde kısa hikayeler var. Pratik amaçlı bunları çevirebilirsiniz. Belki bunlar kolay gelebilir, seviyenizi bilmediğim için kesin bir şey söyleyemiyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: miba54

    Çeviride kaynak dili bilmek önemli olduğu gibi erek dili de iyi bilmek önemli, hatta güzel ve doğal bir çeviri için erek dili daha iyi bilmek gerekiyor. Bu yüzden okumuyorsanız Türkçe kitap okumanızı öneririm, kelime dağarcığınız ve cümle kurma stratejileriniz gelişecektir.

    https://www.rong-chang.com/nse/index.htm

    https://www.rong-chang.com/ne/

    Bu linklerde kısa hikayeler var. Pratik amaçlı bunları çevirebilirsiniz. Belki bunlar kolay gelebilir, seviyenizi bilmediğim için kesin bir şey söyleyemiyorum.

    Biyografi okuyorum. 4 yıl yurtdışında kaldım. Advanced 'e kadar dil okuluna gittim. Eşim yabancı. Okuduğumu anlıyorum fakat herşeyi türkçe çeviremiyorum bazı şeyler bire bir dönmüyor. Sanırım sizin gibi yorum katmam gerekiyor.

    Ayrıca biyografi dışında Eğer alakasız birşey okursam bu metindeki gibi diyelim ki tarih vs yeni kelimeler ögrenmem gerekiyor sadece. Ben kitabı direk okuyorum kafamda ingilizce anlamıyla anlıyorum bu çevirme işi çevire çevire mi kazanılıyor? Kendşmi ne konuda zorlamam gerek?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi VolcanoPower -- 18 Aralık 2017; 0:40:39 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • VolcanoPower kullanıcısına yanıt
    Çeviride "yorum katmayı" biraz açayım, belki yardımı dokunur. Çeviride birçok model vardır ama bunların en eskisi ve en çok tercih edileni "sense-for-sense" çeviridir. Bir nevi "anlamı anlamına" manasına geliyor. Bunun zıttı da "word-for-word"dür, kelimesi kelimesine. Sense-for-sense modeli, kaynak metnin yazarı cümleyi yazarken hangi anlamı vermek istediyse çevirmenin görevi erek dilde de o anlamı vermektir der. Kaynak cümledeki kelimelere bağımsız kalmayabilir, kaynak cümlede olmayan kelimeleri çevirisine ekleyebilir (aşırıya kaçmadığı sürece), cümlenin yapısını değiştirebilir, bir cümleyse iki cümleye bölebilir, iki cümleyse tek cümle haline getirebilir gibi. Sırf istenilen anlamı okuyucuya vermek için. Benim çevirilerimde kullandığım, bana en mantıklı gelen ve günümüzde genel olarak kabul edilen çeviri normu budur.

    Burada amaç verilmek istenen anlamı erek dilee olabildiğince doğal şekilde aktarmak. Bir cümleyi Türkçe'ye çevirirken, o cümlenin Türkçesi'ni günlük yaşantınızda nasıl söylerdiniz, hangi kelimeleri kullanırdınız, cümle ögeleri hangi sırada olurdu, bunun gibi şeyleri kendinize sorarsanız doğal bir çeviri olacaktır. En başta olmaz ama zamanla gelişecektir. Ayrıca çevirdikten sonra da cümleyi sesli olarak okuyup kulağınıza doğal gelip gelmediğini kontrol edebilirsiniz. Dahası, bir hocamız "Bırakın çeviriniz demlensin" derdi, yani bir metni çevirdikten sonra 1-2 saat başka bir şeyle uğraşın, sonra çevirinizi elinize alıp sesli şekilde okuyun, değiştirmek isteyeceğiniz, "Ben bunu neden böyle yazmışım?" diyeceğiniz birçok nokta göreceksiniz.

    quote:

    Ben kitabı direk okuyorum kafamda ingilizce anlamıyla anlıyorum bu çevirme işi çevire çevire mi kazanılıyor?


    Evet, öyle. Okurken anlaşılanı düzgün, anlaşılır ve doğal bir cümle haline dönüştürmek gerçekten kolay değil. Bunu çabuk ve ustaca yapmak tecrübe ve erek dilde uzmanlık gerektiriyor.

    quote:

    Kendimi ne konuda zorlamam gerek?


    Türkçe'yi daha iyi kullanmayı öğrenmeniz gerek. Dediğim gibi iyi yazarlardan Türkçe yazılmış kitaplar bu konuda çok işe yarayacaktır. Ayrıca çevirilerinizin ardından çevirisi iyi olan birinden feedback alın. Hatalarınızı ve iyileştirebileceğiniz cümleleri görmenin faydası olacaktır.




  • Teşekkür ederim yazdıklarınızı uzun uzun düşüneceğim saygılar....

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • miba54 M kullanıcısına yanıt
    Anadolu'da 1922'den önce Yaşayan Yunanlılarla Ilgili Su Ifadeyi Bir Türlü Mantıklı Bulamadım...



    Hocam merhaba bu alti cizili yerde bir dil degilde birden cok varsant kullansaydi. Hizli be buyurgan hava hafifletilebilirdi ve buda bir kadin stratejisidir mi diyor ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Toplantının genelinde kullanılan variety'den farklı bir variety kullandığı için bu çabukluğunun, aceleciliğinin yanına kâr kaldığını ve ortamı yumuşattığını, "dolaysız ama dolaylı" olmanın burada bir kadın stratejisi gibi gözüktüğünü söylüyor.

    Variety'den ne demek istediğini tam anlayamadım ama Tureng dilbilim kategorisinde "ağız" diye bir anlam gösteriyor, o olabilir.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.