Şimdi Ara

Beklerken biraz genel kültür kasalım.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
619
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Gençler öncelikle konunun amacını söyleyeyim. Herkes ufuk açacak şeyler söyleyecek. Örneğin kitap tavsiyesi, film tavsiyesi, müzik tavsiyesi, enstrüman tavsiyesi, yazılım (yeni bi kod sistemi ya da game maker) tavsiyesi, dil öğrenirken kullanılacak metod tavsiyesi vs...

    Başlıyorum.

    Felsefe ilgim var. Öncelikle klasik Yunan felsefesinden başladım herkes gibi Platon, Sokrates falan okudum. Biraz da güncel okuyayım dedim ardından. Ütopyaları ve distopyaları okudum. Dönüm noktam iste Michel Foucault oldu. Evet bu adam Fransız sosyolog. Birçok kitabı var ben de bir tanesinden bahsedeyim.

    1) 19. Yüzyılda Bir Aile Cinayeti
    Pierre Riviere diye bir kahramanımız var. Bu kahramanımız annesini ve iki kardeşini öldürüyor. Bunu babası için yaptığını söylüyor çok fazla spoiler vermeyeyim. Bu olay yaşanmış bir olay. Bu olayın tüm perde arkasına toplamış Michel abimiz. Görgü tanıklarının ifadeleri, polis yorumları, savcı yorumları, doktor yorumları, kendi günlüğü... Hem hukuki hem psikolojik hem sosyolojik hem de tıbbi açıdan olayları görmüş oluyorsunuz. Tavsiye ediyorum.

    Diğer kitaplarının dili biraz ağırdır. Çevirilerinden midir bilmem ama her sayfayı sindirerek okumak gerek. Bu yüzden biraz daha zamanınızı alacak ancak size kesinlikle bir şeyler katacak kitaplar. Bilginin Arkeolojisi ve Cinselliğin Tarihi önerdiğim kitapları. Teşekkürler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Böyle Buyurdu Zerdüşt - Nietzsche.
    en sevdiğim kitaplardan birisi. kısa bir kısmını kopyalayayım bari;

    "Uyku ve erdem üstüne pek güzel konuşan bir bilgeyi övdüler Zerdüşt’e: kendisi bu yüzden çok saygı görür, el üstünde tutulurmuş, bütün gençler de kürsüsünün önünde otururlarmış. Ona gitti Zerdüşt ve bütün gençlerle birlikte, kürsüsünün önüne oturdu. Ve şöyle buyurdu bilge:

    Saygı ve utanç duymalı uykunun karşısında! İşin başı budur! Ve kötü uyuyanların ve geceleri uyanık duranların yolundan çekilin!

    Hırsız dahi utanç duyar uykunun karşısında: hep geceleyin sessizce çalar. Utanmaz ama gece bekçisi, utanmadan taşır düdüğünü.

    Öyle kolay bir sanat değildir uyumak: onun uğruna bütün gün uyanık durmak gerekir.

    Günde on kez alt etmelisin kendini: bu iyi bir yorgunluk verir ve canın afyonudur.

    On kez yine barışmalısın kendinle; çünkü altetme acıdır ve kötü uyur barışmayan.

    On gerçek bulmalısın günde, yoksa gece de ararsın gerçeği ve canın aç kalır.

    On kez gülmelisin günde ve sevinmelisin: yoksa miden, o dert babası, gece seni tedirgin eder.

    Bunu bilen azdır: İyi uyumak için kişide bütün erdemlerin bulunması gerekir. Yalan yere tanıklık mı edeceğim? Zina mı edeceğim?

    Komşumun hizmetçisine göz mü dikeceğim? Bütün bunlar uykuya iyi gelmez.

    Ve kişide bütün erdemler olsa bile, bilinmesi gereken birşey daha vardır: Erdemlerin kendilerini de tam vaktinde uykuya yollamak.

    Birbirleriyle çekişmesinler diye bu hanım hanımcık dişiler! Senin yüzünden, ey mutsuz kişi!

    Tanrıyla ve komşuyla barış: bunu ister iyi uyku. Ve komşunun şeytanıyla dahi barış! Yoksa geceleri tebelleş olur sana.

    Yetkililere saygı ve boyun eğiş, çarpık yetkilere dahi! Böyle ister iyi uyku. Çarpık bacaklar üstünde yürümek istiyorsa güç, benim elimden ne gelir?

    Her kim koyununu en yeşil otlağa götürürse, ben ona her zaman en iyi çoban derim: bu bağdaşır iyi uykuyla.

    Ne çok şerefim olsun isterim, ne de çok hazinem: bunlar safra kabartırlar. Ama iyi bir adın ve küçük bir hazinen olmazsa iyi uyunmaz.

    Bence küçük bir topluluk kötü bir topluluktan yeğdir: tam vaktinde gelip gitsinler de. Bu bağdaşır iyi uykuyla.

    Çok hoşuma gider ruh yoksulları da: bunlar uykuyu ilerletirler. Mutludurlar, hele kendilerine her zaman hak verilirse.

    Böyle geçer erdemlilerin günü. Gece olunca uykuya çağırmaktan sakınırım! Çağrılmak istemez o, uyku, erdemler hakanı!

    Ama gündüzün ne yaptığımı ve ne düşündüğümü düşünürüm. Böyle, inek gibi sabırlı, geviş getirirken kendime sorarım: senin on yengin nelerdi?

    Ve gönlümü gönendiren on barışma ve on gerçek ve on gülüş nelerdi?

    Ben bunları düşünür, kırk düşüncenin beşiğinde sallanırken, birden bastırır beni uyku, o çağrılmayan, erdemler hakanı.

    Uyku gözlerime vurur: onlar da ağırlaşırlar. Uyku ağzıma dokunur: o da açık kalır.

    Doğrusu, yumuşak tabanlar üzere gelir bana hırsızların en sevgilisi ve düşüncelerimi çalar: şu kürsü gibi aptal, kalakalırım ben de.

    Ama fazla kalamam böyle: artık yatarım.

    Zerdüşt bilgenin bu dediklerini işitince için için güldü. Çünkü içine bir ışık doğmuştu. Ve şöyle dedi gönlüne: Bence soytarının biri bu kırk düşünceli bilge; ama uyumayı iyi biliyor sanırım...."




  • Bir atasözü ile destek vereyim:

    KELİN İLACI OLSA KENDİ BAŞINA SÜRERDİ
  • ”Bu sevinçli, akıllı uslu insan sesleri arasında yalnızım. Bütün bu adamlar, vakitlerini dertleşmekle, aynı fikirde olduklarını anlayıp mutluluk duymakla geçiriyorlar. Aynı şeyleri hep birlikte düşünmeye ne kadar önem veriyorlar!”



    Sartre/Bulantı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.