Şimdi Ara

Beşiktaş: 0 Trabzon İdmanocağı: 1 , Bir tarihin doğuşu..

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
1
Favori
1.010
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • BU 2 MAÇ DAHA ÖNCE HİÇ BÖYLE ARAŞTIRILMADI..MUTLAKA ARAŞTIRILMALIYDI..


    1964-65 SEZONUNDA TÜRKİYE KUPASINDA 2 KEZ KARŞI KARŞIYA GELEN, 1. LİG TEMSİLCİSİ PROFOSYONEL BEŞİKTAŞ İLE AMATÖR TRABZON İDMANOCAĞI MÜCADELESİNİ HER YÖNÜ İLE ORTAY KOYMAYA ÇALIŞTIK !!

    YENİ KUŞAK BU MAÇI BİLMİYOR, EĞER ONLARA BU MAÇI ÖĞRETEBİLİRSEK GÖREVİMİZİ YAPMIŞ OLACAĞIZ.



    1964-65 Sezonunda Beşiktaş ile İdmanocağı’nın oynadığı 2 tarihi maçı FİL LATİF, yaşayan insanlarla konuştu, araştırdı ve kaleme aldı..




    Trabzonspor kurulus tarihi 1967 ama Trabzon’da futbol Istanbul’daki kadar eskilere dayanır.. Rumlar ve Ermeniler, Trabzon’da futbol’un gelişmesinde önemli rol oynamışlardır..1900′lerin basinda Kafkas karmasinin Trabzon Lisesi ile yaptigi mac tarihi gostermesi acisindan cok onemlidir. İdmanocaği-İdmangucu rekabetini ise bilenler bilir, gs-fb-bjk rekabeti kadar eskilere dayanir..

    Trabzon’un Türkiye liglerinde geç temsil edilmesinin nedeni İdmanocağı – İdmangücü rekabetidir.

    1958-59 futbol sezonunda Fenerbahçe mayıs ayına kadar oynadığı 61 maçta hiç mağlubiyet yüzü görmemişti. Sarı lacivertlilerin bu başarısı bir rekor olarak kabul ediliyordu. Ancak İdmanocağı aynı sezonda 65 maçın tamamını kazanarak hem lig şampiyonu Fenerbahçe’nin hem de dünyanın rekorunu kırıyordu.

    İşte o efsane İdmanocağı’nın kadrosu: Kaptan Sebahattin Canoğlu, İbrahim Küçüktepe, Haydar Tuncer,Faruk Poyraz,Özkan Sümer,Kenan Aksu, Abdurrahman Çiftçi, Necati Fundaoğlu, İhsan Öztürkmen, Osman Burma, Ahmet Suat Özyazıcı ve Celal Öztürkmen(Akrep Celal) gibi isimlerden oluşuyordu..Yıllar ilerlediğinde bu kadroya, İbrahim Ayvaz, Turan, genç kaleci Aydın Bayraktar ve Yaşar Kömürcü,Nevzat Özgür,Atay Aktuğ katıldı..

    1964-1965 Sezonunda, Türkiye Kupası kuraları çekildiğinde herkes için sürpriz denebilecek bir kura dikkatleri çekiyordu..Profosyonel futbol kulübü olan 1.ligde mücadele eden Beşiktaş ile Türkiye Amatör şampiyonu olan İdmanocağı eşleşmişti..İlk maç Trabzonda oynanacaktı..İstanbuldaki otoriteler sonuçtan doğal olarak emindiler..Beşiktaş kafilesi büyük bir sükse içinde Trabzona geldi.Halk Beşiktaş’ı ilk kez görüyordu..Futbolcular otel lobisinde sonuçtan emin şekilde gazetecilere poz veriyorlardı..

    İdmanocağı takımına bakıldığında oturmuş kadrolarıyla dikkati çekiyorlardı..Ancak onları kimse tanımıyordu..Ekonomik olarak hiçbir güçleri yoktu..Bu efsane kadroda daha sonra Anadolu ihtilalini gerçekleştirecek olan 2 büyük isimde bulunuyordu..Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer..Trabzondaki mücadele oldukça çekişmeli başladı..İdmanocağı maçın başlarında kolay lokma olmadığını Beşiktaş’a hissettirdi, kora kor bir mücadele ile ilk devre 0–0 bitmişti. Devre arasında İdmanocağı soyunma odasına hırs ve inanç hakimdi..Oyuncular kendi aralarında yenilmeme sözü vererek sahaya çıktılar..

    Maçın ikinci devresinde Trabzon İdmanocağı kapalı oyununu devam ettirerek rakibine gol fırsatı vermedi..Maçın normal süresi 0-0 bittiğinde, İstanbuldan gelen gazeteciler şaşırıp kalmıştı..Maç 15 dakika’dan 2 devre olarak uzatmalara gitti. Bu uzatma dakikalarında da İdmanocağı defansı, Beşiktaş forvetine geçit vermedi. Maç sonucu şaşırtıcı şekilde 0–0 bitmişti..Herkeste şaşkınlık vardı.

    Maçı izleyen gazeteci Necati Karakaya İdmanocağının oyun kalitesinin profosyonel düzeyde olduğunu, maç sonrası yazısında gazetesinden nakletti..Trabzondan amatör bir takım çıkmış ve koca Beşiktaş’a kök söktürmüştü..Bu sonuç İstanbulda tesadüf olarak yorumlandı..

    Mücadele sonrası iş 2. Maça, yani Mithatpaşa Stadında oynanacak mücadeleye kalmıştı.

    Mücadele 20 Şubat günü oynanacaktı..Trabzon İdmanocağı kafilesi, 16 Şubat günü otobüsle yola çıktı.İstanbula 17 Şubat akşamı ulaşabildiler..Kafile İstanbul’a geldiğinde, İstanbul medyasının büyük ilgisiyle karşılaştı.Gazeteler maçtan farklı galibiyet beklediklerini başlıklar atarak yazıyordu..

    İdmanocağı, maç öncesi 2 kez Mithatpaşa Stadyumunda idman yapma şansı buldu..Saha zemini çamurluydu..Kale önlerinde su birikintileri vardı..

    20 Şubat günü Mithatpaşa Stadyumu tribünleri neredeyse tamamen doluydu, sadece kale arkasında boşluklar göze çarpıyordu.

    Mücadele başlar başlamaz Beşiktaş, İdmanocağı kalesini adeta ablukaya aldı, ancak bu baskı bir türlü gol getirmiyordu..Beşiktaş net fırsatlar yakaladı ama kaleci Aydın, kalesinde o gün adeta tarih yazıyordu..

    Genç kaleci bir çok gol posizyonu başarıyla çıkardı. İlk devre 0-0 bitti.

    Trabzon İdmanocağı kapalı oyununu 2. Yarıda da devam ettirdi. Bu yarıda da bir çok gol posizyonunu yine kaleci Aydın Kömürcü’ye takıldı..Maç tek kale sürüyordu ama İdmanocağı forveti de boş durmuyordu..Maçın bitmesine yaklaşık 10 dakika kalmıştı, Beşiktaş, başrış çağrış içinde artık defansı ile İdmanocağı’nın üzerine geliyordu..Bu sırada Beşiktaş’ın hücüma çıkarken kaptırdığı top, İdmanocağı kontratağına döndü..Top ile atağa kalkan İdmanocağı en ilerde Yaşar Kömürcü ile topu buluşturdu..Sabri Dino ile karşı karşıya kalan Yaşar, topu Beşiktaş filelerine gönderdi .İdmanocağı kalan 7-8 dakikayı gol yemeden tamamladı ve maçı 1-0 kazanarak ve Beşiktaş’ı kupanın dışına itti..Maç bittiğinde Trabzon, Türk futbol tarihinde ilk ve en önemli zaferlerinden birisini elde etmiş oluyordu. Anadoludan bir amatör takım çıkmış ve İstanbul’un büyüğünü dize getirmişti. Bu olayın mucize olmadığı ilerleyen zaman içinde daha iyi anlaşılacaktı..

    Trabzon’da maç sonrası büyük sevinç yaşandığı o günleri yaşayanlar naklediyorlar..Halk sokaklara dökülerek İdmanocağının zaferini kutladı..Maçın kahramanı kaleci Aydın, futbolcu arkadaşlarınca omuzlarda taşındı. Trabzon’a dönüşte kafile, kalabalık bir halk topluluğu tarafından karşılandı, duygusal anlar yaşandı..

    Bu zaferde emeği geçen herkese teşekkür ediyor, aramızdanayrılan abilerimize Allah’dan rahmet diliyorum..



    Not: Araştırmamızda katkılarını bizden esirgemeyen TFF Arşivine, Necati Fundaoğlu’nun yakın arkabalarına ayrıca teşekkür ediyorum..

    Saygı ve Sevgilerimle,

    FİL LATİF
    19.10.2012



    Haberin Kaynağı:http://www.trabzonspor1967.org/manset/besiktas-0-trabzon-idmanocagi-1.html







  • Maça ait resimlerde var ancak buraya eklemekte zorlandığımızı ifade edelim..Müsabaka'nın topu Trabzonspor müzesinde duruyor sanıyorum..
  • Çok güzel bir yazı olmuş.Muhtemelen Ofspor bu sene aynı başarıyı yineliyecek ve Beşiktaşı kupadan eleyecektir.
  • İlginiz için teşekkür ediyoruz bizde.. Teşekkürlerinizi yazan arkadaşımıza aynen iletiyorum..
  • hani bu kullanıcının banı? bjkli yöneticilerimiz acil konuya bekleniyor
  • Futbolun temiz oynandığı, hak edenin kazandığı yıllardı o zamanlar. Maç sonrası Beşiktaş taraftarı üzülmüştür mutlaka ama eminim çirkinleşmemiştir. Öyle oldu, böyle oldu basitliğine girmemiştir. Bu mağlubiyetin Beşiktaş'ı asla küçültmediğinin farkında olmuşlardır ve dolayısı ile Beşiktaş'ı tutmayan diğer tüm taraftarlara saldırmamışlardır.

    O zamanlar Trabzonspor'u izleyenler anlatır hep. Rıdvan bile "Trabzon'da korner kazanan kendisini şanslı hissederdi" demişti bir programında. İzlemiş olmayı çok isterdim o zamanki Trabzonspor'u. O kadronun tamamının Trabzon'lu sporculardan oluşuyor olması olayı dahada romantik bir hale getiriyor.
  • Trabzon İdmanocağının sahadan alkışlarla uğurlandığını kaynaklar belirtiyorlar..Beşiktaş,Galatasaray taraftarlarının yanyana maç izlediği günlerdi o günler..

    Çirkefliğin zerresinin olduğunu sanmıyorum..Bu araştırma yazısı sportmenlik, kazananın centilmence karşılanması ve futbolun sadece bir spor olduğunun, savaş olmadığının gösterilmesi açısından çok önemli..

    Herşeyden önce para ile inancın savaşının öyküsü..Şimdilerde o İdmanocağı'nın formasını giyen insanların düşüncelerini anlayabilen insanların olacağını pek sanmam..

    Maç sonu fotoğrafları koyabilseydik arkadaşlar için daha iyi olurdu..Bu yazıda amacımız güzide kulübümüz Beşiktaş'ı kötülemek asla değildir..O günlerdeki adalet anlayışını, mantaliteyi ortaya koyabilmekti..

    Pele'nin oynadığı Zafere Kaçış gibi romantik bir hikayedir bu hikaye bana göre.. Filmlik bir konu..




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.