Şimdi Ara

BAHİS VE KARANLIĞA ÇAKILMIŞ HAYATIM (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir (2 Mobil) - 1 Masaüstü2 Mobil
5 sn
29
Cevap
0
Favori
8.728
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hakuk

    Ne alakası var her kadın aynımı. İşsiz kalana kol kanat germeyecekse bastirsin gitsin zaten babasının evine. Ben bir sene işsiz kaldim eşim bir kere yüzünü eksitmedi aç kalmadık çok şükür zor günler yaşadık elde avucta olanı sattık gecindik bir şekilde.

    Genelleme yapmayın artık şu forumda

    Alıntıları Göster
    genelleme sözcüğü kadar şu toplumda yanlış kullanılan biz sözcük yok. ota moka genelleme diye diye millet ağzını açmaya korkar oldu.

    her şeyden önce, bunun adı genelleme değil istatisliksel analizdir.

    bir toplulukta bireysel olarak her bir ögenin nasıl davranacağını kestiremeyebilirsiniz, ama, toplumda ortaya çıkacak davranış kalıplarını, ve bu kalıpların oranlarını, keskin şekilde tespit edeblirsiniz.

    burada "topluluk" illa insan topluluğu olmak zorunda değil. örnek vermek gerekirse, moleküllerin de her birinin nasıl davranacağını hesaplayamayız ama o hesaplayamadığımız hareketler sonucunda bir molekül topluluğunun nasıl davrandığını net şekilde tespit edebiliriz.

    davranış bilimciler, psikologlar, sosyologlar, uzun yıllardır istatisliksel analiz ile toplumların davranışarını inceliyorlar, net şablonlar elde ediyorlar. siz gidip onlara: "ne alakası var kardeşim, o toplumun içinde herkes öyle mi davranmak zorunda? her insan aynı değildir" dersen çok alakasız bir laf söylemiş olursun. çünkü adam sana: "her birey tam olarak böyle benim dediğim gibi davranacak" demiyor zaten.

    birçok bilim dalı böyle çalışıyor zaten. tıpta ilaçlar nasıl çıkartılıyor, piyasaya sürülüp sürülmeyeceklerine nasıl karar veriliyor zannediyorsunuz? tamamen işte böyle karar veriliyor. tıpta birçok şeyin vücuda etkisine de böyle istatislik ile karar veriliyor.

    ne yazık ki sadece genel-geçer halk arasında bu analizler: "genelleme" gibi bir laf ile ayıplanır oldu. saçmalık.

    bu toplumdaki her kadın böyledir demiyorum ben. ama, bu toplumda böyle bir davranış şablonu vardır. ve toplumun genelinde vardır. sadece kadınlarda da değil ayrıca. parana göre saygı görürsünç statüne göre saygı görürsün. bunun yüzlerce örneği ile doludur hayat. ve, evet, kadınlar da parasız erkekten soğuma eğilimine sahiptirler. bu genel bir içgüdüdür. buradan kalkıp da: "benim arkadaşım parasız kaldı, eşi onu boşamadı, demek ki senin dediğin yalnış" diyecek adam zaten benim ne dediğimi anlamıyor hatta anlama gayretinde bile değil.

    bu yüzden "genelleme" denilen sözcük şu anda resmen zararlı bir sözcük haline geldi çünkü insanların benimsemeleri gereken düşünce tarzlarını kendi istekleri ile reddetmelerine neden oluyor, ve bunu da tamamen yanlış temellerle yapıyor.




  • Silinsin



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi İAmSterdam06 -- 2 Mayıs 2020; 20:9:33 >
  • şuan bütün ligler zaten ertelenmiş ortalıkta sadece belarus ve nikaragua ligleri vardı birde masa tenisi felan vardı bende ramazandan önce 3-5 tl lik günlük oynuyordum zevkine takip ediyordum ama bu ligler öyle büyük paralar yatırabileceğin ligler değil belarus ligi nikaragua adamlar bildiğin mahalle maçı gibi ne olacağı belli olmayan 3 olasılıklı maçlar nasıl yaptın bu hatayı anlamadım.Önceden de oynuyordum diyorsun belli ki bahiste bazı şeyleri bilmen gerekiyordu bu liglere bu kadar para yatırılırmı hiç adamı tepetaklak ederler kardeşim geçmiş olsun .
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    enerji menerji geç bu bahaneleri hacı abi sap ordusu olan ülkede severek evlilik yapmışsın gelmiş enerji düştü falan diyon bunların hepsi kendi kafamızda ürettiğimiz bahaneler

    bekar olsaydın: "boşlukta kaldım" falan diye bahane uyduracaktın.
    sevmeden evlenmiş olsaydın: "sevmeden evlendim, mutluluğu tam bulamadım, ondan oldu" falan diyor olacaktın.
    severek evlendiğinde de: "enerji azaldı galiba" diyosun.

    ne enerjisi kardeşim yav, ben sana gerçeği söyliyim:

    - kimisi sosyal medya-telefon-oyun bağımlısıdır
    - kimisi porno bağımlısı olur
    - kimisi abur-cubur-fast food-çikolata-tatlı bağımlısı olur
    - kimisi evden çıkmama bağımlısı olur
    - kimisi kumar bağımlısı olur
    - kimisi film bağımlısı olur

    yukarıda saymış olduğum şeylerin (hepsinin birer bağımlılık olması dışında) bir ortak özellikleri var. bunların hiçbiri 40-50 sene önce yoktu.

    yani şunu demek istiyorum, eskiden insanların hayatları daha tekdüze ama daha huzurlu idi. çünkü modern dünyanın bizlere sunuyor olduğu çabucak haz veren şeyler eskiden yoktu.

    modern dünyada bu "çabucak ve aşırı haz veren" şeyler bize öyle tatlı geliyor ki, onlara bağlanıyoruz. hayatımızı mahvedene kadar da onlardan vazgeçmiyoruz.

    sonra da bahaneler arıyoruz: "enerji azaldı galiba" gibi. Türkiye gibi insanların kız bulamadıkları ülkede adam severek evlilik yapmış, gelmiş enerji azaldı ondan kumara battın diye bahane uyduruyo

    kabul et kardeşim. bu devirde hemen herkes bir şeylerin bağımlısı. sen de kumar bağımlısı olmuşsun. neden böyle oldun? çünkü kumar oynamak çok büyük haz veriyodu sana.

    benden sana tavsiye. bırak bu işi. evinin babası ol. git çocuğunla vakit geçir. eşinle çocuğunla gülerek eğlenerek yemek yapın, yeyin. daha tekdüze bir hayatın olsun. canın sıkılsın. gün sonunda: "off bu çocukla her gün oynuyoz da sonu yok bunun" falan de. günlerin sıkıcı geçsin. ama, ileride sana huzur olarak geri dönecek bu.

    enerji-menerji yalanlarından hemen şimdi kurtul.

    Alıntıları Göster
    1-hocam bu arkadaş aslında bi çok kişinin başarmak istediğini başarmış

    sevdigi kadınla evlenmiş ülke sap kaynıyor bizde dahil evlenecek güzel kız bulmak imkansıza yakın geçen gün twitterda kızlar yazmış 25 yaşında bakireyim hatamı ettim acaba felan diyor bu ülkede seni seven güzel kız bulmak en büyük piyango bence

    ama bahiste büyük bir dopamin aracı hocam benimde bahis bağımlısı arkadaşlar var bu bir hastalık sen bu batağa düşsen gözün karı kız görmez

    bahisten çok büyük kazananlar var ama bunlar akıllı adamlar kalkmasını biliyolar 10 bin tl kazanıyolarsa bunun 1 bin tlysiyle oynuyup onu katlıyolar 10 bin kazanıp 10 bin yatıran adam bu oyundan hiç bişey kazanamaz

    bahisin ana kuralı masadan kazanırken kalkmasını bileceksin ve bahis oynayan uyuşturucuya bulaşan insanların gözü karı kız görmez bunlardan keyif almazlar




  • hocam öyledir de, günümüzde uyuşturucu çok.

    eskiden evde yapcak bişey yoktu. insanlar güzel güzel kendi uğraşlarına konsantre olabiliyolardı.

    şimdi o kadarç sayıda ve çeşitli dopamin kaynakları var ki, seç beğen al.

    günümüzde kendi işine konsantre olmak hakikaten artık çok zor.

    kimi youtube bağımlısı oluyo, kimi oyun bağımlısı oluyo, bunun sonu yok.

    bak oyun bağımlısı olursun mesela, bi süre sonra oyunlardan soğursun, gene onun bi nebze sonu var, ama, youtube'da belgesel izlemeye dalacak olsan 10 sene yetecek kadar çok sayıda belgesel var. hepsi sadece bit tık uzakta. sonra, onları izlerken başka şeyleri izlemeye da dalıyon. sonu yok.

    yani uyuşturucu çok artık. teknolojik ürünlerin çoğu artık başlı başına uyuşturucu oldular.

    den bu teknoloji hastalığımı ingilizce öğrenmeye ve okumaya yönlendirerek hiç olmazsa dilimi geliştirdim bi nebze ama bunun da sonu yok.

    hayat bir denge işi ve dengeyi bozan çok fazla şey var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    hocam öyledir de, günümüzde uyuşturucu çok.

    eskiden evde yapcak bişey yoktu. insanlar güzel güzel kendi uğraşlarına konsantre olabiliyolardı.

    şimdi o kadarç sayıda ve çeşitli dopamin kaynakları var ki, seç beğen al.

    günümüzde kendi işine konsantre olmak hakikaten artık çok zor.

    kimi youtube bağımlısı oluyo, kimi oyun bağımlısı oluyo, bunun sonu yok.

    bak oyun bağımlısı olursun mesela, bi süre sonra oyunlardan soğursun, gene onun bi nebze sonu var, ama, youtube'da belgesel izlemeye dalacak olsan 10 sene yetecek kadar çok sayıda belgesel var. hepsi sadece bit tık uzakta. sonra, onları izlerken başka şeyleri izlemeye da dalıyon. sonu yok.

    yani uyuşturucu çok artık. teknolojik ürünlerin çoğu artık başlı başına uyuşturucu oldular.

    den bu teknoloji hastalığımı ingilizce öğrenmeye ve okumaya yönlendirerek hiç olmazsa dilimi geliştirdim bi nebze ama bunun da sonu yok.

    hayat bir denge işi ve dengeyi bozan çok fazla şey var.
    Hocam insanların bu kadar bağımlı olma nedeni soyunu devam ettirememesi cinsellik ihtiyaçlarını karşılayamaması türk kızları aşırı egolu kimse kız dahil bulamıyor 10-15 arkadaşımın sevgilisi yok kızlar ret ediyor kızlarında büyük kısmı yalnız 30 yaşına kadar beyaz atlı prensini bekleyen bakire kız dolu ortalık bakirelik muhabbetleri yüzünden ülke saçma sapan bi halde kimse kız bulamıyor adamda napsın oyuna dalıyor porno izliyor devletimizin buna müdahale etmesi lazım ciddiyim yüzde 20 lik grup dışında kız bulabilen yok adam kıza merhaba diyo ne istiyosun diyor kız dediğim gibi ülke bakirelerle dolu bi yer oldu bakireler diyarı türkiye




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-3C120B679

    Hocam insanların bu kadar bağımlı olma nedeni soyunu devam ettirememesi cinsellik ihtiyaçlarını karşılayamaması türk kızları aşırı egolu kimse kız dahil bulamıyor 10-15 arkadaşımın sevgilisi yok kızlar ret ediyor kızlarında büyük kısmı yalnız 30 yaşına kadar beyaz atlı prensini bekleyen bakire kız dolu ortalık bakirelik muhabbetleri yüzünden ülke saçma sapan bi halde kimse kız bulamıyor adamda napsın oyuna dalıyor porno izliyor devletimizin buna müdahale etmesi lazım ciddiyim yüzde 20 lik grup dışında kız bulabilen yok adam kıza merhaba diyo ne istiyosun diyor kız dediğim gibi ülke bakirelerle dolu bi yer oldu bakireler diyarı türkiye

    Alıntıları Göster
    valla hocam bunun nedeni bence günümüz kızlarının aşırı egolu ya da erkek beğenmez tipler olmaları değil. bunun nedeni bizden önceki neslin kafasızlıklıklarından dolayı bizlere saçma bir sistem miras bırakmış olmaları.

    1950'ye kadar batı ülkeleri dahil tüm dünya ülkelerinde kadın evinde idi, ve, kültürel olarak 20 dedin mi evlenilirdi. kız 18 erkek en geç 22'de evli olurdu.

    ikinci dünya savaşı sırasında çok fazla erkeğin cepheye gitmesinden dolayı işgücünde erkek kıtlığı yaşadı ve İngiltere ve ABD'de ilk defa kadınlar iş hayatına girdiler. bu devirden sonra ABD'de kadınlar üniversite okumaya ve çalışmaya başlasalar da bu durum onları kökten etkilemedi. çünkü, evlilik dışı ilişki ve birlikte yaşam olağan idi. bu da gençlerin olması gereken yaşta ilişki kurup hayatlarını birleştirmeye devam etmelerini sağladı. nikah denilen sözleşme daha sonra imzalanıyordu ve dolayısıyla bu ülkelerde kadının üniversite okuması ve iş gücüne girmesi olayı normal atlatıldı.

    bu devrim, yani kadının üniversite okuyup iş gücüne girmesi devrimi, geri kalmış ülkelerde de sırasıyla yaşanmaya başladı.

    nikah dışı birlikte yaşamın tabu olduğu Arabistan gibi ülkelerde gençleri normal evlilik yaşında evlendirdiler, yani 18-20 dedin mi evlendirdiler, dolayısıyla bu ülkeler de bu devrimi daha sorunsuz atlattılar (gerçi onlarda kadın hâlâ iş gücüne pek katılmış değil ama kültürleri sayesinde kadın iş gücüne katılsa bile çok etkilenmeyecekler)

    ne olduysa bizde oldu. biz Araplar'ın "nikah dışı birlikte yaşam yasaktır" kültürünü aldık, Batı'nın da: "nikah sözleşmesi erken yaşta yapılmasın" kültürünü aldık, bu iki kültürün bir araya geldiklerinde zehirli bir reaksiyona gireceklerini algılayamadık. sonuç: tüm canlılık tarihinde hiç görülmemiş bir olay şu anda Türkiye'de yaşanıyor, gençler karşı cins ile birlikte geçirmeleri gereken yıllarını yalnız geçirmek zorundalar. en erken evlilik yaşı şu anda 27-28'i buldu. bu yaşlarda evlenenler bile şanslılar.

    neden böyle oldu? bu durumun sorumlusu gençler mi? bence hayır. bunun sorumlusu bu düzeni getirip başımıza kakanlardır.

    daha önce defalarca kez yazdım. benim dedem kendisi 20 yaşında askere bile gitmeden evlenmiş. ne mesleği varmış, ne de kiralık bir evi varmış. ama, o zamanlar evliliğe engel olan büyükler yokmuş piyasada. kimse dedeme: "sen kimsin lan benim kızıma talip oluyon yürügit!" dememiş. aradan yıllar geçti ve bu adam kendi kızlarını kimseye vermemek için, zengin koca bulmak için diretti. bu adam torunlarının evliliklerine bile karıştı, 25 yaşındaki toruruna: "daha erken, garanti koca bekle" diyo bu adam.

    bu adam sadece bir örnek. bizim büyüklerimiz şunu algılayamadılar. susayınca su içmek gerekir, acıkınca yemek yemek gerekir, karşı cinsle birlite hayat kurulacak yaş gelince de karşı cinsle birlikte hayat kurulur. bizden önceki nesil bunu algılayamadılar.

    ünivesite okurken kulak misafiri olmuştum, okuldan bi çocuk yine okuldan bir kız ile evlenmiş. birlikte ev tutumuşlar ve okula beraber gelip gidiyolar. o zamanlar 1+1 ya da 1+0 öğrenci evleri yoktu, öğrenciler genellikle 2+1 evlerde ya da 3+1 evlerde kalıyolardı. yani düşündüğünde o evlenen çift ile bizim bi farkımız yok. biz erkek+erkek ya da kız+kız ev tutarken, onlar birlikte ev tutmuşlar ve evliler. bak kültürümüz bu olsa idi inan bana birçok kişi o yaşlarda evlenmiş olurdu.

    şimdi bana: "senin dediğin yanlış, o yaşta evlilik düzgün yürümez" diyenleri duyar gibiyim. peki ne doğru? sizin bu canlılık tarihinde görülmemiş düzeniniz mi doğru? şu anki Türkiye'deki sistem ne insanlık tarihinde görülmüş, ne hayvanların tarihinde görülmüş, ne de bitkilerin tarihinde görülmüş. tamamen bir hata sonucu ortaya çıkan günümüz saçma evlilik karşıtı sistemi: "senin dediğin yanlış, o yaşta evlilik yürümez" diyerek savunamazsınız. "yürümez" lafına sunacağınız bahaneler de kendi ürettiğiniz bahaneler olacak zaten.

    dedemi düşünün, dedeme karşı: "kızımı alamazsın çünkü..." diye bahaneler üretecek olsalardı 100 tane bahane bulurlardı. dedem daha 19-20 yaşında, daha işi yok, mesleği yok, evi yok, parası yok.
    yukarıda bahsettiğim üniversitedeki evli çifti düşünün. o çocuğa da kız vermeyecek olsalardı 100 tane bahane bulurlardı.

    bu bir mantık işi değil. bu bir tercih işi. bizim büyüklerimiz günümüz sistemini tercih ettiler. evliliği: "su içmek" gibi hayatın bir gerçeği deği de, Maldivler'e tatile gitmek gibi: "büyülü-özel" bir aktivite yapan, evlenmeyi çok maliyetli yapan, çok fazla ön koşul getiren, böylece 27-28 yaşına kadar insanların evlenebilmelerini neredeyse imkansız kılan sistemi tercih ettiler. eğer gençleri ayrı tutmaya değil de birlikte yaşamaya yönlendirmiş olsalardı, şu anda Türkiye 30'una gelmiş bakirler ordusuna dönüşmüş olmazdı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 3 Mayıs 2020; 18:52:55 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    bu kaçıncı aynı örnek yav. ülkede bu tip insanlar her yerde var demek ki.

    ama moral bozma. senin gibi etrafındaki yakınlarına çektiren çok insan tanıdım.

    sen git bu durumu açıkla eşine-ailene. bu durumu açıklamış olman seni kötü adam yapmayacak. ne zaman kötü adam olursun biliyor musun? paran bittiği an kötü adam olursun. para kazanamadığın gün geldiğinde kötü adam olursun.

    mesela şu iki senaryoyu kıyaslama yapalım:

    1- kazandığın parayla evine baktın, tüm parayı evine harcadın, evinin adamı oldun, sonra işsiz kaldın.
    sonuç: işsiz kaldığın günün ertesi günü kötü adam olursun. kimse senin geçmişte yaptıklarına bakmaz.

    2- kazandığın paraları kumara verdin. bir, iki, üç kez. uzun yıllar borç ile kendi ailenin kafasını yordun.
    sonuç: maaşın geldiği ve borçları kapattığn sürece kötü adam olmazsın, tüm borçları kapattığın gün kahraman olursun.

    kendin demişsin 8 bin TL maaş alıyorum diye. git söyle çevrene, bir kez daha şok yaşasınlar (merak etme çook gördüm ben kendi arkadaşlarımda böyle senin gibi yapan) bir kez daha korksunlar, bir kez daha tedirginliği iliklerine kadar yaşat onlara, bir kez daha onları güvensiz hissetir, ama, için rahat olsun, sırf maaşın var diye seni el üstünde tutmaya devam edecekler 100%.

    sen de ödersin bu borcu, borç bitince gene kahraman olursun. ülkenin özeti bu.

    tek derdin işsiz kalmamak olsun. işsiz kalma da, maaşsız-parasız kalma da, ne yaparsan yap.
    Dostum bu adamı dinle.




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.