Şimdi Ara

Bilim dünyasında tarihi gün: Kütleçekim dalgaları ilk kez gözlemlendi! (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
30
Cevap
1
Favori
488
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Saiki


    quote:

    Orijinalden alıntı: ertewas

    müslüman bilim adamlarınca yüzlerce yıl önce kuvve olarak belirttiği bu ilahi olay einstein tarafından aynen ses, ışık veya enerjide olduğu gibi dalgalar halinde olabileceği şeklinde öngörülmüştür. enerjinin dalgalar halinde ilerlediği tespit edildikten sonra yerçekimi şeklinde ifade edilen merkezi kuvvenin de dalgalar halinde ortaya çıkabileceğini öngörmek çok abartılacak bir durum değil. zaten dalga şeklinde olabileceği tahmin edilen durum artık tahmin olmaktan çıkmış dalga boyları ve şiddeti bilimsel olarak ortaya konabilecek aşamaya gelinmiştir

    Şu hastalıklı hayaller aleminden uyanamadınız gitti. Yarın ışınlanmayı bulduk deseler ,senin gibi hiçbir dayanağı olmayan biri çıkıp asırlar önce hızır a.s bunu çoktan yapıyordu diye saçmalar eminim


    Söylediklerim hayal falan değil. sana oturmanı ve bilim tarihi okumanı tavsiye ediyorum, batıda insanlar içine şeytan girmiş diye birilerini yakarken bizim dedelerimiz (senin deden kim bilemeyeceğim, neslini tanımayan, utanan cinsten olduğun belli) bu işlerle uğraşıyorlardı. Bilim gelenektir, bir süreçtir, batıya gökten zembille inmedi. dedemizin geleneğini biz devam ettiremedik, onlara hakaretle, kendimizi aşağılamakla vaktimizi harcadık, o geleneği batı elimizden aldı, devam ettirdi ve bu seviyeye getirdi.

    Bir batılı Selimiye camiine geldiğinde niye hayranlıkla onu seyrediyor, neden Mimar Sinan dünyanın en büyük mimarları arasında sayılıyor haberin var mı? bir çoğumuzun öküzün trene baktığı gibi baktığımız o camide, batılı insanlar o kubbenin oturtulabimesi için 8 bilinmeyenli bir denklemin çözüldüğünden haberleri var. o devirde bunun yapılabilmiş olması onları dehşete düşürüyor. hayran oluyorlar ve saygıyla takdir ediyorlar. yoksa gelip de senin yaptığın binaları görecek değiller. göstere bildiklerimiz, övündüğüz sadece dedelerimizin yapabildikleri. Boşuna dünya hakimi değildiler. Biz de boşuna sürünmüyoruz, bilimin olduğu yer de güç de vardır.

    Biz Allah'ın yarattıklarının bin de birini bile daha anlayabilmiş değiliz. Biz Onun yarattıkları ve gücü karşısında denizde bir damla kadar bile yokuz. İlahi olan bilimsel olana yol gösterir. Hz. Hızırın süratle zaman ve mekan değiştirmesini, Hz Süleymanın bir kütleyi başka yere gönderebilmesi bu işin bilimsel olarak olabilirliğinin delilidir. bilim er ya da geç kıyametten önce kütleyi ışınlama işini de çözecektir. Hz İsa, Hz süleyman, Hz Musa, Hz Muhammed ve diğer peygamberler aracılığıyla Allah bu işin olabilirliğini bize göstermiştir. Mucize denilen şey hayal değil gerçektir ve bilimin varacağı son noktadır. Hz İbrahim ateşe atılmış ama yanmamıştı, ateşin yakıcı özelliği demek ki bilimsel olarak da engellenebilir. Hz Musa'nın asasının yılana dönüşmesi evrim olayının mümkün olabileceğinin kanıtıdır. bir ağaç yılana dönüşebilme ihtimali taşıyabilmektedir, yani bitkisel hücreler DNA lar hayvansal DNA lara dönüşebilme potansiyeli taşıyabimektedir. Hz Musa'nın elindeki ağaçtan baston, sadece görüntü de değil gerçek bir yılan oluyordu. Bu hayal masal değil, binlerce insan bu olayı gözlemlediler. Hz İsa'nın ölüyü diriltmesi tıppın varacağı hedef olacaktır. Tıp er ve ya geç ölmüş bir organizmaya tekrar hayat vermeyi başarabilecek seviyeye mutlaka gelecektir. Hayat verme olayının uzun sürmeyeceği de bellidir. Çünkü Hz. İsanın canlandırdığı insan kısa süre sonra tekrar ölürdü, demek ki canlı organizmaya hayat verebilme olasılığı var ama bunu sürekli hale getirebilmek olanaksız gibi duruyor. Ahirete inanıyorsan yeniden diriltileceksin ve sonsuza kadar yaşatılacaksın. Demek ki hücrenin ölümünü yavaşlatmak ve tamamen durdurabilme imkanı vardır. bugün bunu bilim basit bir şekilde benzerini yapmayı başardı, senin tek bir saç telinden senin gibi tıpatıp aynı olanı kopyalayabiliyor ama ruh devamlı değil, ölüyor hemen. Tıp bunu bir gün kıyamete yakın daha da ilerletecek. Biz bunu görür müyüz bilemem ama hayatta olur görürsen o zaman da safsata dersin.

    bilim dediğin yaratıcının yataratılış sırlarını çözebilmek ve onu anlamlandırabilmekten başka bir şey değildir. Bilim var olanla uğraşır var olan her şey de yaratıcının eseridir. Senin gibi materyalist kafalar 1900 lü yıllarda birkaç şey bulunca kendilerini tanrı zannettiler, her şeyi yapabileceklerini sandılar. Bugün bilim çözebildiği şeylerin aslında hiçbir şey olmadığını ve tanrının büyüklüğünü kavradı. evreni oluşturan asıl kuvvetin Tanrı olduğunu bilerek o büyük patlamaya sebep olan güce "tanrı parçacığı" ismini verdiler. Cern de tüm dünya toplanmış tanrı parçacığını bulabilmeyi umut ederek çalışıyor, büyük patlamanın sırrı anlaşılmaya çalışıyorlar. Dönüp dolaşıp herkesin varacağı yer şüphesiz Orasıdır. Çünkü son durak Allahtır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ertewas -- 13 Şubat 2016; 16:34:21 >




  • ertewas E kullanıcısına yanıt
    İşte tahmin ettiğim gibi yine bilimle ilgili bir konuya saçma sapan yorum yazıp dinleri , dini insanları katıp batı böyle doğu şöyle diye ayrımcılık yapan hasta zihinlilerdensin.

    Bilim de neye inanıp nasıl yaşadığını kimse senin gibi kafaya takmaz tezini teorini destekleyici bulgu ve makaleler yazarsın diğer bilim insanları da tartışır ve bir ortak karar sonucu karara bağlanır.

    Konuda evrenden uzaydan kütlesel çekim alanından bahsediyor senin bahsettiğin konuya bak :)

    Ben eski atlarımı senden iyi biliyorum merak etme, bu hastalıklı düşünceye hapsolmadan önceki nesilden geliyorlar.

    Boş saçma hiçbir dayanağı olmayan hikayeleri mimari eserleri katarak meşrulaştıramazsın .

    Git bâri okuyamıyorsan bir belgesel bilim kanalı seyret , susam sokağı bile izleseymişsin çocukken şu an daha mantıklı şeyleri savunurdun

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ertewas

    quote:

    Orijinalden alıntı: Saiki


    quote:

    Orijinalden alıntı: ertewas

    müslüman bilim adamlarınca yüzlerce yıl önce kuvve olarak belirttiği bu ilahi olay einstein tarafından aynen ses, ışık veya enerjide olduğu gibi dalgalar halinde olabileceği şeklinde öngörülmüştür. enerjinin dalgalar halinde ilerlediği tespit edildikten sonra yerçekimi şeklinde ifade edilen merkezi kuvvenin de dalgalar halinde ortaya çıkabileceğini öngörmek çok abartılacak bir durum değil. zaten dalga şeklinde olabileceği tahmin edilen durum artık tahmin olmaktan çıkmış dalga boyları ve şiddeti bilimsel olarak ortaya konabilecek aşamaya gelinmiştir

    Şu hastalıklı hayaller aleminden uyanamadınız gitti. Yarın ışınlanmayı bulduk deseler ,senin gibi hiçbir dayanağı olmayan biri çıkıp asırlar önce hızır a.s bunu çoktan yapıyordu diye saçmalar eminim


    Söylediklerim hayal falan değil. sana oturmanı ve bilim tarihi okumanı tavsiye ediyorum, batıda insanlar içine şeytan girmiş diye birilerini yakarken bizim dedelerimiz (senin deden kim bilemeyeceğim, neslini tanımayan, utanan cinsten olduğun belli) bu işlerle uğraşıyorlardı. Bilim gelenektir, bir süreçtir, batıya gökten zembille inmedi. dedemizin geleneğini biz devam ettiremedik, onlara hakaretle, kendimizi aşağılamakla vaktimizi harcadık, o geleneği batı elimizden aldı, devam ettirdi ve bu seviyeye getirdi.

    Bir batılı Selimiye camiine geldiğinde niye hayranlıkla onu seyrediyor, neden Mimar Sinan dünyanın en büyük mimarları arasında sayılıyor haberin var mı? bir çoğumuzun öküzün trene baktığı gibi baktığımız o camide, batılı insanlar o kubbenin oturtulabimesi için 8 bilinmeyenli bir denklemin çözüldüğünden haberleri var. o devirde bunun yapılabilmiş olması onları dehşete düşürüyor. hayran oluyorlar ve saygıyla takdir ediyorlar. yoksa gelip de senin yaptığın binaları görecek değiller. göstere bildiklerimiz, övündüğüz sadece dedelerimizin yapabildikleri. Boşuna dünya hakimi değildiler. Biz de boşuna sürünmüyoruz, bilimin olduğu yer de güç de vardır.

    Biz Allah'ın yarattıklarının bin de birini bile daha anlayabilmiş değiliz. Biz Onun yarattıkları ve gücü karşısında denizde bir damla kadar bile yokuz. İlahi olan bilimsel olana yol gösterir. Hz. Hızırın süratle zaman ve mekan değiştirmesini, Hz Süleymanın bir kütleyi başka yere gönderebilmesi bu işin bilimsel olarak olabilirliğinin delilidir. bilim er ya da geç kıyametten önce kütleyi ışınlama işini de çözecektir. Hz İsa, Hz süleyman, Hz Musa, Hz Muhammed ve diğer peygamberler aracılığıyla Allah bu işin olabilirliğini bize göstermiştir. Mucize denilen şey hayal değil gerçektir ve bilimin varacağı son noktadır. Hz İbrahim ateşe atılmış ama yanmamıştı, ateşin yakıcı özelliği demek ki bilimsel olarak da engellenebilir. Hz Musa'nın asasının yılana dönüşmesi evrim olayının mümkün olabileceğinin kanıtıdır. bir ağaç yılana dönüşebilme ihtimali taşıyabilmektedir, yani bitkisel hücreler DNA lar hayvansal DNA lara dönüşebilme potansiyeli taşıyabimektedir. Hz Musa'nın elindeki ağaçtan baston, sadece görüntü de değil gerçek bir yılan oluyordu. Bu hayal masal değil, binlerce insan bu olayı gözlemlediler. Hz İsa'nın ölüyü diriltmesi tıppın varacağı hedef olacaktır. Tıp er ve ya geç ölmüş bir organizmaya tekrar hayat vermeyi başarabilecek seviyeye mutlaka gelecektir. Hayat verme olayının uzun sürmeyeceği de bellidir. Çünkü Hz. İsanın canlandırdığı insan kısa süre sonra tekrar ölürdü, demek ki canlı organizmaya hayat verebilme olasılığı var ama bunu sürekli hale getirebilmek olanaksız gibi duruyor. Ahirete inanıyorsan yeniden diriltileceksin ve sonsuza kadar yaşatılacaksın. Demek ki hücrenin ölümünü yavaşlatmak ve tamamen durdurabilme imkanı vardır. bugün bunu bilim basit bir şekilde benzerini yapmayı başardı, senin tek bir saç telinden senin gibi tıpatıp aynı olanı kopyalayabiliyor ama ruh devamlı değil, ölüyor hemen. Tıp bunu bir gün kıyamete yakın daha da ilerletecek. Biz bunu görür müyüz bilemem ama hayatta olur görürsen o zaman da safsata dersin.

    bilim dediğin yaratıcının yataratılış sırlarını çözebilmek ve onu anlamlandırabilmekten başka bir şey değildir. Bilim var olanla uğraşır var olan her şey de yaratıcının eseridir. Senin gibi materyalist kafalar 1900 lü yıllarda birkaç şey bulunca kendilerini tanrı zannettiler, her şeyi yapabileceklerini sandılar. Bugün bilim çözebildiği şeylerin aslında hiçbir şey olmadığını ve tanrının büyüklüğünü kavradı. evreni oluşturan asıl kuvvetin Tanrı olduğunu bilerek o büyük patlamaya sebep olan güce "tanrı parçacığı" ismini verdiler. Cern de tüm dünya toplanmış tanrı parçacığını bulabilmeyi umut ederek çalışıyor, büyük patlamanın sırrı anlaşılmaya çalışıyorlar. Dönüp dolaşıp herkesin varacağı yer şüphesiz Orasıdır. Çünkü son durak Allahtır.

    Hocam çok güzel yazmışsınız.Elinize sağlık.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Saiki

    İşte tahmin ettiğim gibi yine bilimle ilgili bir konuya saçma sapan yorum yazıp dinleri , dini insanları katıp batı böyle doğu şöyle diye ayrımcılık yapan hasta zihinlilerdensin.

    Bilim de neye inanıp nasıl yaşadığını kimse senin gibi kafaya takmaz tezini teorini destekleyici bulgu ve makaleler yazarsın diğer bilim insanları da tartışır ve bir ortak karar sonucu karara bağlanır.

    Konuda evrenden uzaydan kütlesel çekim alanından bahsediyor senin bahsettiğin konuya bak :)

    Ben eski atlarımı senden iyi biliyorum merak etme, bu hastalıklı düşünceye hapsolmadan önceki nesilden geliyorlar.

    Boş saçma hiçbir dayanağı olmayan hikayeleri mimari eserleri katarak meşrulaştıramazsın .

    Git bâri okuyamıyorsan bir belgesel bilim kanalı seyret , susam sokağı bile izleseymişsin çocukken şu an daha mantıklı şeyleri savunurdun

    sadece yazdığım son paragrafı oku, belli ki yukarıda anlatılanları anlayacak kapasiten yok. anlayabilmen için bilimi bildiğin kadar bu konularda din de ne diyor onu da bilmen lazım. sadece bilim tarihi değil, felsefe hatta dinler tarihi kitapları da okuman gerekli. Bu materyalist kafa maddeye bilime tapınan hastalıklı ruh hali 1900 yıllarda kaldı. son paragraf sana cevap olarak yeter.

    asıl hastalıklı bakış, at gözlüğüyle olaya tek açıdan bakmaktır. perspektifi geniş tutmanı tavsiye ederim. bilim bugün birşey söyler yarın söylediğini reddeder, tam tersini söyleyebilir. dün ortaokulda senin bilimsel dediğin fen kitaplarında 20 sene önce "uzay sonsuz boşluktur" yazıyordu. babam "sonsuz olan sadece Allahtır" deyince babamın ne dediğini o yaşlarımda anlamamıştım. Bugün bilim "evren sürekli genişleyen o sebeple sonunu kestiremediğimiz devasa bir boşluktur" demeye başladı. demek ki sonunu kestiremediğin bir şey sonsuz olmuyormuş. Asıl hastalıklı bakış her bilimsel olanı mutlak değişmez doğru zannetmektir. bilim sebeplerle uğraşır ama sebeplerin arkasındaki asıl sebebi görebilmeyi yeni yeni öğreniyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ertewas -- 13 Şubat 2016; 16:53:00 >




  • ertewas E kullanıcısına yanıt
    Alıntı yapıp durma sürekli inandığın yolda sana başarılar, senin gibi insanların günümüzde ne halde olduklarını biliyoruz buraya ne yazsam tastik etmezsin sınırlı düşünce ve zekâ buna şartlanmış çünkü.

    Kazayla baban çizgi roman yazarı olsaymış örümcek adama da inanıp örnekler verirdin mübarek şanslısın bu yönden.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • benim yazdıklarım ortada, verebildiğin tek cevap küçük görüp hafife almak. kimin saplantı içinde olduğu da ortada, sana da inanmadığın yolda başarısızlıklar diliyorum. çünkü başarının ilk şartı inanmaktır. cahil cesur olup bilmediğinin düşmanı olurmuş. sen de bilmediğin konuda yorum yapıp küçültme kendini.
  • Sicim teorisi denilmiş sicim teorisi terk edildi arkadaşlar "m teorisi" o artık (Aynı şey demeyin bayılırım). Azıcık güncel olalım lütfen. :)

  • en sağdaki TBBT deki Amy'nin annesi
  • NASA ve ESA bu keşfi yapan LIGO gözlemevi'ni Uzay'a taşıma peşinde. İlk araştırma sonrasını 2015 Aralık ayında göndermişler. Ayrıca Michio Kaku bu konu ile alakalı olarak, kütleçekim dalgalarını kullanarak farklı evrenlere mesaj yollayabiliriz demişti.
    http://uzaycagi.com/2016/02/12/kutlecekim-dalgalari/

  • ertewas E kullanıcısına yanıt
    valla kardeş seni takdir ettim bir ateist olarak.

    şu dediklerini söylesen çoğu müslüman ülkede şirk koşuyor denilerek asılırdın yeminle.

    evrimi kabul etmen bilimi desteklemende güzel. şahsen katılmıyorum düşüncene ama seni diğer arkadaşların düşündüğü gibi gerici yobaz olarak görmüyorum açıkcası.

    benim teorim şu eskiden bilim çok ileri seviyeydi (maya uygarlığı sümer mısır felan)

    sonra ne olduysa hepsi yerle bir oldu taşınamadı pek bilgi bugünlere.

    bence tek tük insan bu sırları bir şekilde öğrendi. insanlarda bunlara tanrı kral, peygamber filan dedi.

    peygamberler çok zeki insanlarmış zaten.

    gökten ayet inme muhabbetine kesinlikle inanmıyorum o başka.

    yada asanın bir saniyede yılana dönüşmesi benim için güzel masallar, bilim ne kadar ilerlerse ilerlesin evrim süreç bu kadar kısa sürmez.

    ağaçtan hayvan olur mu onu da hiç bilmiyorum o konuda konuşamam ama insanların - (hayvanların) evrim süreci teori değil bilimsel bir kuramdır o konuda bilgim var azıcık.

    ağaçtan hayvan olabilme muhabbeti ceketiyle evrimi göçerten adama benzemesinde :)

    dediğim gibi şaşırtıcı, ve sevindim açıkcası yozgat da evrim muhabbeti yapsak ateist müslüman ayırmadan senide benide taşlarlar ama söyliyim. (ben banko öldümde sen töbe edip yırtarsın belki)

    ha allah muhabbetine gelirsek, bence olabilir allah dediğimiz kavram evrenin kendisi olabilir, ama kesinlikle beni gözlemleyen bana cennet vaadeden cehennemle korkutan altından ırmaklar geçen hurili yerlere inanmıyorum.

    ölümden sonra hayatta bir milyon yıl sonra bile gerçek olmayacak bir şey anca bilinç aktarımı olur, hiçbir şey sonsuza kadar var olmaz sadece ömrü uzar o da dünya zamanına göre tabi. (yıldızlararası izledim ooollm ben :P)

    bence bilimde 2 şey kesinlikle gerçekleşemez biri ölüme çözüm, diğeri geçmişe yolculuk. (babaanne paradoksu bilen bilir)

    geleceğe yolculuk zor ama olabilir (gelecekten geri dönülümez)

    şu hawkings miydi onun bir makalesini okumuştum hürriyette yayınlanan. benim sözüm değil yani bu.

    son olarak yazık ulan sen bilime yön ver islama altın çağını yaşat sonra birkaç yüzyıl sonra bir islamcı çıksın herşeyi mahvetsin bugün islamın gerici ilkel bir din olmasının baş sorumlusu
    (imam gazalimiydi kimdi o sen bilirsin, bilim adamlarını katleden kütüphaneleriy yakan bileme günah haram diyen)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.