Arsenal şokta: Van Persie 5 ay yok! Hollanda'nın İtalya'yla oynadığı hazırlık maçında sakatlanan Arsenalli oyuncu, yaklaşık beş ay sahalardan uzak kalacak.
Goal.com
Robin Van Persie hazırlık maçında sakatlandıktan sonra yaklaşık 6 hafta forrma giyemeyeceği açıklanmıştı. Ancak tedavisine başlanan başarılı oyuncunun durumunun beklenenden daha kötü olduğu öğrenildi.
Arsenal kulübünün resmî sitesinden yapılan açıklamada, ünlü doktor Niek van Dijk'in Van Persie'nin durumunun kötü olduğunu belirttiği ve golcü oyuncunun önümüzdeki hafta Amsterdam'da ameliyat edildikten sonra dört ila beş ay arasında forma giyemeyeceği belirtildi.
________________
Arsenal-Chelsea derbisi neden çok önemli? Arsenal ile Chelsea, yarın akşam saat 18.00'da ligde 146. kez karşı karşıya gelecek. Peki ama, bundan çok da uzak olmayan bir döneme dek pek de heyecan ya da gerilim arz etmeyen bu derbi, bugün nasıl oldu da bu kadar ön plana çıktı? Bu sorunun yanıtını, Ali Ece veriyor.
Bir zamanlar, Galatasaray-Sarıyer karşılaşmaları ne kadar derbiyse, Londra takımları Arsenal ve Chelsea arasında oynanan karşılaşmalar da en fazla o kadar derbiydi! Ama futbolun baş döndürücü hızdaki endüstrileşme çağında, futbolun beşiğinin başkentinde kartlar yeniden dağıtıldı ve önce Chelsea başkanlarının muazzam servetleri, sonra da José Mourinho ve Arsene Wenger gibi teknik adamların sayesinde Arsenal-Chelsea karşılaşmaları dünyanın en zevkli futbol rekabetlerinden birisine dönüştü.
1886’da kurulan Arsenal, İngiltere futbol tarihinin en başarılı takımlarından birisi olarak bugüne kadar 13 kez lig, 10 kez de FA Cup’ta şampiyonluk yaşamış, 1970-71 sezonunda her ikisini birden kazanarak duble yapmayı başaran ikinci takım olmuş. Tarihsel olarak kendisi gibi bir Kuzey Londra takımı olan Tottenham Hotspurs’ü ezeli rakibi olarak benimsemiş ve uzun yıllar Londra’nın en çok taraftara sahip en popüler kulübü olarak Manchester United ve Liverpool ile beraber İngiltere’nin üç büyüklerini oluşturmuştu.
Kıvılcımı Mourinho yaktı
1905’te kurulan Chelsea ise son ikisi Mourinho-Abramoviç evliliğinin mutlu günlerinde olmak üzere toplam 3 kez lig şampiyonluğu yaşarken, 4 kez de FA Cup’ı müzesine götürmeyi başardı. Chelsea taraftarları uzun bir süre kendileri gibi Batı Londra takımları olan Fulham ve Milwall’u ezeli rakipleri olarak benimserken, rekabet daha çok saha dışında başta Football Factory olmak birçok futbol filmine ilham kaynağı olan holiganların kavgalarında yaşanmış. Chelsea, son şampiyonluğundan 50 yıl sonra 2005’te Mourinho yönetiminde şeytanın bacağını kırdığında bile Chelsea fanatiklerinin büyük bir kısmı zafer şarkılarında hâlâ o sezon Premiership’i 13. sırada tamamlayan Fulham ve alt liglerde debelenen Milwall’a göndermede bulunacaktı. Ama Abramoviç’in uçsuz bucaksız servetini olabilecek en akıllı şekilde kullanan Mourinho, ne Milwall'u umursuyordu ne de Fulham'ı. O sezon ligi beşinci sırada bitiren; ama kendilerini Şampiyonlar Ligi’nden eleyen Liverpool’u bile şampiyonluk potasından uzak olduğu için “küçük takım” olarak nitelendirmekten çekinmeyen Mourinho’nun hedefindeki takım, ligi ikinci sırada tamamlayan Arsenal olacaktı:
“95 puan alarak lig tarihinin rekorunu kırdık, üstelik bunu yaparken Mösyö Arsenal Wenger gibi sürekli hakemlerden şikayet edip ağlayarak değil bileğimizin hakkıyla başardık”
Bu açık savaşı ilanı, Mourinho’nun Chelsea-Arsenal derbisinin boyutunu değiştiren ne ilk ne de son unutulmaz açıklaması olacaktı. Kendisinden önce, son beş yılda sürekli transfer şampiyonu olan ama bir türlü şeytanın bacağını kıramayan Chelsea’nin kendisini İngiltere’nin dördüncü büyüğü olarak kabul ettirmesinde, Mourinho’nun sadece saha içindeki taktikleri değil, saha dışındaki açıklamaları da önemli bir rol oynadı. Ada’ya geldiği ilk günden itibaren fazlasıyla cüretkar açıklamaları, yer yer İngiltere Ligi’nin yerleşik değerlerini alaya alan küstahlıklarıyla başlı başına bir fenomene dönüşen Portekizli teknik adam, Chelsea’yi gazetelerin birinci sayfasına sürekli olarak taşımayı başarırken, Wenger’i hiç durmadan iğneledi. 2005-06 sezonu dışında ligdeki başarısını Şampiyonlar Ligi’ne aynı ölçüde yansıtmayı başaramayan Fransız teknik adamı “Arsenal’in başında olacak kadar başarılı bulmadığını” sık sık yineleyen Mourinho, çoğu zaman bel altından vursa da en önemli rakibiyle girdiği beyin savaşlarından hep galip çıkmayı başaracaktı.
Yine de Wenger’in dünya futboluna damgasını vurmaya başladığı günlerde, sadece bir tercüman olan Mourinho, Chelsea’ye kazandıran formülü yaratırken sık sık Arsene Wenger’in yolundan gitti. Sağlam bir savunma inşa edip önüne ikili bir önlibero seti çekerken fazlasıyla Wenger’in stilini anımsatan yerden kısa paslara dayalı bir oyun tarzını Chelsea’ye benimsetti. Ama asıl Arsene Wenger’i dünyanın en istikrarlı teknik direktörlerinden birisine dönüştüren uluslararası genç yetenek keşfetme ağını Chelsea’ye benimsetmeye çalışan Mourinho, kulübünün altyapı eksikleri yüzünden bunu tam anlamıyla başaramayınca yine Ada’da başlı başına bir futbol skandalının patlamasına sebep olacak ve Arsenal ile Chelsea arasındaki rekabetin şiddetini hiç olmadığı kadar arttıracaktı.
"Cash"ley Cole olayı
Arsenal altyapısından yetişen ve Wenger’in ellerinde dünya çapında bir sol kanat oyuncusuna dönüşen Ashley Cole, Chelsea ve Arsenal’in şampiyonluk için Manchester United’la beraber kıyasıya bir rekabet yaşadığı 2004-05 sezonu esnasında bir otelde Mourinho ile görüşürken basına yakalandı. Önce her iki taraf da sadece beraber yemek yediklerini ileri sürerken, basın Chelsea yöneticisi Peter Kenyon ve Ashley Cole’un menajeri Jonathan Barnett’ın da aynı masada olduğunu fotoğraflarla belgeledi. 2005 yılının ilk günlerinde patlak veren bu illegal transfer görüşmesi, Ada’da başlı başına bir skandala dönüştü. Mevcut kurallara göre sözleşmesi süren bir oyuncunun formasını giydiği kulübe haber vermeden başka bir takımla görüşmesi suç teşkil ediyordu. Basın mensuplarının da şahit olarak dinlendiği mahkeme, 2005 yazında Ashley Cole’u 100 bin Pound’luk para cezasına çarptırırken, Arsenalli taraftarların gönlünde çoktan müebbet hainliğe mahkûm olmuştu bile. Ashley Cole’un menejeri Jonathan Barnett’ın menajerlik lisansı 18 ay askıya alınırken, Chelsea 300 bin, Mourinho da 200 bin Pound’luk para cezalarına çarptırıldı. Daha sonradan açılan temyiz davasında, para cezalarının miktarı düşürülürken, Abramoviç tüm bu cezalara sadece gülüyordu. Bir kez daha Chelsea gazetelerin spor sayfalarının manşetlerine taşınırken, kaybeden taraf son tahlilde o gün için yine Arsenal ve Wenger olacaktı.
Arsenal taraftarları ilk kez altyapılarından yetişen bir oyuncuyu paragözlükle itham edip yuhalarken, daha önceleri küçümsedikleri ve “Gitsin Milwall ve Fulham’la 2. lig şampiyonluğuna oynasınlar” dedikleri Chelsea’yi ezeli düşmanları olarak benimsediler. Sezon sonunda Chelsea’nin Arsenal’i geride bırakıp hem de lig tarihinin puan rekorlarını altüst ederek şampiyon olması, ateşin üstüne âdetâ benzin dökecekti. Ashley Cole’un resimleri takım fotoğraflarından fotoşop marifetiyle silinirken, Ashley Cole da yazdığı otobiyografisinde Arsenal yönetiminin kendisine bir köle muamelesi yaptığını belirtecekti. Ama tüm bunlar, İngiltere’nin uzun yıllardır yetiştirdiği en iyi sol kanat oyuncusu olan Ashley Cole’un “Cash”ley Cole’luğa terfi etmesini engelleyemedi.
Wenger bile Mourinho'yu özledi!
Cole’un Chelsea’ye transferi gerçekleştiğinde kısa vadede kazanan Mourinho ve Chelsea’ydi. Ancak Abramoviç’in servetiyle tarihi başarılara imza atan ama Schevchenko gibi sadece başkanın kaprisi uğruna alınan oyuncuları oynatmayarak Abramoviç’in kuklası olmayı reddeden Mourinho ile Chelsea’nin yolları ayrıldığında, Cole büyük bir form düşüklüğü yaşayacaktı. Chelsea’nin Cole için ödediği 5 Milyon Pound’un üzerine takas mahiyetinde Arsenal’e verdiği William Gallas, takım kaptanı olarak Ada’nın en başarılı savunma oyuncularından birisine dönüşürken, Wenger, Henry’nin satılmasına rağmen bu sezon yine harika bir takım kurmayı başardı. Chelsea ise, Abramoviç’in kuklası olarak nitelendirilen Avram Grant yönetiminde şampiyonluk iddiasını sürdürse de Arsene Wenger bile Mourinho’yu özlediğini söyleyecekti.
Arsenal-Chelsea rekabeti söz konusu olduğunda Mourinho’yu daha da fazla özlememek imkansız gibi. Kendisini “Bana küstah demeyin ben sadece Avrupa şampiyonu olmuş özel biriyim” diyerek tanımlayan Mourinho, kısa vadede Arsenallilerin büyük nefretini kazansa da Londra derbisine bambaşka bir boyut kazandırdı. Özellikle 2005’teki derbinin arifesinde Wenger’i “Chelsea obsesyonuna sahip olmak”la suçlaması asla unutulmayacak bir anekdot:
“Sürekli bizim için endişeleniyor, hep bizden bahsediyor. Wenger’i gördüğüm an dudaklarından hep aynı kelimeyi okuyorum: Chelsea, Chelsea, Chelsea, Chelsea, Chelsea…”
Bugünlerde ise ligdeki 146. randevudan önce, artık Chelsea’nin başında olmasa da gündemin en sıcak köşesinde yine Mourinho’nun damgası var. Daha önce kendisini taklit etmekle suçladığı Wenger için “röntgenci” dediğini inkar eden Mourinho, Wenger’den özür dilerken, Wenger de meslektaşının özrünü kabul ettiğini ve Mourinho’yla yaşadıkları ezeli rekabeti özlediğini belirtiyor. Bu haftasonu oynanacak karşılaşmadan önceki lig maçlarında Arsenal 59 kez galip gelerek rakibine karşı önemli bir üstünlük sağlamış olsa da Chelsea’nin aldığı 42 galibiyetten en anlamlısında yine Mourinho’nun imzası var. 2005 yılına kadar son olarak 15 yıl önce deplasmanda Arsenal’i yenmeyi başaran Chelsea, üst üste ikinci kez şampiyon oldukları 2005-06 sezonunda, Mourinho yönetiminde deplasmanda Arsenal’i yenerek tarihî bir galibiyete imza atmıştı.
Mourinho-Wenger savaşları ve “Cash”ley Cole skandalının yanı sıra son yıllarda dozajı artan ezeli rekabette taraftarların da önemli bir rolü var. Tarihsel olarak başkent Londra’nın en büyük taraftar kitlesine sahip olan Arsenal, işçi sınıfı kimliğini ön plana çıkarırken, Chelsea’yi sonradan görme olmak ve Londra’nın kara deliğini temsil etmekle ilham ediyor. Rus zengini Abramoviç’in Chelsea’yi almasından sonra ilk olarak rakiplerine “Chelski” adını takarak alaya alan da yine Arsenalliler. Hala Chelsea’yi dördüncü büyük olarak kabullenmek istemeyen Arsenalliler, derbi maçlarında sık sık Abramoviç’in kaynağı belirsiz parasına gönderme yapan şarkılar söylüyorlar:
“Hırsız Rus hapse girdiğinde, Chelski de tarihi hapisanesine, ikinci lige dönecek!”
Buna karşın sınıfsal kökenler bağlamında daha homojen bir yapı arz eden Chelsea taraftarlarının en ateşli grubu olan aşırı sağcı Chelsea Kafa Avcıları’nın hedefinde sürekli olarak Arsene Wenger var. Arsenal’in multietnik kadro yapısına ve çoğu zaman ilk 11’inde tek bir İngiliz bile olmamasına gönderme yapan Chelsea Kafa Avcıları, Wenger’i “İngiliz düşmanlığı” ile itham ederken çocuk yaşta yıldızları keşfetmesinden yola çıkarak artık Arsenal ile eş anlamlı hale gelen Fransız teknik adama fazlasıyla bel altında vuruyorlar:
“Zenci çocuklarla seks yapar, pedofil Arsenal Wenger”
Buna karşın Londra derbisi de fazlasıyla endüstrileşen Ada futbolundan nasibini almış gözüküyor. Bilet fiyatları kombineler hariç fahiş rakamlara ulaşırken, Chelsea Kafa Avcıları da daha çok saha dışında Arsenallilerle kapışmayı tercih ediyorlar. Batı Londra’da gelenek haline gelen aşırı fanatik grupların maç öncesi dövüş ritüelleri çok daha sakin bir futbol izleyicisi profili arz eden Kuzey Londra’da fazla karşılık bulamazken, Mourinho’nun Wenger’le kapışırken farkında olmadan tırmandırdığı gerilim, son yıllarda Arsenal-Chelsea derbileri bağlamında Londra’nın birçok arka sokağına da sıçramış durumda. Maç günleri Kuzey Londra’nın birçok pub’ının girişine “Köpekler ve Chelsea’liler giremez” tabelaları asılırken Chelsea’nin sahasında oynanan maçlardan önce Chelsea’liler sık sık Arsenal taraftar kafilelerini taşıyan otobüslerin yolunu kesiyor, camlarını taşlıyorlar.
Pazar günkü karşılaşmada ne olacağını şimdiden merak ediyoruz. Chelsea'nin başında çoktandır Mourinho bulunmuyor. Avram Grant ve Guud Hiddink'le yaşanan "ara nağme" dönemleri de geride kaldı. Carlo Ancelotti'yle tren gibi giden bir Chelsea ve eşyanın mantığına bile pabucunu ters giydirerek Arsenal'i ayakta tutan Mösyö Wenger, müthiş keyif vaadeden çarpışmada kozlarını paylaşacaklar.
Hangisi kazanır dersiniz?
Ali Ece, Goal.com
Ya arkadaş ben anlamadım ki nedir bu sakatlık hevesi şu arsenalde yeter ama hemde sezonun bu vaktinde o yüzden Arsene Wenger diyor ya ; Milli takımı giden futbolcular benzini bitmiş araba olarak geri dönüyorlar
çok kötü yaa.bu sene gol kralı van persie olcaktı..vallahi evladım gibi üzüldüm
Adam form yakalamaya görsün , en önemli maç öncesi...
Çok iyi oynuyoruz , Chelsea yarı sahasından çıkamıyor.Gol gelir inşallah.
İyi oynadık iyi oynadık , ilk yarının sonlarında yine s.çtık.
0-2
41' Drogba 44'Vermaalen ( KK )
Yine iyi top oynayan biz yine kaybeden biz Yeter artık Arsene Wenger takımı çoluk çocukdan kurmadığın yetmiyor derbilerde çöküyoruz Takıma çok büyük değişiklikler gerek artık şampiyonlukta gitti kaldı Şampiyonlar Ligi ne edip edip bu sene Final oynatmak zorunda Arsene Wenger. Daha ne istiyor bu adam anlamıyorum dünyanın en zengin 3 takımı Arsenal paran mı yok futbolcu almağa allahını seversen ya yönetim istifa böyle yenilgiye tahammülüm yok ya hemde Çelsiye yeniliyorsun futbolun gizli güçleirn gücü paranın takımı herşeyi para ile her başarıyı paraya borçlu çelsiye yenilmeğe hazmedemiyorum arkadaş
tatildeydim maçı takip edemedim ama pozisyonlarını izledim. bence arsenal o kadarda iyi oynamamıştı. ilk yarı kaleye giden doğru düzgün şut yoktu tamam orta sahada daha iyi top çeviren arsenal olabilir ama bitiricilik 0'dı. bence chelsea hakkıyla almış ama van persie sakat olmasa ben Arsenal kesin kazanırdı diye düşünüyorum
maçda şov yapan drogbadan dobra açıklamalar Ben fransadayken Arsenali destekliyordum arsenale karşı oymak bana çok büyük zevk veriyor her maçda gol at sonra zevk falan banada acı veriyor sayın drogba acı Arsene wenger ise ; Şu drogba kadar futbolcu yok , her şutu gol oluyor demiş....
İlk yarı Arsenal İkinci Yarı Chelsea oynadı Maç bence ortadaydı ama Chelsea Kadro olarak daha güçlü Skor'a yansıdı buda doğal olarak.Drogba çok formda felaket oynuyor.
Bu akşam 21;30'da Kanal A'dan canlı yayınla izlenebilecek olan karşılaşma müthiş bir maç Arsenalin kazanmakdan başka çaresi yok öyle ki takım son günlerde iyi futbol oynamasına rağmen sonuca gidemiyorum ama maç manceshirin sahasında ve adebayor ile arsenal karşılaşması olacak bu maç o anlamda çok önemli zira adebayorun arsenal nefretini herkes biliyor.
Adebayor-Arsenal karşılaşması çoktan yapıldı.Manchester City Arsenal i yenmişti.
Wenger'in gözdeleri!
Arsenal Teknik Direktörü Arsene Wenger, ocak ayındaki ara transfer dönemini golcü arayarak geçirmeyi planlıyor.
Sezona iyi başlayan, ancak İtalya ile yapılan milli maçta sakatlanarak uzun süre sahalardan uzak kalacağı açıklanan Hollandalı futbolcu Robin van Persie'nin yokluğunu hisseden Arsenal, devre arasında forvet hattına yeni oyuncu bulmak için arayışlarını sürdürüyor.
Skysport'da yer alan haberde, Arsenal'in İngiltere Premier Lig'de geçen hafta oynanan Londra derbisinde Chelsea'ye 3-0 yenildiği hatırlatılarak, Hollandalı yıldızın yokluğunun takımın gücünü azalttığı ve Arsenal'in kalan maçlarında puan kaybetmeden ilk yarıyı bitirmeyi hedeflediği ifade edildi.
Haberde, 11 maçta 7 gol atan Robin van Persie'nin uzun süre oynayamayacak olmasının, teknik direktör Wenger'in kafasındaki bazı transfer seçeneklerini atlamasına neden olduğu ve deneyimli teknik adamın Bordeaux'dan Marouane Chamakh ile Real Madrid'den Ruud van Nistelrooy'u takıma kazandırmayı düşündüğü belirtildi.
Arsene Wenger, kulübün resmi internet sitesine yaptığı açıklamada, Robin van Persie'nin sakatlığının ocak ayındaki transfer döneminde yapmayı düşündüklerini etkilediğini belirterek, ''Herhangi birini alma ihtiyacında olduğumuzu hissetmiyorum, ancak yine de kesinlikle arayışta olacağız. Bize uyan birisi olursa transfer edilir'' ifadelerini kullandı.
Hollanda Futbol Federasyonu'nun, Persie'nin sakatlığıyla ilgili kendilerine doğru bilgi vermediğini savunan Fransız teknik adam, ''Eğer Robin van Persie'nin bileğindeki sakatlığı ortaya çıkarmasaydık hiçbir zaman tedavi göremeyecekti. Bu dönemde Nicklas Bendtner, Abou Diaby ve van Persie'yi kaybettik ve bu bizim için ödediğimiz büyük bir bedel oldu'' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak : AA
O kadar takımla adı geçerken,Agüero'yu bunlar kapsa ya.
agüeroya 40-50 milyon felan teklif ediyorlar ama Arsenal'in şimdiye kadar ödediği en yüksek transfer ücreti 17.5 milyon avro
Aguero isteyeceğim tek oyuncu diyebilirim.Bence takıma inanılmaz katkısı olur . hızı ile de tam sistemimize uygun.Off gelse dehşet olur ama ya.
Stoke City'ye 'su' yok: 2-0
Tuncay Şanlı 90 dakika oynadı; ama sonucu değiştirmedi. İngiltere Premier Lig'de 15. hafta maçında Arsenal sahasında milli futbolcumuz Tuncay Şanlı'nın da formasını giydiği Stoke City'yi konuk etti. Emirates Stadı'nda oynanan mücadeleyi ev sahibi ekip Arshavin ve Ramsey'in attığı gollerle 2-0 kazandı. Rahat bir galibiyet alan kırmızı beyazlılar, Stoke City'ye kale yüzü göstermedi.
Milli yıldızımız Tuncay Şanlı ise ilk 11'de şans bulduğu karşılaşmada çok fazla pozisyona giremedi. Savunma arkasına atılan toplarla gol arayan Tuncay Şanlı; ikinci yarı daha aktif gözükse de, Stoke City'nin mağlup olmasını önleyemedi.
FABREGAS PENALTI KAÇIRDI
Karşılaşmaya Arsenal oldukça hızlı başladı ve özellikle Andriy Arshavin ile tehlikeli pozisyonlar üretti. 19. dakikada Dalep'in müdahalesiyle ceza alanı içinde yerde kalan Rus futbolcu, takımına penaltı kazandırdı.
Cesc Fabregas'ın kullandığı penaltı atışını ise Sorensen kurtarmayı başardı.
ARSHAVİN MÜTHİŞTİ
26. dakikada sahneden yine Arshavin vardı. Cesc Fabregas'ın asisti ile ceza sahasına soldan giren Rus yıldız, düzgün bir vuruşla topu filelere gönderdi: 1-0
Golden iki dakika sonrasında sol kanattan gelişen Arsenal atağında Armand Traore'nin orta-şut karışımı vuruşu savunmaya çarptı ve sonrasında direkten döndü. Boşta kalan topu altıpas gerisinde Fabregas tamamladı; ama İspanyol futbolcunun vuruşu çizgi üzerinde takım arkadaşı Eboue'ye çarparak inanılmaz bir biçimde filelerle buluşmadı ve meşin yuvarlak auta çıktı.
ARSHAVİN BU KEZ DİREĞE TAKILDI
İlk yarıda Arsenal'in bariz üstünlüğü ile sona ererken, ikinci yarıda da Arsenal baskısı hakimdi.
51. dakikada Arshavin müsait bir gol pozisyonundan yararlanamazken, 64. dakikada ise Arshavin'in şutu bu kez direkten döndü.
TUNCAY ŞANLI ETKİSİZDİ
Stoke City özellikle ikinci yarıda biraz daha aktif gözüktü. Tuncay Şanlı tek forvet olarak Arsenal savunması arasında fazla pozisyona giremezken; yakaldığı gol şanslarını da değerlendiremedi. 61. dakikada Sagna ile kaldığı birebir kaldığı pozisyonda şut şansı bulamayan Tuncay, takımı adına en net gol girişiminde bulundu.
EMİRATES'TE SKOR 2-0 OLDU
54. dakikada Eboue'nin yerine oyuna dahil olan Ramsey, 79. dakikada takımını rahatlatan gole imza attı. Savunmanın bir türlü uzaklaştıramadığı top sonrasında Ramsey 18 yayı üzerinden sağ ayağının dışıyla güzel bir vuruş yaptı ve kaleci Sorensen'i mağlup etti: 2-0
Geri kalan dakikalarda başka gol sesi çıkmadı ve Arsenal sahasında oynadığı karşılaşmayı 2-0 kazanırken; rahat bir galibiyet elde etti.
Arsenal bu sonuçla ligde puanını 28'e yükseltirken, Stoke City ise 20 puanda kaldı.
Kaynak : Sporx.com
Arsenalim ya kazanınca daha çok seviyorum
Evet gün geldi çatdı Arsenal'in yenilmesi şart olan bir maç gruptan çıkmayı garantiledik Arsene Wengeri iyi tanırım böyle maçlarda gençleri oynatır kendiside iddaa oynar arsenal aleyhine evet bir banko maç daha Olimpiakos kazanıcak