Büyükşehirlerde yaşayanların sürekli 'fakirlik' palavrası (2. sayfa)

Hocam kıyma kg 650tl olmuş. İnternet, telefon, doğalgaz, aidat, elektrik faturalarının hali ortada. Otobüs ulaşım maliyetleri ortada araba fiyatları benzin/mazot ortada. 17k asgari ücretle nasıl geçineceksin hadi 5k ya 3+1 ev kiraladın ee 12k para kaldı bu sabit gıda harcamaların ulaşım harcamalarına yetecek mi? Daha sağlık giderleri diğer temel ihtiyaçlar vs hariç? Çok boş konu kusura bakma.

Saçma sapan konu.

Ben İstanbul'dan geldim Tekirdağa hani nerede ucuzluk?

Her yerde emlakçılar çakal çukal olmuş, kiraya giriyorsun millet senin haysiyetinle oynuyor

Ev sahibi 1 yılda aldığı evi satıyor, skme de sabaha bırak..

Artık lokal ekonomi falan yok, ulusal şirketler dükkan zinciri açmış herkes aynı peynir, zeytin, et fiyatını ödüyoruz.

Rekabet nasyonel oldu koçum saçmalamayın bu kadar. İstanbul'da olan şey Ardahan'da da aynı fiyat.

benzer konuyu daha önce açmıştı sanırım aynı şeyleri sıfırdan açmanın ne anlamı var ki söven sayan çok olmuştu yine var... Anadoluda evet ucuz yaşamak ama çok sevdiğiniz AKP tüm yatırımı istanbul ve çevresine yapıyor çünkü ordaki belediyeleri AKP alıyordu ( d.Karadeniz ve g.doğu nüfus yoğunluğu nedeniyle) şimdi ne halt edecek bilmiyorum

iç anadolu hala akıllanmadı .Akıllansa AKP sadece doğu karadeniz partisi olarak kalacaktı

İnsanlar iş bulmak için ve hayat daha kolay olacağı için büyükşehirlere gidiyor ama büyükşehirdeki yaşam her geçen gün kötüye gidiyor .Anadolu'da iş de yok ne olacak şimdi?

tekirdağı bilmiyorum normal bir anadolu şehrinde kiralar ucuz

Lan götünüzü sattınız araplara. Trabzon'da sizin olan birşey kaldı mı? 5000 liraya kira varmış.

Hangi anadoluda kiralar 5 bin TL :D Daha bayramda köyden hallice anamın memleketine gittim hani bol bol kartal toros tofaş tarzı arabaların olduğu bozkırın ortasında bir yer meraktan sahibindene girip ev kiralarına baktım orda bile 2+1 en ucuz 8.000 e kiralık ev gördüm oda 2 katlı döküntü birşeydi.

hem satıcılar hem kavram karmaşası yaşatıyorlar, şöyle ki, belki bu arkadaş bizi görse zenginsin yav sen diyecek lakin işsiz olduğumuzda kredi kartımızın max 5 bin lira gelmek zorunda olduğundan habersiz,herkesin aile parası yediğini düşünüyorlar genelleme yapıyorlar ama hayatı yarıladık belki bitirdik sonrasını düşünmeden attığım bir lira bile olmadı,olamadı şu saatten sonra olsa da anlamı yok,çünkü gücü motivasyonu yaş aldıkça kaybedeceksin umut kaybedeceksin,hayat zaten çoğumuza zor, diyeceğim şu ki, zenginlik fakirlik tamamen baktığınız yere göre değişen bir kavram ve kesin yargılar tamamen yalan yanlış demek oluyor,gözünüzle görmediğiniz kulağınızla duymadığınız şeylere kesin yargı oluşturmayın derim ve insanlar yalancı ve algıcı size olmayanı var olanı yok göstermede ustadırlar o nedenle at izi it izi karıştı zaten, bana güvenebilirsiniz ama

Tutturmuşsun kiralar ucuz kiralar ucuz diye et kaça yumurta kaça peynir kaça sizin orada migros bim a101 şok yok mu.

Fakirligi yoksulluğu savunacak bunun olması için mücadele verecek kadar ne yaşıyorsunuz. Sizin Fakirligi kader olarak görmeniz sayesinde milyar dolarlarına milyar dolarlar koyanlar kendini zerre suçlu hissetmiyor.

Amacınız nedir.

Kiralar nispeten biraz daha ucuz, İstanbulda kira 20k ise burada 12k ama belli başlı sektörler sürekli orada istihdam ediyor.

Maaş daha çok, istihdam var, kira yüksek kalabalık çok.

3d artist olarak mesela remote iş bul bakalım. Pandemi döneminden 2 yıl sonra herkes yine inhouse modele geçti.

Bütün iş imkanlarını İstanbul'a açanlara söylemek lazım onu. İstanbul'da gerçekten yaşamak isteyen az ama ufak şehire gidince iş bulamayacağını düşünüyor çoğu kişi.

Kalifiye mesleklerin malesef %90'ı İstanbulda. Ha asgari ücrete çalışanın büyükşehirde yaşamasının bir anlamı yok tabi ki. Asgari ücretli iş heryerde bulunabilir.

Yazılım sektörü de tekrar ofise dönmeye başladı. Pandemi bitti milleti yine İstanbul denen lanet yerde plaza ofislerine tıkmaya başladılar.

Günde 5-6 saat hayatlarından sırf trafiğe gidiyor. Türkiyede iş demek İstanbul demek ve İstanbul'da doğup büyümüş birisi olarak iğreniyorum artık.

Yeni sayılmaz aşağıdaki mesajı da geçen yıldan

Bence sadece trollüyor çünkü muhalif mesajları da var kendisinin

Çok yüzeysel yaklaşıyorsunuz olaylara ama maalesef gerçekler öyle değil.

Ben Almanya'da üniversiteyi bitirdikten sonra pandemi döneminde Türkiye'ye döndüm. Ailem Muğla'da yaşıyor ben de oradaydım. Bir buçuk yıl boyunca iş bulamadım. Özel okullarda şansımı denedim ama her yer asgari ücret teklif ediyordu. Yani eğitimini tamamlamış, donanımlı bir yabancı dil öğretmenini ortaokul mezunu olmuş ve kendisini hiç geliştirmemiş bir çalışanla aynı şekilde değerlendiriyorlar. Asgari ücret teklif eden yerleri kabul etmedim çünkü yıllarca yaptığım yatırımın, masrafın ve birikimin bedeli bu olmamalı. Daha sonra bir okul asgari ücretin 300 lira üzerini ödemeyi kabul etti (2020). Ama 3 gün sonra asgari ücrete benim yapacağım işi kabul eden birini buldular ve beni aynı hafta içinde işten çıkardılar.

Bu durumda yaşadığım hayal kırıklığının ve umutsuzluğun sonucu olarak İstanbul'da bir arkadaşımın yanına gittim ve iş aramaya başladım. Aynı hafta içinde bir iş buldum. Yine maaş olarak çok muazzam bir teklif değildi ama kesinlikle hak ettiğime daha yakın bir miktardı. Orada bir yıl çalıştıktan sonra deneyimim sayesinde daha kurumsal bir firmada, şartları çok daha iyi bir yerde çalışmaya başladım. Bu firmadaki ikinci yılımı yeni doldurdum.

Sizin mantığınızla 30 bin kazanan birinin İstanbul'da işi yok ve kira ödemediği memleketine, yani bu durumda benim Muğla'ya dönmem gerekiyor. Bu durumda asgari ücrete çalışmayı kabul etmek zorundayım. Peki neden? Yaptığın iş kazandığın parayla eş değerde değildir. Yaptığın işlerin senin önünü açması ve ileride daha iyi yerlere getirmesi için de bir araçtır. Bu mantıkla kimsenin üniversite okumasına da gerek yok, herkes liseyi bitirip kasiyer olarak çalışsın küçük şehirlerde, o zaman kimsenin derdi tasası olmaz. Bu kadar sığ yaklaşmamalısınız, donanımlı kişilerin kendini geliştirmesi ve yükselmesi için bu metropol şehirler bir zorunluluktur.

Öğretmenlik zaten vasıfsız bir meslek. İş bekleyen yüz binlercesi olan bir meslek grubunun getirisi de bu kadar olur haliyle. Almanca ile Muğla'da herhangi bir 5 yıldızlı otele gitseniz, herhangi bir seyahat acentesine gitseniz en az 30 binden girersiniz.

Aynı şeyi konuşuyoruz işte. Muğla'da asgari ücrete öğretmenlik yapmamak için kendimi büyük şehre atmak zorundaydım ve öyle yaptım. Sizin öneriniz çok toksik.

Cekinme ankara de