Şimdi Ara

Avrupa'da yaşamak o kadar da hayaliniz de ki gibi güzel değil (17. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
389
Cevap
9
Favori
29.600
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
102 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1516171819
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hani diyorlar ya Ölüsü yeter diye işte öyle, oranın en kötüsü buranın en iyisinden yine iyi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ~Anor~ kullanıcısına yanıt

    Cümleye şöyle girmek var: Avrupalılar konusunda yanılıyorsunuz, ön yargılısınız. Ben Avrupa'da yaşadım. Şöyle iyi insanlar böyle iyi insanlar. Ben bir kötülük, ayrımcılık yaşamdım. Demek var. Bir de agresif bir yorumla oturduğun yerden tespit sıçma demek var. Sonra bana cahil dedin. Cahilin karşıtı alimdir. Karşındakini cahillikle suçlayacak kadar büyük laf ediyorsan. Kendin alim falan olman lazım. Günde 10 gazete okuyan,2-3 dil bilen, ayda 10 kitap okuyan, dünya gündemini takip eden birisi misin? İlber Ortaylı bana çok cahilsin dese. Anlarım, haklısın derim. Adam hayatı boyunca 500 kitap okumuş, entelektüel, tarihçi, profesör ünvanlı araştırmacı bir akademisyen. Aşağı yukarı benimle aynı seviyede birsinin bana cahil demesi garip. Zeka fukarası dedin. Bu ne demek. Beni aşağılamaya çalışman, kendini tepede görmen. Ben bir şey söylüyorsam. Sen de kendi argümanlarını getir. Örnek ver. Türk olduğum için bana herhangi bir ayrımcılık, hor görme yaşamadım de.





  • Adam garanti olsun diye tüm ekleri ayrı yazmış

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-89183934B

    "öncelikle siz avrupalı değilsiniz olamayacaksınız , bunu kabullenin çünkü kabullenmezseniz karşınızda ki size güzelce her ortamda kabullettirir. Her yerde 2.ci sınıf vatandaş olduğunuz ortaya çıkıyor bazen direk suratınıza vuruyorlar bazen alttan , kalifiye eleman olmama rağmen bunların hepsini gördüm"





    Bu biraz tipe bağlı. Avrupa-i tipin varsa ve iyi ingilizce konuşuyorsan böyle şeyle yaşamazsın.


    Ben 2 yıl ABD'de work n travel yaptım. Kimse türk olduğuma inanmıyordu , herkes beni yerli ABD'li ya da Avrupalı sanıyordu.




    Sen adamların ülkesine gidip giyinmeyi bilmiyorsan öyle muamele yersin. Adamların ülkesine gidip 2 kelime yabancı dil öğrenemiyorsan öyle muameleyi yersin kardeşim.

    Bana daha çok aşağılık psikolojin varmış gibi gelieyor bu konuda.





    çuvaldızı önce kendine batır.

    Havaya bak


    ABD ile Avrupa arasında dağlar kadar fark var. ABD ırkçılık konusunda ve Avrupalı-Beyaz olmayan karşı ayrımclık konusunda Avrupaya göre büyük yok katetmiş bir yerdir. Avrupada (fransa dışında) ABDdeki kadar Zenci yok, Meksikaklı yok, Japon Çinli yok. ABD'nin büyük bir kesimi bunlara karşı ayrımcılık yapmaz, veya en azından az yapar veya yapmadığını göstermeye çalışır kalan kısım da en azından alenen yapmazken Avrupada futbol maçlarında Siyahi bir oyuncu topa dokunduğunda tribünlerde maymun sesini çıkaranlar var. ABD'de bir basketbol maçına git maymun sesi yap bakalım tipin seni kurtaracakmı görelim.


    Ayrıca gezmek için gitmek ve/veya ucuz işçi olarak gitmek (ever work n travel demek ucuz işçi demek) ile kalıcı bir şekilde yerleşmek ve çalışmak araında dağlar kadar fark var.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: erdemms

    Dediklerin kısmen doğru olsa da ana noktayı atladığın için bir mantığı kalmıyor. Şöyle ki buradaki genç neslin kaçmak istemesinin temel sebebi ekonomik. Türkiye'de geçinmek -eğer ki yandaş değilseniz ve bir şekilde hükümetle yahut beledilerle işiniz yoksa- çok ama çok güç. Avrupa'nın ekonomik anlamda en kötü ülkelerinde dahi burada olduğunuzdan çok daha rahat biçimde yaşayabiliyorsunuz. En kötü ihtimalle orada taş çatlasın 5 yıl kısmen aç açına yaşayıp -ki zaten Türkiye'de daima aç açına yaşadığınız için bir sorun teşkil etmiyor bu- para biriktirip buraya döndüğünüzde dünyalığınızı rahatlıkla dizebilecek konuma erişiyorsunuz.


    Diğer yandan sizin bahsettiğiniz 2. dünya vatandaşı bakışı sizin gittiğiniz Belçika gibi ülkelerde hissediliyor. Buna tüm Benelüks ülkelerini ve BK ile İskandinavya'yı da ekleyebiliriz. Kısacası Kuzey Avrupa'yı. Güney'de ise Fransa hariç böyle bir durum söz konusu değil. Tabii buna paralel oralarda yaşam olanakları da Kuzey'deki kadar iyi değil. Yine de tabii Türkiye'den çok daha iyi.


    Türkiye komşuluk ilişkileri olsun, yardımseverlik olsun bu tip konularda tabii ki Avrupa'nın çok daha önünde bu da bir gerçek. Keza ulaşım olanakları olsun, dijitalleşme olsun yine bariz biçimde daha iyi. Ama bu kadar. Maalesef bundan fazlası yok. Açıkçası TR'de görece düzgün ekonomik koşullarda yaşayanlar için bile Avrupa kesinlikle gidilesi bir yer değil (özellikle de Kuzey Avrupa) ama diğer kesimin gitmek istemesi de gayet mantıklı.


    Ben şahsen fırsatı olanlara Avrupa'yı değil ama ABD'yi ya da Japonya veya G.Kore'yi öneririm. Zira oraları gerçekten bambaşka bir dünya. Düzen ve gelir anlamında Uzakdoğu, fırsat anlamında ise ABD, insanlara burada (ya da Avrupa'da) asla erişemeyecekleri olanaklar sunuyorlar.

    Genel olarak doğru yazmışsın ama ulaşım konusunda Türkiye'yi üstün görmen çok garibime gitti. Bir dönem Almanya'da yaşadım. Ulaşım konusunda arada uçurum var, Almanya çok ilerde bize nazaran.


    O dönem yaşadığım eyalette (Niedersachsen) sınırsız biniş günlük 5 kişilik tren bileti 28 euro idi. Şimdi güncel fiyatını kontrol ettim 43 euro, kişi başı 9 euroya geliyor. Eyaletteki tüm şehirleri arkadaşlarınla uygun bir fiyata gezebiliyorsun. Türkiye'de benzer bir imkan yok diye biliyorum. Ayrıca trenleri bizim uyduruk trenler gibi değil. Gezmeyi çok seven 2 arkadaşım vardı. 1 yılda Almanya'nın hemen hemen her bölgesine gittiler bu şekilde. Her hafta 1-2 gün geziyorlardı. 1 yılda irili ufaklı 100 şehirden fazla yere gitmişlerdir. Ben de kimi zaman onlara katılıp gezdim kimi zaman.


    Hannover şehrinde yaşadım. Şehir içindeki tren/tramvay/metro ulaşımı çok iyiydi. Birbirinin alternatifi trenler mevcuttu. Gideceğin yere kimi zaman hem tramvay hem biraz daha hızlı olan durak aralıkları daha uzun olan farklı bir tren (S-bahn) olabiliyordu bazı yerlerde (İkisi gittiği raylar farklı). Aynı yere birden fazla hat bile çekmişler yani.


    Hemen her yere tren hattı olmasına rağmen otobüsler de mevcuttu (Bizdeki kadar çok değil tabi, o kadar ihtiyaç yok). Trenler nispeten kalabalık olmasına karşılık otobüslerde Türkiye'deki gibi kalabalık olmazdı.


    Sık sık Hamburg'a giderdim. İstersen hızlı trenle gidebiliyordun, istersen Metronom gibi daha yavaş trenlerle (Metronom daha ucuz). Hatta araba almak Türkiye'ye nazaran çok daha ucuz olduğu için rahatlıkla araba da alıp ulaşımını sağlayabilirsin her yer otoban. Tabi bazı otobanlar çok eski olduğu için tüm otobanları Türkiye'deki gibi düşünmemek lazım, 2 şerit gidiş 2 şerit dönüş şeklinde olabiliyor bazı yerler. Otobanların bazı yerlerinde ise hız limiti yok.


    Tüm bunların yanı sıra şehir içi ulaşımda otobüse metroya bile pek ihtiyaç duyulmuyor. Şehirleşmesi düzenli, mesafeler yakın. Bisiklete atlayıp her işini hallediyorsun. Bisiklet yolları bir çok yerde mevcut. Bisiklet yolu olmayan yerde otomobillerin yolundan gidiyor bisikletler ama kuralı var hepsinin. Kimse bisikletliyi taciz etmez, edemez. Ölüm korkusu yaşamadan bisiklet kullanabilirsin.


    Yaya olarak ulaşım çok iyi. Kaldırımlarda standart düzgün yapılmış. Rahatça yürüyorsun. Türkiye'de kaldırımda yürürken daha uyanık olmalısın, yoksa ayağın bir çukura takılır düşersin muhtemelen veya bir aracın kaldırıma park etmesinden dolayı kaldırımdan yola inmek durumunda kalırsın. Yaya geçidine geldiğinde yol yayaya ait. Ambulans itfaiye gibi bir araç haricinde yaya geçidinde herhangi bir aracın yayaya yol vermeme ihtimali yok. 1,5 yıl yaşadım, tek bir kere durmayan araç görmedim. Hatta yaya geçidi olmayan yerden bile geçmeye kalksan sürücüler yol vermeye meyilli. İlk gittiğim zaman kuralı bilmediğim için yaya geçidine geldiğimde arabayla birbirimize bakıştık birkaç saniye, sonrasında benim geçmemi beklediğini anladım. Yaya geçidinde normal hızda yürüyorsunuz, hızlı yürümeniz gerekmez, yaya geçidine yaklaşmakta olan biri varsa araçlar yavaşlar veya durur. Kırmızı ışık yayalar için de çalışıyor. Eğer yaya geçidinde ışık mevcutsa ışığa göre karşıya geçiyor yayalar. Tabi bazen kırmızıda geçen yayalar da oluyor (benim de yapmışlığım var), ama diğer vatandaşların ters bakışlarından utandığın için bir daha yapmak istemiyorsun.


    Şehir içi yollarda araç kullanırken de rahat ediyorsun. Çukurlar yok. Çıkıntılı rögar kapakları yok. Hız kesici tümsekler yoktu sanırım tam hatırlamıyorum, varsa bile bizdekilere nazaran çok az sayıda.


    Taksiye bindiğinde kazıklanmıyorsun standart fiyat. Bilmediğin bir yer diye yolu uzatmıyor taksi.


    Ryanair diye bir havayolu şirketi var ucuz fiyatlarıyla ünlü. Çok ucuz fiyatlara ülke değiştirebiliyorsun. Arabayla ülke değiştirmek de çok basit, sınır kapısı bile yok. Sadece girdiğin ülkenin tabelası var, şehir değiştirmiş gibi devam ediyorsun.


    Avrupanın tamamı bu şekilde değildir. Benim yaşadığım tecrübe bu şekilde. Ulaşım konusunda Almanya seviyesinden daha iyi olmamızı bırak, yakınına yaklaşmamıza bile ihtimal vermiyorum.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Opricnik

    arabayı alıp ne yapacaksın burada kimsen olmayacak oyun parkında tur mu atacaksın


    ne mal mülk bağımlısı çıktı bu gençlik ya. Ben burda başımızda ki kanseri övdüğüm falan yok fakat gerçekçilik değerlendirmesi yapmıyorsunuz arkadaşlar. Bu dediğiniz şeyler geçici bugün araba diyorsunuz yarın başka bir şey olur. Bunlar hükümet değişip 5-6 sene içinde ucuz hale - eski hale gelecektir bu kadar kötümser olmayalım



    Alıntıları Göster

    Kötümser değiliz gerçekçiyiz. Eskiden şu andaki duruma göre daha iyiydi evet ama yakın geçmişte hiçbir zaman Avrupadaki gibi olmadı. Sen şu an kimsen olmamasından dolayı memnun değilsin. Ben de Almanya'da yaşadım arkadaşlarım da vardı keyifli zaman geçiriyorduk. Ayrıca alım gücümüz Türkiye'ye nazaran çok daha yüksek olduğu için birçok aktiviteyi rahatça gerçekleştirebiliyorduk. Birkaç arkadaş edinsen Türkiye'ye nazaran cennet gibi bir yerde yaşadığını farkına varacaksın. Belki de farkına varman için aynı şeyleri Türkiye'de yapmaya çalışman gerekebilir.





  • Dostum böyle konu açılmaz ne demek Belçika kötü ülkeni kötüleyip avrupayı arşa çıkaracaksınki forum çapulcularının hoşuna gitsin yoksa linç yersin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • _magnetar_ kullanıcısına yanıt

    Avrupa'da hiçbir şehir İstanbul kadar girift değil. Hatta Uzakdoğu'da bile yok bu kadar girift bir şehir. İstanbul yıllardır süregelen saçma sapan yapılaşma yüzünden adeta içinden çıkılamaz bir labirent gibi. Yani şehrin neredeyse her tarafında bir yapılanma var. Düşünün ki çok değil bundan 10-15 sene önce bile -üstelik medyanın merkezi olan- İkitelli'ye aracınız olmadan gitmek bir işkence idi. Böyle onlarca yer var İstanbul'da. İşte benim ulaşım üstünlüğünden kast ettiğim şey tam olarak bu. Bugün İstanbul'un bir ucundan diğerine (istisnalar müstesna) vesaitle rahatlıkla gidilebiliyor ki bu gerçekten büyük bir başarı.


    Gerek nüfus azlığından gerekse de ülkelerin yüzölçümsel küçüklüğünden ötürü zaten neredeyse bütün Kuzey Avrupa'daki ülkelerinin (İngiltere ve Almanya hariç) tek günde bir ucundan bir ucuna gitmek mümkün. Üstelik bunu her gün yapsanız bile İstanbul'da örneğin Büyükçekmece'den Tuzla'ya gitmek kadar yormaz sizi.


    İstanbul'da ulaşımın başarısını karşılaştırmak için muadili şehirlerle karşılaştırmak gerekir ki dediğim gibi Avrupa'da böyle bir şehir yok.


    Bu arada kazıklanma demişken, İtalya'ya, İspanya'ya ya da Portekiz'e gitmemişsin muhtemelen. Oralarda bizim tıpkımız. Dilencisinden tutun da, dolandırıcına kadar her tipten insan mevcut. Dediğim gibi bunlar aslında bölgesel farklılıktan kaynaklanıyor. İbn-i Haldun'un dediği gibi 'coğrafya kaderdir'. K. Avrupa ile G.Avrupa arasındaki devasa kültürel fark da bu bağlamda oldukça doğaldır.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi erdemms -- 8 Ocak 2021; 12:6:52 >




  • Bomboş bir başlık.


    Elbetteki zor tarafları vardır ama başlığı açan arkadaş hayat şartlarının iyiliğini bırakıpta Bankacılık APP lerinin ne kadar kötü oldugundan bahsediyor.


    Telefon sim sektörünün kötülüğünden bahsediyor.


    Yeme içme kültürünün kendisine uymayışıdnan bahsediyor.


    Yok böyle salak saçması başlık açılmaz. Başlığa bakıyorsun "Avrupa'da yaşamak o kadar da hayaliniz de ki gibi güzel değil" eeeeeee yani? Başlığa bakan iş bulmanın zorluğundan . yüksek enflasyondan . alım gücü düşüklüğünden . İnsan haklarından vs.. bahsediyor sanacak.


    Çomar kafası ile başlık açınca böyle oluyor. bak bir de şey yazmış "istanbul'da da içersiniz ve sevişirsiniz sorun buysa." arkadaşım bu ülkenin sorunu sevişip içmek mi? bana alkol alınıpta sevişilmesinden içilmesinden bahsetme!

    Özgürlük sevişip içmek değil. bunu bir kafana sok ilk önce! özgürlük bizim ülkemizde olmayan demokrasidir ! ÖZgürlük bizim ülkemiz de olmayan hak,hukuk ve adalettir ! özgürlük İnsan haklarıdır, özgürlük İnsanların hava alabileceği imara açılmamış yerlerdir.

    ÖZgürlük diye uzar gider.


    Dediğim gibi boş beleş saçma sapan algı dolu bir başlık.


    Foruma acil Derdini seveyim butonu istiyoruz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Alen Doğu Gencer -- 8 Ocak 2021; 12:12:29 >




  • Metal-Gear kullanıcısına yanıt
    Ortamı bozan herkese karşı ırkçılar.

    Türküm dediğimde ban karşı da bir suratları ekşiyor ama kısa zamanda onlarda kabulleniyor. Siz kendinizi nasıl sunarsanız öyle kabul görürsünüz.
  • adamın sorunlarına bak arkadaş :D billur mu geçiyorsun olum sen bizimle ? sorun olarak yazdığın şeyleri önce bir kendin oku değerlendir. derde bak .... edevlet,bankacılık uygulaması olum seni döverler burda haberin olsun açık isim falan verme sakın :D

  • quote:

    Orijinalden alıntı: erdemms

    Avrupa'da hiçbir şehir İstanbul kadar girift değil. Hatta Uzakdoğu'da bile yok bu kadar girift bir şehir. İstanbul yıllardır süregelen saçma sapan yapılaşma yüzünden adeta içinden çıkılamaz bir labirent gibi. Yani şehrin neredeyse her tarafında bir yapılanma var. Düşünün ki çok değil bundan 10-15 sene önce bile -üstelik medyanın merkezi olan- İkitelli'ye aracınız olmadan gitmek bir işkence idi. Böyle onlarca yer var İstanbul'da. İşte benim ulaşım üstünlüğünden kast ettiğim şey tam olarak bu. Bugün İstanbul'un bir ucundan diğerine (istisnalar müstesna) vesaitle rahatlıkla gidilebiliyor ki bu gerçekten büyük bir başarı.


    Gerek nüfus azlığından gerekse de ülkelerin yüzölçümsel küçüklüğünden ötürü zaten neredeyse bütün Kuzey Avrupa'daki ülkelerinin (İngiltere ve Almanya hariç) tek günde bir ucundan bir ucuna gitmek mümkün. Üstelik bunu her gün yapsanız bile İstanbul'da örneğin Büyükçekmece'den Tuzla'ya gitmek kadar yormaz sizi.


    İstanbul'da ulaşımın başarısını karşılaştırmak için muadili şehirlerle karşılaştırmak gerekir ki dediğim gibi Avrupa'da böyle bir şehir yok.


    Bu arada kazıklanma demişken, İtalya'ya, İspanya'ya ya da Portekiz'e gitmemişsin muhtemelen. Oralarda bizim tıpkımız. Dilencisinden tutun da, dolandırıcına kadar her tipten insan mevcut. Dediğim gibi bunlar aslında bölgesel farklılıktan kaynaklanıyor. İbn-i Haldun'un dediği gibi 'coğrafya kaderdir'. K. Avrupa ile G.Avrupa arasındaki devasa kültürel fark da bu bağlamda oldukça doğaldır.

    Benim yaşadığım dönem 2009-2011 yılları arasıydı. Muhtemelen şimdi daha iyidir.


    Avrupada İstanbul gibi bir şehir yok evet. Neden olsun ki? Neden verimsiz bir şekilde yapılaşıp milli servetlerini çöpe atsınlar?


    Önceki mesajımda detaylı şekilde yazdım ulaşımla ilgili hemen her şeyi. Tek bir örneğe bakarak karşılaştırma yapılmaz, ki verdiğin tek örnekte bile üstün değil. Objektif karşılaştırmaları yaparsanız durum net.


    Hannover Almanya'nın en büyük şehri değil. Türkiye'de Denizli'de yaşıyorum. İkisi de büyükşehir, nüfus büyüklüğü sıralaması olarak da yerleri benzer. Benim gördüğüm avrupanın üzerinden 10 yıl geçti; daha Denizli'de şehir içi tren/metro hattı yok. Ulaşım berbat. Yaya geçidinden rahatça geçemiyorum. Bisiklet kullanmak çok daha zor. En konforlusu otomobil sahibi olmak, o da çok daha pahalı.


    İstanbul'la Berlin'i kıyaslayabilirsin. İkisi de ülkesinin en kalabalık şehirleri. Berlin'e de gittim gezi amaçlı, ulaşımda İstanbul'a nazaran daha rahat ettim. Şehirciliğin düzgün olmasının faydası var elbette. Sonuç olarak yaşadığım ulaşım deneyimi çok daha iyi.


    Sadece İstanbul bazlı düşünmemelisin. Türkiye ile Almanya'yı kıyasla. İkisinin de nüfusu yakın. Ayrıca ulaşım sadece şehir içinde vesaitle bir yerden başka bir yere gidebilmek değildir. Şehirler arası seyahat, şehir içi seyahat (yaya, bisiklet, taksi vb.) gibi konuları da değerlendirmelisin.





  • Forumun ergenleri ve aşağılık kompleksi olan üyelerine laf anlatılmaz.

    Hkümetin olumlu bir hamlesinden bahsetmek sizi aktroll yapar. Yurtdışındaki en ufak bir olumsuzluktan bahsetmeniz sizi nankör alamancı yapar. Herkes yaftalama peşinde. Bırakın Avrupa'yı, Amerika'yı cennet zannetsinler.

  • Kimse de dememiş ki kardeşim sen orada mısın burada mısın? Bir oradaymış gibi yazıyorsun bir buradaymış gibi yazıyorsun. Neredesin onu bilelim Bence konu daha açık olur..


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Opricnik kullanıcısına yanıt
    Bir gün parasız kalırsan, o zaman anlarsın paranın önemini. Elinde para varken, "para benim umurumda değil" demekle olmuyor.
  • Kendim bir çok kez Avrupa şehirlerine gittim. Orada uzun süre yaşamadım. Ama şu an yakın arkadaşım Almanya'da yaşıyor. Onun yanına da gittim bir iki sefer.


    Katılacağım iki konu var. Devlet işlerinin hantal olması ve ikinci sınıf insan muamelesi görüyor olman. İkinci sınıf insan muamelesi görüyor olmanın sebebi senden önce ülkeye gitmiş olan Türklerin yapmış oldukları. Adamlarda resmen Türklere karşı bir ön yargı oluşmuş. Bunu kırdığın anda sana olan tavırlar kesinlikle değişiyor. Bunu orada yaşayan arkadaşlarımdan da teyit ettim.


    Bir de Avrupa'da yaşamak insanların hayalinde nasıl bir şey onu da pek bilemiyorum. Uçan arabalar, hizmet eden robotlar, çalışmadan para kazanma falan mı bekliyor insanlar acaba?


    Hele ki toplu taşımaya laf etmişsin. Ona çok üzüldüm. Belki aralarında en az gelişmiş olanlarda bile her yere toplu taşıma ile gidebiliyorsun. İş saatleri evet biraz kalabalık oluyor ama İstanbulla karşılaştırmak biraz komik.





  • Opricnik kullanıcısına yanıt
    Avrupaya gitmemek icin sebep birakin ekonomiyi alim gucunu xd
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Opricnik

    Problemlerin hepsini listelemedim ama bunu yaşamayan insanların "dışlanmak" konusunda biraz fikir sahibi edinmesi gerekiyor. Dışarıdan maaş - market - teknolojik ürün karşılaştırması güzel fakat her sokağa çıktığınızda sizden nefretle bakıyorlar. Ne yazık ki elimizde olmayan sebepler. Tayyip gibi sebeplerden ulkenın reputasyonu daha da düstü. O yuzden bunlardan haberdar olun

    çünkü gün geliyor ulan sevgilini arkadaşını aileni bırakıyorsun bunlarla ugrasmaya mı diyorsun

    Nefretle neden baksınlar size denk geldiniz ilgi cektiniz bende Bulgaristana gidiyorum senede bir banada tuaf tuaf bakıyorlar ama nefret ettikleri için baktıklarını sanmıyorum


    bizim ülkemizde bakmıyorlarmı yani dışarıdan bir yabancı gelince

    birde her ülkenin farklı sorunları var her avrupa ülkesi ayni olcak diye birşey yok arkadaşım almanya ya gitti çalışmak için eniştesi aracı olmuş 1 yıldır orda memnunmusun dedim burası mükemmel dedi bana gelmen lazım buraya diyor genelikle avrupada yada başka bir ülkede en büyük sorun kalacak yerinizin olmaması almanyada en ucuz kira 750 € dedi arkadaşım oda beldiyenin evleriymiş ama ben patronumun vilasında kalıyorum 13 kişlik dedi adam başı günlük € 10 kesiyormuş maaşından aylık 300 € eder


    yeme içme sana ait bana kalan net 1370 € sen gelsen daha iyi para yaparsın diyor bende içki var senin içkin yok dedi almancan yok senin nasıl anlaşıyorsun dedim burdaki çalıştığım firma sahibi Türk dedi çalışanlardan çoğu Türk almanca Türkçe çok iyi tercume ediyorlar zaten benim elime bir liste veriyorlar ünleri alıp geliyorun listeden gerisini onlar halediyor napıcam almancayı dedi bana dediğim gibi yatacak yer iyi bir iş ortamı gerisi zaten ne isteyebilirki bir insan kuralara uyduktan sonra kimse gelip hop sen napıyorsun bu ülkede demez


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • güzel Türkiyem

  • abd ile avrupa bir değil, sarışın bile olsan avrupada turk olmak ciddi bir handikap. kendim yaşadım, tecrubemden söylüyorum. avrupalilar amerikanlara kiyasla cok soguk ve mesafeli oluyorlar turklere karsi
  • 
Sayfa: önceki 1516171819
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.