Bomboş bir ifade Kimden öğreniyorsunuz siz bu tarihi. İnönü ve Menderes'in memleketin anahtarını Abd'ye teslim etmesiyle tam bağımsızlık diyen Atatürk'ün ne alakası var Şu an nükleer bir güç olmadığımız için Nato'dan çıkarsak anında bize Nato'nun kendisi saldırır, o yüzden müttefikliğimiz devam ediyor desen yine anlayacağım da. Padişahından mebusuna, aydınından paralısına hepsi manda, himaye zırvaları peşinde koşarken, 30 senedir cepheden cepheye sürülüp telef olmuş bu halkı düzenli ordu haline getirip tam bağımsız Türkiye diyen Atatürk'ü nasıl Abd uşağı, Nato kapaması tiplerin fikirleriyle aynıymış gibi görürsün < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ladro -- 5 Eylül 2022; 10:49:12 > < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Anonymous, Moskova'daki trafik sıkışıklığının sorumluluğunu üstlendi (2. sayfa)
-
-
go away to arabia
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
belli ki Atatürk düşmanısın. yok tek başına kazanamamışmış. o zaman aynı halk ve orduyla kazansaydı dedeleriniz ve sevdiğiniz vahdettin
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Bu ülkede Atatürk'e hiç bir dinci yobaz, biz Atatürkçüyüz diye geçinenler kadar zarar veremedi.
Savunduğu şeyi bilmeyene ne anlatacaksın
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
o zaman sana dinci yobazlarla mutlu yaşamlar. go to Arabia!
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Yazdıklarımdan arapçı, dinci olduğumu nasıl çıkardın acaba. Okumamış ki ne yazdığımı
Ülkeyi ya abdye satıcaz ya araplara/tarikatlara satıcaz, dik duran bir ülke olmak çok zor sizin için belli
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ladro -- 5 Eylül 2022; 10:54:31 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kendilerine karşı bu kadar dürüst olabiliyorlar mı artık bilemeyeceğim. Bilginin veya bilmenin davranışı etkilemek zorunda olmadığı bir gerçek zira çevresel ve kişisel faktörler var. Hatta sosyobiyolojiyi veya evrimsel psikolojiyi dahil edersek genetik, evrimsel biyolojik faktörler.
-
Evirmsel psikolojiye odağı geniş olduğu ve deneysel kontrolü sağlamada zorlukları bulunduğu için psikanaliz muamelesi yapanlar var, ki zaten cinsellik vurgusuyla vs az biraz da benzeşiyorlar. Ancak evrimsel psikoloji psikanalizin aksine ölçülemeyen ve ampirik değişkenleri barındırmayan salt hayalet terimlerle (ego, id vs) uğraşmıyor ve işin bu yönü iyi biliniyor. Mevzubahis olan ölçüt olarak alınabilecek çok daha alışıldık günlük veya evrimsel terimler. Ne gibi terimler veya çerçeveler bunlar seks arzusu, kabilecilik, ensestten kaçınma, akraba kayırma, kavgacılık veya savaş hali, yılanlardan korkma, çok renkli canlılardan kaçınmaya yatkınlık, annelik, yabancıları dışlama, adaptasyon, malum biyolojik hazır olma vaziyeti (biological preparedness), evrim mükemmel çalışan bir süreç olmadığı için maladaptasyon yani uyumsuzluk ve zarar hali vb. Evrimsel önermelerden haliyle psikanalitik önermelere kıyasla daha kolay biçimde kontrollü deneyler ayarlanabiliyor. Evrimsellik daha kolay biçimde sayısallığa indirgenebiliyor. Bir de açıklayıcı gücü çok fazla ve çevreselliği de işin içine katıyor. Açıklayıcı gücün fazla olması esasında hem bir avantaj hem de teorik gelişimin önünde bir handikap. Evrimsel psikoloji geliştirmesi genelliğinden ötürü zor bir ekol ama psikolojideki diğer ekollere nazaran bilimsel anlamda daha üstün olduğu biyolojiyle psikoloji arasında hakiki bir köprü kurduğu için - bence - açık. Evrimsel psikolojinin insan psikolojisinin tamamını oluşturmasa dahi psikolojik bir varlık olarak insan doğası denen fenomenin büyük bir kısmının gerçeğe daha yakın biçimde, insanın büyük evrensel resim içerisindeki yerine daha yakın biçimde anlaşılmasında önemli bir rol oynadığını ve gelecekte daha da çok oynayacağını düşünüyorum. Basitçe tıpkı evrim teorisinin biyoloji başta olmak üzere doğa bilimlerinde devrim niteliğinde bir rol oynaması gibi.
Gerçeği böyle keşfetmek önemli çünkü gerçeği bilmek tabiatı olumlu biçimde manipüle etmeyi veya en azından ona ayak uydurmayı kolaylaştırıyor. Çok çarpık bir yaklaşımla bilmeden müdahale edince büyük sıkıntılar baş gösteriyor.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Pozitivistik pozisyondasınız ya da pozisyondayız mı diyeyim? Yok estağfurullah anlıyorum, genel olarak güzel ve yerinde tespitler. Ben pozitivizmin "daha az tuzlusu" realizme (veya natüralizme?) sapma gösterecek kadar iyimser ve naifim - belki de enayiyim - sadece. :)
-
bu ne saçma sapan yorumdur!
Cengiz Han'ın otak mantığına göre yani bizde de olan mantığa göre bir nal bile devlet kaderi tayin ederken, senin kafa nedir ? Atatürk birşey yapmamış bremın evet. savaşmamış hatta. canah ghaledhe yoghdu yeghenim... hedda cahnagh gale savaşı heç olmadı ... biz böyle döşinigh ... yelan yezhan darih utenzan !
-
burada 100 defa yazdım belki gene yazıcam!
liberal sosyalizm yani liberal sol diye birşey türetildi Amerika tarafından! Soros özellikle bu anlayışı, hücreleri farklı ülkelerde yaysınlar diye son 20 yılda milyarlarca dolar harcadı.
sonuçta ortaya devekuşu gibi ne deve ne kuş olmayan bir canlı... yani ne ecevit solcusu ne Atatürkçü olmayan kişiler türedi ayrıca milliyetçi de değiller.
bizim sol kesim özellikle bu adama sallar
Ümit Özdağ - Zafer Partisi Genel BaşkanıyoutubeTürkiye'nin başındaki FETÖ ve PKK'dan sonraki en büyük bela "Liberal Solcular"dır. Bunlar devekuşu gibi, ne deve, ne kuştur! Her yabancı operasyona açık, her servise hizmet edebilen unsurlar bunlar! Bunlar FETÖ ile de PKK ile de işbirliği yapabiliyorlar, yeter ki Türkiye karşıtı olsun... O yüzden çok rahatlıkla söylüyorum; bunların canları cehenneme! #ÜmitÖzdağ #ZaferPartisi #LiberalSolhttps://www.youtube.com/shorts/y7EC5Ggev9cben 1 senedir yazıyorum aşağı yukarı. liberal solculuğu yani dünya gündemini takip eden, bilen bir adam olması ümit özdağ'ın beni şaşırttı ...
-
Sosyal bilimleri metodolojik ve teknik standartlar çerçevesinde bilim addetmeyen duruşlar genelde pozitivizmle ya da "pozitivistik" denilen tavırlarla özdeşleştiriliyor. Sosyal bilimleri fen bilimlerinden teknik ve kategorik anlamda aşağı gören yaklaşım sosyal bilimlere dair çok tipik bir pozitivistik savın ürünü de ondan pozitivistik dedim.
Pozitivizme karşı Hawking Radyasyonu sanki çok da iyi bir örnek değil çünkü Hawking Radyasyonu varsayımı özünde deneysel olarak test edilebilir ve zaten deneysel test sonucu onaylanmış bir teorik fizik hipoteziydi. Pozitivizm daha çok iki kanattan hücum edilebilir görünüyor: İlki metafizik-bilim tanımlaması ve ayrıştırmasından. İkincisi bütün alanlardaki pratik uygulanabilirliğinden. Viyana Çevresi tarzında çok klasik bir pozitivizme bakarsak onların doğa bilimsel metodoloji üzerinden çok katı bir bilim ve metafizik ayrımı yaptığını, bu biçimde kendi içlerinde tutarsızlaştıklarını görürüz. Aslında kelimenin tam anlamıyla metafizikten kaçmaya çalışıp metafiziğin evrensel çekim merkezine öylece geri düşüyorlar. Bu zaten pozitivizme yapılan temel eleştirilerden birisi. Yani bana ait değil. Bu bakımdan mesela ben de klasik çerçeveden bilimi bir tür metafizik addederek ayrılıyorum ancak bilimi yöntemli gözlem ve deneyin sistematik düşünce ve yaklaşımla beraber bulunduğu, eşya veya nesne veya realite kurgusuna dair kendi kendisini denetleyen ve geliştiren diğerlerinden daha daha üstün bir metafizik tutum addediyorum. Nitekim bu fikrim de tamamen bana has veya orijinal bir şey değil. Olaya böyle yaklaşan başkaları da var. "Neo-pozitivizm" denebilecek bir yakıştırma çerçevesinde olaya böyle yaklaşanlar da var. Misal falsifikasyon kuramcısı yani bilimi kabaca ampirik bir yanlışlanma düzleminde ilerlemeden ibaret gören bilim felsefecisi Karl Popper gibi - geçen zekasını konuştuğumuz Celal Şengör'ün favorisi. Popper da basbayağı bilime hakiki bir metodoloji tarzıyla ilerleyen özel bir metafizik muamelesi yapar. Zaten bilim antik İyonyan metafizikle de çok köklü tarihsel bağlara sahip, dolayısıyla bilimin de bir metafizik olduğu ama onu ayıran şeyin yaklaşımlar ve yöntemler olduğu söylenebilir.
Katılığın tezatı olaraktan enayilik esneklik veya yenilik açısından belki de kelimelerin anlatamayacağı kadar olumlu fakat muhtemelen hemen hemen her şeyde olduğu gibi enayiliğinde aşırısı zarar çünkü enayiliğin fazlası saf inanç veya iş bilmezlik. Enayi olmak iyi ama biraz katı, omurgalı, ayakları yere basar olmakta da fayda var yoksa oradan oraya savrulunabilir. Her hıyar var diyenin peşinden elinde tuzlukla koşmamalısındır. En basitinden eskiye itiraz etmek için bile biraz katılık, "yeni ama daha iyi bir katılık" gerekir. :)
-
Genel rölativite ve pozitivizm arasında Einstein'in daha genel bir teori için sapma göstermesi haricinde bir ayrışma, öyle ciddi bir kavga gürültü kopmadı diye biliyorum tam aksine Mach tipi fenomenist pozitivizmi savunanlar iki yaklaşımın temel varsayımlarının birbiriyle örtüştüğüne inandıkları ve Einstein'a belirli bir alkış tutukları gibi Einstein gençliğinde pozitivizmden etkilendiğini belirtmiş. Zaten Einstein hem özel hem de genel rölativite teorisini geliştirirken pozitivist düşünür Mach'ın mekaniği ve modellerinden de istifade etmiş. Aşağıdaki kaynaktan durumu bir daha kontrol ettiğim kadarıyla böyle, ama bu konuda da aslında pozitivistler ve Einstein arasında bir kavga özünde çağa özgü bir anlayış kıtlığından dolayı yaşanmamış gibi görünüyor:
https://plato.stanford.edu/entries/genrel-early/#PosiHoleArgu
Çünkü çağdaş fizikçilerin keşfettiği kadarıyla Einstein'ın malum fenomenalist pozitivizm ile esasında "Delik Argümanı" denilen ve uzay zaman kordinatlarını bir kovaryant matematiksel sistem içerisinde fiziksel olayları açıklamaktan başka işlevi olmayan rastgele etiketler addeden tanımlamalarında büyük bir sorun yaşaması gerekirmiş (bu matematik ve matematiksel değerler kendi başına bir realiteden ziyade realiteye eklemlenen veya keyfe keder atfedilen açıklayıcı bir dil veya etikettir düşüncesine kayıyor). Üstüne Einstein standart genel rölativiteden daha kapsayıcı bir fizik teorisi kurmak için kolları tekrardan sıvayıp teorik kanatlar takarak uçmaya kalkıştığında hakim pozitivistik bilim anlayışı ile açıkça problem yaşamaya başlamış. Özetle Einstein çığır açan yeni non Newtonian fiziğiyle çağının pozitivizmine adeta çimento olmayı başarmış gibi algılanmış iyi bir fizikçi olarak dahi pozitivistik taleplere - kendi kuramsal fizikçi güdülerine uyarak - ayak uydurmakta zorlanmış. Yani evet pozitivizm - kendisi belki bir din olarak nitelendirilemese bile - özellikle deneysel fizik ya da deneysel doğa bilimler haricindeki diğer alanlarda pratikte gerçekleştirilmesi veya uygulanması mümkün olmayan bir metodolojik ideali yani metodolojik bir ütopyayı dayatıyor olabilir. Ve ütopya çabaları bilinir ki bir distopyayla, distopya olmasa dahi hüsran ve bitmek bilmeyen tekrarlarla sonuçlanabilir. Nasıl ki parçacıklar dünyasından evrene bakan kuantum fiziğinin genel kabul görmüş Kopenhag yorumu ve Heisenberg'in meşhur belirsizlik ilkesi çerçevesinde ideal determinist bilgi imkanı yoksa ideal metodoloji uygulaması da benzer şekilde belki de tabiatın kendi kuralları ya da içkin yapısı çerçevesinde imkansız olabilir. Haliyle belirli bir pürüzlülük veya kusur - bilgi sistemleri içerisinde en üstün ve muhtemelen biricik denebilecek bir bilgi sistemi olmasına rağmen - örüntülerin deterministik modellemeleri üzerinden değişen varoluğu açıklamaya ve öngörmeye çalışan bilimin kaderi olabilir.
Yok sapmalar sorun değil estağfurullah bilincinde olmak ve toparlamak yeterli. Celal di Medici çok güzelmiş hdshdh. :D
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Bu saçma grup daha doğrusu iddia edilen zatı muhteremler rusyanın kuralsız oyunda batıları sector ettiği gibi kendi saçma gruplarını da aynı xxxx duruma sokabileceklerinin farkında değiller, zaten az buçuk başarılı olupta kendini bir nane sanan insanlar gibi iş güç sahibi gruplarda aynı hastalığa yakalanıyor.
Böyle aptal saptal işler yaparak en fazla rusyanın istihbaratının ilgisini çekerler ki umarımda öyle olur.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X