Şimdi Ara

Arrival (2016) | Denis Villeneuve (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
232
Cevap
3
Favori
9.410
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Filmi yeni izledim. Film, böylesi bilim-kurgu ve uzaylı temalı olmasına rağmen çok durağan ama kesinlikle sıkmıyor. 2 saat nasıl geçti anlamadım.

    Sonlara doğru biraz kopuk yerler vardı ama alışılmışın dışında bir filmdi, gayet beğendim.

    8,5/10
  • Film bulunduğum şehre gelmediği için sinemada izleyemememiştim. Bu yüzden filmle ilgini yapılan neredeyse tüm olumlu yorumları duydum. Aslında olumlu yorum demek biraz yanlış olur. Yorumlar tam anlamıyla; Yılın en iyi filmi. Oscar ödüllerini toplayacak. Muhteşem ötesi bir film 4-5 defa izledim tarzındaydı. Bende yılın en iyi filmini izleyeceğim heyecanı içinde başlattım filmi.

    Sonuç tam bir hayalkırıklığı. Son 10 yılın en overrated filmi bile olabilir.




    Yarım saat geçti, 1 saat geçti, 1 buçuk saat geçti filmde bir şey olmuyor. Herhalde sonunda bombayı patlatacaklar diye düşündüm ama sonundaki açıklamalar da bir şeyi kurtarmadı bence. Ayrica 2 saatlik bir filmi sadece 10 dakikası ile ne kadar kurtarabilirler ki? Kurtarsalar bile bu ne kadar adil olur ki? Interstellar filmi de benzer başlıyor. Fakat filmin sonu ile başı o kadar güzel bağlanıyor ki ayakta alkışla işte bunu.




    Oyunculuklar fena değildi. Müzikler fena değil. Konu ve anlatmak istediği düşünce güzel fakat 2 saatlik bir filmi doldurmuyor. Kısa bir animasyon filmi olabilirmiş aslında. Bir bilim kurgu sever olarak puanım 6.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Final Getsuga Tenshou -- 5 Şubat 2017; 16:25:6 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bende yeni izledim filmi beğendim kesinlikle güzel iş çıkarmışlar yavaş ilerlese'de izlettiriyor kendini film.
  • İnstela sözlükte anlamayanlar için güzel bir anlatım gördüm.




    Kalamar diye bahsettiği şey uzaylılar
    İnstela sözlükteki tayyar kürdan isimli kullanıcının yazısı:

    "bu kalamarların en büyük esprisi zamanı algılayışlarının lineer olmaması. bak burası önemli "lineer". zaten film boyunca yüzüne yüzüne püskürttükleri mürekkebin yuvarlak olması en sonunda da bizimkilerin "bu alfabe bizimki gibi değil" ayıkması sana bunu anlatıyor. kalamar dostlarımızın alfabesi hem harfler özelinde hem de genel yazım olarak belli bir çizgi doğrultusunda ilerlemiyor. burda çok basit bir akıl yürütmeyle olayı çözmeye çok yaklaşacağız; sen şuan kullandığın alfabeyle bir metin yazarken, kelimeleri rastgele bi' sırayla yazsan, her bir harfi de ortasından başlayarak yazmaya çalışsan çuvallarsın dimi, çünkü bu harfler belli bi' sırayla kelimeler, kelimeler belli bi sırayla metinleri oluşturuyor. birbirlerine zincir gibi bağlılar özellikle de algılanırken. ama kalamarların metinlerinin formu böyle değil "çember" kritik çünkü bizim metinlerimiz aksine çemberin bir başı ve sonu yok, lineer değil.

    işte zaman algımız da böyle farklı. biz zamanı geçmiş ve gelecek olarak algılıyoruz, aralarında zincir gibi bağlılar. düz bir çizgi gibi: önce çizilen noktalar var, lineer bir yapı. ama onların zaman algısı böyle değil: geçmiş ve gelecek onlar için geçerli kavramlar değil, onlar için her an kendi içinde varlığını sürdürebiliyor ve bir şeyin öncesi ya da sonrası olarak anlamlandırılmıyor.



    basitçe, biz nasıl bu dairedeki noktaların hangisinin önce çizildiğini, bir yönü olup olmadığını,
    hangisinin öncül olduğunu algılayamıyorsak onlar için de zaman böyle."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ratch -- 6 Şubat 2017; 1:31:1 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Pek bilim kurgu türü sevmesem de filmi oldukça beğendiğimi söyleyebilirim sadece film çok karanlık çekilmiş bunu filmde asla sevmem tv gibi çok net olmasını da sevmem o da sinema hissiyatını bozuyor bu sorun dışında oldukça başarılı buldum kaliteli film olmuş
  • Interstellar çıtayı çok yükseltti biz ne yapalım. Interstellar'ı hiç görmeseydik böyle filmlere daha yüksek puan verecektik

    Bu filmi nolan yönetseydi daha farklı olurdu güzel fikri işleyememişler. Bir de amy adams'a ve diğer karakterlere ısınamadım. Soundtrack desen o da yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gultekinlive -- 7 Şubat 2017; 14:44:18 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dün izledim,bu tarz filmleri severim fakat istediğimi alamadım overrated olduğunu düşünüyorum.Çok sıkıldım hatta izlerken yıllar önce çekilmiş şu filmi 3-4 defa izlemiş olsam bile beni sıkmamıştı.

    http://www.imdb.com/title/tt0286106/
  • Edit kapalı olduğu için ayrıca belirtmek istiyorum beğenmeme sebebim Nolan filan değil hemen vurmayın,okuduğum şu inceleme birebir fikirlerimi yansıtıyor;


    Öncelikle iki bakış açısıyla değerlendirmek gerek. İlk olan ve benim içine düştüğüm yanılgı filmin bilim kurgu olarak lanse edilmiş olmasının uyandırdığı beklentiyle filmi izlemem oldu ve bu noktada hayatımda izlediğim en kötü bilim kurgu filmlerinden biri oldu.

    Ayrıca filmin özellikle Arrival adıyla ve bir bilim kurgu film afişiyle pazarlanması, trailer'ların sanki bir Contact filmi geliyor dercesine çekilmiş olmaları ve yapımcıların gişeyi arttırmak için bilerek insanları böyle kandırmış olmaları yüzünden filmi bir kez daha beğenmiyorum.

    Filmin asıl adı "Story of your life" olmalıydı. Ve öyle olsaydı büyük ihtimalle bu film gişede şu an yaptığının onda birini yapamaz olurdu.

    Film bilim kurgu filmi olarak çıkartıldığı için berbat bir bilim kurgu filmi.

    Gelelim ikinci bakış açısına. Bu noktada harika bir sinematografisi olan, kurgusu çok sağlam olmasa da temponun dahiyane bir şekilde yavaş tutulmasıyla iyi bir film ortaya koymuş yönetmen. İnsana dair bir film olmuş. İşte bu noktada işin içine uzaylıları sokmanın filme bir artısı olmadığı gibi bana göre götürüsü de çok olmuş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi -Bane -- 7 Şubat 2017; 16:2:47 >




  • Açıkcası beğendim ama bazı yerlerde aşırı sıkıldım. Genel olarak iyiydi. Ama yukarıda belirtildiği gibi: interstellar, the martian çıtayı yükseltti.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Golden Unsullied -- 7 Şubat 2017; 16:12:2 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gultekinlive

    Interstellar çıtayı çok yükseltti biz ne yapalım. Interstellar'ı hiç görmeseydik böyle filmlere daha yüksek puan verecektik

    Bu filmi nolan yönetseydi daha farklı olurdu güzel fikri işleyememişler. Bir de amy adams'a ve diğer karakterlere ısınamadım. Soundtrack desen o da yok.

    Yıldılararası ile aynı şeyi anlatmıyor ki bunlar karşılaştırmak, aynı kategoride değerlendirmek saçma farklı konuları işliyorlar müzikler falan karşılaştırılır anca.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: The Red Devil


    quote:

    Orijinalden alıntı: gultekinlive

    Interstellar çıtayı çok yükseltti biz ne yapalım. Interstellar'ı hiç görmeseydik böyle filmlere daha yüksek puan verecektik

    Bu filmi nolan yönetseydi daha farklı olurdu güzel fikri işleyememişler. Bir de amy adams'a ve diğer karakterlere ısınamadım. Soundtrack desen o da yok.

    Yıldılararası ile aynı şeyi anlatmıyor ki bunlar karşılaştırmak, aynı kategoride değerlendirmek saçma farklı konuları işliyorlar müzikler falan karşılaştırılır anca.

    Yeni öğrendim, konusu bir kitaba aitmiş yani fikir de orijinal değil.

    Yukarıdaki spoiler doğru söylüyor. Film daha çıkmadan bizim beklentimiz bilimkurguydu. Kapağını görünce ve adı da arrival olunca... Filmi böyle pazarladılar contact ve interstellar'la karşılaştırmak bizim suçumuz değil. Film kendini o segmente soktu.

    İyi bir dram; kötü bir bilimkurgu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gultekinlive -- 7 Şubat 2017; 18:1:2 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gultekinlive


    quote:

    Orijinalden alıntı: The Red Devil


    quote:

    Orijinalden alıntı: gultekinlive

    Interstellar çıtayı çok yükseltti biz ne yapalım. Interstellar'ı hiç görmeseydik böyle filmlere daha yüksek puan verecektik

    Bu filmi nolan yönetseydi daha farklı olurdu güzel fikri işleyememişler. Bir de amy adams'a ve diğer karakterlere ısınamadım. Soundtrack desen o da yok.

    Yıldılararası ile aynı şeyi anlatmıyor ki bunlar karşılaştırmak, aynı kategoride değerlendirmek saçma farklı konuları işliyorlar müzikler falan karşılaştırılır anca.

    Yeni öğrendim, konusu bir kitaba aitmiş yani fikir de orijinal değil.

    Yukarıdaki spoiler doğru söylüyor. Film daha çıkmadan bizim beklentimiz bilimkurguydu. Kapağını görünce ve adı da arrival olunca... Filmi böyle pazarladılar contact ve interstellar'la karşılaştırmak bizim suçumuz değil. Film kendini o segmente soktu.

    İyi bir dram; kötü bir bilimkurgu

    Ben şöyle bakıyorum anlatmak istediğini anlatıyor mu iyice,sıkıcı bir biçimde mi, müzikleri nasıl diye bakıyorum genelde bir de oyunculuklara bakarım hepsi iyiydi hele de o son sahneler falan duygulandırdı iyice ama dediğinde yanlış değil ben de tamamıyla farklı bir film beklemiştim ama daha iyisini buldum umduğudan.




  • Bilim-kurgu açısından işin psikolojik kısmına ağırlık verilmiş.Ancak filmin değişik bir bakış açısı var zaman zaman temposuz olsa da kendini izletiyor.Interstellar veya Contactla karşılaştırmak yanlış.

  • Diğer yorumlardaki "herkese hitap eden değil" yorumuna katılıyorum ancak izlerken zevk aldım, zaten bi savaş beklentisinde değildim, olayı biraz daha gerçekçi ele alıp yaklaştıklarını düşünüyorum. Dil üzerinden zaman algısı kavramı oldukça güzeldi. 8.5/10 rahat veririm.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -Bane

    Edit kapalı olduğu için ayrıca belirtmek istiyorum beğenmeme sebebim Nolan filan değil hemen vurmayın,okuduğum şu inceleme birebir fikirlerimi yansıtıyor;


    Öncelikle iki bakış açısıyla değerlendirmek gerek. İlk olan ve benim içine düştüğüm yanılgı filmin bilim kurgu olarak lanse edilmiş olmasının uyandırdığı beklentiyle filmi izlemem oldu ve bu noktada hayatımda izlediğim en kötü bilim kurgu filmlerinden biri oldu.

    Ayrıca filmin özellikle Arrival adıyla ve bir bilim kurgu film afişiyle pazarlanması, trailer'ların sanki bir Contact filmi geliyor dercesine çekilmiş olmaları ve yapımcıların gişeyi arttırmak için bilerek insanları böyle kandırmış olmaları yüzünden filmi bir kez daha beğenmiyorum.

    Filmin asıl adı "Story of your life" olmalıydı. Ve öyle olsaydı büyük ihtimalle bu film gişede şu an yaptığının onda birini yapamaz olurdu.

    Film bilim kurgu filmi olarak çıkartıldığı için berbat bir bilim kurgu filmi.

    Gelelim ikinci bakış açısına. Bu noktada harika bir sinematografisi olan, kurgusu çok sağlam olmasa da temponun dahiyane bir şekilde yavaş tutulmasıyla iyi bir film ortaya koymuş yönetmen. İnsana dair bir film olmuş. İşte bu noktada işin içine uzaylıları sokmanın filme bir artısı olmadığı gibi bana göre götürüsü de çok olmuş.



    Neden uzaylıların filme sokulması getiri değil götürü oldu dediğinizi anlamadım. Uzaylılar kenardan köşeden sokulmuş bir şey değil ki. Filmin konusu uzaylılarla ilgili zaten. Uzaylılar zamanı kavrayabileceğimiz dili bize öğretiyorlar. Bununla ilgili üstte sözlükten kopyalayıp paylaştığım yazıyı okuyabilirsiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ratch -- 8 Şubat 2017; 17:31:12 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gultekinlive

    Interstellar çıtayı çok yükseltti biz ne yapalım. Interstellar'ı hiç görmeseydik böyle filmlere daha yüksek puan verecektik

    Bu filmi nolan yönetseydi daha farklı olurdu güzel fikri işleyememişler. Bir de amy adams'a ve diğer karakterlere ısınamadım. Soundtrack desen o da yok.


    Bence her filmde yoğun müzik bekleyemeyiz. Her filme gitmez yani. Böyle yavaş işleyen gergin filmlerde genellikle gerici sesler falan oluyor. Bu filmde de sahnedeki duyguları iyi veriyordu bence.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 10 numara film olmuş.
  • 12 ayrı bölgeye inen olağandışı cisimlerin insanı meraka itmesiyle başlıyor aslında. Bu devasa maddelerin içinde nasıl bir yol olduğu, neyle karşılaşacağı başlı başına merak konusu oluyor. Baş karakter Louise ile birlikte aslında seyirci de, olayın merkezine yeni atılmış bir çaylak hissini yaşayabiliyor. İlk adımdan itibaren verilen kara ve yer yer kaotik atmosfer, müzikleriyle birlikte insanı kolaylıkla içine alan bir niteliğe sahip. Klasik bilimkurgu penceresinden sıyrılıp, bambaşka bir perspektiften olaylara yaklaşılıyor. Cgi fetişizmine maruz kalmamış olması belli bir yoğunluk katmış filme. Amerikan klişelerinden uzak, sade anlatımıyla tempolu bir süreç izlememesine rağmen film bittiğinde insanı doyuran bir özelliği de mevcut. 'Uzaylı' konusunu içine aldıktan sonra klasik bir yoldan gidip istila, kakafoni, topyekün savaş gibi sıradan öğelere başvurmayıp; dil biliminin öneminin vurgulanıyor olması çıtayı yükseğe çıkarıyor. Flashforwad özelliğinin kullanılıyor olması da seyirciye lezzetli anlar sunuyor. Herkesin işleyebileceği sıradan bir 'uzaylı' konusuna bu denli bakış atabildiği için de, kesinlikle başarılı olmuş diyebiliriz. Sonuçta her zaman böyle farklılık yaratan sci-fi örnekleri göremiyoruz.

    Yapım ekibi yüzlerce farklı opera logosu gramı içeren bir "logogram incili" oluşturmayı başarıp; bunları filmin içinde kullanıyorlar. Konusunda ilham alınan kitabın yazarı Ted Chiang, filmin onayı için imzayı kendisi atmış.


    Filmin başında sürekli kızıyla birlikte olan sekanslarla filme girildiğinden, dolayısıyla şaşkınlık ortaya çıkarıyor. Bunları yaşamış bir anne nasıl bu kadar çabuk olayları atlatıp uzaylıların merkezine gidebiliyor sorusunu soruyoruz. Sağlık muayenesindeki 'hamilelik' vurgusuyla beraber güzel bir uyanış ortaya çıkıyor aslında. Heptabod dilinin öğrenildiği her adımla beraber Louise karakterinin öngörülerinin artıyor olup, belli halisünasyonlar dahilinde olayların yoğunluğunu hissetmesi sıradışı bir özellik katıyor. Felsefik temasının üzerine basa basa vurgulanıyor olması insana çokça sou sorduruyor. Örneğin geleceği bilseydik bunu değiştirmeye çalışır mıydık? Hele ki önümüzde kötü şeyler olacağını bile bile. Uzaylı konusunun içinde insana bu sorguları yöneltiyor oluşu bile filmi başka bir yere taşıyor.

    Bunun yanında ekip içi gereksiz tartışmalardan, Amerikan propagandasından uzak tutulup; diğer ülkelerle olan temaslara bolca değinildiği için gereksiz ayrıntılara boğulma gibi bir durum söz konusu olmuyor.


    Amy Adams'ın fındık burnuna uzaylıların bile karşı koyamadığı, kurgusu son derece güzel bir film. Felsefesi ve vermeyi amaçladığı mesajlarıyla beraber farklılık yaratıp izlenmesi gereken filmler klasmanına atıyor kendini.




  • Açıkcası filmden beklentim büyüktü. Sanırım bu yüzden beğenmedim.
  • 36 dk zor dayandim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.