Şimdi Ara

Bots AV-711 Vacuum Tube Amplifier - Kısa İnceleme.. (12. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.559
Cevap
23
Favori
107.612
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Lambalar burda pre katında calısıyor. Malum pre katıda tonaliteyi belirliyor.
    Amfilerde cıkıs katından cok pre katı tasarımı onem tasır. Bots da lambaların tonalitesini yansıtıyor olabilir bu yuzden boyle bir duygu uyandırabilir.
  • BURN-IN...
  • Arkadaslar bu cihazin icini acip gunlerce tartistik ortak noktamiz kullanilan komponentlerin pek kaliteli olmadigi idi lakin kulanilan trafo ve cikislar da gayet kaliteliler...ikiyuz kusur liralik baska hicbir cihazdan bu sesi alamazsiniz hemde lambali pre katina sahip olarak....hatta ve hatta bir cok hifi markasinin giris seviyesi stereo entegre amplisinden de iyi caliyorlar bunu anlamam cihazi dinledigim ilk bir kac dakikada oldu...daha sonrada satin aldim zaten....Kimse gidip hi-end performansi da beklemesin ama ;)) sonuc olarak f/p denince akla ilk gelen marka ve model şu anda bu en yakin rakibi galiba bunun üç veya dort kati bir fiyat etiketine sahip..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • The Audio Critic dergisinin 26. sayısında "Seste 10 büyük yalan" adlı yazı dikkatimi çekti. İlginç..Burada yazan savların doğruluk payı ne kadardır acaba..

    The Audio Critic Issue 26
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hilhan

    The Audio Critic dergisinin 26. sayısında "Seste 10 büyük yalan" adlı yazı dikkatimi çekti. İlginç..Burada yazan savların doğruluk payı ne kadardır acaba..

    The Audio Critic Issue 26

    Bu amfi sesi konusuyla alakalı Stereophile dergisinde bir makale var. Özetle amfi tasarımcısı Bob Carver, zamanının iyi bir vakum tüplü amfisini 48 saat içinde ses olarak kendi amfisinde klonlamış, Stereophile dergisi iddiada kaybeden taraf olmuş :)

    http://www.stereophile.com/content/carver-challenge




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hilhan

    The Audio Critic dergisinin 26. sayısında "Seste 10 büyük yalan" adlı yazı dikkatimi çekti. İlginç..Burada yazan savların doğruluk payı ne kadardır acaba..

    The Audio Critic Issue 26

    Çevirisi yapılıp buraya konulası harika bir yazı. En azından acaba mı dedirtiyor ve düşündürüyor.

    Burada yazılanlar doğruysa audiphile'lerin hayatı yalan. :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Akseaus

    quote:

    Orijinalden alıntı: hilhan

    The Audio Critic dergisinin 26. sayısında "Seste 10 büyük yalan" adlı yazı dikkatimi çekti. İlginç..Burada yazan savların doğruluk payı ne kadardır acaba..

    The Audio Critic Issue 26

    Çevirisi yapılıp buraya konulası harika bir yazı. En azından acaba mı dedirtiyor ve düşündürüyor.

    Burada yazılanlar doğruysa audiphile'lerin hayatı yalan. :)

    Audiophile lerin bunlara cevabi bence,ses kalitesinin matematiksel degerlerle degil kulak ile olculecegidir. :) Bence haksiz da degiller.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Dünyanın hiçbir mesleğinde (sektöründe) bizimki kadar yalan söylenmez demişti bir abimiz...

    Audio Critic'teki (17. sayfa) Revel Ultima Salon'u iyi bir setup la dinlemiştim...Şiir gibiydi...15.000 usd ye güzel yani...

    Bu ürünü dinlemeden yorum yapıp, "e bu kadar ekmeğe o kadar köfte, çok ta birşey beklemeyin" demek pek mantıklı değil...
    Bazı ürünlerde çok kaliteli ekipmanlar kullanılmasına rağmen vasatı aşamıyor...

    Şöyle bir açıklama yapayım,

    Bir Hollywood filmi düşünün, oyuncular Robert De Niro, Joe Pesci, Dustin Hoffman olsun...Ama senaryo, yönetmen kurgu vs... yetersiz olsun...Tat vermez, zorlama gelir sıkılırsınız, aklınızda bile kalmaz iki ay sonra...
    Bir de düşük bütçeli bir Avrupa filmi düşünün,
    Oyuncular ismini bile ilk kez duyduğunuz, yönetmen daha yeni mezun Sizi bir anda içine çeker sanki film değil hayatın ta kendisi...On sene sonra tekrar izlemek istersiniz, aklınıza gelince "ne filmdi be" dersiniz...

    Bu olay buna benziyor...Çok cihaz denedim, dinledim ,aldım sattım...Hiçbiri beni bu kadar şaşırtmadı...
    Ama bugün alırsınız, yarın elinizde kalır cozurttt diye...Orasına birşey diyemem...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: srhombeus


    quote:

    Orijinalden alıntı: Akseaus

    quote:

    Orijinalden alıntı: hilhan

    The Audio Critic dergisinin 26. sayısında "Seste 10 büyük yalan" adlı yazı dikkatimi çekti. İlginç..Burada yazan savların doğruluk payı ne kadardır acaba..

    The Audio Critic Issue 26

    Çevirisi yapılıp buraya konulası harika bir yazı. En azından acaba mı dedirtiyor ve düşündürüyor.

    Burada yazılanlar doğruysa audiphile'lerin hayatı yalan. :)

    Audiophile lerin bunlara cevabi bence,ses kalitesinin matematiksel degerlerle degil kulak ile olculecegidir. :) Bence haksiz da degiller.

    En büyük 10 yalandan bir tanesi de "golden ear" diyor zaten. :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: musemre

    Çok cihaz denedim, dinledim ,aldım sattım...Hiçbiri beni bu kadar şaşırtmadı...
    Ama bugün alırsınız, yarın elinizde kalır cozurttt diye...Orasına birşey diyemem...


    Aslında elektronik yapısında kullanılan malzemelerin ucuz olması piyasada bulunabilirliği kolaylaştırdığı için tercihimi isabetli buluyorum. RC4558 opamp kıyamet gibi ortalıkta tanesi 50 kr. 6N1 lambalar ebayda 4 tanesi 5-10 $, LM1875 desen 2,5-3 TL, kondansatörler keza öyle.. Geçenlerde Dual CV 1600'de bozulan güç ve hoparlör switchlerini değil TR yurtdışında bile bulamadım. 35-40 sene önce ITT tarafından üretilmiş 7A tuhaf bir push button switch.İşin enteresan kısmı uydurabileceğim bir switch de yok ortada. Bu noktada eski cihazların restorasyonu ciddi anlamda sıkıntılı olabiliyor.

    Bir de sormak istediğim RC4558 opamp yerine LM4562 opamp kullanılabilir mi? malum LM4562 opamp; RC4558'e göre daha hızlı ve çok daha düşük noise oranlı bir opamp entegresi. Ya da başka alternatifi olabilir mi? Yani ufak tefek upgrade ile biraz daha performansı arttırabiliriz diye düşüyorum. Yanlış anlaşılma olmasın maksat hobi gibi uğraşmak, kesinlikle üst seviyelere çıkarmak değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: musemre

    Dünyanın hiçbir mesleğinde (sektöründe) bizimki kadar yalan söylenmez demişti bir abimiz...

    Audio Critic'teki (17. sayfa) Revel Ultima Salon'u iyi bir setup la dinlemiştim...Şiir gibiydi...15.000 usd ye güzel yani...

    Bu ürünü dinlemeden yorum yapıp, "e bu kadar ekmeğe o kadar köfte, çok ta birşey beklemeyin" demek pek mantıklı değil...
    Bazı ürünlerde çok kaliteli ekipmanlar kullanılmasına rağmen vasatı aşamıyor...

    Şöyle bir açıklama yapayım,

    Bir Hollywood filmi düşünün, oyuncular Robert De Niro, Joe Pesci, Dustin Hoffman olsun...Ama senaryo, yönetmen kurgu vs... yetersiz olsun...Tat vermez, zorlama gelir sıkılırsınız, aklınızda bile kalmaz iki ay sonra...
    Bir de düşük bütçeli bir Avrupa filmi düşünün,
    Oyuncular ismini bile ilk kez duyduğunuz, yönetmen daha yeni mezun Sizi bir anda içine çeker sanki film değil hayatın ta kendisi...On sene sonra tekrar izlemek istersiniz, aklınıza gelince "ne filmdi be" dersiniz...

    Bu olay buna benziyor...Çok cihaz denedim, dinledim ,aldım sattım...Hiçbiri beni bu kadar şaşırtmadı...
    Ama bugün alırsınız, yarın elinizde kalır cozurttt diye...Orasına birşey diyemem...






    2. örnek kıvamında bir öneri ne olabilir.




  • Bir kaç maddeye katilabilirim ama hepsine katilamiyorum maalesef cunku işin psikolojik boyutunun adlandirilmis versiyonlari bunlar ve bunlari inkar edersek psikolojik rahatlama veya zamanla sisteme kulaklarin alismasi kurallarini yikmis oluruz...Burn in nedir kablonun pismesi nedir power cord degisimi nedir? Tabii ki psikolojik rahatlama faktoru cok buyuk napalim kac yillik sektoru bitirelim mi? Bazi yalanlari biz de biliyoruz da gormezden geliyoruz...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Olay sadece Amfi ,Hoparlör, Kaynak oynatıcı,Kaynak ve kablolardan oluşuyormuş gibi görünse de aslında o kadar çok parametre var ki.Bu parametreleri analiz etmeden söylenecekler önceki deneyimlerden kalan bilgi kırıntıları veya bu bilgilere göre yapılan öngörülerden öteye gitmiyor ne yazık ki.
    ''Golden Ear yoktur bence sadece duyduğunu analiz edebilecek parametrelere sahip beyin vardır''
    Bazıları girdikleri hobiyi derinlemesine araştırırlar bakarsınız adam Avukat ancak o kadar çok okumuş ,cihaz denemiş ve tartışmalarda bulunmuş ki bu sektör için GURU haline gelmiş. Ancak unutulmaması gereken bir şey var ki burada hislerin ön plana çıktığı bir işten bahsediyoruz .Burada duyduğumuz seslerin bizde hangi hisleri uyandırdığını betimleyecek kadar eğitimli kulaklara sahip olmak yeter bence.
    Eğer bu hobiye girilecek ve Müzik'ten çok Ses dinlenecekse başlamadan önce beyni eğitmek gerek...




  • Evet bu konuda haklısın. Aynı müzik parçası birçok kişide farklı beğeni alabilir. Herkes aynı parçada sesleri birbirinden farklı algılayabilir. Önemli olan kişinin kendi sisteminin ses rengini beğenip dinlediği müzikten zevk almasıdır. Bu arada AV 713'ümün sesini her geçen gün daha çok beğenmeye başladım
  • Bazı gercekler var gunyuzu gibi ama malesef piyasa oyle körüklenmiski kral cıplak demek cok zor.
    Bu sadece hifi ve hiend sektorunde degil tabi. İnsanlar is guc hayat stresinden uzaklasayım diye bazı hobiler ediniyor. Yatırımlar yapmaya baslıyor ama insanoglu doyumsuz hep daha cok hep daha fazlasını istiyor. Bunuda bazıları malesef cok cok iyi kullanıyor. Sektor malum kucuk buda fiyatları daha fazla yukarı cıkarıyor. Fiyatı gitgide asırı olmaya baslıyor. Ulasılması guclesiyor. İnsanlardada daha fazla sahip olma durtusunu ortaya cıkarıyor. Er gec sahip oluyor ve onun verdigi psikolojik rahatlama ile yerlere goklere sıgdıramaz oluyor. Zincirleme bir reklam baslıyor. Bir sure sonra ondanda sıkılıyor monoton oluyor ve baska arayıslara girip bu heyecanı yeniden yasamaya baslıyor. Yeni bir seye sahip olmanın hazzı varoldukca insanlarda hep arayısta olacaklar ve bazılarını bunu fırsata cevirecek. Cok kaptırmamak lazım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: atalayalper

    Bir kaç maddeye katilabilirim ama hepsine katilamiyorum maalesef cunku işin psikolojik boyutunun adlandirilmis versiyonlari bunlar ve bunlari inkar edersek psikolojik rahatlama veya zamanla sisteme kulaklarin alismasi kurallarini yikmis oluruz...Burn in nedir kablonun pismesi nedir power cord degisimi nedir? Tabii ki psikolojik rahatlama faktoru cok buyuk napalim kac yillik sektoru bitirelim mi? Bazi yalanlari biz de biliyoruz da gormezden geliyoruz...

    Sektörün hepsi böyle değil ki... Bitirmemiz gereken cihaz üreticileri değil, müşteriye satış yapmak için yalan söyleyen veya yalanına kendi de inanan firmalar. Ha bitmezlerse ne olur, hakeden firma yerine para bu firmalara gider .. bu kötü firmalar maliyeti az fiyati bol araştırma geliştirmesi olmayan kötü ürünleri piyasaya sürmeye devam eder, hatta iyi firmalar rekabet edemeyip kötü firmaları taklit eder biz de gerçek farklar duymak yerine psikolojik tatmin ile yetinmek zorunda kalırız.(örnek sayilabilir mi bilmem : pioneer kuronun artık üretilmemesi, sonynin trinitron tüplü ekran yapmaması... tüketici kandırılıp veya cahil bırakılıp dandik ekranlara gereksiz özelikleri yüzünden para döktüğünden bu kaliteli TV'ler artık yok veya seneler sonra aynı performanstaki başka ürünler ancak ortaya çıkabiliyor)

    Psikolojik faktörler ile mutlu olmanın da bir kötülüğü yok, ama uzun vadede bilimsel çalışan ve dürüst firmalar ayakta kalırsa çok daha mutlu oluruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dustdevil -- 27 Mayıs 2012; 0:07:48 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • @dustevil,
    çoğu zaman yorumlarını severim. yalnız sony tv. trinitron tüp örneği bence anlatmak istediğin maruzata uygun değil.
    trinitron tüpün üretilmemesi artık teknik olarak hem doğru değil hem gerekliydi. Sony istemez mi 30 yıl dünya CRT tv. satış
    liderliği.
    senelerce in-line tüple, trinitron tüpün farkı açıkca belli değil miydi? iyiydi süperdi.
    sony, RCA para vereceğine yaptı kralından bir tüp adı da; trinitron. tekniğide isminde saklı hem tri, anod katot ızgara hem trinitron renk renk temeli olan 3 adetlik farklı dizilim . neysede.
    ama devir ince, düz ekran devri. bir sürü üretim var. CRT tüp farkı kalmadı. tv.nin arkası olmaması bir anda CRT yi devre dışı bıraktı. benim var sony trinitron. philips de mükemmel nazarımda. ve hala bunca zamandır laptop
    ekranı dışında plazmam, lcd im olmadı. almaya meyilli olmadım pek.neyse. sony uyanık; plazmayı çok iyi beceremiyordu.hemen bitirdi LCD ye devam etti. kıyakta oldu. Nippon Corp. tüm plazma üretim tesisi Pioneer a sattı. uyanık adamlar önceden. ama iyi ki Pioneer Kuro ve plazmayı üretti. helal olsun onlara. Nippon tesislerini almadan önce de pioneer buyuk sukse yapan plazma üretimine devam ediyordu zaten. ama LCD üretmek zorunda kalacaktı. kaldı da neyse.
    demem o ki bazı çakma firmalar büyük firmalar sayesinde teknoloji öğrensinler.-geniş lcd ekran yapmak gibi- istikrarsız, her bir tarafı dökülmeye başlayan ürünlerini
    ucuza versinler büyük firmalar kan kaybetsin. mesaj aralarında çok ince detay veriyorsun. ilk günde ki performans. genel kamuoyunun nabzına bakınca kimin umurunda. tamamen duygusallık ön planda.
    sony, pioneer, philips vb. uyduruktan OEM elektronik ürün yaptırmaları ve yapmalarına şaşmamalı. fiyatları uygun kalabilse. ama adı sony diye basit seti de pahalı satan iç piyaslara kızmamak mumkun değil. zaten ürün satan piyasanın nabzını tutmak mümkün değil.
    örnek şöyle verilse;
    aynı işi yapıyormuş gibi görünen iki üründen ucuz olanana yönelmemek. bir kaç dolar için haydutu feragat etmeyen clint gibi olmalı. fakat çin malları sağolsun devir kullan at devri artık.aklıma geldi de
    konumuz botz amfi idi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hilhan

    Aslında elektronik yapısında kullanılan malzemelerin ucuz olması piyasada bulunabilirliği kolaylaştırdığı için tercihimi isabetli buluyorum. RC4558 opamp kıyamet gibi ortalıkta tanesi 50 kr. 6N1 lambalar ebayda 4 tanesi 5-10 $, LM1875 desen 2,5-3 TL, kondansatörler keza öyle.. Geçenlerde Dual CV 1600'de bozulan güç ve hoparlör switchlerini değil TR yurtdışında bile bulamadım. 35-40 sene önce ITT tarafından üretilmiş 7A tuhaf bir push button switch.İşin enteresan kısmı uydurabileceğim bir switch de yok ortada. Bu noktada eski cihazların restorasyonu ciddi anlamda sıkıntılı olabiliyor.

    Bir de sormak istediğim RC4558 opamp yerine LM4562 opamp kullanılabilir mi? malum LM4562 opamp; RC4558'e göre daha hızlı ve çok daha düşük noise oranlı bir opamp entegresi. Ya da başka alternatifi olabilir mi? Yani ufak tefek upgrade ile biraz daha performansı arttırabiliriz diye düşüyorum. Yanlış anlaşılma olmasın maksat hobi gibi uğraşmak, kesinlikle üst seviyelere çıkarmak değil.

    niçin yanlış anlaşılsın? bence en iyisini yapıyorsun.
    yalnız tabi ezbere iş yapmıyoruz.

    malzemeler hakkında çok haklısın. amfi bozuldu diyelim. hi-fi seviyede bozulmayan amfi, cihaz mı var? kuruşu ve bir kaç TL ye alıyorsun.
    tabi kendiniz yaparsanız. servis tamiri ayrı bir iş. başka bir açıdan bakalım. bots amplide ki kon.ler mesela. çokta standart çin malı malzeme değil. arzu edilirse daha iyisiyle aynı değerde olmak kaydıyla değiştirilir.
    düz mantık daha iyi olacağını düşünebiliriz.
    entegre konusunda iseyine düz mantık daha iyi olabileceğini düşünebiliriz; dermişiz. bu sefer öyle düşünemem. slew rate ve peşinden kompanzasyon.
    çok hızlı entegre kullanılması bots çıkış katının ani ve hızlı değişime ayak uydurup uyduramayacağı belirsiz. bu ise sinyal rise time 'da dengeli bir sinyal akışı göremememize yani kompanzasyonun sağlanmadığını gösterebilir. kaldı ki benim av-713 de pre katında RC4558 var. bir lamba amplilerde slew-rate mevzusu var.
    tek vakum tüpte elektron akışının silis kristalli bir SS parçaya göre daha gürültüsüz ve sürtünmesiz olduğundan elelktron akışının ışık hızında olduğu
    belirtiliyor.
    beri yandan toplamda lambalı amplilerin düşük slew rate oranı. birde hızlı bir op-amp.
    işte bu işler rastgele olmaz.




  • @the_cantan

    TV örneğini biraz korkarak verdim, dediğin gibi konuya tam uymuyor ama birşeyler çağrıştırıyordur. Bunda biraz ses ile görüntü alanlarında farklılıkların da etkisi var. Daha uygun bir örnek vermek gerekirse:

    - Adam çok pahalı amfi alıyor. Amfi üreticisi seste değişiklik pek yapmasa bile işi sağlama bağlamak için en kaliteli komponentleri kullanmış, araştırma geliştirme yapmış, adam da bunları bilerek yıllarca kullanabileceği, güvenebileceği, sesini de sevdiği bir amfi alıyor. Hem psikolojik olarak hem de ses olarak tatmin oluyor.

    - Adam çok pahalı amfi alıyor. Amfi üreticisi piyasadan topladığı bileşenleri sistemde kullanıyor, sesin ve performansın ucuz bir amfiden çok farkı yok. Ancak sırf pahalıya satmak ve satışları artırmak için bileşenlerin ölçülemediği halde iyileştirmeye yol açtığını sürekli tekrarlıyor, bu görüşü tüketicilere yayan dergilere reklam ve destek veriyor.


    Birinci türden bir alışveriş müsriflik sayılabilir ama pahalı otomobil almaktan bir farkı yok, dolayısıyla ticari hayat için zararlı değil.

    İkincisi ise allayıp pullayıp normal bir arabayı pahalıya satmaya benziyor. Görüntü sektöründe (TV, projektör, monitör vb.) ikincisini yapmak çok zor çünkü gözler kulaklar kadar yalan söylemiyor. İki TV'yi yanyana koyup iyisini bulmak kolay, TV'ye yaklaştığımda görüntünün büyümesinin yakınlıktan kaynaklandığını TV'den kaynaklanmadığını beyin biliyor, odanın camındaki yansımanın TV ekranında görüntüyü bozduğunu anlıyor, görüntü durdurulup izlenebiliyor, detayları görmek ve başkasına göstermek kolay. Otomotiv sektöründe de arabayı görmek, sürmek, performansını ölçmek ve hissetmek kolay.

    Ses sektöründe ise iyi olmayan bir malı iyiymiş gibi pazarlamak daha olası, çünkü karşılaştırma dinlemesi aynı anda yapılamıyor, müzikten alınan zevk kişinin günlük durumuna göre değişiyor, daha yüksek volumlü ses daha iyi gibi algılanıyor (beyin TV'ye yakın olduğunu biliyor ama sesin ses düğmesinden açıldığını farketmiyor), odadan kaynaklananan etkilerin kaynak cihazdan veya hoparlörden kaynaklandığını zannediyor.

    Dahası iş ucuz amfiyi pahalıya satmakla bitmiyor. Etkisi ölçülemeyen kablo gibi çok ucuza Çin'de üretilip etiket yapıştırılan ürünler pahalıya satılıyor. Tabi kaliteli kabloyu uygun fiyata satan, akla mantığa aykırı iddialar yapmayan düzgün firmalar da var.


    Konuya dönersek Bots amfiyi dinlemedim ama en azından ucuza ve kabul edilebilir bir ses verdiği yorumlardan anlaşılıyor, tüketiciyi yanıltma diye birşey yok. Fiyatı uygun olduğu için 3-4 yıl sonra ne olacak bozulunca diye endişelenmeye de gerek yok. Dahası böyle uygun fiyatlı bir amfinin iyi ses vermesi, ses cihazlarında iyi ses kalitesine ulaşmak için çok para harcamanın gerekmediği savını da güçlendiriyor.




  • @dustdevil; Verdiğin bazı örnekler maalesef hi-fi sektöründeki bilinen ama görmezden geldiğimiz gerçekler...Ses çok daha farklı algılanan kişiden kişiye değişen rölatif bir kavramdır...Hi-fi işine giren bir kişinin olaya vakıf olabilmesi için epey bir zaman ve tecrübe gerekir...İyi ile kötüyü allanıp pullanmış ile sade ama işlevsel olanı ayırt etmesi çok zaman alır....İşte bu zaman diliminde de hi-fi üreticileri bu yeni arkadaşlarımızı yolar yolar yolarlar... :))
  • 
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.