Şimdi Ara

|----------> Boğaziçi İşletme vs İTÜ İşletme Mühendisliği <----------| (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
41
Cevap
0
Favori
5.365
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: windsurf

    quote:

    Orijinalden alıntı: Wiggo

    quote:

    Orijinalden alıntı: windsurf

    İtü'de temel mühendislik bölümleri dışında herşeyin mühendisliğinin çıkarılması bana çok saçma geliyor. Teknik üniversiteyiz diye işin cılkı çıktı, sanki temel mühendisliklere olan ihtiyacımızı yeterince kapatmış, mühendis bulun bana diye kıvranan, üretimi tavan yapmış bir ülkeymişiz gibi zırt pırt özelleşmiş mühendislik bölümü açıyorlar. Eğitimine diyeceğim yok ama anlamsız bu "mühendislik" sevdası.

    Bence Boğaziçi İşletme'ye git, diğer çoğu okulun aksine bölüm farketmeksizin öğrencisine liderlik vasfı kazandırabilen bir okul, çok alakasız bölümde okuyanlar bile Türkiye'deki çok büyük kuruluşlara yönetici olarak atanabiliyor.

    İTÜ sadece 4-5 muhendisligin egitimini mi versin yani? Temel muhendislik ihtiyacini sadece İTÜ mu karsiliyor ulkede?

    Egitimine diyecek sozum yok demissin, vasifli muhendisler yetistiriyor ise ve de Turkiyede bu alanda ihtiyac varsa niye vermesin?

    Kaldi ki, isletme muhendisligini bir kenara koyarsak gereksiz diyecegin hangi bolum var merak ediyorum.

    Hayir bir de "anlamsiz bu muhendislik sevdasi" demissin ki cidden anlamadim. Adi ustunde teknik universite. Muhendislikten baska neyin sevdasi pesinde olacakti? Esit agirlik bolumleri mi acsin muhendislik bolumleri yerine?

    Teknik üniversite bilim ve teknoloji alanında çağın gereksinimlerine göre ve modern yöntemler kullanarak araştırmalar yapan ve bu konuda kalifiye bireyler yetiştiren kurumlara değil de iş dünyasının gereksinimlerine göre hareket ederek (ya da ettiğini düşünerek) zartın zurtun bölümünü açıp sonuna mühendislik eki koyan kurumlara deniyor ülkemizde, bu yanlışlığı giderelim. Zaten diğer türlü olsaydı lisans düzeyinde mühendislik bölümlerinde dünyada ilk 200'e giriyoruz hey yooo diye sevinmezdik. Ha bu listelere teknik üniversite olmayan Boğaziçi ve İstanbul üniversiteleri de giriyor. Buradan da "teknik üniversite" etiketinin sadece isimden ibaret olduğu gayet belli.

    İkinci sorunu cevaplamayacağım, çünkü öyle bir iddiada bulunmadım.

    Gereksiz bölümlere örnek vermemi istemişsin, buyur, Fizik Mühendisliği. Makina, Kimya, Elektrik, Elektrik Elektronik, İnşaat vs. mühendislikleri zaten fizikten türeyip, fiziğin yasaları ve mühendislik yaklaşımının kullanılmasıyla ortaya çıkan bölümler değil mi? Üstüne Fizik gibi bir bilim dalına da mühendislik takısı koymak saçma geliyor bana, anlatmak istediğim bu. -> Matematik Mühendisliği de aynı hesap.

    Ülkedeki mühendis kesimin %90'ı zaten aç geziyor, mühendise olan ihtiyaç ortada, dediğin gibi kalifiye bireyler yetiştiriyor olabilirler ama saydığım mühendislikler fazlasıyla yapıyor diğerlerinin işini. Ha üretim konusunda aşmış, her alanda ciddi üretim potansiyeli olan bir ülke olsaydık İTÜ'nün bu yaklaşımına lafım olmazdı, ama şuanki durum için fazlasıyla ütopik.

    Ha bu arada Teknik üniversite adı üstünde demişsin, ODTÜ'deki milyon tane eşit ağırlık bölümünü hangi üniversite sıfatı açıklayacak merak ediyorum.
    Dediğim gibi sadece bir etiket.

    Konuyu açan arkadaşa da hala tavsiyem Boğaziçi İşletmedir.

    Sence İTÜ bilim ve teknoloji alanında çağın gereksinimlerine göre ve modern yöntemler kullanarak araştırmalar yapan ve bu konuda kalifiye bireyler yetiştiren bir kurum değil yani öyle mi? Buna ben ne diyeyim bilemedim.

    Ülkedeki mühendis kesimin %90'ının aç gezmesinin sebebi, "E zaten temel mühendisler diğerlerinin işini yapıyor" zihniyeti maalesef. Bir işi yapmak için uzmanlaşmış kendisi yerine sırf adı biliniyor diye bir makinacı tercih edildiği için yapması gereken işi yapamayan dolu mühendis var, haklısın. Bu İTÜ'nün sorunu değil, zihniyetin sorunu.

    Makina, elektrik, inşaat vb. dallar fizikten kopup gelişmiş dallardır ama sadece alt dallardır, kendi içlerinde daha da küçük kollara ayrılırlar ve daha da spesifik hale gelebilirler. Doğal gaz sistemleri sektöründeki bir makina mühendisinden modern fizik hakkında bir çalışma yapmasını beklemek saçma olur. Dediğim gibi, zihniyet, "Makinacı var, o yapar." zihniyeti olduğu sürece zaten fizik mühendisliği gibi bölümler tabanı yalamaya devam edecek.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Wiggo

    quote:

    Orijinalden alıntı: windsurf

    quote:

    Orijinalden alıntı: Wiggo

    quote:

    Orijinalden alıntı: windsurf

    İtü'de temel mühendislik bölümleri dışında herşeyin mühendisliğinin çıkarılması bana çok saçma geliyor. Teknik üniversiteyiz diye işin cılkı çıktı, sanki temel mühendisliklere olan ihtiyacımızı yeterince kapatmış, mühendis bulun bana diye kıvranan, üretimi tavan yapmış bir ülkeymişiz gibi zırt pırt özelleşmiş mühendislik bölümü açıyorlar. Eğitimine diyeceğim yok ama anlamsız bu "mühendislik" sevdası.

    Bence Boğaziçi İşletme'ye git, diğer çoğu okulun aksine bölüm farketmeksizin öğrencisine liderlik vasfı kazandırabilen bir okul, çok alakasız bölümde okuyanlar bile Türkiye'deki çok büyük kuruluşlara yönetici olarak atanabiliyor.

    İTÜ sadece 4-5 muhendisligin egitimini mi versin yani? Temel muhendislik ihtiyacini sadece İTÜ mu karsiliyor ulkede?

    Egitimine diyecek sozum yok demissin, vasifli muhendisler yetistiriyor ise ve de Turkiyede bu alanda ihtiyac varsa niye vermesin?

    Kaldi ki, isletme muhendisligini bir kenara koyarsak gereksiz diyecegin hangi bolum var merak ediyorum.

    Hayir bir de "anlamsiz bu muhendislik sevdasi" demissin ki cidden anlamadim. Adi ustunde teknik universite. Muhendislikten baska neyin sevdasi pesinde olacakti? Esit agirlik bolumleri mi acsin muhendislik bolumleri yerine?

    Teknik üniversite bilim ve teknoloji alanında çağın gereksinimlerine göre ve modern yöntemler kullanarak araştırmalar yapan ve bu konuda kalifiye bireyler yetiştiren kurumlara değil de iş dünyasının gereksinimlerine göre hareket ederek (ya da ettiğini düşünerek) zartın zurtun bölümünü açıp sonuna mühendislik eki koyan kurumlara deniyor ülkemizde, bu yanlışlığı giderelim. Zaten diğer türlü olsaydı lisans düzeyinde mühendislik bölümlerinde dünyada ilk 200'e giriyoruz hey yooo diye sevinmezdik. Ha bu listelere teknik üniversite olmayan Boğaziçi ve İstanbul üniversiteleri de giriyor. Buradan da "teknik üniversite" etiketinin sadece isimden ibaret olduğu gayet belli.

    İkinci sorunu cevaplamayacağım, çünkü öyle bir iddiada bulunmadım.

    Gereksiz bölümlere örnek vermemi istemişsin, buyur, Fizik Mühendisliği. Makina, Kimya, Elektrik, Elektrik Elektronik, İnşaat vs. mühendislikleri zaten fizikten türeyip, fiziğin yasaları ve mühendislik yaklaşımının kullanılmasıyla ortaya çıkan bölümler değil mi? Üstüne Fizik gibi bir bilim dalına da mühendislik takısı koymak saçma geliyor bana, anlatmak istediğim bu. -> Matematik Mühendisliği de aynı hesap.

    Ülkedeki mühendis kesimin %90'ı zaten aç geziyor, mühendise olan ihtiyaç ortada, dediğin gibi kalifiye bireyler yetiştiriyor olabilirler ama saydığım mühendislikler fazlasıyla yapıyor diğerlerinin işini. Ha üretim konusunda aşmış, her alanda ciddi üretim potansiyeli olan bir ülke olsaydık İTÜ'nün bu yaklaşımına lafım olmazdı, ama şuanki durum için fazlasıyla ütopik.

    Ha bu arada Teknik üniversite adı üstünde demişsin, ODTÜ'deki milyon tane eşit ağırlık bölümünü hangi üniversite sıfatı açıklayacak merak ediyorum.
    Dediğim gibi sadece bir etiket.

    Konuyu açan arkadaşa da hala tavsiyem Boğaziçi İşletmedir.

    Sence İTÜ bilim ve teknoloji alanında çağın gereksinimlerine göre ve modern yöntemler kullanarak araştırmalar yapan ve bu konuda kalifiye bireyler yetiştiren bir kurum değil yani öyle mi? Buna ben ne diyeyim bilemedim.

    Ülkedeki mühendis kesimin %90'ının aç gezmesinin sebebi, "E zaten temel mühendisler diğerlerinin işini yapıyor" zihniyeti maalesef. Bir işi yapmak için uzmanlaşmış kendisi yerine sırf adı biliniyor diye bir makinacı tercih edildiği için yapması gereken işi yapamayan dolu mühendis var, haklısın. Bu İTÜ'nün sorunu değil, zihniyetin sorunu.

    Makina, elektrik, inşaat vb. dallar fizikten kopup gelişmiş dallardır ama sadece alt dallardır, kendi içlerinde daha da küçük kollara ayrılırlar ve daha da spesifik hale gelebilirler. Doğal gaz sistemleri sektöründeki bir makina mühendisinden modern fizik hakkında bir çalışma yapmasını beklemek saçma olur. Dediğim gibi, zihniyet, "Makinacı var, o yapar." zihniyeti olduğu sürece zaten fizik mühendisliği gibi bölümler tabanı yalamaya devam edecek.




    İTÜ hakkında öyle bir yorumda bulunmadım, ülkedeki teknik üniversite anlayışının ne olduğundan bahsettim. Ha istiyorsan yine de bulunayım, İTÜ, Türkiye çapında öyle bir kurum olabilir, ama dünya seviyesinde bu konuda ne derece başarılı olduğu şaibeli. Bahsettiğim listelerdeki sıralamalarımız (ki 2 sene öncesine kadar ilk 500'e girmiş üniversitemiz yoktu) zaten söylüyor bunu. Ha sen tam tersini iddia ediyorsan da bu başarıyı en azından binbir türlü mühendislik fakültesine ve teknik üniversite sıfatına borçlu olduklarını söyleme lütfen.

    Ben ülke şartlarına göre konuşuyorum, farkettiysen Doğalgaz Mühendisi aç, Makine de onun işini yaptığı için parayı kırıyor demedim. Birkaç bilindik üniversite dışındaki mühendis mezunlarının hali ortada. Makine Müh. de aç, Geomatikçi de aç. Bunun sebebi senin bahsettiğin zihniyetten ziyade ülkedeki üretim sorunudur. Dediğin gibi bu İTÜ'nün sorunu değil, kabul ediyorum. Bahsettiğim nokta, durum bu olduğu halde İTÜ'nün bu yaklaşımını sürdürmesi.

    Fizik Mühendislerinin tabanı yalamasının sebebi de zihniyet değil, Fizik Mühendisliğinin başlı başına gereksiz olması, uygulamalı fizik zaten demin saydığımız mühendislik bölümlerince varlığını sürdürüyor. Araştırma, bilimsel çalışmalar yapma vs. gibi konularda da saf Fizik bölümü mevcut zaten. Üstüne buna mühendislik takısı getirmek niye?




  • İTU'nun dunya capindaki basarisini tartismak yerine Turkiye universiteleinin uluslararasi basarisini tartismak daha dogru olur sanirim. Zira, bildigim kadariyla, ODTU ya da BOUN de bahsedilen siralamalarda duzenli olarak dereceye girmiyorlar, degil mi?

    Geomatikcinin ac olmasinin sebebi tam olarak da bahsettigim sorun. Cunku ozel sirketler 4-5 yil bu konuda egitim alip uzmanlasmis kisiler yerine onlarin isini yapmaya calisan teknikerleri tercih ediyor. Ya da malzeme dersi aldigi icin malzeme muhendisi yerine makina muhendisi tercih ediliyor. Demek istedigim zihniyet sorunu burada.

    Uygulamali fizigin temel muhendislikler icerisinde varligini surdurdugu konusuna katilamiyorum maalesef. Dedigim gibi, dogalgaz sektoru uzerinde kendini gelistirmis bir makina muhendisinden ileri fizik teorileri gelistirmesini, bukonu hakkinda arastirmalar yapmasini bekleyemeyiz. Zira onun egitimi o yonde olmamis. Lab dersi aldi diye fizikci olmuyor takdir edersiniz ki.

    Hakli oldugunuz noktalar var elbet fakat İTU'nun de temel muhendislikler disindaki egitiminin gereksiz oldugu yorumu bana gore yanlis. Belki bu egitim sonucunda mezunlari ne sekilde yonlendiriyorlar, bu daha fazla tartismaya acik bir konu gibi geliyor bana.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Tabiki BOUN İŞLETME yurt da çıkar boun manzarası da süper itüde herşey stresli
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Wiggo

    İTU'nun dunya capindaki basarisini tartismak yerine Turkiye universiteleinin uluslararasi basarisini tartismak daha dogru olur sanirim. Zira, bildigim kadariyla, ODTU ya da BOUN de bahsedilen siralamalarda duzenli olarak dereceye girmiyorlar, degil mi?

    Geomatikcinin ac olmasinin sebebi tam olarak da bahsettigim sorun. Cunku ozel sirketler 4-5 yil bu konuda egitim alip uzmanlasmis kisiler yerine onlarin isini yapmaya calisan teknikerleri tercih ediyor. Ya da malzeme dersi aldigi icin malzeme muhendisi yerine makina muhendisi tercih ediliyor. Demek istedigim zihniyet sorunu burada.

    Uygulamali fizigin temel muhendislikler icerisinde varligini surdurdugu konusuna katilamiyorum maalesef. Dedigim gibi, dogalgaz sektoru uzerinde kendini gelistirmis bir makina muhendisinden ileri fizik teorileri gelistirmesini, bukonu hakkinda arastirmalar yapmasini bekleyemeyiz. Zira onun egitimi o yonde olmamis. Lab dersi aldi diye fizikci olmuyor takdir edersiniz ki.

    Hakli oldugunuz noktalar var elbet fakat İTU'nun de temel muhendislikler disindaki egitiminin gereksiz oldugu yorumu bana gore yanlis. Belki bu egitim sonucunda mezunlari ne sekilde yonlendiriyorlar, bu daha fazla tartismaya acik bir konu gibi geliyor bana.


    Modern fizik teorileri üretmesi beklenen bölümün saf fizik bölümü olduğunu belirttim zaten, başta tek sorunum gereksiz mühendis takısıydı. İşletme ve İşletme mühendisliği gibi. Zaten konunun içeriğine bakarsak üniversiteler kadar bölümleri de karşılaştırmamız istenmiş sanırım.


    Özel şirketlerin değil tüm Türkiye'nin böyle bir sorunu var, Kimya Mühendisine laborant, Bilgisayar Mühendisine yazılımcı gözüyle bakılıyor, haliyle teknikerler bir mühendisten daha az maaş isteyeceği için firmalar teknikerleri tercih ediyor. Benim yakındığım kısım da durum böyleyken özelleşmiş bölüm meselesinin abartılması. Yoksa elbet Rusya gibi bir ülkede Doğalgaz Mühendisi, Japonya gibi bir ülkede Kontrol Mühendisi fazlasıyla iş yapar. Ancak Türkiye için çok erken.
    (Bakın özelleşmiş bölümle, gereksiz mühendis takısı almış bölüm tamamen farklı şeyler benim için.)

    Mezunlarını nasıl yönlendirdikleri konusunda bilgim yok, ama akreditasyon ve yurtdışı bağlantıları ile en azından yüksek lisansla bu tür bölümlerin mezunlarına daha açık bir gelecek sağlayabiliyorlardır umarım.

    O sıralamalara da hiçbir üniversitemiz 2 yıl öncesine kadar giremiyordu, son bir iki yılda güzel gelişmeler oldu, yine de hiç yeterli değil. İTÜ kötüdür demiyorum yanlış anlaşılmasın, aksine Türkiye çapında kesinlikle eline kolay su dökülmez bir üniversitedir bana kalırsa, sadece bahsettiğimiz konulardaki yaklaşımlarını eleştiriyorum.




  • bu soruyu dışarıda bir yerde sorma adamı ıslak odunla kovalarlar
    boğaziçi işletme türkiye'nin harvard business school'udur...rastgele bir kaç bankanın yönetim kurulu üyelerinin özgeçmişlerine bak ne demek istediğimi anlarsın...
    mühendisliğe falan da sakın kafan takılmasın...türkiye gelişmemiş bir ülke...mühendislik sadece lafta var...burada bazı hayal aleminde yaşayan mühendislik öğrencileri seni yanıltmasın...mezun olduklarında bir yerlerde yönetici koltuğu bulmak için birbirlerini yiyecekler...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi enrichment -- 22 Ağustos 2012; 2:03:00 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: windsurf

    quote:

    Orijinalden alıntı: Wiggo

    İTU'nun dunya capindaki basarisini tartismak yerine Turkiye universiteleinin uluslararasi basarisini tartismak daha dogru olur sanirim. Zira, bildigim kadariyla, ODTU ya da BOUN de bahsedilen siralamalarda duzenli olarak dereceye girmiyorlar, degil mi?

    Geomatikcinin ac olmasinin sebebi tam olarak da bahsettigim sorun. Cunku ozel sirketler 4-5 yil bu konuda egitim alip uzmanlasmis kisiler yerine onlarin isini yapmaya calisan teknikerleri tercih ediyor. Ya da malzeme dersi aldigi icin malzeme muhendisi yerine makina muhendisi tercih ediliyor. Demek istedigim zihniyet sorunu burada.

    Uygulamali fizigin temel muhendislikler icerisinde varligini surdurdugu konusuna katilamiyorum maalesef. Dedigim gibi, dogalgaz sektoru uzerinde kendini gelistirmis bir makina muhendisinden ileri fizik teorileri gelistirmesini, bukonu hakkinda arastirmalar yapmasini bekleyemeyiz. Zira onun egitimi o yonde olmamis. Lab dersi aldi diye fizikci olmuyor takdir edersiniz ki.

    Hakli oldugunuz noktalar var elbet fakat İTU'nun de temel muhendislikler disindaki egitiminin gereksiz oldugu yorumu bana gore yanlis. Belki bu egitim sonucunda mezunlari ne sekilde yonlendiriyorlar, bu daha fazla tartismaya acik bir konu gibi geliyor bana.


    Modern fizik teorileri üretmesi beklenen bölümün saf fizik bölümü olduğunu belirttim zaten, başta tek sorunum gereksiz mühendis takısıydı. İşletme ve İşletme mühendisliği gibi. Zaten konunun içeriğine bakarsak üniversiteler kadar bölümleri de karşılaştırmamız istenmiş sanırım.


    Özel şirketlerin değil tüm Türkiye'nin böyle bir sorunu var, Kimya Mühendisine laborant, Bilgisayar Mühendisine yazılımcı gözüyle bakılıyor, haliyle teknikerler bir mühendisten daha az maaş isteyeceği için firmalar teknikerleri tercih ediyor. Benim yakındığım kısım da durum böyleyken özelleşmiş bölüm meselesinin abartılması. Yoksa elbet Rusya gibi bir ülkede Doğalgaz Mühendisi, Japonya gibi bir ülkede Kontrol Mühendisi fazlasıyla iş yapar. Ancak Türkiye için çok erken.
    (Bakın özelleşmiş bölümle, gereksiz mühendis takısı almış bölüm tamamen farklı şeyler benim için.)

    Mezunlarını nasıl yönlendirdikleri konusunda bilgim yok, ama akreditasyon ve yurtdışı bağlantıları ile en azından yüksek lisansla bu tür bölümlerin mezunlarına daha açık bir gelecek sağlayabiliyorlardır umarım.

    O sıralamalara da hiçbir üniversitemiz 2 yıl öncesine kadar giremiyordu, son bir iki yılda güzel gelişmeler oldu, yine de hiç yeterli değil. İTÜ kötüdür demiyorum yanlış anlaşılmasın, aksine Türkiye çapında kesinlikle eline kolay su dökülmez bir üniversitedir bana kalırsa, sadece bahsettiğimiz konulardaki yaklaşımlarını eleştiriyorum.

    Demek istediğini anlıyorum, aşağı yukarı aynı şeyleri söylüyoruz. Hatta işletme mühendisliğinin gereksiz olduğuna ben de katılıyorum ama fizik mühendisliği kısmına katılamıyorum. Her neyse, bu konuyu da uzatmanın alemi yok.

    Ayrıca, her BOUN mezunu üst düzey yönetici olmadığı gibi, her İTÜ, ODTÜ mezunu mühendis de sektörde yahut arazide mühendis olmuyor. İşletme gibi bölümleri bilemem ama mühendislikler için İTÜ mezunu da yönetici olabilir, BOUN mezunu mühendis de sektörde mühendis olabilir. Sanırım anlaştık.




  • Aynen, orta yerde anlaşmak güzel.

    Dediğiniz gibi her boun mezunu öyle üst düzey yönetici olacak diye birşey yok, işsizim diye intihar eden öğrencileri bile olmuş zamanında.
    Ha istatistiksel anlamda bu oran diğer üniversitelere göre bayağı yüksek, biraz da öğrenciye bağlı olan bir durum. Ben sadece verilerden ve belli başlı önemli örneklerden yola çıkarak Boğaziçi dedim. Üstüne öyle bir sosyal ortam ve manzara bu konudaki sorunun cevabını fazlasıyla veriyor sanırım.
  • Yorum yapanlara çok teşekkürler. Başka fikri olan arkadaşlar?
  • Up Up Up
  • quote:

    Orijinalden alıntı: b437

    Bir konunun içinde cevap mahiyetinde anlatmıştı biri işletme mühendisliğini, arayın bulun o yazıyı anlarsınız neymiş. Bana öyle geliyor, böyle geliyorla olmaz bu işler.

    Katılıyorum herkes tam bilmeden konuşursa vay halimize. Ben bu sene İTÜ İşletme Müh. kazandım hedefim orasıydı.mutluyum ama görücez ben de kesin bir şey söyleyemiyorum ama seçme şansım olsa yine de İTÜyü seçerdim.Hem İşletme alanım değil hem de İşletme Mühendisliği daha geniş bir alana sahip.
  • Boğaziçi tabikide sorman hata
  • bugün kariyer günü vardı okulda. itü işletmeden profesör ve araştırma görevlisi konuştu bölüm adına. ben bayağı sevdim bölümü. endüstri mühendisliği ve işletmeyle olan birçok ortak yönü var. en az bu 2 bölüm kadar da kapsamlı. yönetim sistemleri, ürün tasarımı gibi konular alanlarına uzmanlaşılabiliyor. eğer istenirse endüstri mühendisi gibi eldeki analizlerden optimum yararlanılabilmesi, kısacası her şeyin kolay ve verimli olması konusunda da çalışılabiliyor. girişimci ve yaratıcı kişilerin sevebileceği bir bölüm.

    öte yandan boğaziçi var tabi...
  • mku1985youtube
    İTÜ İşletme Fakültesi Tanıtım Filmi
    http://www.youtube.com/watch?v=e5cInvCNnO0



    bakmanızı tavsıye ederm :)
  • Yaz hoca yaz, Boğaziçi yaz. Kampüs de kampüs diye yanıp tutuşup "Boğaziçi olsun da topraktan olsun!" diyen o kadar adam varken sen adam gibi okursun.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dr_Hsn

    Mühendislikte kendini daha cok geliştirirsin gibime geliyor. İşletmede yönetici olursun sadece.

    Bu lafa da hastayım he :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ismail Vilehand

    Boğaziçi İşletme Türkiye'deki en iyi işletme. Sayısalım, ilk tercihim uçuk, ikincisi bir ihtimal, üçüncüsü Boun İşletme(garanti geliyor bu). Kanımca bu kadar iyi bir bölüm, garanti olan Boun Makine ve İnşaat'ın önüne yazdım.
    İşletme Mühendisliği olayı ise bana İTÜ'nün "Biz mühendis çıkarıyoruz!!!!1111birbir" politikasının ürünü gibi geliyor, zannedersem böyle bir disiplin de genel olarak yok (hatam varsa affola, çok bilgi sahibi değilim.)


    Kazandin mi hocam isletme

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1/2mv2


    quote:

    Orijinalden alıntı: Ismail Vilehand

    Boğaziçi İşletme Türkiye'deki en iyi işletme. Sayısalım, ilk tercihim uçuk, ikincisi bir ihtimal, üçüncüsü Boun İşletme(garanti geliyor bu). Kanımca bu kadar iyi bir bölüm, garanti olan Boun Makine ve İnşaat'ın önüne yazdım.
    İşletme Mühendisliği olayı ise bana İTÜ'nün "Biz mühendis çıkarıyoruz!!!!1111birbir" politikasının ürünü gibi geliyor, zannedersem böyle bir disiplin de genel olarak yok (hatam varsa affola, çok bilgi sahibi değilim.)


    Kazandin mi hocam isletme

    Kazandım, birinci sınıftayım şu anda.

    geç gelen edit: bir yıldan fazla sure geçti, işletme mühendisliği şeklinde gayet iyi bir disiplin var. Ancak hala İtüdekinin işletme mühendisliği olduğunu düşünmüyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ismail Vilehand -- 1 Kasım 2013; 15:19:37 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ismail Vilehand

    quote:

    Orijinalden alıntı: 1/2mv2


    quote:

    Orijinalden alıntı: Ismail Vilehand

    Boğaziçi İşletme Türkiye'deki en iyi işletme. Sayısalım, ilk tercihim uçuk, ikincisi bir ihtimal, üçüncüsü Boun İşletme(garanti geliyor bu). Kanımca bu kadar iyi bir bölüm, garanti olan Boun Makine ve İnşaat'ın önüne yazdım.
    İşletme Mühendisliği olayı ise bana İTÜ'nün "Biz mühendis çıkarıyoruz!!!!1111birbir" politikasının ürünü gibi geliyor, zannedersem böyle bir disiplin de genel olarak yok (hatam varsa affola, çok bilgi sahibi değilim.)


    Kazandin mi hocam isletme

    Kazandım, birinci sınıftayım şu anda.

    geç gelen edit: bir yıldan fazla sure geçti, işletme mühendisliği şeklinde gayet iyi bir disiplin var. Ancak hala İtüdekinin işletme mühendisliği olduğunu düşünmüyorum.

    Boun isletmeyi secmedin yani

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1/2mv2


    quote:

    Orijinalden alıntı: Ismail Vilehand

    quote:

    Orijinalden alıntı: 1/2mv2


    quote:

    Orijinalden alıntı: Ismail Vilehand

    Boğaziçi İşletme Türkiye'deki en iyi işletme. Sayısalım, ilk tercihim uçuk, ikincisi bir ihtimal, üçüncüsü Boun İşletme(garanti geliyor bu). Kanımca bu kadar iyi bir bölüm, garanti olan Boun Makine ve İnşaat'ın önüne yazdım.
    İşletme Mühendisliği olayı ise bana İTÜ'nün "Biz mühendis çıkarıyoruz!!!!1111birbir" politikasının ürünü gibi geliyor, zannedersem böyle bir disiplin de genel olarak yok (hatam varsa affola, çok bilgi sahibi değilim.)


    Kazandin mi hocam isletme

    Kazandım, birinci sınıftayım şu anda.

    geç gelen edit: bir yıldan fazla sure geçti, işletme mühendisliği şeklinde gayet iyi bir disiplin var. Ancak hala İtüdekinin işletme mühendisliği olduğunu düşünmüyorum.

    Boun isletmeyi secmedin yani

    Yok yok, boundayım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.